![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]()
UYGULANACAK HUKUK KURALININ GEÇERLİ OLUP OLMADIĞI:Bir kuralın uygulanabilmesi için onun yürürlüğe girmiş olması gerekmektedir.
HUKUK KURALININ BELİRLENMESİuruma uygun bir hukuk kuralı yoksa,örf ve adet hukukuna onda da bir çözüm bulunamaması halinde ise hakimin hukuk yaratmasıyla olay çözüme bağlanır.eğer duruma uygun bir hukuk kuralı varsa göz önünde bulundurulması gereken hüküm belirlenir. HUKUK KURALININ ESAS ALINACAK METNİ:Bir hukuk kuralı uygulanırken bu kuralın Resmi Gazete’deki metni esas alınır. KANUNUN HATALI DÜZENLENMİŞ OLMASIeğişik şekillerde ortaya çıkar: 1)İradenin teşekkülü sırasında hata 2)İradenin açıklanması sırasında hata 3)Baskı hataları KANUNUN YORUMU Yorum Kavramı:Kanunun yorumu kavramı altında kanun koyucunun düşüncesinin içeriğini açıklaması anlaşılır.Kanun koyucunun düzenleme ile istediği anlam yorum ile belirlenir.Kanun koyucu maddeyi hangi amaçla ve nasıl korumak istemiştir?Burada hareket noktası normun objektif anlamını tespit etmek gerekir.Bir kuralın objektif anlamının verilmesi yorumun amacı olmalıdır.Objektif yorum dürüstlük ilkesine göre yapılır.Objektif yorum tarihi ve zamana uygun olmak üzere 2 metotla yapılır. YORUMDA DAYANILACAK UNSURLAR: Yorumda Dayanılacak Unsurlar KANUN METNİ:Kanunda kullanılan sözcükler,dilbilgisi analizleri, metnin yorumunda kanun koyucunun düşüncesini aksettiren en önemli unsurlardır.Fakat bu yolla belli bir anlama ulaşılır. SİSTEMATİK UNSUR:Bir maddenin anlamını belirlerken o madde tek başına diğer maddelerden izole edilmiş şekilde yorumlanmamalıdır.Kanundaki diğer maddelerle birlikte göz önünde tutulmalıdır.Yorum yapılırken sistematik unsurda şekli yorum metodu olarak atıfta aksi ile kanıttan özel kuralın genel kuraldan önce kullanılması ilkesinden vs. yararlanılır.Ayrıca sistematik unsurdan yararlanılırken yorum anayasaya uygun yapılmalıdır. AMAÇSAL UNSUR:Jhering ‘amaç bütün hukukun yaratıcısıdır’ demektedir.her kural belli bir amacı ifaya hizmet eder.amaçsal unsur bu amacın tespitinde önem taşır.Kanun koyucunun bir hukuk kuralını öngörmekle belirlemek istediği amacın tespiti amaçsal unsur olarak adlandırılır. GERÇEĞE UYGUNLUK UNSURU:Yorum yapılırken gerçekler göz önünde tutulmalıdır.çünkü kanun her zaman belli gerçek durumları düzenlemek ister. TARİHİ UNSUR:Bir kanunun yürürlüğe girmeden önce geçirdiği uzun süreçtir. YORUM TÜRLERİ YORUM ÇEŞİTLERİ KANUNUN TAMAMLANMASI BOŞLUK VE BOŞLUK DOLDURMA KANUNUN TAMAMLANMASI,BOŞLUK VE BOŞLUK DOLDURMA Her kanun bilinen belli konuları kişilerin belli davranış biçimlerini düzenler ve belli bir hukuki sonuca bağlar. Şerhçi okul der ki:Kanun boşluk ihtiva etmez. Ederse bu boşluğu kanunkoyucu doldurur. Hakim hukuk yaratmaz. Kavram içtihatçılığı görüşünü savunanlar: Kanunda boşluk olduğu zaman bunun doldurulması görevinin kanunkoyucuda olduğunu ileri sürmektedir. Hakimin hareket noktası kavramlardır. Ayrıca hukuku uygulayanlar yazılı hukuk kurallarına sıkı sıkıya bağlıdır. Kanunda boşluk:Gerekli kanuni düzenlemelerdeki ek***lik anlaşılır. Boşluk olarak nitelendirilemeyen durumlar Hukuk dışı alan :Hukukun ilgilenmediği ahlak din kurallarının geçerli olduğu alan kastedilir. Dolayısıyla bu alana ilişkin düzenlemenin bulunmaması boşluk anlamına gelmez. Kasıtlı susma :Kanunun belirli bir meselede olumlu bir çözüm verebilen bir kural öngörmemesidir. Kanunkoyucu bazen olumlu bazen olumsuz bir çözüm yolu öngörebilir. Olumsuz çözümler kanunda açıkça yer almaz. Bu durumda olumlu çözümün yorumu yapılır. Kanun koyucu olumlu bir çözüm öngörerek karşıt kavram kanıtı yoluyla aksini öngörmek istemediğini düzenlemiş olabilir. Bu durumda kanunda boşluktan değil kanun koyucunun kasıtlı susmasından söz edilebilir. KURAL İÇİ BOŞLUK Kural içi boşlukta kanun koyucu belirli bir hukuki mesele içim bir çözüm öngörmüştür;fakat bu çözümün somut olaya doğrudan doğruya uygulanması mümkün değildir.Kural içi boşlukta kanun koyucu bilinçli olarak adil bir çözüm bulunabilmesi için çözümü uygulamaya ve bilime bırakmıştır. KURAL DIŞI BOŞLUK Kural içi boşlukların dışında kalan diğer boşlukların hepsi kural dışı boşluktur.Bu boşlukları kanunkoyucu istemeden bırakmıştır.Kural dışı boşlukların ortaya çıkış nedeni ,kanun koyucu bu boşluğu görmemiş olması veya düzenleme ihtiyacı yaratan hukuki meselelerin kanunen yürürlüğe girmesinden sonra ortaya çıkmasıdır. BOŞLUK DOLDURMA Boşluk doldurma görevi kanunkoyucuya aittir.Yani kanunda bir boşluk olduğu takdirde hakim bu boşluğu dolduracaktır.Bu husus hakime bir görev olarak verilmiştir. Boşluk doldurma metodları: Örf adet hukuku:Bir kuralın örf adet hukuku kuralı haline gelmesi için üç özellik gerekir; sürekli uygulanış,genel inanç,ülkede geniş kitlelerce benimsenmesi. KIYAS Kanunda boşluk vardır. Boşluk kanunkoyucu tarafından açıkça veya ihmal ile bırakılmıştır. Sonradan ortaya çıkan bir olay söz konusudur. Benzer bir norm kıyasen uygulanır. TAKDİR YETKİSİ TAKDİR YETKİSİ GENEL OLARAK:Bütün boşluklar medeni kanunun 1. Maddesine göre doldurulamaz.Kural içi boşluk doldurmada,medeni kanunun 4. Maddesine gidilir.kanun koyucunun,hakime açıkça takdir hakkı verdiği ve ya durumun gereği ve ya önemli sebepler gibi deyimleri kullandığı hallerde hakim takdir yetkisine sahiptir.Kanun koyucu hakime medeni kanunun 4. Maddesi ile bu boşlukları ne zaman ve nasıl dolduracağını göstermiştir.Hakim bu boşlukları hakkaniyet kuralını göz önünde tutarak dolduracaktır. TAKDİR YETKİSİ VE BENZERİ KAVRAMLAR TAKDİR YETKİSİ-YORUM:Yorum bir kuralın anlamını tespit işlemidir.takdir yetkisinde ise kuralın içinde bilerek bırakılan bir boşluk vardır. TAKDİR YETKİSİ-AÇIK BOŞLUK:Boşlukta kanun koyucunun istemeden bıraktığı bir boşluk söz konusudur. TAKDİR YETKİSİ-DELİLLERİN SERBESTÇE TAKDİRİelillerin serbestçe takdiri usul hukuku ile ilgili bir kavramdır.Delillerin takdiri,hukuk kuralı uygulanmadan önce söz konusu olur. TAKDİR YETKİSİNİN KULLANILMASININ SINIRLARI TAKDİR YETKİSİNİN KULLANILMASININ SINIRLARI: KANUNUN TAKDİR YETKİSİ TANIMIŞ BULUNMASI:Kanun koyucu hakimin hangi durumlarda takdir yetkisine sahip olacağını hükme bağlamıştır.Hakim açıkça ve ya yorum yoluyla kendisine takdir yetkisi verildiğini tespit etmedikçe böyle bir yetkiyi kullanamaz.Takdir yetkisini düzenleyen kuralların düzenleniş şekilleri: Takdir yetkisini açıkça veren hükümler Durum ve koşulların gerektirdiği Maddenin yazılış şekli KANUNUN ÇİZDİĞİ SINIRLAR İÇİNDE KALMAK: Hakim takdir yetkisini kanunun çizdiği sınırlar içinde kullanmalı,bu sınırları aşmamalıdır. ÖR:Ceza hakimi verilecek ceza miktarını takdir ederken kanunun belirlediği alt ve üst sınırları aşamaz. HUKUKA VE HAKKANİYETE UYGUN KARAR VERME:Hakim kendisine takdir yetkisi verilen yerlerde bu yetkisini hakkaniyete uygun kullanacaktır. HAKİMİN HUKUK YARATMASI- HAKİMİN TAKDİR YETKİSİ Hakimin hukuk yaratması ile hakimin takdir yetkisi birbirinden farklıdır.hakimin hukuk yaratmasının şartı kural dışı boşluktur.oysa hakimin takdir yetkisinin koşulu kural içi boşluk bulunmasıdır. TAKDİR YETKİSİNDE ÜST YARGI DENETİMİ MEDENİ HUKUK UYGULAMASINDA YARDIMCI ARAÇLAR İLMİ İÇTİHATLAR:Öğreti ekseriya açık olamayan ve tartışmalı hukuki konularda Türk ve ya yabancı hukukçular tarafından öne sürülen fikir ve görüşlerdir.Hakimin ilmi içtihatlardan yararlanması için bunların doğrulanmış ve benimsenmiş olması gerekir.ilmi içtihatların yer aldığı eser tipleri: Sistematik eserler Monografiler Şerhler Makaleler Eser ve ya içtihat tahlilleri Notlu kanunlar Bibliyografyalar İçtihat derlemeleri Sistematik eserler:ele alınan konuyu kanundaki madde sırasına göre değil,yazarın kendi kafasında oluşturduğu bir mantıki silsile içinde bir bütün olarak ele alıp inceleyen eserlerdir. Monografiler:bir hukuk dalındaki sadece bir konuyu derinlemesine inceleyen eserlerdir. Şerhler:ele alınan konuyu kanundaki madde sırasına göre teker teker ele alıp inceleyen her maddeyi açıklamaya çalışan eserlerdir. Makaleler:tek bir konuyu inceleyen ama monografiden kısa çalışmalardır. Eser ve içtihat tahlilleri:bir eserin veya makalenin incelendiği eleştirildiği yazılardır. Notlu kanunlar:kanun metnini ihtiva eden aynı zamanda kanun maddeleri hakkında önemli kısa açıklamalar yapan eserlerdir. Bibliyografyalar:hukuk bilimi ile ilgili eserlerin ne zaman,kimin tarafından yazıldığını,basıldığı yeri,sayfa adedini gösteren eserlerdir. İçtihat derlemeleri:mahkeme kararlarının kolayca bulunmasını sağlar. MAHKEME İÇTİHATLARI GENEL OLARAK:Yargı organı olan mahkemelerce verilen kararlardan çıkan prensipleri ifade eder. MAHKEME KARARLARI OLAY KARARLAR PRENSİP KARARLARI Bir uyuşmazlığı kanunun Kanundaki bir hükmün basit bir uygulamasıyla yorumlanması bir kanun çözer. boşluğunun doldurulması için özellik taşıyan,bir ilkeyi ortaya koyan yada onaylayan kararlardır. MAHKEME KARARLARININ YAYINLANMASI İçtihadı birleştirme kararları resmi gazetede yayınlanır.Yargıtay kararları sınırlı bir şekilde Yargıtay kararları dergisinde yayınlanır.Ayrıca çeşitli baro dergilerinde hukuk fakülteleri dergilerinde ve özel bazı dergilerde de kararlar yayınlanmaktadır.Fakat bütün bu dergilerin mahkeme kararlarını tam olarak verdikleri söylenemez. DÜRÜSTLÜK İLKESİ Medeni kanun’un 2. maddesinin muhtevasının genel olarak tanımlanması: Medeni Kanun’un 2. maddesi,hak sujelerinin hukuki davranışlara uygun olarak hakimin karar -larına ilişkin genel kuralları ihtiva eder.Bu kurallar yazılı olmayan hukuk kurallarıdır.bunlar kişilerin dışında oluşmuş ve zorla benimsetilmiş kurallardır. Hakim dürüstlük kurallarını kendiliğinden uygula- makla yükümlüdür.hakim taraflardan bir talep olamasa da bu kuralları uygulayacaktır. 2. maddenin ilk fıkrası hak sujelerine yöneliktir. Buna göre herkes haklarını kullanmada ve borçlarını ifada dürüstlük kurallarına uymakla yükümlüdür. ÖrA) borcunu vadesinde ödememiş,borcu veren (B)’nin alacağını devamlı istemesi üzerine, parayı gece saat 2 de getirmişse,(A),bu ödemeyi kabul etmek zorunda değildir.Çünkü ödeme , dürüstlük kuralı göz önünde tutulmadan yapılmıştır. İkinci fıkrası ise,kişiye tanınan hakların açıkça kötüye kullanılması halinde hakime bu durumu bir yaptırıma bağlamasını emreder.Hakime yöneliktir. DÜRÜSTLÜK KURALLARINA AYKIRI DAVRANMAMA EMRİ Hukuki işlemlerin uygulanmasında dürüstlük ilkesi Kanunun uygulanmasında dürüstlük ilkesi Borçların ifası yönünden dürüstlük ilkesi HUKUKİ İŞLEMLERDE: Hukuki işlemlerin kuruluşunda;karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanların varlığı aranır. Hukuki işlemlerin yorumunda;taraf iradelerinden ne anlaşılmasının gerektiği hususunun tespiti anlaşılır . Tespitte 3 prensip sözkonusudur: beyan prensibi irade prensibİ güven prensibi Hukuki işlemlerin tamamlanmasında:Tarafların boşluğu görmüş olmaları halinde nasıl bir düzenleme getirecek idiyseler,ona göre bu boşlukların doldurulmasıdır. Hukuki yükümlülüklerin tahvilinde:taraflar yaptıkları işlemde kanunun aradığı bazı temel unsurlara yer vermiş bazılarına yer vermemişse,kanunkoyucu işlemin tamamını geçersiz saymak yerine çevirme(tahvil) yolu ile tarafların iradelerini geçerli tutma yoluna gider . Hakim bu değerlendirmeyi yaparken dürüstlük kural -larından yararlanır. Sözleşme öncesi sorumluluk:taraflar bir sözleşme yapıl- madan önceki safhada da dürüstlük kurallarına uymak zorundadırlar. Sözleşmenin değişen koşullara uydurulması: sözleşmenin devamı taraflardan biri için çekilmez bir hal aldıysa,sözleşmenin değiştirilmesi istenebilir.bu durumda yeni düzenleme de dürüstlük kurallarına uygulanmasıyla gerçekleşir. |
