Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Bayanların Dünyası > KADINCA > Hamilelik Dönemi
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 1 December 2008, 20:31
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Anne Sütü Hakkında Herşey

Anne Sütünün İçeriği

Beslenme ile sağlık arasında yakın bir ilişki olduğu bilinmektedir Çocukların sağlıklı büyümesi ve gelişmesi, kalıtsal potansiyellerine erişebilmesi yeterli ve dengeli beslenme ile mümkündür Dünyada kötü beslenme,bilgisizlik, hatalı beslenme alışkanlıkları ve buna bağlı olarak gelişen enfeksiyonlar milyonlarca çocuğun ölümüne, bir o kadar çocuğun da büyüme ve gelişmesinin geri kalmasına neden olmaktadır

Gelişmekte olan ülkelerde beslenme sorunun düzeltilmesi, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında beslenme sorunlarına yönelik önlemlerin alınması gereklidir Nitekim bebek ve küçük çocukların beslenmesi ulusal ve uluslararası programlarda önemli bir unsur olarak yer almıştır

Dünya Sağlık Örgütü, Tarım Ve Gıda Organizasyonu, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu ve Uluslararası Beslenme Komitesi gibi kuruluşlar bebek beslenmesi konusuna önemle eğilmektedir

Süt çocuğu için en uygun besin anne sütüdür Anne sütü ilk 6 ayda bebeğin tüm gereksinmelerini sağlayan ve sindirim sistemine göre ayarlanmış bir besindir En çağdaş yöntemlerle ve bilimsel ilkelere uygun şekilde yapılmış en mükemmel endüstri sütleri bile anne sütünün çok yönlü nitelikleri düzeyinde değildir Bu nedenle 1970 yılından bu yana dünyada “Anne Sütüne Dönüş” dönemi başlatılmış ve bu amaçla birçok ülkede özendirici kampanyalar yapılmıştır

Anne sütü ile beslenme geleneğinin ortadan kalkmasının sakıncaları az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için daha büyüktür Ekonomik güçlük içinde bulunan toplumlarda endüstri sütleri ile beslenme ekonomik yük getirir, aynı zamanda uygun ve temiz koşullarda hazırlanmadığında ishal vb beslenme bozukluklarına yol açabilir

Bir insan hakkı olarak emzirmenin korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi tüm sağlık personelinin doğal bir görevidir

Çocuğunu isteyerek doğuran, gebelik süresince emzirmeye hazırlanan ve ruh sağlığı iyi olan her kadında laktasyon (süt üretimi) başarılı olur

Anne sütü, yaşamın ilk 6 ayında bebeğin gereksinimi olan tüm besinleri içerir Bebek için en uygun protein ve yağları kapsar

- Bebeğin ihtiyacı olan laktoz ( süt şekeri) diğer sütlere oranla daha fazladır

- Bebek için yeterli vitamin vardır Dışarıdan ek vitamin ya da meyve suyu desteğine gerek göstermez

-Yeterli demiri içerir Çok fazla miktarda demir olmamasına karşın bebek bağırsaklarından emilebilme oranı fazladır

- Anne sütü ile beslenen bebeklerde demir eksikliği anemisi nadiren gelişir

- Sıcak iklimlerde bile yeterli olan suya sahiptir

-Yeterli oranlarda tuz, kalsiyum, fosfat içerir

Doğumdan sonra bebeğin annesini emmesi ile birlikte prolaktin hormonu salgılanarak memede süt yapımı başlar Oksitosin hormonu salgılanması ile birlikte oluşan sütün boşalması sağlanır Bebeğin istedikçe emzirilmesi süt yapımını arttırır Doğumdan sonraki 3 4 günlerde süt salgılanmasında artış görülür 4 ve 6 haftalarda artış en üst düzeylere ulaşır Günlük salgılanan süt miktarı 750 – 800 ml kadardır

Kolostrum:

Doğumdan hemen sonra ilk 5 günde salgılanan koyu sarı renkteki süte kolostrum adı verilirBileşim özellikleri yenidoğan bebeğin ilk günlerdeki gereksinmeleri açısından büyük önem taşımaktadırAnne sütünde bulunan antienfektif öğeler (sekretuar İgA kolostrumda 20-30 g/l,protein %2-3g),Avitamini,sodyum ve çinko düzeyi olgun sütü oranla daha zengin olduğundan,steril ortamdan steril olmayan ortama gelen bebek ilk birkaç gün içerisinde enfeksiyonlardan en iyi şekilde korunmuş olurDoğar doğmaz ilk anne sütü alan bebeklerin ağzından başlayarak gastrointestinal sistemleri tümden immünoglobülinler ile kaplanarak (mukozal bir tabaka oluşur),çocuğun dış ortamdan gelecek patojen mikroorganizmalara karşı korunması sağlanırKolostrum 5-10 günler arasında geçiş sütü şeklini alarak 3 haftadan sonra olgun (matür) süt özelliğini taşırBu süre içerisinde bazı besinler ve immünolojik içeriklerin oranında değişme olurBu değişiklikler süt yapan meme bezlerinin (glandlarının)fizyolojik ve metabolik olgunlaşması ile de ilgilidir

Olgun Anne Sütünün Bileşimi ve Özellikleri:

Anne sütünün bileşimi laktasyon dönemine,incelenen örneklerin emzirmenin başında ya da sonunda alınmış olmasına,gün içerisinde alındığı zaman dilimine,bebeğin doğduğu gebelik haftasına ve yaşına göre değişiklik gösterir

1Protein:

Anne sütü proteini inek sütüne oranla 3 kez daha azdırAnne sütü proteininin kantitatif farkı yanında bileşim açısından da çocuk için en ideal yapıya sahiptir Süt proteinini kazein whey proteinleri oluşturur

