|  |   | 
|  | 
| 
			 
			#1  
			
			
			
			
			
		 | |||
| 
 | |||
|  ANNE Olarak Kadın'ın Değer ve Mevkii 
			
			Cenab-ı Hak buyuruyor:  ".... Anaya iyi davranın ......." (Nisa Suresi / 36) "... Anaya iyilik edin" (Enam Suresi /151) ". Rabbin  sadece kendisine kulluk etmenizi  ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa  kendilerine "of!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse  şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et." (Isra Suresi 23-24) " Biz insana  ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. Önce bana  sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur...." (Lokman Suresi / 14) "Biz insana  ana-babasına iyiliketmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi  otuz ay sürer. Nihayet insan  güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et ..." (Ahkaf Suresi / 15 Bir gün Resulullah'a bir kimse gelir ve sorar: - Benim kendisine hizmet ve ülfet etmeme  insanlar içinde en layık ve en haklı olan kimdir? Resulullah efendimiz: - Anandır. - Sonra kimdir? - Sonra anandır. - Sonra kimdir? - Sonra anandır  buyurdular. O zat gene : - sonra kimdir  deyince Peygamber Efendimiz buyururlar: - Sonra babandır. Bu hadiste  anaya ihsanın üç kere tekrar olunması  ananın evlat üzerinde  babanın üç misli iyilik ve ihsan hakkı oılduğunu ifade eder. Bunlar  hamilelik yorguluğu  doğurma eziyeti  ve emzirme ye karşı sayılabilinir. Anne'ye günah olan bir şeyi emretmedikçe itaat etmek vacipdir. Hatta onun iznini almadan gönüllü olarak cihada katılmak bile caiz değildir. Hatta Resulullah bu durumda olanları geri çevirmiş izin almalarını istemiştir. Oğul nafile namaz kılarken  annesi kendisine seslense  ona eziyet vermemek için namazı bozması gerekir. Hatta bazı Şafii alimleri  farz olsun nafile olsun mutlaka namazı bozmak gerektiğini genel bir kaide olarak kabul etmişlerdir. Resulullah efendimiz  Beni İsrail zamanında yaşayan Cüreyc isimli bir rahibin kıssasını anlatarak bu konuda ümmetine ders vermiştir. Cureyc namazda iken  annesi ona seslenmişti. Cureyc bir müddet namazı bozup  bozmamak hususunda tereddütten sonra namazını kılmaya devam etmişti. Annesi bir kaç kere seslenmesine karşın cevap alamayışından eza duymuş  oğluna beddua etmişti. Daha sonra Cüreyc bu bedduaya aynı aynına uğradı. Ebu Hureyre'nin annesine bağlılığı ve ondan hiç ayrılmaması sebebi ile  annesi vefat edinceye kadar hac etmediği bir ibret vesikasıdır. İslam'a göre  ana kafir olsa bile  mümin olan evladının iman ve itikadına ilişmedikçe  ona ihasan ve güzellikle muamele etmesi evladı üzerine vaciptir. Nitekim  Hz.Ebubekir r.a. kızı Hz.Esma'ya müşrike olan annesi Kuteyle ziyarete gelmişti. Ona ikram edip etmeme husususnda tereddüte düşen Hz.Esma r.a. durumu Resulullah'tan sormuş. O'da "Evet  anana sıla ve iltifat et" diye buyurmuşlardı. Anne hukukunun yüksekliği hususunda en meşhur hadis-i şerif şudur. "CENNET ANNELERIN AYAGI ALTINDADIR" İşte büütn bu ayet ve hadislerden anlaşılacağı üzere  İslamiyet anne olmak haysiyetiyle kadına en büyük  en muhterem bir mevkii vermiştir. Kaynaklar: 1) Kur'an-ı Kerim Meali 2) Müslim 3) İslamda Kadın Hakları  Mehmet Dikmen | 
|  | 
| 
 | 
 |