#2
|
|||
|
|||
![]() HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI YASAĞI:
GENEL OLARAK: Medeni kanun un 2. maddesinin 2. fıkrasında hakkın açıkça kötüye kullanılması yasağı düzenlenmiştir.bir menfaatin hak haline dönüşmesi için hukuk düzeninin bu menfaati korumaya değer bulması gerekir. HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASINA İLİŞKİN ÖRNEKLER: Türkiye’de başkasının deniz manzarasını kapamak amacıyla kendi bahçe duvarı üzerine ağaç,parmaklık yapılmasını mahkeme hakkın kötüye kullanılması olarak kabul etmiştir. Almanya’da bir kadın ölüyor ve kocasının mülkiyeti altında bulunan bir araziye gömülüyor. Koca tamamen kişisel kırgınlıklar nedeniyle annesinin mezarını ziyaret etmek isteyen oğlunun bu araziye girmesine mülkiyet hakkına dayanarak izin vermiyor.Alman mahkemesi bu durumda çocuğun annesinin mezarını ziyaret etmesine engel olunmasını hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirmiştir. Dava çeşitlerine ilişkin örnekler: DURDURMA:Kişilik hakları saldırıya uğrayan kişi saldırıya son verilmesi için dava açabilir.saldırı tamamlanmışsa davanın açılmasının pratik bir yararı yoktur. TESPİT:Kişinin iznini almadan fotoğrafının bir fotoğrafçı dükkanında teşir edilmesinin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediğinin ve bu durumun tespiti için dava açılabilir.henüz yapılmamış veya yapılıp bitmiş bir saldırı için açılamaz. ÖNLEME:Bir kişi anılarını yayınlayacağına dair ilanda bulunuyor ve bu kişiyle geçmişte yakın ilişkisi olmuş kişilerin bu ilişkilerini de ifşa edeceğini bildiriyor.bu durumda onunla yakın ilişkiye girmiş kişiler kişilik haklarına yapılabilecek muhtemel saldırıların önlenmesi için daha anılar yayınlanmadan önce dava açabilir. TAZMİNAT DAVASI:Nişanın haksız yere bozulması halinde karşı tarafın ana babası tarafından evlenmenin yapılacağı düşüncesiyle yapılan masrafların tazmininin istemi(maddi tazminat davası) Evlilik dışı bir ilişkiden çocuk meydana getiren kadın babaya karşı,evlenme vaadi,nüfuzun kötüye kullanılması veya cinsek ilişkinin bir suç teşkil etmesi hallerinde manevi tazminat davası açılabilir.(manevi tazminat davası) Hakkın Kötüye Kullanımına İlişkin En Önemli Olay Grupları: Sırf başkasına zarar vermek amacıyla hakkın yarar sağlamaksızın kullanılması. Yararlar arasında aşırı oransızlık bulunması Çelişkili tutum İYİNİYET İYİNİYET GENEL OLARAK:Öğretide iyiniyet ,bir hakkın doğumuna engel olan bir durumun olayda varlığı veya hakkın doğumu için gerekli unsurlardan birinin olayda yokluğu konusunda kişideki mazur görülebilen bir bilgisizlik veya yanlış bilgi olarak tanımlanır. Medeni kanunun 2. ve 3. maddelerinde iyiniyetten söz edilmektedir.2. md.ye göre ‘Herkes hakkını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir.’3. md. ise ‘Bir hakkın doğumu için kanunen hüsnüniyet şartı kılınan hallerde asıl olan onun varlığıdır.’ İYİNİYETİN UNSURLARI: Yanlış bilgi veya bilgisizlik Yanlış bilgi veya bilgisizliğin mazur görülebilir olması ÖRA) Takım elbisesini temizletmek amacıyla kuru temizlemeye vermiş olsun.kuru temizlemeci bu elbiseyi (B)’ye satar ve teslim ederse (B)’nin elbisenin mülkiyetini kazanabilmesi iyi niyetli olmasına bağlıdır.(B) eğer bu elbisenin temizleyiciye ait olmadığını biliyorsa veya gerekli ihtimamı gösterseydi öğrenebilecek durumdaysa takım elbisenin mülkiyetine sahip olamaz.fakat bilmiyor ve öğrenemeyecek durumdaysa elbisenin kendisine teslimi ile mülkiyetini kazanır BİLGİSİZLİĞİN YADA EKSİK BİLGİNİN MAZUR GÖRÜLMEDİĞİ HALLER İYİ NİYETİN KORUNMADIĞI HALLER ÖRA) Kuru temizleme için elbisesini verirken elbisenin içinde cüzdanını unutmuştur.cüzdanın içinde bir miktar para vardır.kuru temizlemeci parayla öğle yemeği yiyip,elbise ve cüzdanı da (B) ye satmıştır.(B) iyiniyetli bir kişi olarak sahibinin elinden rızası ile çıkan elbisenin maliki olur ayrıca sahibinin elinden rızası dışında çıkan cüzdanın maliki olamaz.öte yandan lokantacı sahibinin rızası dışında çıkmasına karşın kuru temizlemecinin kendirine yemek bedeli olarak verdiği paranın maliki olur.(B) söz konusu cüzdan ve elbiseyi kuru temizlemeciden almış olan bayat pazarı esnafından satın almış olsaydı,elbisenin mülkiyetini kazanacak ama cüzdanın mülkiyetini yine kazanamayacaktı fakat (A)’nın cüzdanı geri istemesi halinde ona ödediği semenin kendisine iadesi koşuluyla cüzdanı verebilecektir.yani (A),(B)’nin cüzdan için ödediği parayı ona vermek zorundadır. Kanundan dolayı bilme yükümlülüğü: Kanunen ilanlı zorunlu durumlar Açıklık ilkesine bağlı olarak tutulan siciller İYİNİYETİN HUKUKİ SAKATLIĞA BAĞLI SONUÇLARIN TÜMÜNÜ KALDIRMASI: Hukuk kurallarına uyulmamış olması,kural olarak istenilen amacın doğmaması sonucunu yaratır.ancak kanun koyucu,kişinin iyi niyetli olması halinde bu kurala istisnalar getirmiş; doğmaması gereken bir hakkın doğmasını kabul etmiştir. ÖRA),(B)’ye muhafaza etmesi için bir kitabını verse;(A) mala emin sıfatıyla zilyet olur.