Whey proteinlerinin en önemli bileşenleri a-laktalbümin,laktoferrin,lizozim,immünoglobulinler ve serum albüminidirAnne sütünün antienfektif,whey proteinleri fraksiyonunda bulunmaktadırİnek sütünde kazein/whey oranı 80/20 iken,olgun anne sütünde laktasyon devresine göre değişmekle birlikte 40/60’dır İnek sütünde whey proteinleri az miktardadır ve bu sütteki whey proteinlerinin önemli bir kısmını oluşturan ve allerjen olan b -laktoglobulin anne sütünde bulunmaz b- Laktoglobulin allerjik özelliklere sahiptir ve çocukta allerji,solunum sisteminde bozukluk ve döküntülere neden olabilirAnne sütündeki a-laktalbümin laktoz sentetaz enziminin yapısına girer ve glikozun UDP-galaktoza bağlanmasını katalize ederek meme bezlerinde laktoz sentezlenmesini sağlar

Kazein ester bağlı fosfat,yüksek oranda prolin ve çok az sistin içeren ve pH:4-5 ‘te çözünürlüğü az olan bir süt proteinidir Alfa,beta,gama ve kappa olarak dört fraksiyonu vardır ve anne sütünde b kazeinleri fazla miktardaAnne sütündeki kazein miçellerinin çapı inek sütündekilere göre daha küçük ve aynı zamanda anne sütü eriyebilen whey proteinlerinden zengin olduğundan,daha kolay yıkılabilen moleküller ortaya çıkmakta ve daha kolay sindirilip emilebilmektedirİnek sütündeki fazla kazein midede kaba pıhtıların oluşumuna neden olur

Anne sütünde kükürtlü aminoasitlerden metıonin/sistin oranı 0,69 iken,bu oran inek sütünde 2,72’dirYenidoğanda metionini sistine dönüştüren enzimler immatür olduğundan,anne sütündesistin miktarının yüksek olması sistin ve sülfat gereksinmesini karşıladığı için önemlidirAyrıca inek sütü sistinden fakir olduğundan,çeşitli dokularda sinir iletiminde rolü olan taurin sentezinde kullanılamaz

İçerdiği düşük yoğunluktaki fenilalanin ve tirozin ile anne sütü,bu aminoasitlerin yenidoğan dönemindeki metabolize edilme hızlarındaki düşüklüğe uygunluk gösterirAnne sütünde glutamik asitten sonra yoğunluğu en yüksek olan aminoasit,büyümeyi düzenleyen etmenlerden birisi,hücre membranının bütünlüğünü sağlayan ve retina zedelenmesini önleyen taurindirAnne sütündeki taurin düzeyleri inek sütünden 30-40 kez daha fazladır (anne sütünde 250-350 mmol/l,inek sütünde 10 mmol/l)

2Antienfektif Öğeler:

Hücre ve Antikorlar: T ve B lenfositler,makrofajlar,nötrofiller,epitelyal hücreler

Bifidus Faktörü: Barsakta “laktobasillusbifidus”isimli yararlı bakterinin oluşumunu sağlarLaktobasillus bifidus,barsak pH’sını düşürerek diyareye neden olan mikroorganizma ve mantarların üremesine engel olur

Lizozim: Bakterisidal etkisi olan bir enzimdirPeptidoglikan yıkımında görevlidir

Laktoferrin: Bakteriostatik etkisi olan bir proteindirDemiri bağlayarak patojen mikroorganizmaların üremesini engellerFagositik etkisi vardırBağışıklık sistemini güçlendirici ve uyarıcı etkisi vardırBüyüme etmeni olarak kullanılır

Laktoperoksidaz: Bakteriostatik etkisi olan bir proteindir

İmmünoglobülinler: Özellikle sekretuvar İgA bakterilerden E Coli,vibrio kolera,H influenza,difteri,pnömoni,salmonella,shigella ve virüslerden polio,rotavirüs,HİV ve sitomegalovirusa karşı etkilidirİnterferon:Antiviral etkili bir proteindir

Komplemanlar: Özellikle C3 opsonin (antijenle birleşerek onu fagositoza hassas kılan antikor)olarak görev alır

Müsin: Rotavirüse karşı etkilidir

Fibronektin: Opsonin (antijenle birleşerek onu fagositoza hassas kılan antikor)olarak işlev görür

Antistafilokok faktör Nükleotidler Sitokinler: Anne sütünde bulunan sitokinlerden interlökin 1b,T hücrelerini aktive eder;interlökin 6,İgA yapımını,tümör nekrozis faktöra(TNFa)komplamen salgılanmasını ve dönüştürücü büyüme etmeni (transforming growth factor ;TGFb) ise T hücrelerine dönüşümü arttırmaktadır

Lenfositler: EColi’ye karşı etkindir

Antiviral lipidler: Virusları parçalarlar

Oligosakkaritler: Bakterilerin epitel dokuya bağlanmasını önlerlerReseptör analoğudur

3Yağlar:

Anne sütünün verdiği enerjinin yaklaşık yarısı yağlardan gelirAnne sütünün yağlarının %98’ini trigliseritler oluştururTrigliserit yapısında en fazla bulunan yağ asitleri ise palmitik ve oleik asitlerdirKolosstrumda daha fazla olmak üere anne sütünün çoklu doymamış yağ asitlerden zengin olması beyin gelişimi,myelinizasyon,retinal işlevler ve hücre proliferasyonunun normal olmasını sağlar

Anne sütü yağının sindirim ve emilimi inek sütüne oranla kolaydırAnne sütünde bulunan yağların çevresi membranla çevrili,çekirdek kısmını trigliseridlerin ve membranını da fosfolipidler,kolesterol ve proteinlerin oluşturduğu yağ globülleri şeklindedirAnne sütünün yağ globüllerinin çapının inek sütünden küçük oluşu,kısmen içerdiği yağ asitleri ve kısmen de anne sütünde bulunan ve +4 C’de bile aktif olan lipaz enzimi bebekte yağ emilimini kolaylaştıran etmenlerdendir

