#1
|
|||
|
|||
Garih cinayeti ile ilgili 'şok' gelişme
Ergenekon sanığı Ümit Sayın’ın odasında Garih cinayetine ilişkin önemli belgeler ele geçirilmesinin ardından, savcıya Garih cinayeti ile ilgili önemli bir başvuru daha yapıldığı ortaya çıktı. Üzeyir Garih ve ailesi ile yakın dostluğu bulunduğunu belirten Alarko Holding eski İthalat Koordinatörü Doğan Kasadolu, cinayetin işlendiği gün, Garih’in damadı Doron’un oğlunun kaçırıldığını, olayın üzerine gidilmemesi konusunda aileye baskı ve tehditte bulunulduğunu söyledi Ergenekon terör örgütü sanığı Doç. Dr. Ümit Sayın’ın üniversitedeki odasında Garih cinayetine ilişkin önemli belgeler ele geçirilmesinin ardından, soruşturmayı yürüten savcıya Garih cinayeti ile ilgili çok önemli bir başvuru daha yapıldığı ortaya çıktı. Alarko Holding eski İthalat Koordinatörü Doğan Kasadolu’nun Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Ağır Ceza Savcılığı’na dilekçe ile başvurarak, Garih ailesinde cinayetin işlendiği günün hemen ertesinde yaşanan ilginç olaylar hakkında bilgi verdiği belirlendi. Doğan Kasadolu’nun savcılığa verdiği dilekçede, Garih’in damadı Doron’un, kendisine, olayın yaşandığı gün oğlunun kaçırıldığını, ardından kendisine ulaşan bazı kişilerin bu işin üzerine gidilirse cinayeti bu çocuğun gerçekleştirdiğinin açıklanacağına dair gözdağı verildiğini söylediğini belirtti. İŞTE DİLEKÇE Savcılığa ulaşan Doğan Kasadolu imzalı dilekçede şu satırlara yer veriliyor: 1977 yılında Alarko Holding Anonim Şirketi’nde Yönetim Kurulu eş Başkanı Üzeyir Garih yönetiminde İthalat Koordinatörü olarak görev yaptım. Aynı dönemde Üzeyir Garih görüşüm doğrultusunda “Hezekiel”olan adını “Üzeyir” olarak değiştirmiştir. Ticari hayatın akışında Alarko ile çalışmalarımız son bulmuş olmasına rağmen öldürülmüş olduğu tarihe kadar Üzeyir Garih ile yakın dostluğumuz devam etmiştir. Üzeyir Garih ile olan dostluğumuz doğal olarak oğlu, kızı ve ailesi tarafından da son derece sevgi ve saygı ile taktir görmüş ve vefatından sonra da bu dostluğumuz oğlu İzzet, kızı Dalia ve de boşandığı eşi Doron ile de devam etmiştir. Üzeyir Garih’e değer veren dostları arasında yer almam nedeniyle öldürülmesi karşısında derin bir üzüntü duymamın yanı sıra, cinayetten sonraki olayların gelişmesinde sokaktaki insanı dahi tatmin etmeyen bir yargılama neticesinde Yener Yermez isimli şahsın mahkum edilerek bir cinayet dosyasının kapatılmış olması, üzüntümü bir kat daha artırmıştır. Bu dosyanın bu şekilde kapatılması ve ailenin de pasif bırakılması karşısında yapılabilecek herhangi bir işlemin olmadığı düşüncesini taşımakta iken, Ergenekon soruşturması çerçevesinde Doç Dr. Ümit Sayın’ın üniversitedeki odasında cinayete ilişkin yeni belgelere ulaşılması üzerine, cinayetin Ergenekon terör örgütü tarafından işlendiği sabit olmuş durumdadır. Şöyle ki; Üzeyir Garih cinayetinden sonra zaman zaman Ortaköy’deki Alarko Holding binasına gidip, gerek oğlu İzzet Garih, gerekse de kızı Dalia ve de damadı Doron ile bir dost olarak taziye görüşmelerimiz olmuştur. İşte bu görüşmelerimizden bir tanesinde Üzeyir Garih ile aynı sitede ancak başka dairede oturan damat Doron, “Cumartesi günü Üzeyir Garih öldürüldüğünden çok kısa bir süre sonra bir polis otosunun evine gelerek 2 oğlundan bir tanesine kelepçe takarak götürdüklerini, daha sonradan yaptıkları görüşmelerde bu işin üzerine gidilirse cinayeti bu çocuğun işlediğini açıklayacaklarını” şahsıma doğrudan açıkça söylemiştir. Söz konusu cinayetin Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında ele alınması üzerine risk alıp bildiğim bu önemli ayrıntıyı sunmayı görev biliyorum.” TANIKLIK YAPABİLİRİM Doğan Kasadolu, dilekçenin sonuç ve talep bölümünde ise Üzeyir Garih cinayeti ile ilgili yürütülen soruşturmanın sözkonusu olay üzerinde de derinleştirilerek, cinayetin arkasındaki karanlık güçlerin aydınlatılması için gerektiğinde tanıklık yapabileceğini beyan etti. |