(B) bu kitabı (C)’ye satıp,teslim ederse,(C), durumu bilmiyorsa,malın mülkiyetine sahip olur. İYİNİYETİN HAKKI GENİŞLETMESİ: Bazı durumlarda iyiniyetli kişi hukuki durumda lehine değişiklik yapılmasını isteyebilir. ÖRA),(B)’nin arsasına taşan bir inşaatı mesela bir garajı iyiniyetle yapmışsa,taşan kısmın bir tazminat karşılığı kendisine verilmesini isteyebilir TAŞINMAZIN TAPU SİCİLİNE İTİMAT PRENSİBİNE DAYANILARAK KAZANILMASINDA İYİNİYETİN ROLÜ Kanunkoyucu tapuda taşınmazla ilgili kayıtlara ilişkin olarak tapu siciline itimat ilkesini benimsemiştir.bir kimse iyiniyetle bu kayıtlara güvenerek bir hukuki işlem yapmışsa kişi korunur ve hak sahibi olur. HAKLARIN KAZANILMA TARZI,KAYBI VE KORUNMASI HAKLARIN KAZANILMA TARZI HAKLARIN KAZANILMASI: ASLEN KAZANMA:Hak sahibi bu hakkın ilk sahibi olarak doğrudan doğruya hakkı kazanmaktadır.Hakkın daha önce bir sahibi yoktur.ÖR:avlanmak suretiyle bir hayvanın mülkiyetinin elde edilmesi. HALEFİYET YOLUYLA KAZANMA:Hak bir başkasından devren kazanılmaktadır.bir kişi şey üzerindeki hakkını kaybederken diğeri bu şeyin sahipliğini kazanmaktadır.ÖR:Miras(külli halefiyet) MUTLAK KAYIP:hakların sona ermesi ya hakkın bir başkasına geçmesi yada hakkın yok olması yoluyla olur.Bir hakkın yok olmasına hakkın mutlak kaybı denir. NİSPİ KAYIP:Bir hakkın ait olduğu kişinin hukuki çevresiyle ilişkisinin kesilmesine denir. ÖReprem,yangın veya sel gibi bir afet nedeniyle oturduğumuz daire yerle bir olursa kat mülkiyetimiz sona erer(hukuki olay nedeniyle). Bir ayakkabının eskidiği için çöpe atılması onun terkedilmesi demektir yani mülkiyet kaybedilmiş olur(hukuki fiille kaybedilmesi).sahip olunan bir kalemin hediye edilmesi sonucu kalemin mülkiyeti verilen kişiye geçer(hukuki işlemle kaybedilmesi) HAKLARIN KORUNMASININ BAŞLICA YOLLARI: TALEP:Bir kimsenin başkasından bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme yetkisidir. DAVA:Hak sahibi talepte bulunmuş fakat sonuç alamamış veya sonuç alamayacağını bildiği için bu yola başvurmamış olabilir.hak sahibi hakkının korunması için Devletin Yargı Organlarına başvurabilir.hak sahibinin sahip olduğu bu yetkiye dava hakkı denir. DAVAYA KARŞI DAVALININ SAVUNMA İMKANLARIavalı davayı kabul ederse bazı istisnalar dışında dava sona erer.Kabul etmemesine ise inkar denir.İkrar bir tarafın diğer tarafça ileri sürülen ve alehine hukuki sonuç doğuracak nitelikteki bir maddi vakanın doğruluğunu bildirmesidir. EDA DAVALARI:Bu dava yolu ile davacı davalının bir şeyi yapmaya,vermeye veya yapmamaya mahkum edilmesini ister.Davalının dayandığı hakka göre: istihkak mülkiyete dayanarak mal iadesi isterken ifa borcun ödenmesini isterken tazminat bir zararın tazminini isterken adını alır. TESPİT DAVASI:Bir hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğunun tespiti için açılan davadır.Bir durumun varlığı için müspet,yokluğu için menfi tespit davası açılır. YENİLİK DOĞURAN DAVALAR: Bazı yenilik doğuran haklar kişinin serbest iradesine bırakılmamıştır.hukuki değişiklik yenilik doğuran bir mahkeme kararı ile doğar.bunlara yenilik doğuran davalar denir. DAVAYA KARŞI DAVALININ SAVUNMA İMKANLARI İTİRAZ:Bir hakkın doğumuna engel olan veya hakkı sona erdiren olayların ileri sürülmesidir. DEF’İavalı davacının hakkının varlığına karşı çıkmamakta fakat özel bir sebebe dayanarak borçlu olduğu edimi yerine getirmekten kaçınma hakkına sahip olduğunu ileri sürmektedir.bunun tipik örneği zamana aşımı defi dir.def i bir hak olduğu için mutlaka hak sahibi tarafından ileri sürülmelidir,aksi takdirde hakim bunu dava sırasında kendiliğinden dikkate alamaz. CEBRİ İCRA CEBRİ İCRADA TAKİP YOLLARI KİŞİNİN KENDİ HAKKINI BİZZAT KORUMASI İSPAT YÜKÜ VE İSPAT VASITALARI İspat; bir olayın yada konunun varlığı yada yokluğu konusunda yargıcın kanaat sahibi olmasına yönelik bir faaliyettir, bir ikna ameliyesidir İspata yarayan araçlara delil denir… Kanunda aksi düzenlenmemişse, herkes hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür… Hakim önünde “ikrar” edilen olayın ispatı gerekmez… Medeni usul huk.da müzakere ilkesi benimsenmiş olup,hakim delil araştırmaz,tarafların ileri sürdüğüyle bağlıdır… Ceza huk.da arşt. soruşturma ilkesi benimsenmiştir. Hakim delil araştırır ve tarafların ileri sürdükleriyle bağlı değildir… GENEL KURALIN İSTİSNALARI Olağan durumun aksini iddia eden iddiasını ispatla yükümlüdür İspat yükünün yer değiştirmesi Karineler VARSAYIM ( FARAZİYE ) Aslında mevcut olmayan bir durumu mevcut sayarak; mevcut belirli bir durum için öngörülmüş kuralın eşitliği farz edilen başka bir duruma uygulanmasını öngörür, Varsayımın aksi ispat edilemez, Varsayımda hareket noktası mevcut olmayan bir olgudur, bir hayaldir… RESMİ BELGELER I. Resmi Sicil II. Resmi Senet, Senet III. Resmi Senet ve Sicillerin Hükümleri Resmi sicil ; kanunun alenileştirilmesini istediği bazı hukuki ilişkileri veya olayları kaydetmek için Devlet memurları yada Noterlikçe tutulan kayıtlardır… Senet ; bir kimsenin ispat açısından aleyhine delil teşkil etmek üzere düzenlediği belgedir… Resmi Senet ; kanunun alenileştirilmesini istediği bazı hukuki ilişkileri veya olayları kaydetmek için Devlet memurları veya Noterlikçe tutulan sicillerdir. Resmi senet düzenleme yetkisi noterlere, tapu sicil memurlarına ve müdürlerine ve bazı hallerde sulh hakimlerine verilmiştir. Resmi senet ve sicillerin doğru olmadığı ispat edilebilir… Resmi senet ve sicillerin doğru olmadığı ispat