Sütün içerdiği yağ miktarı,insandan insana laktasyonun zamanına ve gün içinde salgılandığı saate göre değişkenlik gösterirBebek beslenmesi süresince 2 tip süt salgılanırEmzirmede ilk gelen süt (fore milk –ön süt) yağdan fakir,laktozdan zengin sulu süttürBu sütün özelliği öncelikle çocuktaki dehidratasyonu ve hipoglisemiyi önlemesidirBeslenme süresi uzadıkça çocuk yağlı süte ulaşır ve sütün yağ içerdiği 3 kez,proteini ise 1,3 kez,artma gösrerir ve emzirmenin sonuna doğru salgılanan ve yağdan zengin olan sütü (hind milk) alan çocuk doygunluk hissederek memeyi bırakırYağlı süt bebeğin enerjisini büyük bir kısmını karşılayacağından bu süte ulaşması için emme süresinin uzun olması gerekirYağlı süt enerji yanında doygunluk vereceği için de çocukta rahatlama ve derin uyku görülebilirBu nedenle her süt verişte anne bir memesini sonuna kadar boşaltmalıdırÇocuk emme süresini kendi denetim altına alır ve böylece obesite önlenmiş olur

4 Karbonhidratlar:

Süt şekeri laktozdurLaktoz meme hücreleri Golgi cisimciklerinde glikoz ve galaktoz moleküllerinden sentezlenirAnne sütünün laktoz yoğunluğu annenin beslenmesinden etkilenmezYavaş ve kolay sindirildiğinden kan şekerini çocuğun fizyolojisine uygun olarak düzenler,kalsiyum ve diğer minerallerin emilimine yardımcı olur,barsak bakterileri tarafından laktik aside çevrilerek,dışkıda istenmeyen mikroorganizmaların üremesini engellerLaktozun galaktoz kompanentinin lipidlerle bileşikleri beyin dokusu gelişimi için çok önemlidir

Anne sütünde aminoasitlere ve proteinlere bağlı (glikoproteinler ve glikopeptidler) karbonhidratlar da vardırGlikoproteinler laktobasillus bifidusun büyümesini uyardığından “bifidus faktör” veya “büyüme faktörü” adı da verilirAnne sütü alan bebeklerde bu faktör barsaklardaki bakteriyel florada yoğundurBifidus faktörünün varlığı anne sütü alan bebeklerin dışkılarının yapay beslenenlere göre farklı olmasını sağlar

Anne sütünde besleyici olarak önemli miktarlarda glikoz,galaktoz gibi basit şekerler ile çocuğu enfeksiyonlardan koruma özelliği olan oligosakkaritler ve diğer bazı kompleks karbonhidratlar da bulunmaktadır

5Vitaminler:

K veD vitaminleri dışındaki yağda eriyen ve suda eriyen diğer vitaminlerin anne sütündeki konsantrasyonları süt çocuğu için yeterlidirİşleme ile kayıplar olmadığından vitaminlerin bioyararlılığı yüksektir

Suda eriyen vitaminlerin yoğunlukları annenin yakın zamandaki beslenmesi ile ilgilidir

Yenidoğanda hepatik hidroksilaz aktivitesi gelişmemiştirAnne sütünde D vitamininin 25-OH formunda olması bebeğin fizyolojik durumuna uygunluk gösterirBir antioksidant ve A vitamini öncüsü olan b karoten vücudun bağışıklık sisteminin korunmasında,hücre sağlığının sürdürülmesinde ve serbest köklerin yol açtığı kümülatif hasarın önlenmesi açısından önlenmesi açısından önemlidirBununla birlikte anne sütünde 22 İU/lt D vitamini vardır ve bu miktar çocuğun gerekinmesi olan 400 İU/litre ‘den(veya 10mg kolekalsiferolden) oldukça azdırAnne sütüyle beslenen süt çocuklarında güneş ışınlarından yeterince yararlanılmadığında riketsgelişebileceğinden ilk yılda 15-20 günlükten itibaren günde 400 İU D vitamini verilmesi önerilir

Anne sütünde 15mg/lt olan K vitamininin 0,5-1,0mg parenteral veya 2,0mg ağızdan verilmesi gerekirDaha sonra anne sütündeki K1 ve barsak florasının sentezlediği K2 vitamini ile gereksinim karşılanır

6Mineraller:

Anne sütünün mineral içeriği annenin beslenmesi ile büyük ölçüde değişim göstermezAnnenin mineral depoları kullanılarak bu düzenleme sağlanırAnne sütünde potasyum,sodyum ve kalsiyum serbest iyonlar olarak,diğer mineraller de kompleks bileşikler halinde bulunurlar

Anne sütündeki kalsiyum miktarı,inek sütünün %25’i kadar olsa da,barsak pH’sının asit,yağ emiliminin daha iyi ve fosfor emiliminin daha düşük olması ne4 nedeniyle anne sütündeki kalsiyumun %55’i emilirİnek sütü veya inek sütünden hazırlanan ticari mamalarda bu oran %38’dir

Anne sütünün demir yoğunluğu düşüktür (0,2-0,8mg/lt)Ancak bioyararlılığı yüksektirİnek sütü ve diğer hayvansal besinlerdeki demirin ancak %5-10’u emilebilirken,anne sütünde bu oran%50’dirDemir depoları yeterli annelerin sütlerindeki demir oranı daha yüksektir

Anne ve inek sütlerindeki demirin biyoyararlılığı

Anne sütünde çinko genellikle whey proteinlerine bağlıdırWhey ya da kazeine bağlı olan çinkonun emilimi inek sütüne göre daha yüksektirKolostrum da çinko yönünden zengindirBu nedenle çinko metabolizmasının kalıtsal bir defekti olan “akrodermatitis enteropatika”bebek anne sütü aldığı sürece belirti vermez

Anne sütü alan bebeklerde bakır yetersizliği görülmez

Diş ve kemik dokusunun normal yapısının ve gelişiminin korunmasında gerekli olan florun anne sütündeki miktarı 0,02ppm’dir ve bu miktarın süt çocuğu için yeterliliği tartışılmaktadırYerel su kaynakları 0,3 ppm’den az flor içeren bölgelerde yaşayan süt çocuklarına 6aydan itibaren 0,25mg/gün flor eklenmesi önerilmektedir

Anne sütündeki selenyum miktarı inek sütünden daha fazladırSelenyumun humoral ve hücresel aracılı bağışıklık sisteminde görevi vardırToksik maddelerin yıkımını katalize eden glutatyon peroksidazın yapısına girerTirozinin metabolik olarak aktif şekline dönüştürülmesi için gerekli “iyodotironin deiyodinaz 2”enziminin bir bileşenidir

