#1
|
|||
|
|||
DinLeme BeceriLeri ..
DİNLEME BECERİLERİ
İletişim sisteminin temel ögelerinden biri de dinlemedir. İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin yalnız söylediklerini değil, yüzü, eli, kolu ve bedeniyle yaptıklarını da “duyar’’; çünkü yüz ifadeleri, el ve kol hareketleri, bedenin duruş tarzı, sesin tonu gibi sözsüz mesajlar kullanarak da iletişim kurulur. a) Pasif – Edilgen Dinleme: Sessizlik, karşımızdaki kişiye gerçekten kabul edildiğini duyumsatan ve sizinle duygularını daha fazla paylaşması için onu yüreklendiren, çok güçlü sözsüz bir iletidir. Sessizlik, her zaman anlatana gerçekten tüm dikkatinizi verdiğinizi kanıtlamaz. Bu nedenle dinlerken, özellikle duraklamalarda, onu gerçekten dinlediğinizi göstermek için sözlü yada sözsüz belirtiler vermeniz son derece önemlidir. Bunlara kabul tepkileri diyoruz. Baş sallamak, öne eğilmek, gülümsemek, kaşını çatmak ve başka davranışlar uygun zamanda yapılırsa, anlatanı gerçekten duyduğunuz mesajını – iletisini - verirler. b) Kapı Aralayıcı Mesajlar: Bazı kimseler daha çok konuşmak için ek yüreklendirme beklerler. Bu tür bir destekleme için verilen mesajlara “kapı aralayıcılar’’ denir. Örnek: “Bu konuda daha fazla bir şey söylemek ister misin?’’ “İlginç, devam etmek ister misin?’’ c) Etkin Dinleme (Katılımlı Dinleme): Sessizlik, kabul ettiğini gösteren tepkiler ve kapı aralayıcıların kullanılmasında yine de sınırlamalar vardır. Bu yöntemler, dinleyicinin anladığını göstermez. Buna karşılık etkin dinleme (katılımlı dinleme) dinleyenin, anlatılanı yalnız duyduğunu değil, aynı zamanda doğru anladığını da gösterir. Bu yüzden bu yöntem en sağlıklı iletişim yöntemi olarak kabul edilmektedir. Konuşan bireyin söylediği sözleri açarak, tekrar etmekten ibaret olan Etkin – Katılımlı Dinleme, insanlar arasında yalın, daha anlamlı bir ilişkinin gelişmesine fırsat verir. Anne – babasının kendisini dinlediğini gören çocuk önce, kendisine değer ve önem verildiğini, kabul edildiğini, buna bağlı olarak da sevildiğini düşünür. Aynı zamanda çocuk duygularını ifade etme olanağı bulduğundan “anlaşıldım’’ duygusunu yaşar ve rahatlar. Bu durum, çocuğun hem benlik saygısının artmasına hem de kendisini dinleyen kişiye yakınlık duymasına neden olur. Bu sağlıklı mesaj akışı çocuğun ailesiyle olan dinamik bağını güçlendirir ve iletişimin devamını sağlar. Etkin (Katılımlı) dinlemede ebeveyn suskun ve pasif değildir. Tam tersine çocuğun duygu ve düşünceleriyle ilgili ve onları onaylayan bir görüntü içinde, kendi başına düşünmesine yardım eden kişi rolündedir. Sorumluluk çocuğa bırakılmıştır. Ebeveyn sadece çözüm bulma konusunda ona yardım eder. Çocuklar dinlenmemeleri yada ciddiye alınmamaları konusunda aşırı duyarlıdırlar. Dinlenmediklerini hemen fark ederler. Dinlenmemektense ebeveynin karşıt görüş bildirmesini bile kabullenebilirler. Uzun süre dinlenmeyen çocuklar savunmaya geçebilirler, işbirliğine yatkın olmazlar ve içlerine çekilebilirler. Israrlarına rağmen annesinin kendisini dinlememesi üzerine ellerini ısıran çocuk örneği vardır. Çocuklar çoğunlukla dinlenmeme nedeniyle çalma, saldırganlık, kendine zarar verme davranışlarıyla “Lütfen beni dinle. Duygusal bir kırıklık yaşıyorum, dikkatini bana ver’’ mesajını iletmektedirler. O halde çocukların sözlerine özenle kulak vermeliyiz. |