edilmedikçe doğruluğu kabul edilir… Resmi senet ve sicillerin ispatı kanunda herhangi bir hüküm öngörülmemişse bir şekle bağlı değildir … Senede karşı senetle ispat zorunluluğu vardır… Senet ve sicillerin konusu ; hukuki muamele ise aksi tanık ve senetle ispat edilir hukuki fiil yada olay ise aksi şahitle ispat edilebilir… KİŞİLER HUKUKU KİŞİLİK KAVRAM:Hak sahibine hukuk dilinde kişi denir. Kişi hukuk kuralının tanıdığı yetkilerden yarar- lanan,yüklediği yükümlülüklerden sorumlu olan varlıklardır. KİŞİLERİN SINIFLANDIRILMASI:Hukukun hak sahibi saydığı varlıklar,biri gerçek kişi diğeri tüzel kişi olarak iki gruba ayrılır.Gerçek kişiler insanlardır.Tüzel kişiler ise hukukun hak sahibi saydığı insan veya mal topluluklarıdır.Tüzel kişilerde kendi içinde dernekler ve vakıflar olarak ikiye ayrılır. KİŞİLER HUKUKUNUN KONUSU Hukukun ilk tespit etmesi gereken husus hak sujesini kim olacağı sorusudur. Hukukun merkezi ve varlık nedeni olan hak sujesini kim olduğu belirlenmeden haklardan,yükümlülüklerden hukuki muamelelerden bahsetmek olanağı yoktur. Kişiyi soyut bir şekilde ele alıp inceleyen kişinin hukuku,diğer hukuki ilişkilerin mesela aile hukukunun,miras hukukunun, eşya hukukunun temelini teşkil eder. KİŞİLER HUKUKUNA İLİŞKİN TEMEL İLKELER: Eşitlik ilkesi Özgürlük ilkesi Kişiliğin korunması ilkesi KİŞİ TÜRLERİ: GERÇEK KİŞİLER:Gerçek kişiler insanlardır. Hukuk düzeni insanlara kişilik tanımıştır. Modern hukuk düzenlerinde insanlar,hak ve borçlara ehil olabilen,yani kişilik tanınmış varlıklardır. TÜZEL KİŞİLER:Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulmuş ve bağımsız bir kişiliğe sahip, hak ve borçlara ehil olma iktidarı hukuk düzeni tarafından tanınmış kişi ve mal topluluklarına tüzel kişi(hükmi şahıs) denir. KİŞİLİK KAVRAMI,KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI VE SONA ERMESİ KİŞİLİK KAVRAMI:Kişilik hakları kişi haklarına göre daha geniş bir kavramdır. Yalnız hak ehliyetini değil,fiil ehliyeti,şahsi hal ve şahsiyet haklarını da içermektedir. KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI VE SONA ERMESİ: DOĞUM:Gerçek kişilik doğumla kazanılır.MK’ nın 27. maddesine göre,”şahsiyet çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu andan başlar.”Böylece yasa kişiliğin kazanılması için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi koşulunu aramıştır:sağ ve tam olarak doğmak.. Sağ doğum çocuğun ana rahminden canlı olarak ayrılmasını tam doğum ise ana rahmi dışında bağımsız bir varlık kazanmasını ifade eder. GERÇEK KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ:Gerçek kişi olan insanların kişiliğinin doğal sona erme sebebi ölümdür.doğal bir olay olmakla birlikte buna çeşitli hukuki sonuçlar bağlanmıştır.ölümle birlikte kişi,kişilik haklarını ve kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklarını kaybeder.Mamelek hakları ise mirasçılara geçer.ceset ise ne bir hak süjesi ne de bir eşya niteliğindedir.Hukuk düzeni hak ve adaba aykırı olduğu gerekçesiyle,ceset üzerinde tasarruf edilmesini yasaklamıştır.İki durumda bu yasak kalkar: 1.Kişini ölümden önce kendi isteğiyle organlarının alınmasına müsaade etmesi 2.Ölen yakınlarının adap çerçevesinde kamu düzenine uygun olarak ceset üzerinde inceleme yapmalarına izin vermeleri. ÖLÜMÜN İSPATI YOLLARI ÖLÜMÜN İSPATI YOLLARI ŞAHSİ DURUM SİCİLİ:Ölümün ispatı nüfus sicilindeki kayıtlara olur.Nüfus memuru durumun kendisine bildirilmesiyle durumu nüfus siciline işler.İddialar bu kayıtlar yardımıyla kanıtlanabilir. KARİNELER:Karine bilinen olaydan bilinmeyen sonuçlar çıkarmak demektir.İddiasını karine dayandıran kişi iddiasını kanıtlamak zorunda değildir karşı taraf bunun aksini kanıtlamalıdır. Karineler ölüm ve birlikte ölüm karinesi olarak ikiye ayrılır: ÖLÜM KARİNESİ:Ölüm karinesi MK 30. maddeye göre ölümüne kesin gözle bakılacak bir durumda kaybolan ve cesedi bulunamayan bir kimse ölmüş sayılır.Bu durumda mahallin en büyük mülki amirinin emriyle ölüm kaydı düşülebilir.Örneğin bindiği uçak düşen bir kişinin cesedi bulunamıyorsa ve o kazadan hiç kurtulan yoksa o kişinin ölmüş olduğu konusunda bir karine vardır bunu iddia eden kişi bu karineye dayanabilir. BİRLİKTE ÖLÜM KARİNESİ:MK 282. maddeye göre hangisinin daha evvel öldüğünün tespiti mümkün olmaksızın ölenler aynı anda ölmüş sayılır.bu miras özellikle miras hukuku bakımından önemlidir.aynı anda ölen kişiler birbirine mirasçı olamazlar. GAİPLİK Bu durumda kişinin kaybolmasını gerektiren koşullar,ölüm karinesinden farklı olarak ölümü kesin sayılacak ağırlıkta değildir.Kişinin kaybolmasına yol açan olayın özelliklerine göre,ölümüne kesin değil de, muhtemel gözüyle bakılabilmektedir. ÖR:Kişi batan denizaltıdadır,fakat kurtulan olmuştur veya kişiden uzun zaman haber alınamamıştır.buna göre gaiplik koşulları: kişinin ölümünü muhtemel kılan koşulların varlığı ölüm tehlikesinden en az 1,son haberinden 5 yıl geçmiş olması mahkemenin gaiplik kararı vermiş olmasıdır. Gaiplik kararının şartları GAİPLİK KARARININ ŞEKLİ ŞARTLARI Belli bir sürenin geçmesi Alakadarların görevli ve salahiyetli hakimden gaipliğe karar verilmesi için talepte bulunması İlan(Gaip hakkında bilgileri olan kimseleri ilan yoluyla bu bilgilerini bildirmeye davet etmek) HAZİNENİN TALEBİ ÜZERİNE GAİPLİK KARARININ ŞARTLARI: Gaip arkada bir malvarlığı bırakmıştır veya bu arada mirasçı olduğu için,bir malvarlığına sahip olmuştur. Mal varlığı resmen idare edilmektedir. Resmen idare en az 10 yıldır devam etmektedir veya