Anne sütünde K+iyonları Na+ iyonlarından daha fazladırBu özelliği ile anne sütü intrasellüler sıvılarla uyumluluk gösterirHer iki iyonun miktarı süte aktif olarak salgılanan klor iyonlarının oluşturduğu elektriksel farkı bağlı olarak ayarlanır

Sodyum iyonunun içeriğinin düşüklüğü bebeğin gelişmemiş böbrek işlevlerine fizyolojik olarak uyum gösterir
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 1 December 2008, 20:31
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Anne Sütü Hakkında Herşey

Doğumdan sonra annelere bebeklerini hemen emzirmeleri tavsiyesinde bulunan uzmanlar, anne sütüyle beslenmenin bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimine katkı sağladığını, anne ve bebeği birbirine yaklaştırdığını ve bebeğin annenin göğsünde kendini güvende hissetmesine neden olduğunu belirtti Uzmanlar, doğumdan sonra bebeğe verilecek en güzel hediyenin anne sütü olduğunu kaydetti

Doğumdan hemen sonra, hatta henüz doğum masasından kalkmadan bebeğin emzirilmesinin anneyle bebek arasındaki ilk temas açısından son derece önemli olduğunu söyleyen uzmanlar, uzun süreli ve başarılı bir emzirme için bunun önemli olduğunu belirtti

Bebeğin en geç 1 saat içinde anne memesine anlar, uzun süreli ve başarılı bir emzirme için bunun önemli olduğunu belirtti Bebeğin en geç 1 saat içinde anne memesine verilerek emmeye teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı Bebeğin emmek için en istekli olduğu bu dönem geçirilirse uzun süre isteksizlik yaşanacağı da açıklayan uzmanlar, sezeryanlı annelere bir başkasının yardımıyla bebeklerini emzirmelerini tavsiye etti Anne sütünün önemi şu şekilde açıklandı:

"Anne memesinden süt salgılanmasını prolaktin adındaki hormon sağlıyor Prolaktin hormonunun uyarılmasıyla süt salgılanmaya başlıyor Bu hormonu uyaran etki ise bebeğin anne memesini emmesi oluyor Yani bebek ne kadar çok emerse, o kadar çok süt salgılanıyor

Anne sütünün besinsel ve hücresel içeriği sabit kalmayıp, sütün üretim basamağına, çocuğun erken veya zamanında doğmasına göre, anneden anneye ve günden güne değişiyor Anne sütü, emzirmenin ilk günlerinde koyu sarımsı bir sıvı olarak salgılanıyor ve buna kolostrum adı veriliyor Kolostrum; yüksek değerli protein, antikor ve mineral içeriyor Bu süt doğumdan itibaren sadece birkaç gün üretiliyor ve bebeğin ihtiyacı olan tek besin olma özelliğini taşıyor Sütün bileşiminde, emilmeye başladıktan sonra bir takım değişimler gerçekleşiyor

Protein ve mineral miktarında düşme gözleniyor Yağ, laktoz ve enerjisi ise artmaya başlıyor Bu dönemde salgılanan süte ise geçiş sütü deniyor ve yaklaşık 2 hafta sürüyor Daha sonra, daha açık renkte ve daha sıvı olan olgun süt üretilmeye başlanıyor"

Bebek için en uygun gıdanın anne sütü olduğunu bildiren uzmanlar, "Bu doğal gıda steril olduğu için hiçbir canlı bakteri içermiyor Bebeğinizin bağışıklık sistemini güçlendirecek ve onu hastalıklardan koruyacak maddeler olan antikorları içeren anne sütü, her zaman hijyenik, pratik ve ekonomik olma özelliklerini taşıyor

Bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendiren ve sindirim sistemini düzenleyen prebiyotik lifler içeren anne sütüyle beslenen bebeklerde alerjik reaksiyonlar görülmüyor Anne sütü, bebeğin sindirebileceği en ideal besin olduğundan, bebeklerde sık sık görülen kabızlık, ishal, gaz gibi problemlerin oluşumunu en aza indiriyor

Anne sütünün protein ve mineral içeriği, bebeğin henüz gelişmemiş böbreklerini zorlamıyor, kolay sindirim sağlıyor Bebek için gerekli olan tüm vitaminleri ve mineralleri de ideal oranlarda içeriyor Bebeğin sinir sistemi hücrelerinin, beyin hücrelerinin, gözde görmeyi sağlayan retina tabakası hücrelerinin gelişimi için hayati öneme sahip Omega-3/Omega-6 yağ asitleri açısından zengin olan anne sütü, bu yağ asitlerini olması gereken oranlarda ve doğru miktarlarda sağlıyor

Yapılan araştırmalarda, anne sütüyle beslenen bebeklerde kalp hastalıkları, kanser, şeker hastalığı, ağız ve diş gelişimi bozuklukları, bağırsak hastalıkları, alerji gibi durumların daha az görüldüğünü saptanmış bulunuyor Unutmayın; hamilelik süresince büyük bir özlem duyarak bebeğini dünyaya getiren annenin, bebeğine verebileceği en güzel armağan anne sütüdür

Anne sütüyle beslenmek, bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimini en iyi şekilde sağlayacak, bebekle anneyi birbirine yakınlaştıracak ve dolayısıyla bebeğin, annesinin göğsünde kendini güvende hissetmesini sağlayacak tek yoldur Ayrıca, bebeği anne sütüyle beslemenin en ekonomik yol olduğunu da dikkate almak gerekir Bu sebeplerle bebek, doğar doğmaz emzirilmeye başlanmalıdır" açıklamasında bulundu
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 1 December 2008, 20:31
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Anne Sütü Hakkında Herşey

Emzirmek, annenin bebeğine vereceği en güzel armağan, onun için yapabileceği en iyi şeydir Bebek için en iyi beslenme, hayata sağlıklı bir başlangıç yapma yoludur

Emzirmenin başlatılıp sürdürülebilmesi için özellikle bebeğin babası olmak üzere tüm aile anneyi desteklemeli; gebelikte takibini yapan doktoru, çocuk doktoru ve aile hep birlikte olumlu, destekleyici bir tutum içinde olmalıdırlar Bu yazıda, annelere anne sütünü arttıracak bazı önerilerimizi sıralayacağız

