|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Toyotasa genel müdürü orhon: 2008 kasım-aralık satışları 2007'nin yüzde 58 altında
Toyotasa Genel Müdürü İbrahim Orhon otomotiv sektöründe canlı bir pazar beklentisi ile başlanan 2008'de satışların beklentilerin altında gerçekleştiğini bildirdi. Orhon 2008'in ilk çeyreğinden sonra başlayan düşüşün global dalganın etkisi ile özellikle Ekim ayından sonra hissedildiğini 2008 Kasım-Aralık aylarındaki satışın 2007 yılının yüzde 58 altında gerçekleştiğini belirtti.
Orhon "2008 yılında otomobil pazarında yaklaşık 306 ben satış adedi gerçekleşti ve pazar yüzde144 düşüş gösterdi. Toyotasa olarak yılın ikinci yarısında önemli bir hamle yaptık ve ortalama 9.2 pazar payı ile 2.sırada seyrederek yılın son ayında da 2. olarak yer aldık." dedi. Toyotasa Genel Müdürü İbrahim Orhon 2008 yılı değerlendirmesi ve 2009'a yönelik genel görüşlerinin yeraldığı yazılı açıklamasında; otomotiv pazarındaki gelişmenin sınırlı kaldığına işaret etti. 2008 yılı ilk çeyreğinin 2007 yılı ile karşılaştırıldığında yükselen bir pazar izlenimi verdiğini ifade eden Orhon oysa zaten 2007 yılının ilk yarısının 2006 yılının ilk yarısının altında gerçekleştiğini ifade etti. 2008 ilk çeyreğinden sonra başlayan düşüşün global dalganın etkisinin özellikle Ekim ayından sonra hissedildiğine işaret eden Orhon 2008 Kasım-Aralık aylarının da 2007 yılına kıyasla yüzde 58 altında gerçekleştiğini belirtti. Orhon bu rakam çok yüksek gözükse de 2007 yılı Kasım-Aralık aylarının tarihin en yüksek satış yapılan dönemleri arasında olduğunu kaydetti. Toyotasa Genel Müdürü İbrahim Orhon açıklamasında şunları ifade etti: "TÜKETİCİ GÜVENİ AZALDI" "Bu düşüşün sebepleri arasında tüketici güveninin bir miktar azalmasının rolü olduğu gibi aynı zamanda uygun tüketici kredi koşullarının oluşmaması da etkili oldu. Sektör artan kurlara ve artan maliyetlere rağmen bu dönemi çok uygun alım koşulları yaratarak aşmaya çalıştı. 2008 yılında otomobil pazarında yaklaşık 306.000 satış adedi gerçekleşti ve pazar yüzde 144 düşüş gösterdi. Toyotasa olarak yılın ikinci yarısında önemli bir hamle yaptık ve ortalama 9.2 pazar payı ile 2.sırada seyrederek yılın son ayında da 2. olarak yer aldık. Corolla ve Auris modellerimizin toplam satış adetleri ile sektörün kalbi olan C segmentinde lider olduk. 2008 yılında otomobil pazarından yüzde 81 pay elde ederek istikrarımızı koruduk ve yıl toplamında 5. sırada yer aldık. 2009 için toplam pazarda yüzde 15-20 düşüş olabileceğine dair sektör görüşünü paylaşıyoruz. Ancak bu bugünkü konjonktüre göre oluşturulmuş bir tahmindir. Ekonomideki gelişmeler devletin alabileceği bazı uygulama kararları ve kredi koşullarının bugünlerde de görüldüğü gibi iyileşmeye başlaması ve devam etmesi iç pazar açısından önemli ve olumlu gelişmeler olacaktır. Bu yıl Toyotasa olarak 11 model lansmanı ile yeni modellerimizi Türk tüketicisine sunmayı ve yeni teknolojilerimizi tantımayı amaçlıyoruz. Ürün gamımıza katılacak yeni nesil modellerimizin de müşteri memnuniyeti konusunda başarı hızımızı daha da artıracağına inanıyoruz. 2009 için hedefimiz pazar payımızı korumak ve yeni modellerimizle markamızı daha da güçlendirmek. "ÇEVRE DOSTU OTOMOBİLE TALEP ARTTI" Mutlak müşteri memnuniyeti ve özellikle satış sonrası müşteri memnuniyetinde Toyota her zaman öncülük ve liderlik etmiştir. Son verilere göre de bu alanda liderliğimizin devam ettiğini memnuniyetle söyleyebiliriz. Satış sonrası hizmetlerinin 2009 yılı içerisinde daha da geliştirerek bu konumumuzu sürdürmeyi hedefliyoruz. Satış sonrasında sorunsuzluk ve hizmet kalitesi Toyota'nın en önemli güçleri arasındadır. Tüm Toyota Plazalarda Toyota standartları başarıyla uygulanmaktadır. Son iki yıllık program içerisinde Toyota Plazaların büyük bölümünde yeni işletim sistemi standartlarına göre yenilenmiş olup Mutlak Müşteri Memnuniyetinde de sektörümüzde yeni bir çığır açılmıştır. Otomotiv sektörü geneline bakıldığında; CO2 (karbon dioksit) salım değerleri ile çevre dostu olan yakıt ekonomisi ve performansı ile tüketici beklentilerini karşılayan otomobillere yönelik eğilim 2008'de global olarak güçlendi. Sektöre verilecek destek paketlerinde çevreci teknoloji üretim ve yatırımı ana kriter haline dönüştü. Tüm dünyanın hareket planını yenilediği ve değişime gittiği böyle bir dönemde; devlet kurumlarımızın özellikle AB uyum sürecinde 2009 yılının çevreci vergilendirme ve teşvik yasalarının alt yapısını oluşturması ve AB uygulamalarını değerlendirmesi Türkiye için bir fırsat olabilir." (CİHAN) |