gaip bu arada 100 yaşını tamamlamıştır. KİŞİNİN HAK EHLİYETİ HAK EHLİYETİNİN TEMEL İLKELERİ GENELLİK İLKESİ:Herkese hak ehliyeti tanınmıştır.Hak ehliyetine sahip olmak için kişi olmak yeterlidir.Hak ehliyetinin tanınmasında ayrım gözetilmez. EŞİTLİK İLKESİ:Herkesin aynı kapsamda hak ehliyetine sahip olmasını gerekli kılar.Eşit olanlara eşit davranma anlamındadır.Kanunda hukuk düzeninin sınırları içinde eşitlikten sözedilmektedir. FİİL EHLİYETİ KAVRAM:Fiil ehliyeti bir kişinin bizzat kendi fiilleriyle hak sahibi olabilmesi,borç altına girebilmesi yeteneğidir.Fiil ehliyeti hak ehliyetinden farklı olarak aktif bir ehliyettir. Kişi hak ehliyeti gereği fiil ehliyetine sahip olmasa da yasal temsilcisi aracılığıyla hak ve borçlar kazanabilir.Fakat fiil ehliyetine sahip kişi bizzat kendi fiilleriyle hak kazanmakta ve borç altına girmektedir.Fiil ehliyeti bakımından kişiler arasında eşitsizlik söz konusu değildir. Çünkü herkes aynı anda,aynı biçim ve derecede akli p***olojik ve bedensel olgunluğa erişemez. HUKUKİ İŞLEM EHLİYETİ TAAHHÜT İŞLEMİ YAPMA EHLİYETİ:Bir kimsenin malvarlığının pasifini arttırıcı işlem yapabilmesi için fiil ehliyetine sahip olmalıdır. TASARRUF İŞLEMİ YAPMA EHLİYETİ:Bir kimsenin tasarruf işlemi yapabilmesi için tasarruf ehliyetine sahip olması şarttır. TASARRUF EHLİYETİ:Bir kimsenin tasarruf işlemi yapabilmesi için sahip olması gereken ehliyettir. PARASAL NİTELİĞİ OLMAYAN HUKUKİ İŞLEMLERİ YAPABİLME EHLİYETİ:Kişinin parasal yönden mal varlığına etki etmeyen hukuki işlemleri yapması(nişan ,evlenme,evlat edinme) için de fiil ehliyetine sahip olması aranır. DAVA EHLİYETİ:Fiil ehliyetinin usul hukukundaki görünüm şeklidir.Fiil ehliyetine sahip olmayanların dava ehliyeti yoktur. DAVAYI YÜRÜTME EHLİYETİ:Bir davada,dava konusu üzerinde bir başkası adına tasarrufta bulunabilme ehliyetidir. |
#3
|
|||
|
|||
![]() TAM FİİL EHLİYETİNİ GEREKTİREN İŞLEMLER:
HUKUKİ İŞLEMLER: İki taraflı hukuki işlemler Tek taraflı hukuki işlemler Kararlar HUKUKİ İŞLEM BENZERİ FİİLLER MADDİ FİİLLER(REALAKT) SADECE AYIRTETME GÜCÜ GEREKTİREN İŞLEMLER Bu işlemlere ilişkin örnekler: Kişiler Hukuku:Bazı kişilik haklarının kullanımında erginlik değil sadece ayırt etme gücü olması koşulu aranır. Aile Hukuku:Kusura dayalı boşanma davası açması sadece kişinin ayırt etme gücüne sahip olmasına bağlıdır. Miras Hukuku:Miras bırakanın haklı saklı mirasçısını mirastan çıkarabilmesi için miras bırakanın ayırt etme gücüne sahip olması yeterlidir. Eşya Hukuku:Bir mala zilyet olma ayıt etme gücünün varlığını gerektirir. Borçlar Hukuku:İhtarla bir borcun muaccel hale getirilmesinde,kendisine ihtarda bulunanın ayırt etme gücüne sahip olması yeterlidir. Hukuka Aykırı Fiiller:Ayırt etme gücüne sahip olanın haksız fiil sorumluluğu mevcuttur. FİİL EHLİYETİNİN KOŞULLARI TEMYİZ KUDRETİ(SEZGİNLİK):Fiil ehliyetinin en önemli koşuludur.Bu koşul yoksa kişi tam ehliyetsizdir;yaptığı işlemler hiçbir hukuki sonuç doğurmaz ve kişi sorumluluk altına girmez.Maddi şartları: *makul bir iradeye sahip olma yeteneği - tanıma yeteneği - değerlendirme yeteneği - karar verme yeteneği *irdeye uygun davranma yeteneği Ayırt etme gücünü etkileyebilecek diğer durumlar ise yaş,akıl hastalığı,akıl zayıflığı, sarhoşluk ve buna benzer hallerdir. RÜŞT(ERGİNLİK):Onsekiz yaşını doldurmuş olan kişi reşittir.istisnai 2 koşulda kişiyi reşit kılar: FİİL EHLİYETİ AÇISINDAN KİŞİLERİN SINIFLANDIRILMASI TAM EHLİYETLİLER Bunlar fiil ehliyetinin üç koşuluna da sahip olan yani sezgin,ergin ve kısıtlanmamış olan kişilerdir.Bunların hukuki işlem ehliyetleri ve haksız fiilden sorumlulukları tamdır.Kendi başlarına her türlü hukuki işlemi yapabilirler.Temyiz kudretine sahip oldukları için kusur ehliyetleri de tamdır. TAM EHLİYETSİZLER Bunlar temyiz kudretine sahip olmayan kişilerdir.ne bizzat ne de yasal temsilcilerinin onayıyla hiçbir hukuki işlemde bulunamazlar. Sezgin olmayanların yaptıkları işlemler batıldır.Ancak bu kişilerin toplumsal yaşama katılma gerekleri olduğundan bu işlemleri yasal temsilcileri tarafından yapılır.Fakat yasal temsilcilerin de yapamayacağı işlemler vardır. Haksız fiilden sorumluluklar yoktur.temyiz kudretine sahip olmadıklarından kusur ehliyetleri yoktur.yasa bazı durumlarda tam ehliyetsizin haksız fiilden sorumlu olmasını kabul etmiştir.Birincisi hakkaniyet sorumluluğu,ikincisi ise geçici olarak temyiz kudretini yitirenlerin sorumluluğudur. TAM EHLİYETSİZİN YASAL TEMSİLCİSİNİN HİÇ YAPAMAYACAĞI İŞLEMLER Vakıf kurmak Bağış yapmak Kefalet akdi yapmak SINIRLI EHLİYETSİZLER Temyiz kudretine sahip olmakla birlikte reşit olmayan veya kısıtlı olan kişilerdir.Sınırlı ehliyetsizlerin hukuki işlem ehliyeti yönünden durumlarını ikili bir ayrımla ele alırsak: Kendi başlarına yapabilecekleri işlemler; Karşılıksız kazandırma sağlayan işlemler yapabilir,kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarını kullanabilirler. Yasal temsilcilerinin yada yasal temsilci izniye sınırlı ehliyetsizlerin yapabileceği işlemler: Kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanılması dışında kalan tüm işlemleri yasal temsilcileri aracılığıyla ya da onayıyla yapabilirler.Onay işlem yapılmadan önce verildiyse izin,sonra verildiyse icazet olur.