#1
|
|||
|
|||
çocuklar Ve Pedagojik Eğitimle Sanat
ÇOCUKLAR VE SANAT
Türk asıllı heykeltıraş Ahmet Nuray ABD’de eğitim gördü. Pedagoji uzmanlığıyla, iletişim üzerine araştırmalar yaptı. Sanat alanında, özellikle hayvanları işlediği çalışmalarda belli bir üne ulaşınca, kendi arzusuyla çocuklara eğitim vermek için kendine izin verebildi. Yaudois yöresinin çocukları bundan yararlandı ve Genevois’li küçükler, Nuray’ın stajlarından gelecekte faydalanacaklar. - Eğitimin en büyük sorunu iletişim midir? - Evet, ya da daha çok iletişimin kurulması. Tıpkı bir elektrik devresindeki gibi, aradaki temasın gerçekleşmesi gerekir. Çelişkili olarak video, telefaks çağında bu teması yaratmak üzere şekillenmiş değiliz. Sanatın bir iletişim aracı olabileceğini düşünüyorum. Sanat dediğim zaman geniş kapsamlıdır. Giyinmek, makyaj yapmak, bir yemek hazırlamak da sanatın biçimleridir. - Yazar Georges Haldas, tam tamına “kalp mutfağı”ndan bahseder… - Evet öyle, başkalarıyla konuşan mutfak, sevgi ve anlayış mesajı ileten. Heykel benim alanımda aynı rolde; bir cismin yaratılması arasında çocukla iletişim kurmak hedefi var. - Size göre, okulda her zaman var olamayan bir temas. - Genellemeyelim, fakat nadiren öğretmenler eğitimlerini zorla kabul ettiriyorlar ve öğrenciler “zorla” öğreniyorlar. Bu şekilde alınan bilgiler “geçici” bir hafızaya dolduruluyor. Aksine eğer öğretmen çocukların anlayışına kendisini verebilirse, onları rahatlatmayı bilirse, o zaman çocuğun bilincine doğru yol açılır. Tam bir konsantrasyon bunu izler ve alınan eğitim kalıcı hafızaya hitap edebilir. - Öğrenciyle yakınlaşma nasıl olur? - Kişinin nasıl bir karakter yapısında olduğu bilinmelidir. Bunun için her biriyle biraz konuşmak gereklidir. Çocuğun rahatladığı hemen hissedilir ve sunulan konu üzerine konsantre olmaya hazırdır. Lozan Zooloji Müzesi atölyesi çerçevesinde, 500 Vaudoisli öğrencinin katıdığı (her sınıfa yarım gün) çocuklar, seramik çamurundan şekillendirmek üzere bir hayvan seçiyorlardı. Kendilerini bu işe öylesine verdiler ki, terk etmek istemiyorlardı. Bunu bir matematik ya da coğrafya dersinde de elde etmek mümkün olabilirdi. Her şey başlangıçtaki harekete geçirici ortamı yaratmaktan ibarettir. - Konsantrasyon dışında, sizin eğitim hedefleriniz nelerdir? - Katılanlar bir araştırma yürütmeyi öneriyorlar. (hayvanın şekli, orantıları, hareketi vs.) bir projeyi somutlaştırmayı ve birbirlerine yardım etmeyi öğreniyorlar. Aslında büyüklerle küçükleri, özürlülerle sağlıklıları ve hatta yaşlı kişilerle genç öğrencileri karıştırmayı amaçlıyorum. - Şimdi tecrübelerinize dayanarak bir kitap yayınlıyorsunuz. Hangi yaklaşımları vurguluyorsunuz? - Tüm eğitici teşebbüslere girişmeden, çocuklarla nasıl iletişim kurulabileceğini ve onları başarıya ne şekilde ulaştırmak gerektiğini açıklıyorum. (Çünkü onların öğrenme kapasitesinin yolu bulunursa tüm çocuklar başarabilir) aynı zamanda tüm bir bölümü; bugün oluşturmakta olduğumuz yarının nesli üzerine geliştirdim. Ne ağır bir sorumluluk! Kitap, eğitimciler kadar, aynı zamanda ailelere de seslenecek ve umarım onların aktif pedagoji yöntemleri olan okullar açılması için toplum hizmetlerine baskı yapmalarını teşvik eder. - Gelecek eyleminiz nedir? - Lozan’daki tecrübeyi Cenevre’nin doğa tarihi müzesinde tekrarlamayı diliyorum. Yetkililerden yeşil ışık bekliyorum. Derslerin organizasyonu okulların organizasyonu için zorluklar taşıyor. Ama çocukların gelişmeleri ve bilhassa psikolojik blokajı olanlar, idari çabalara layıktırlar.Saygılarımla. |