#1
|
|||
|
|||
Erken Doğumu Önlemek Mümkün mü?
Yazın doğum yapacaklar için öneriler
Yaz ayları, hamileliğinin sekizinci ve dokuzuncu aylarına gelmiş anneler için çeşitli zorlukları da beraberinde getiriyor. Özellikle de hamilelik için hekimlerin önerdiği sağlıklı kilonun üzerindeki anne adayları sıcaklar, vücutlarında oluşan ödem, bebeğin yarattığı basınç nedeniyle otururken, yürürken ve uyurken sorun yaşıyor. Acıbadem Kocaeli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Yıldız Tunçay, anne adaylarının bu sıkıntılarını giderecek önerilerini sizlerle paylaşıyor. Yaz mevsiminde artan hava sıcaklığı, yüksek nem oranı en çok bebeğin doğumu için artık haftaları, günleri sayan anneleri zorluyor. Karındaki artan basınç mide ve barsaklara baskı yapıyor, akciğer ve kalbi zorluyor. Hamilelik ilerledikçe, anne adaylarının solunum ve dolaşımında sıkıntı oluyor. Sık ve zor nefes almak hamileleri çok zorluyor. Karın içindeki basınç artışı ile akciğerlerin kapasitesi azalıyor, adeta hava açlığı çekiliyor. Kalpte çarpıntılar, ani tansiyon düşmeleri oluyor. Gebelikte kalp dolaşım sisteminde de dolaşan kan miktarının artmasına bağlı olarak, kalbin yükü artıyor, hasta da bunu çarpıntı şeklinde ifade ediyor. Hamilelik ilerledikçe bebeğin yarattığı basınçtan dolayı bacaklardan kalbe dönen kanın yavaşlamasına bağlı olarak bacaklarda ödem ortaya çıkıyor. Sıcak damarların genişlemesine ve geçirgenliğinin artmasına neden olup ödemi artırıyor. Bacaklardan kalbe dönen kan azaldıkça, kalbin vücuda ve beyne pompaladığı kan da azalarak tansiyon düşmelerine ve bayılmalara yol açıyor. Anne adayında anemi (kansızlık) varsa, bacaklarda varis oluştuysa bu şikayetler daha belirgin oluyor. Terleme ve su kaybı nasıl bir etki oluşturuyor? Sıcakla birlikte terleme, su kaybı ve damarların genişlemesinin tansiyon düşmelerine, beyin dolaşımının bozularak bayılmalara neden olur. Bazı küçük önlemler alarak bu sıkıntıları hafifletmek mümkündür. Öneriler: • Sıcağın en fazla olduğu öğle saatlerinde dışarı çıkmayın. • Ani tansiyon düşmeleri, aşırı terleme ve su kaybı, bayılmaya yol açıyor. Vücuttaki su ve mineral kaybını önlemek amacıyla bol su içmek, maden suyu veya az şekerli limonata etkili bir çözüm olabilir. • Sıcakta uzun süre kalmayın. Geniş kenarlı bir şapka, güneş gözlüğü, güneş koruyucu ürün kullanın. Deniz kenarının serin olacağını düşünerek uzun süre kalmayın. • Sıcak çarpması vücudun ısısını artırır. Bundan da bebek olumsuz etkilenir. Gölgede kalarak bu olumsuzluğu giderebilirsiniz. • Güneşin etkisini kaybettiği saatlerde ve sabah erken saatlerde kısa süreli güneşlenmeler faydalıdır. • Bacaklardaki ödemi gidermek için uzun süre ayakta kalmayın. Aynı pozisyonda oturmaktan kaçının. Bacaklarda varisleri olanlara varis çorabı kullanması uygundur. • Aşırı ve fazla miktarda yemek yememeye, yağlı kızartmalı gıdalar tüketmemeye dikkat edin. Aşırı kilo alımı olanlar hamileler, yediklerinize dikkat ederek, bir beslenme uzmanından destek alın |
#2
|
|||
|
|||
Cvp: Erken Doğumu Önlemek Mümkün mü?
Hamilelik 40 hafta süren bir maraton. Bu süreçte anne adaylarını endişelendiren birçok konu var. 37 hafta dolmadan doğumun gerçekleşme riski ise anne adaylarını en çok ürküten konuların başında geliyor. Erken doğumu engellemek koyla değil. Yapılan araştırmalar tansiyon için kullanılan ilaçların erken doğumu geciktirmekte etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Erken doğum 37 haftadan önce gerçekleşen doğumları kapsıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Numan Bayazıt, “Son yıllarda artış göstererek tüm doğumların yüzde 12’ini oluşturmaya başlamıştır.” diyerek artışın nedenini şöyle açıklıyor: “Bu kısmen infertilite tedavilerinde çoğul gebeliklere daha çok rastlanmasına bağlıdır.” Op. Dr. Numan Bayazıt diğer nedenleri şöyle sıralıyor: • Rahimin gerginliğine bağlı olanlar: Çoğul gebelikler, polihidroamniyos (bebeğin suyunun aşırı artışı örn. Gebeliğe bağlı diabette), rahimin şekil bozuklukları. • Enfeksiyonlar: Vajina ve idrar yolu iltihapları da neden olabiliyor. • Kanamalar : Plasentanın (çocuğun eşi) önde olması veya erken ayrılması. • Bebekte gelişme geriliği veya annenin aşırı stresi doğumu tetikleyebiliyor. Kimler Risk Altında? Daha önce erken doğum yapanlarda erken doğum riski yüzde 15 – 40 oranında gerçekleşiyor. Anne yaşının erken doğum üzerine direk bir etkisi yok. Ancak hipertansiyon, gelişme geriliği gibi komplikasyonlar nedeniyle dolaylı yoldan artışa neden olabiliyor. Ne Yapılmalı? Erken doğumu önceden tespit etmek için etkinliği kanıtlanmış bir yöntem bulunmuyor. Ancak ultrasonla rahim ağzı uzunluğunun ölçülmesi uyarıcı olabiliyor. Risk tespit edildiğinde anne adaylarına yatak istiharati öneriliyor. Bununla birlikte Progesteron hormonunun daha önce erken doğum yapanlarda önleyici olarak kullanılması ile erken doğum oranının yüzde 35-40 azaldığını gösteren 2 çalışma bulunuyor. Op. Dr. Bayazıt, “Erken doğum başladığında bunu durdurmak için kullandığımız çeşitli ilaçların da sonucu etkilediğini gösteren yeterli delil yoktur. Bu amaçla kullanılan ilaçlardan son zamanlarda tansiyon için kullanılan bir ilaç popülerlik kazanmıştır. Erken doğum tedavisinde esas amaç biraz zaman kazanıp bu sırada bebeğin akciğer olgunlaşmasını sağlayan kortikosteroid ilacını kullanmaktır. Bu uygulamayı 24-34 haftalık gebeliklerde yapmak gerekir. 34. haftadan sonra ise gerek yoktur. Bu arada yenidoğan döneminde görülebilen grupB streptokok enfeksiyonunu önlemek için koruyucu antibiyotik verilir.” |