Daha Sık Emzirin:
Yenidoğan bebeğinizi en az 2 saatte bir emzirin, uyuyorsa uyandırın Gece ise, 4-5 saatten uzun uyumasına izin vermeyin, uyandırıp emzirin Bebeğin sık sık emmesi anne sütünü arttıracak en önemli etkendir Bu durum, ilk günlerde yeni anne için biraz yorucu olsa da, emzirmenin başarıyla sürmesi ve bebeğin kilo alması ona bu ilk sıkıntıları unutturacaktır

Emzirmek İçin Göğsünüzün Dolmasını Beklemeyin:
Göğsünüzde her zaman bebeğe yetecek süt vardır, emzirme sırasında da, hormonal uyarıyla vücut yeniden süt üretecektir Göğüslerin çok dolu olması bebeğin daha çok doyduğunu göstermez Aynı şekilde, bazen pompayla sütü sağan anneler gelen miktar karşında hayal kırıklığı yaşayabiliyorlar Pompayla çektiğiniz miktar, bebeğin memede ne kadar alabildiğinin bir ölçüsü değildir Bebeğin yeterince beslendiğini ancak kilo alışıyla anlayabiliriz

Daha Uzun Süre Emzirin:
Bebeğin belli bir süre değil, bir göğsü bitirene kadar emmesini sağlayın, sonra da öbür göğse geçin Böylece, hem önce gelen sulu sütü, hem de sonra gelen yağlı sütü alacak, vücudunuz da süt yapımı için gereken uyarıları almış olacaktır

Emzirme Sırasında Bebeği Mümkün Olduğunca Çıplak Bırakın:
Emerken kolay yorulup bırakan, uyuyakalan bebekler; bezleri kalacak şekilde soyulup anneyle cilt teması sağlanırsa daha uzun ve etkili emmeleri sağlanabilmektedir Üşümemesi için bir örtü ile korunarak emmesi sağlanabilir Emerken özellikle bebeğe eldiven giydirmemeli, anneye dokunabilmesine fırsat vermeliyiz

Emzirmeye ve Kendinize Odaklanın:
Yenidoğan bebeğini emziren anne önceliğinin emzirme olduğunu bilmelidir Dinlenmeye, dengeli beslenmeye zaman ayırmalı, babadan emzirme dışı işlerde yardım almalıdır Ev işlerini de bebekle birlikte mükemmel bir şekilde yürütmesi gerekmediğini kabullenmeli, her şeyi hallederim deyip kendini strese sokmamalıdır

Biberon, Emzik Vermeyin:
Emzirme dengesi kurulup bebek kilo almaya başlayana kadar (tercihen ilk 1 ay ) bebeğe biberon, emzik vermeyin Böylece tüm emme faaliyetini memede gerçekleştirecek, süt yapımını uyarmış olacaktır
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 1 December 2008, 20:32
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Anne Sütü Hakkında Herşey

Anne sütünü en çok artıran şey bol bol su içmektirHalkta 'ne kadar çok yersem o kadar çok sütüm olur' şeklinde yanlış bir inanış var Ancak ne kadar çok yediğiniz değil, ne yediğiniz daha önemli Anne, normal ve dengeli beslenmeli Yağlı olmayan proteinleri almalı Yeşillik ve sebze tüketip, çorbalara ağırlık verebilir Aşırıya kaçmamak koşuluyla, tahin-pekmez ve az yağlı süt ürünleri tüketilebilir

Az sütü gelen annelere tavsiyeler:

Bu dönemde anne sütünü artıran yiyeceklere ağırlık vermeli

Bunlar kısaca şöyle özetleyebiliriz: Bolca rezene ve ısırgan çayı tüketilebilir (günde n- 5 fincan) Şişmanlatmayan demir kaynakları olarak yeşil mercimek, brokoli, roka, ıspanak, pazı, dereotu, çekirdekleri ile birlikte yenen siyah üzüm, dut pestili, yumurta ve yağsız kırmızı et tercih edilebilir Hamilelikle bu demir kaynakları alırken, 20 dakika öncesi veya sonrasında, süt ürünleri ve koyu çay tüketilmemeli Aksine yenilen yemeklere limon sıkılırsa daha faydalı olur Susam yağı ile memelere dıştan dairesel şekilde hareketlerle masaj yapılması da katkı sağlar Ayrıca günde 3 litre su içilmelidir Anne sütünü en çok artıran ise alkolsüz biradır (malt özü), Sabah, öğle ve akşam sadece bir kahve fincanı içilecek alkolsüz bira, anne sütünü artırıp, içeriğindeki B vitamini sayesinde de annenin bağışıklık sistemini korur
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 1 December 2008, 20:33
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Anne Sütü Hakkında Herşey

Anne Sütünü Saklama Koşulları

Yakın zamanda yapılan çalışmalarda, anne sütünün buzdolabı veya derin dondurucuda saklanması ile besin değerini kaybetmeden korunabildiği ortaya çıkmıştır

Yapılan çalışmalar, anne sütünün bakteri üremesine dirençli olduğunu ve oda ısısında 10 saate kadar özelliklerinden bir şey kaybetmeden saklanabileceğini göstermektedir Anne sütü, kapağı iyice kapatılmış cam ya da plastik kapta saklanmalıdır

Burada sözü edilen plastik, şeffaf sert plastik (polikarbonat) veya buğulu sert plastiktir (polipropilen) Derin dondurucu için hazırlanmış anne sütü saklama torbaları, pompaya adapte edilebilir

Bunlar kilitli, önceden sterilize edilmiş, kalın ve özel torbalardır Gereğinden fazla süt çözünmesini önlemek için depolanan sütün 60-120ml civarında olması uygundur Süt, 8 günden önce kullanılacaksa, buzdolabında dondurulmadan bekletilebilir Anne sütü sağılmadan önce, eller iyice yıkanmalıdır

Özellikle süt bankalarında sıklıkla kullanılan bir yöntem olan pastörizasyon ile antimikrobiyal özelliklerini kaybederler

Anne sütünün +4 derecede buzdolabında veya -20 derecede derin dondurucuda saklanması ile bakteriyel yükün azaldığı, sütün anti bakteriyel etkilerinin arttığı gösterilmiştir

