#1
|
|||
|
|||
Anne Sütünün Bebeğe Yararları
Anne sütü alan bebeklerin ortalama I.Q. puanları daha yüksektir: Bu konuda çok sayıda çalışma yapılmıştır ancak en yenisi Yeni Zelanda’daki araştırmadır. 1000 birey üzerinde yapılan ve bu bireylerin 18 yıllık incelenmesinden oluşan bu araştırmada, bebekliklerinde anne sütüyle beslenmiş olanların hem zeka seviyeleri hem de öğrenim hayatındaki başarıları daha yüksek bulunmuştur.
Anne sütü mamadan daha kolay hazmedilir ve içeriği daha çok kana geçer: Anne sütü içerdiği bazı enzimlerle bebeğin bu sütü daha kolay hazmetmesini sağlar. Anne sütü inek sütünden daha az protein içermesine karşın, içindeki tüm protein bebeğin dolaşımına geçer. Ayrıca içerdiği demir ve çinko elementleri, bebeklerin bağırsaklardan kana daha kolay geçer. Anne sütünde bulunan maddeler bebeğin enfeksiyonlara karşı daha etkili korunmasına yardımcı olur ve bebeğin kendi bağışıklık sisteminin gelişimini hızlandırır. Anne sütü mekonyumun (mekonyum=bebeğin ilk dışkısı) daha kolay çıkarılmasına yardımcı olur: Nispeten kıvamlı ve yapışkan olan ilk dışkı, annenin ilk sütü olan kolostrumun bebeğin sindirim sistemi üzerindeki etkileri sayesinde kolaylıkla, hiç zorlanmadan çıkarılmaktadır Anne sütü ile beslenen bebekler daha iyi bir sosyal gelişim gösterirler: Yaşamın 12. ayının sonunda, mamayla beslenen bebeklerle anne sütü ile beslenen bebekler karşılaştırıldığında anne sütü ile beslenenlerde psikomotor ve sosyal gelişimin belirgin olarak daha fazla olduğu bulunmuştur. Anne sütü aşıların etkinliğini arttırır. Anne sütüyle beslenen bebeklerin ilk üç yılda herhangi bir nedenle ölme olasılıkları nispeten daha düşüktür. Anne sütü bebek için doğal bir sakinleştiricidir: Anne sütündeki bazı kimyasal maddeler bebek üzerinde belirgin olarak sakinleştirici etkiler gösterirler. Taze anne sütü asla bakteri içermez: Dahası, anne sütünün bakterilere karşı koruyucu özellikleri de vardır. Meme emmek bebeğin duygusal bir ihtiyacını karşılar: Bebekler dokunulmaktan ve kucaklanılmaktan hoşlanırlar. Çok sayıda çalışma, kucağa alınmayan ve bedensel temastan yoksun kalan prematüre bebeklerin ölme olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Emzirme eylemi esnasında annesiyle yakın bedensel temasta olmak, bebeğin bu önemli ihtiyacını karşılamak açısından çok önemlidir. Prematüre doğum yapan annelerin sütlerinin bileşimi bu bebeklerin zamanında doğan bebeklerden daha farklı olan besin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak daha farklıdır Anne sütüyle beslenen bebeklerde görme kusurları daha az sıklıkta ortaya çıkar: Anne sütü bebeklerde görme fizyolojisinde önemli rolü olan A vitaminin en önemli kaynağıdır. Anne sütü bebeği solunum yolu, idrar yolu, göz enfeksiyonlarından, ishalle seyreden enfeksiyonlardan, diş çürüklerinden korur. Anne sütüyle beslenen kız çocuklarının ileride meme kanserine yakalanma riskleri nispeten daha düşüktür: Hem menopozdan önce, hem de menopoz sonrası ortaya çıkması muhtemel meme kanseri açısından, bebekliklerinde kısa bir süre de olsa anne sütü almış kız çocuklarında bu risk %25 daha düşük bulunmuştur. Biberonla beslenen bebeklerin ileride Tip I şeker hastalığına (gençlerde görülen insülin kullanımı zorunlu şeker hastalığı) yakalanma riski daha yüksektir: İnek sütünde bulunan bazı maddelere karşı bağışıklık sisteminin ürettiği antikorlar muhtemelen Tip I diyabet gelişimini kolaylaştırmaktadırlar. Anne sütü ile beslenmeyenlerde ileride multipl skleroz ortaya çıkma riski nispeten daha yüksektir: Her ne kadar nedeni tam olarak ortaya çıkarılmış bir hastalık olmasa da multipl skleroz, bebekliklerinde anne sütü alanlarda, almayanlara göre daha az görülmektedir. Anne sütü ile beslenenlerde kasık fıtığı ortaya çıkma riski nispeten daha düşüktür: Bilinmeyen bir nedenle anne sütü kasık fıtıklarına karşı koruyucu bir etki göstermektedir. Anne sütü çocuklarda ortaya çıkan juvenil (gençlik çağında ortaya çıkan) romatoid artrit hastalığı karşı koruyucudur: Anne sütü ile beslenmiş olma, riski %40 oranında azaltmaktadır. Anne sütüyle beslenenlerde Hodgkin hastalığına yakalanma riski daha düşüktür. Anne sütü almamış olanlarda bazı çocukluk çağı lenfoma türlerinin ortaya çıkma riski daha yüksektir. Anne sütüyle beslenen bebeklerde egzama daha az görülür. Egzamaya karşı koruyucu etki özellikle 6 ay ve daha uzun süre anne sütü ile beslenen bebeklerde daha belirgindir. Anne sütü ile beslenme alerjiye karşı korur ve bu koruyucu etki erişkinlik dönemine kadar sürer. Anne sütü ile bir ay ve daha uzun süreli beslenme hem gıda alerjilerine, hem de solunum yolunda ortaya çıkan alerjilere karşı koruyucudur. Hatta çalışmalar kalıtımsal olarak alerji gelişimine yatkın bireylerde bile anne sütünün koruyucu etkileri olduğunu göstermiştir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde reflü (mideden yemek borusuna gıda kaçağı) ve buna bağlı kusma daha az sıklıkla ortaya çıkar. Anne sütü bebeğin astım hastalığına yakalanma riskini azaltır ve riskteki bu azalma ileri yaşlara kadar devam eder. Anne sütü ile beslenen bebeklerde orta kulak enfeksiyonları daha az görülür. Ani bebek ölümü sendromu biberonla beslenen bebeklerde daha sıktır. Anne sütü bebeği bakterilerle oluşan menenjit (beyin zarı iltihaplanması) hastalığına karşı korur. |