#1
|
|||
|
|||
Fatih Altaylı
Şimdi size iki tarih vereceğim.
Birincisi Şubat 2008. Türkiye, topraklarına yönelik terör eylemlerini durdurmak için Kuzey Irak'ta meskun olmayan ve bir terör örgütü tarafından üs olarak kullanılan dağlık bölgeye yönelik bir operasyon yapıyor. Operasyon sırasında tek bir sivilin kılına zarar gelmiyor. Türkiye'nin dost ve müttefiki Amerika Birleşik Devletleri Beyaz Saray imzalı bir açıklama yapıyor: "Operasyonun çok kısa süreli olmasını ve Türkiye'nin en kısa sürede geri çekilmesini bekliyoruz" İkincisi Ocak 2009. İsrail, ülkesine yönelik terör eylemleri nedeniyle Filistin'in önemli yerleşim birimlerinden Gazze bölgesine önce havadan bir operasyon başlatıyor sonra da kara birlikleri ile Gazze'ye giriyor. Gazze'de onbinlerce sivil yaşıyor. İsrail'in operasyonu sonucunda yüzde 90'ı sivil 500 küsur kişi hayatını kaybediyor. Ölenler arasında çok sayıda çocuk var. İsrail'in dost ve müttefiki ABD Başkanı Bush bir açıklama yapıyor: "Bu sonuca Hamas neden olmuştur. İsrail'in operasyonu haklı gerekçelere dayanan haklı bir mücadeledir" Bu durum ABD için geçerli de başkaları için değil mi? AB'nin tavrı da üç aşağı beş yukarı aynı. Irak için de durum farklı değil. Müslüman Talabani ve Barzani İsrail katliamı karşısında çıt bile çıkarmayan iki lider. Bunun adı reel politika olsa gerek. Şu sıralarda İsrail'i yüksek sesle eleştiri yönelten tek ülke Türkiye. Tek Başbakan Türkiye Başbakanı. Ancak reel politika burada da geçerli. Türk Başbakanı İsral'e kızıyor, bağırıyor, çağırıyor ama daha fazlasını yapması mümkün değil. Çünkü AKP'nin uluslararası desteğinin en önemli parçası İsrail ve ABD. Türkiye, ABD ile ilişkilerini İsrail, AB ile ilişkilerini ABD üzerinden yürütüyor. Bağırıp çağırmak nereye kadar. Geçmişte Refah Partisi de İsrail aleyhtarı bir politika güderdi. Sonra iktidar oldular. İsrail ile en sıcak ilişkileri kuran, İsrail'e en fazla ihale veren iktidar dönemi Refahyol dönemi oldu. Siz bu işlerin dışardan nasıl göründüğüne bakmayın. İçerden bakınca durum farklıdır. Türkiye'de İslamcı hükümetlerin İsrail politikası ilginçtir. Birisi içeri yöneliktir. Diğeri dışarı. İsrail Türkiye'nin içeri yönelik politikasını ciddiye almaz, çok da alınmaz. Dışarı yönelik politikada ise İsrail'i rahatsız edecek hiç bir şey yapmaz Türkiye. Kimse merak etmesin. Adı büyük haberciler İsrail'in Gazze'ye karadan girdiği gece, bazı haber televizyonları ciddi biçimde sınıfta kaldılar. Yayın akışını kesip haberi ilk giren SkyTürk oldu. Onun ardından Habertürk ve 24 kanalları olayı ekrana getirip canlı yayına başladılar. Ve ardından diğerleri. Sadece iki haber televizyonu olayın dışında kaldı. Bunlardan biri NTV diğeri ise CNN Türk oldu. CNN sanki hiç bir şey olmamış gibi önce Beyaz'ın programını yayınladı, ardından Kürşat Başar'ın sofrabaşı muhabbetini ekrana getirdi. Ancak gece yarısına doğru Gazze'de bir şeyler olduğunu farkettiler. NTV'de ise İspanya Ligi'nden maç naklen yayını vardı. Maçı hiç bozmadılar. Devre arasında kısa bir savaş haberi verip tekrar maça döndüler. Bu arada dünyanın bütün haber televizyonları Gazze'den canlı yayın yapıyorlardı. CNN İnternational döktürüyor ama bizdeki uzantısı bunun bile farkında değildi. Hiç bir şey yapmayıp, CNN international yayınını simültane tercüme ile verselerdi bile yeterdi. Onu bile düşünemediler. NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Dış politikada bu kadar ezilmediğimiz zaman |