50-100cc sağılmış anne sütünü temiz bir kap veya süt saklama poşetine koyabilirsiniz Donarken süt genişleyebileceğinden, tepeleme doldurmayınız Tüm torbalara mutlaka tarih ve miktar yazınız Sütü derin dondurucunun kapağına değil, en soğuk noktasına koyunuz

Güvenli süt saklama koşulları:
-Odanın serin bir yerinde 6-8 saat
-Buzdolabının rafında 72 saat (3 gün)
-Buzdolabının buzluğunda 2 hafta-2 ay arası
-Derin dondurucuda 6 ay

Dondurulmuş anne sütünün eritilmesi ve ısıtılması
-Sakladığınız anne sütünü kesinlikle ocağın üstüne veya mikrodalga fırına koymayınız Bu, sütün proteinini bozar ve sütün içinde oluşan sıcak noktalar bebeğinizin ağzını yakabilir
-Süt poşetini bir kaba koyduğunuz ılık suyun içine ağzı dışarıda kalacak şekilde batırarak çözülmesini sağlayınız (benmari usulü) ve salladıktan sonra sıcaklığını kontrol ederek bebeğinize veriniz

Unutmayın!
Çözülmüş süt kullanılana kadar buzdolabında saklanmalıdır
24 saat içinde kullanılmalıdır
Bebeğinizi besledikten sonra sütün arta kalanını atılmalıdır
Her zaman önce en eski tarihli süt kullanılmalıdır

FIRINDA ISITMAYIN
Zamanında doğmuş bebekte kolostrum (ilk 6 gündeki süt) oda ısısında 27-32 derecede, 12 saat sonraki süt 15 derecede, 24 saat 19-22 derecede, 10 saat 25 derecede, 4-6 saat buzdolabında 0-4 derecede, 8 gün buzlukta 2 hafta ayrı kapısı olan buzlukta, 3-4 ay ayrı kapısı olan derin dondurucuda 6 ay ve üzeri saklanabilir Donmuş sütün önce buzdolabında çözdürülmesi gerekir Sonra benmari yöntemi ile ısıtılır Benmari yönteminde, 51 derecede ısıtılmış su içeren kaba, biberon ağzına dek daldırılır O andaki şartlar bu yöntemi mümkün kılmıyorsa, biberon koltuk altına konulup, sütün vücut sıcaklığına gelmesi beklenebilir Ayrıca, biberon ısıtıcıları da mevcuttur Anne sütünü çözdürmek için, mikrodalga fırın kullanılmaz Anne sütü, çözdürüldükten sonra 24 saat buzdolabında bekletilebilir ancak, tekrar dondurulmaz
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 1 December 2008, 20:33
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Anne Sütü Hakkında Herşey

Sütten kesilmenin birkaç sebebi vardır Bunların önde gelenlerini sıralayalım:
Bebek Emmez İse: Yeni doğan bebeğin emmeyişi, ya rahimde yeterince gelişmediğinden ya da erken doğmasındandır Her iki durumda da bebek zayıftır Dudak kasları memeden süt emecek güçte değildir Bebek aç olduğu halde ememez Anne gerçek sebe*bi bilmediğinden telaşa kapılır ve üzülür Eğer günlerce bebeğin emmesini bekleyecek olursa maalesef sütü kesilir
Ne Yapmalı
* Bebeği zayıf veya erken doğan anneler, daha ilk günden em*mediğini gördükleri takdirde ya elle ya da eczaneden satın ala*cakları vakumlu bir "süt çeker" le memelerindeki sütü temiz bir kaba boşaltmak; bunu 'kaşık veya deliği geniş açılmış bir biberonla bebeğe vermelidirler
* Bebeği emmeye alıştırmak için yavaş yavaş biberon memesinin deliğini küçültmeli; yani deliği gittikçe küçülen başlıklar takmalıdır
DİKKAT: Bebek "pamukçuk" veya benzeri bir ağız içi yarasın*dan rahatsız ise; yine meme ememeyecek; rahatsızlığın uzun sür*mesi halinde anne sütten kesilecektir Bu durumda ağız yarası te*davi ettirilmeli; iyileşinceye kadar yine elle veya süt çekerle me*me boşaltılmalı ve kaşıkla verilmelidir

Sütünüz Az İse: Bebeğiniz, muntazaman emzirdiğiniz halde, ki*lo almıyor; memeden sonra ağlamaya devam ediyor ise büyük ih*timalle sütünüz az geliyor demektir Sütün az gelişi, beslenme ye*tersizliğinden kaynaklandığı gibi; ruhsal durumunuzla da yakından ilgilidir Sağlığımız yerinde, beslenmeniz de normal ise; ailede ruhsal gerginliğe sebep olan bir geçimsizlik söz konusudur
Ne Yapmalı?
Anne beslenmesine dikkat etmeli, mümkün mertebe ruhsal gerginliklerden uzak durmalıdır
Sütü az bile olsa, bebeğini emzirmeye devam etmeli; geriye kalan eksikliği sulandırılmış inek sütü ile tamamlamaktır İnek sütü, deliği küçük bir biberonla verilmeli ki, bebek rahat emişin*den dolayı biberonu tercih etmesin
Bebeğin memeden vaz geçmemesi için en iyi usul, iki emzir*meden sonra bir biberonla takviye yapmaktır

Doğumdan Hemen Sonra Süt Gelmezse:
Normal şartlar altında, doğumun hemen arkasından memele*re süt gelmekte; ancak bazı durumlarda sütün gelişi 3-5 gün hat*ta iki hafta gecikebilmektedir
Doğumdan hemen sonra sütü gelmeyen anneler telaşa ve hele üzüntüye hiç kapılmamak; sütü varmış gibi bebeğini emzirmeye devam etmelidir Ancak bu arada, gayet tabii ki bebeğin gerekli gıdayı alabilmesi için, deliği küçük açılmış bir biberonla beslen*melidir Çoğu anneler, "sütüm olmadığı halde, bebeğimi emzirmeye devam etmemin ne faydası var" diye soracaklardır Açıklaya*lım: Memedeki süt torbacıklarına sütün gelişi hormonlar tarafın*dan başlatılmakta ve devam ettirilmektedir Hormon salgılayan bezler, meme uçlarındaki sinirlere bağlı olduklarından bu sinirler tarafından uyarılmayı beklerler Bu uyarı haberi ise, ancak bebe*ğin meme uçlarını emmesi ile doğar Bebek uzun zaman meme emmediği takdirde, hormon salgılayan bezler hiçbir uyarıcı haber alamayacaklarından hormon salgılamayacaklardır Hormon sal*gısı olmadan meme içindeki süt torbacıkları süt imâl edemezler
İşte, ilk günlerde sütü olmadığı halde, anneye bebeğini emzirme*ye devam etmesini söylememizin sebebi budur
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 1 December 2008, 20:34
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Anne Sütü Hakkında Herşey

