Genel Paylaşım Forumu     forum  

Go Back   Genel Paylaşım Forumu > >

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 30 July 2009, 08:24
Nixie
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Cvp: Erkek arılar.

ERKEK ARILARDAKİ TASARIM, ÇİFTLEŞME VE SONRASI
Erkek arılar, doğduktan 2 hafta kadar sonra kovan dışına çıkarak kraliçe arıyı aramaya başlarlar. Erkek arıların çiftleşme döneminde kraliçenin salgıladığı maddenin yeni bir işlevi daha ortaya çıkar. Erkek arılar çiftleşme uçuşuna çıkan kraliçeyi işte bu madde sayesinde bulurlar. Erkek arıların kovandaki dişi arılara (işçi arılar ve kraliçeye) göre anatomik yönden bazı üstünlükleri vardır. Örneğin erkeklerin gözleri işçilere göre daha fazla (8-10 bin) parçadan oluşur. Antenlerindeki koklama organlarında ise çok daha fazla (2.600 tane) gözenek vardır.68 Ayrıca kanatları da işçilere göre daha kuvvetlidir.
Dikkat edilecek olunursa erkeklerin diğer arılara göre farklı olan tüm özellikleri belli bir amaca yönelik tasarlanmış özelliklerdir. Bu amaç erkek arıların kraliçeyi kolay bulabilmeleridir. Erkeklerin kraliçeyi aramaları sırasında uzun süre yükseklerde uçabilmelerini ve kraliçenin kokusunu çok uzaklardan algılayabilmelerini sağlayacak sistemlere ihtiyaçları vardır. Ve erkek arılarda, kovandaki diğer bütün arılardan farklı olarak bu özellikler mevcuttur.
Her canlının kendisi için gerekli olan özelliklere sahip olması evrende var olan kusursuz düzenin göstergelerinden yalnızca bir tanesidir. Böyle bir düzenin tesadüfen oluşamayacağı kesin bir gerçektir. Her canlıyı ihtiyacı olan özelliklerle birlikte yaratan üstün güç sahibi olan Allah'tır. Tüm evrene hakim olan bu düzen Allah'ın sınırsız yaratma gücünün delillerinden yalnızca bir tanesidir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 30 July 2009, 08:25
Nixie
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Cvp: Erkek arılar.

ERKEK ARILARI BEKLEYEN SON
Kraliçe arı ile erkek arının buluşması genellikle yükseklerde gerçekleşir. Erkek arılar 4.5 metreden alçakta kraliçeye yaklaşamazlar. Çiftleşme ile birlikte erkek arının sperm keseciği dahil olmak üzere tüm erkeklik organları vücudundan kopar ve erkek arılar çiftleşmeyi gerçekleştirir gerçekleştirmez ölürler.Kraliçeyle çiftleşmeyi başaramayan diğer erkeklerin de çok fazla ömrü kalmamıştır. Erkek arılar yalnız ilkbaharda ve yaz başlangıcında yaşar sonra işçi arılar tarafından imha edilirler. Çiftleşme uçuşunun zamanı geçip, yazın sıcaklarıyla beraber çiçeklerin nektarları da azalmaya başlayınca işçilerin erkeklere karşı davranışları da tamamen değişir. İşçi arılar, erkek arılara çiftleşme döneminde büyük bir özenle baktıkları halde, bu dönemin sona ermesiyle birlikte erkeklerin kanatlarını yolmaya ve onlara saldırmaya başlarlar. Eğer erkek arılar birşey yemek isterlerse, işçi arılar onları kuvvetli çeneleriyle, antenlerinden veya bacaklarından tutarak kovan kapısına sürükler ve dışarı atarlar.
Kovan dışına atılan erkek arılar çok kısa bir süre içinde açlıktan ölürler. Çünkü kendi besinlerini kendileri bulma kabiliyetinden yoksundurlar. Bunun için ısrarla tekrar kovana girmek isterler. Fakat yine işçi arıların ısırmaları ve hatta ölümlerine sebep olacak zehirli iğneleri ile karşılaşırlar. Erkek arılar işçi arılara oranla daha iri olmalarına rağmen bu saldırıya karşı koyamazlar.70 Erkek arıların kovandan çıkarılmasından, gelecek senenin ilkbaharına kadar geçen süre boyunca dişi arılar (kraliçe ve işçiler) kovanda kendi kendilerine kalırlar.
Şimdi burada erkek arıların durumunu, evrimci iddiaları göz önünde bulundurarak değerlendirelim. Biraz önce anlattığımız gibi, erkek arılar çiftleşme uçuşunun ardından kısa süre içinde ölürler. Bu, evrimci iddialarla açıklanması mümkün olmayan bir davranıştır. Erkek arının ölümü göze alarak soyunu devam ettirmek üzere çiftleşme uçuşuna çıkması, "yaşam mücadelesi" kavramıyla taban tabana zıttır. Eğer evrimin doğada var olduğunu iddia ettiği mekanizmalar var olsaydı, erkek arılar şu ana kadar çoktan kendi lehlerinde olacak bir evrimsel süreç geçirirlerdi. Oysa milyonlarca yıldır erkek arılar, sonunun kendileri için ölüm olacağını bilerek çiftleşme uçuşuna çıkmaktadırlar.
Kısacası evrim teorisinin herhangi bir iddiası ile, balarıları arasında yaşanan böylesine bir fedakarlık örneğinin açıklanması mümkün değildir. Bir canlının kendi can güvenliğini bir kenara bırakıp, içinde yaşadığı grup üyelerinin güvenliğini ve rahatını sağlamaya çalışmasının tek bir açıklaması olabilir: Arı kovanında yaşanan düzen, üstün akıl sahibi bir tasarımcı tarafından belirlenmiş ve bu tasarımcı kovandaki her arıya birbirinden farklı görevler vermiştir. Kovanda yaşayan arılar, kendilerine verilen bu görevlere uygun davranır ve gerekirse bu uğurda kendilerini feda ederler. Önemli olan grubun düzeninin devamıdır; bunun için gereken fedakarlık da, bilinç ve muhakemeden yoksun arıların iradesiyle değil, onları yöneten iradenin isteğiyle gerçekleşebilir. Yani erkek arılar kendilerini yaratmış olan Allah'ın emrine uyarak çiftleşme uçuşuna çıkmakta ve ölümleri pahasına kovanın varlığının sürdürülmesini sağlamaktadırlar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Forum Seç

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Aziz Yıldırım selinad Biyografiler 0 27 August 2008 23:42
Halil Mutlu selinad Biyografiler 0 27 August 2008 23:39


Saat: 15:30


Telif Hakları vBulletin® v3.8.4 Copyright ©2000 - 2025, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.