Anne, mümkün olduğu kadar, ya da istediği kadar uzun süre bebeğini emzirmelidir Ancak anne sütü altıncı ayda doğum ağırlığının 2 katı olmuş bebeğe yetmez Genellikle anne (bazı istisnalar dışında), ancak altıncı aya kadar bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlayacak kadar süt üretir Ayrıca, çok uzun süre yalnız anne memesiyle beslenen bebek memeye bağlanır, kaşıkla yemek istemez, değişik besinlerin tadına ve kıvamına alışması zor olur Anne sütü tek başına büyüyen bebeğe yetmez, bebek diğer besinleri de almak istemeyince büyüme ve gelişmesi yavaşlar, hatta zamanla büyüme durur ve çocuk hastalanır Unutmayalım anne sütü ancak 6 aya kadar çocuğun tek besinidir6 aydan sonra 2 yaşına gelene kadar uygun ek gıdalar ile birlikte anne sütü vermeye devam etmelisiniz
Bebeği ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslemek ne kadar önemli ise, zamanında uygun ek gıdalara başlamak da bebeğinizin sağlıklı gelişimi için çok önemlidir

Anne sütünün besleyici ve koruyucu özellikleri 1 yaştan sonra da devam etmektedir Dünya Sağlık Örgütü ve Unicef, 2 yaşa kadar emzirmenin sürmesini önermektedirler Bu şekilde, bebek yaşama sağlıklı bir başlangıç yapacaktır
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 1 December 2008, 20:34
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Anne Sütü Hakkında Herşey

İlk 2 - 3 haftada bebek her istediğinde sık aralarla ve gece gündüz emzirilmelidir Böylece hem annenin süt yapımı artacak hem de bebek yeterince anne sütü alacaktır Daha sonraları emzirme araları kendiliğinden düzene girer

Beslenme sıklığı bebekten bebeğe değişir Bebek ağzını açarak, aranarak, sonunda da ağlayarak açlığını belli eder İlk aylarda, bebek uyandığında genellikle açtır ve emzirilmek ister İlk haftalarda emzirme aralıkları bir saat, iki saat gibi çok kısa olabilir Her emzirme sonrası, memede yapılan süt miktarı biraz daha artacağından, zamanla beslenme aralıkları uzayacaktır

Bebekler, yenidoğan döneminde geceleri de emmek isterler Gece öğünlerinin kesilme zamanı bebekten bebeğe çok farklılık gösterir Genelde, ilk 1 - 2 aydan sonra gece emzirme sıklığı azalır Bebek annenin hemen yakınında ise geceleri emzirmek kolaylaşır ve anne için yorucu olmaz Gece beslemeleri sırasında bebeğin giysileri ıslak değilse, bebeğin altı değiştirilerek rahatsız edilmemelidir Eğer bebek ses ve ışıkla rahatsız edilmeden emzirilirse, beslenme sonunda hem anne hem de bebek kolayca uykularına devam edebilirler

GECELERİ EMZİRME GEREKLİ Mİ?

-Bebekler gereksinimlerini yalnızca gündüzleri beslenmekle karşılayabilecek duruma gelinceye kadar geceleri de emmek isterler
-Gece öğünlerinin kesilme zamanı bebekten bebeğe farklılık gösterir Genelde ilk aylardan sonra gece emzirme aralıkları uzar
-Gece emzirme süt yapımının artmasına yardımcı olur
-Bebek annenin hemen yakınında ise geceleri emzirmek kolaylaşır ve anne için yorucu olmaz
-Gece beslemelerinde bebeğin giysileri ıslak değilse bebeğin altı değiştirilerek rahatsız edilmemelidir Bebek yavaşça kaldırılıp uyandırılmadan emzirilebilir
-Bebeğin giysilerine kadar ıslanmaması için geceleri daha kalın bezler kullanmak uygundur
-Eğer bebek ses ve ışıkla rahatsız edilmeden emzirilirse, beslenme sonunda hem anne hem de bebek kolayca uykularına devam edebilirler
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 1 December 2008, 20:36
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Anne Sütü Hakkında Herşey

MEMEYE İYİ YERLEŞMEME VE ETKİSİZ EMME
Bebek memeye iyi yerleşmedi ise ve memenin başını emiyorsa sütü boşaltamaz ve alamazBu etkisiz emme olup bebeğin:
-Ağzının geniş açık olamadığı,dudaklarını ileriye uzattığı,
-Alt dudağının dışa dönük olmadığı,
-Çenesinin anne memesine değmediği,
-Yanaklarının içe dönük olduğu,
-Dışarıdan areolanın hemen tümünün görüldüğü fark edilir

Etkisiz Emme Durumunda:
-Meme ucunda ağrı,zedelenme ve çatlaklar oluşur
-Bebek sütü etkin olarak emmediği için memeler boşalamaz,devam ederse memeden süt alamayan bebek çok ağlar,aç kaldığı için sık veya uzun süre beslenmek isteyebilir,
-Bu durum annenin yeterli sütünün olmadığı(yalancı süt yetersizliği)görüntüsü verebilir
-Olay uzun süre devam ederse gerçekten az süt yapılmaya başlar

Bebeğin etkisiz emdiği durumlarda memeler sürekli şiş ve gergindirEmzirme anne için ağrılı olup rahatsızlık verirMeme başı ezilmiş görünümde olup kızarıktır,ucunda veya yanında çatlak görülebilirBebek sürekli hızlı hızlı ve yüzeysel emme hareketleri yaparGiderek huzursuzlaşır,memeden kayar,emmeyi reddeder,ağlar,kendini geri çeker

Memeye Yanlış Yerleşmenin Nedenleri
-Biberon kullanılması(içinde ister süt ister su bulunsun,yaşamının ilk günlerinde biberon verilen bebekler memeden de biberon gibi emmeye çalışır ve meme başını emerlerBu duruma meme başı konfüzyonu veya şaşkınlığı denir)
-Deneyimsiz anne
-Meme başı küçük veya meme dokusunun esnekliği azsa
-Memelerin sütle çok dolu olması
-Emzirme konusunda anneye destek olunmaması olabilir

BEBEĞİN MEMEYE DOĞRU YERLEŞTİRİLMESİ

Bebeğin sütü etkili sağabilmesi için etkili emmesi gerekirEtkili emebilmesi içinse
Memeye iyi yerleşmiş olmalıdırMemeye uygun bir şekilde yerleşen bebek;
-Areola ve alttaki meme dokusunun çoğunu ağzına almıştır(içi sütle dolu süt havuzcuklarının çoğu bu alttaki dokunun içinde bulunur),
-Meme başıyla birlikte ağıza alınan siyah kısım ve meme dokusu damağa doğru uzunca bir emzik oluşturmuştur,
-Meme başı bebeğin ağız içinde oluşturduğu bu emziğin sadece üçte biridirGeri kalan kısmı süt havuzcuklarının bulunduğu meme dokusudur,
-Bebeğin dili önde,alttan meme başını sarmalıyor şeklindedir
Memeye iyi yerleşmiş ve etkili emen bir bebekte oksitosin refleksinin uyarılmasıyla süt havuzcuklarına inen süt,bebeğin dili yardımıyla oluşturduğu dalgalanma hareketi ile ağıza itilirBebek birkaç emme hareketinden sonra ağızda biriken sütü yutarBebeğin yutuşu görülebilir veya duyulabilirBöyle bir emmede bebeğin dili ve ağızı meme ve meme başını acıtmaz,incitmezEmzirme anne için rahat ve zevklidirEtkili emen bir bebek memeyi kendiliğinden bırakırEmzirme sonunda memeler yumuşarMeme başı sağlıklı görünümdedir
Memeye iyi yerleşen bebeğe dışardan bakıldığında;
-Memeyi kavramış olan bebeğin ağzının geniş,iyice açık olduğu
-Dilini öne doğru uzattığı için alt dudağın dışa dönük olduğu
-Çenesinin anne memesine değdiği
-Yanaklarının yuvarlak dolgun olduğu
-Emme sırasında anne memesinin yuvarlak olduğu
-Alttan areolanın büyük bir kısmının bebeğin ağzı içinde kaldığı için areolanın çok azının görüldüğü fark edilir

EMZİRME POZİSYONLARI

Emzirmenin tek bir pozisyonu yoktur
Yaygın olarak dört pozisyon uygulanır
Anneler kendine uygun olan pozisyonu bulabilir
Bebeğin ilk günlerinde beşik pozisyonu önerilir
Pozisyonlar ile ilgili genel öneriler:
-Anne oturur ve hafif arkasına eğik, arkaya yaslanmış olmalıdır *Kol dayamak için bir desteğe ihtiyaç vardır
-Bebek anne koluna veya bir yastığa uzanmış olarak 45 derece eğimle anne memesine yaklaştırılmalıdır
-Bebeğin elleri serbest olmalıdır
-Anne işaret ve orta parmağıyla meme başını bebeğinin ağzına yöneltmelidir
-Bebek tam yatar pozisyonda olmamalıdır
-Bebeklerde görülen kulak iltihaplarının sebeplerinden bir tanesi hatalı pozisyonla emzirmedir

DOĞRU VE ETKİLİ EMZİRMENİN AŞAMALARI

-Parmak veya meme başı bebeğin dudaklarına temas ettirilerek bebek uyarılır
-Bebeğin ağzının açılması sağlandıktan sonra, meme başının ağzın içersine doğru alması sağlanır Koyu renkli kısım (areola) dudaklar ile çevrelenmelidir
-Parmaklarla meme başının bebeğin ağzında tutmasına yardım edilir,meme bebeğe doğru sıvazlanır
-El ile başın arkasındandan destek verir
-Bebeğin anneye yakın halde durması sağlanır
-Doymuş bebek memeyi bırakır
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 1 December 2008, 20:36
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Anne Sütü Hakkında Herşey

Amerikan Pediatri Akademisinin son yaptığı çalışmada annesi sigara içerek bebeğin pasif içici durumunda kalması durumunda eğer bebek sadece anne sütü alıyor ise sigaranın bebeklerde neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonları ve alerjik astım gibi hastalıkların daha az görüldüğü tespit edilmiştirYani anne sütü sigaranın zararlarını yenmiştirAncak sigaranın sütü azaltıcı ve bebekler üzerinde huzursuzluk yapıcı etkileri vardır Hafif alkollü içeceklerin ( bir kadeh şarap vs ) emzirilen bebekler için zararlı olduğu düşünülmemektedirAncak çok fazla alkol alımı bebekleri ilk başta uykulu ya da huzursuz yapar ve sürekli devam edildiğinde bebeğin gelişimi bozulur

Anne sütündeki alkol miktarı annenin kanındaki miktar ile aynıdır (aynı zamanda ölçüldüklerinde) Bebeğinizi emzirdiğiniz dönemde aşırı alkol kullanmaktan kaçınınız Emzirme döneminde alkolün etkisini en aza indirmek için, bebeğinizi emzirmeden önce her bir standart içki için iki saate kadar bekleyiniz (örneğin; dört içki içmeniz durumunda, bebeğinizi emzirmeden önce dört ile sekiz saat beklemeniz gerekir)

Bebeğini emziren annelerin sigarayı bırakmaları ya da en azından olabildiğince azaltmaları önerilmektedir Bebeğinizi emzirmeden hemen önce ya da bebeğinizin olduğu odada sigara içmemelisiniz Sigarayı bırakmada yardıma ihtiyaç duymanız halinde, doktor veya eczacıya danışınız
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 08:39


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2