İşlem onaysızsa askıda hükümsüzdür.sınırlı ehliyetsizler sezgin oldukları için kusur ehliyetleri ve haksız fiilden sorumlulukları tamdır. SINIRLI EHLİYETLİLER: Bunlar evliler ile kendilerine kanuni müşavir tayin edilmiş olan kişilerdir. Aslında bu kişiler tam ehliyetliler gibi fiil ehliyetinin her üç koşuluna da sahiplerdir. Fakat bazı işlemlerinin geçerli olabilmesi için belirli bir makamın ya da kanuni müşavirin onayı gerekmektedir. ÖR:Aile konutunun devri ya da sınırlı ayni hakla kısıtlanması diğer eşin onayına bağlıdır. Yasal danışmanlık;oy,yönetim ve karma danışmanlık olmak üzere üçe ayrılır. KİŞİLİK HAKLARI KİŞİLİK HAKLARININ HUKUKİ MAHİYETİ: Mutlak hak Mamaleki varlığı olmayan haklar Devredilemeyen haklar Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar Miras yoluyla geçmeyen haklar Kişilik haklarıyla ilgili kategoriler: Fiziki kişilik(hayat,vücut sağlığı,sağlık..) Deruni kişilik(his alemi) Sosyal kişilik(şeref-haysiyet,ismin korunması,ekonomik özgürlük,hayat alanı) Kişinin hayat alanının çeşitleri: Kamuya açık alan Özel alan Gizlilik alanı KİŞİLİĞİN KORUNMASI: Kişilik değerlerinin ihlaline karşı kişiyi koruma Kişinin maddi,manevi ve iktisadi varlıklarını üzerindeki haklarının başkalarının müdahalesine karşı korunması gerekmektedir.Buna harici koruma da denilmektedir.Kişiliğin korunmasına dair hususlar sadece medeni kanunda değil,anayasa ve ceza kanununda da vardır.Ayrıca medeni kanunun 24. maddesi de bir davranışın hangi durumlarda hukuka uygunluk unsuru içerdiğini belirtmiştir: zarar görenin rızası üstün nitelikte bir özel yararın varlığı üstün nitelikte bir kamu yararının varlığı kanunun verdiği yetkiye dayanarak kişilik hakkına yapılan saldırı Maddi tazminat davası şartları: Kişilik haklarının ihlali Zarar İlliyet bağı Kusur Manevi tazminat davası şartları: Saldırının haksız olması Kişisel menfaatlerin saldırıya uğraması Manevi bir zararın varlığı İlliyet bağı İSİM VE KORUNMASI: MK.25.maddeye göre ‘adı ihtilafa mahal veren kimse hakimden hakkının tanınmasını talep edebilir.’’ismi gasp olunmasıyla mutazarrır olan kimse,bunun men’ini ve taksir vukuu takdirinde maddi tazminat talebi hakkına halel gelmemek üzere maruz kaldığı haksızlığın mahiyeti icap ediyorsa manevi tazminat namıyla bir meblağ itasını talep edebilir.’ Bu maddeden de anlaşılacağı gibi kişiliğin korunmasında sözü geçen bütün davalar,durdurma,önleme,tespit,maddi ve manevi tazminat davaları ismin korunması ile ilgili olarak da açılabilir.Medeni kanun un bu hükmü genel olarak ismi korumaktadır. İsim deyince kişilerin toplumda belirtilmesine ve ayırt edilmesine yarayan varlıkları anlıyorsak,çok çeşitli isimlerle karşılaşırız.Bir kişinin adı soyadından başka lakap ve müstear ad denilen isimler de vardır.Soyadı bir aileye bağlı olanların ortaklaşa kullandıkları isimdir.Kanuna göre soyadı taşımak zorunludur.Önad aynı soyadı taşıyan kişileri birbirinden ayırmak için kullanılır.Önad kullanmak da zorunludur.Soyadı kazanılma yolları ise;doğuştan kazanma,soyadı değişikliğiyle kazanma olarak ikiye ayrılır. Soyadı değişikliğiyle kazanma ise evlenme ile ,evlat edinme ile ve idari karar ile kazanma olarak üçe ayrılır. Adın unsurları ve çeşitleri: Soyadı Ad Takma ad Lakap Ticaret unvanı İşletme adı Marka ADIN KORUNMASI: Adın kullanılmasının çekişmeli olması Adın haksız kullanılması:haksız kullanımı halinde açılabilecek davalar: tespit davası men davası önleme davası maddi tazminat manevi tazminat vekaletsiz iş görme ADIN DEĞİŞTİRİLMESİ İsim değiştirilmesi talebine ilişkin hükümler: Kaydın düzeltilmesi davası İsmin değiştirilmesi davası:Şartları; 1)Haklı sebep 2)Mahkeme kararı HISIMLIK İLİŞKİLERİ Hısımlık: Genel olarak: Gerçek kişiler arasında ya kan bağından ya da yasada belirtilen hukuki işlemlerden doğan ve hukuk düzeninin kendisine sonuçlar bağladığı yakınlık ilişkisidir. Hısımlık ilişkisi çeşitli nedenlerden doğmaktadır. HISIMLIK ÇEŞİTLERİ KAN HISIMLIĞI:Kan bağına dayanan hısımlıktır.Kan hısımlığı baba,çocuk,torun, torun çocuğu gibi birbirlerinin soyundan gelenler arasında ise doğrudan kan hısımlığı,kardeşler,kardeş çocukları,amca, hala,dayı ve teyze gibi ortak soydan gelenler arasında ise yan kan hısımlığı olarak adlandırılır. SIHRİ HISIMLIK(Kayın hısımlığı):MK 18. maddesi sıhri hısımlığı düzenlemektedir. ’eşlerden her birinin soy hısımları ötekinin, özdeş dereceden sıhri hısımları olur. SÖZLEŞMEDEN DOĞAN HISIMLIK:Medeni kanunun aradığı koşulları yerine getirmek suretiyle kişilerin evlat edinmeleri mümkündür.evlat edinme evlat edinenle evlat edinilen arasında mahkeme kararıyla olur. BU anlamda bu kişiler arasında yapay bir hısımlık meydana gelmektedir.evlatlık ilişkisi nedeniyle taraflar arasında birinci dereceden doğrudan kan hısımlığı gibi bir hısımlık doğar.evlatlık ilişkisinin sona ermesiyle hısımlık da sona erer. İKAMETGAH (YERLEŞİM YERİ) Kişinin yerleşmek niyetiyle oturduğu yere o kişinin ikametgahı denir.bu anlamda ikametgah kişinin belirli bir yerle olan hukuki ilişkilerine denmektedir.kural olarak kişiler ikametgahlarını kendi istekleriyle seçerler ya da kişinin ikametgahını yasa belirlemiştir. ŞEKLİ ANLAMDA KİŞİLER HUKUKU KİŞİSEL DURUM SİCİLİ:Bir kimsenin kişisel durumunun kaydedildiği siciller kişisel durum sicilidir.Bir kimsenin doğum,ölüm,evlenme,boşanma vs.. Gibi durumları kişisel durum siciline işlenir.Kişisel durum sicili kişiler ve devlet tarafından önem taşır.kişisel durum sicilinin başlıcaları: medeni kanunda öngörülen kütükler:doğum, ölüm kütüğü nüfus kanununda öngörülen kütükler:doğum,ölüm evlenme nüfus,kayıt ve yaş düzeltme,evlat edinme, aile,diğer şahsi değişiklikler özellikle cinsiyet,yer değiştirme,boşanma kütüğü.. NUFÜS SİCİLİ:Nüfus kütüğünün içeriğinin doğruluğu karine olarak kabul edilir.Ancak bunların aksi ispat edilebilir.Nufüs kütüğüne ilişkin ilkeler: --gizlilik ilkesi --nufüs kayıtlarının ispat gücü NUFÜS KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ: --Kişisel durumda sonradan ortaya çıkan değişiklik üzerine --Doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi üzerine TÜZEL KİŞİLER GENEL BİLGİLER MK gerçek kişiler yanında toplulukları da haklara ve borçlara ehil görmüş ve onlara kişilik tanımıştır.Bu açıklamalar karşısında tüzel kişiliği şöyle tanımlayabiliriz: ‘Tüzel kişilik belli bir amaca ulaşmak için bağımsız bir varlık olarak örgütlenmiş olup haklara ve borçlara sahip olabilen hukuk düzenince tanınmış bulunan şahıs ve mal topluluklarıdır.’ Tüzel kişilerin özellikleri: Belli ve sürekli bir amaç Bağımsızlık vasfı Örgütlenme unsuru Tüzel kişilerin niteliklerine ilişkin teoriler: Farazi kişilik Gerçek kişilik teorisi Amaç kişiliği teorisi ve soyutlama teorisi TÜZEL KİŞİLİRİĞİ KAZANILMASI VE SONA ERMESİ: TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI:Tüzel kişiliğin kazanılmasına ilişkin sistemler: -izin sistemi -serbest kuruluş sistemi -bildirim sistemi -tescil sistemi Türk hukukunda benimsenen sistemler: -dernekler -milletlerarası beraberlik yapılmasında yarar görülen dernekler -vakıflar -kollektif komandit şirketler -anonim şirketler ve limited şirketler TÜZEL KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ: Sonuçları: - tasfiye - özgüleme: # tüzel kişilik mahkeme kararı ile sona ermişse(hukuk ve ya ahlaka aykırı davranış) # tüzel kişilik fesh edilmişse Tüzel kişilerin hak ve fiil ehliyetleri: HAK EHLİYETİ:Tüzel kişiler kendilerini oluşturan kişilerden bağımsız olarak haklara ve borçlara sahip olabilirler.Bu onların ayrı bir kişilik olmalarının doğal bir sonucudur.MK’ya göre “tüzel kişiler cins,yaş,hısımlık gibi yaratılış icabı olarak insana özgü olanlardan başka bütün hakları iktisap ve borçları ilzam edebilirler.” Bu anlamda tüzel kişilerin hak ehliyetleri statülerinde gösterdikleri amaç ile sınırlıdır. FİİL EHLİYETİ:Tüzel kişilerde gerçek kişiler gibi fiil ehliyetine sahiptir.Kendi fiil ve davranışlarıyla kendi kendilerini borç altına sokabilir ve hak sahibi yapabilirler.Bunun için sadece bu işi yapacak organa sahip olmaları yeterlidir.yaş,temyiz kudreti ve kısıtlı olmamak gibi gerçek kişilerin fiil ehliyetiyle ilgili koşullar aranmaz.Tüzel kişilerin bazı organları kanun emri nedeniyle olmak zorundadır,bazıları ise iradidir.Derneklerin yönetim kurulu,genel kurulu,denetim kurulu vakıfların mütevelli heyeti zorunlu kanuni organlardır.ayrıca tüzel kişilerin daha iyi işlemesi bakımından kendi kendinin gerekli görerek ana sözleşmesinde yer verdiği organa iradi organ denir. DERNEKLER:Kazanç paylaşma dışında yasalarla yasaklanmış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere enaz 7 gerçek kişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturduğu tüzel kişiye dernek denir. VAKIFLAR:Belli bir amaca özgülenmiş mal topluluklarına vakıf denir.Vakıf kurma iradesi vakıf senedinde açıklanır.senedin içeriği yasa tarafından belirlenmiştir.vakıf tescil işlemiyle vakıf tüzel kişilik kazanır ve o andan itibaren tahsis edilen malların mülkiyetini kazanır.vakfın zorunlu organı yönetim organıdır. AİLE HUKUKU Aile hukuku medeni hukukun kişilerin aile çevresindeki ilişkilerini düzenleyen kısmıdır.Aile kavramı altında aile üç farklı şekilde düzenlenmiştir: Dar anlamda aile:eşlerden meydana gelen topluluk. Geniş anlamda aile:eşler ve çocuklardan meydana gelen topluluk En geniş anlamda aile:ev reisinin otoritesine tabi olarak aynı çatı altında yaşayan kimselerden meydana gelmiş topluluk. EVLENME (evlilik birliğinin oluşması ve sona ermesi) NİŞANLANMA:Nişanlanma bir evlenme vaadidir.Nişanlanma akdinin tek bir muhtevası olabilir o da tarafların birbirine evlenme vaadinde bulunmalarıdır. Nişanlanma aile hukuku nitelikli bağımsız bir akittir.Bu akit tarafların kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarının açıklanmasıyla doğar. Nişanlanma akdinin temsilci vasıtasıyla yapılması mümkün değildir.Kurucu unsurları;karşılıklı evlenme vaadi ve nişanlanacak kişilerin ayrı cinsten olmalarıdır. ayırtetme gücü kişiye bağlı koşullar yasal temsilcinin Nişanlanmanın onayı Geçerlilik koşulları ahlaka ve muhtevaya adaba aykırı bağlı olmama koşullar evlenme engellerinin varolmaması EVLENME:Evlenme nişanlıların evlilik birliği meydana getirmek için yaptıkları bir hukuki işlemdir.Baskın görüşe göre evlilik ayrı cinse mensup kişilerin tam ve sürekli hayat ortaklığı kurmak üzere hukukun aradığı koşullara uygun olarak birleşmesidir.Evlenme akdinin koşulları; maddi ve şekli koşullar olarak ikiye ayrılır. evlenme ehliyeti maddi koşullar evlenme engellerinin Evlenme bulunmaması Akdinin Koşulları evlenme törenine şekli hazırlık safhası koşullar evlenme töreni evlenmeden sonraki işlemler BOŞANMA:Evliliği sona erdiren sebeplerden biri de boşanmadır.Boşanma sadece kanunda öngörülen sebeplerin varlığı halinde açılacak bir dava ile ve hakim kararı ile mümkündür.Boşanma davasını eşler açar. Boşanma sebepleri ikiye ayrılır boşanmanın özel ve genel sebepleri olmak üzere ikiye ayrılır.Özel sebepler;zina,hayata kast veya pek kötü veya onur kırıcı davranış,suç işleme ve ya haysiyetsiz hayat sürme,terk ve akıl hastalığı olarak bölümlere ayrılır.Genel sebepler ise;evlilik birliğinin sarsılması,eşlerin boşanma hususunda anlaşmaları ve müşterek hayatın kurulmamasıdır. MİRAS HUKUKU MİRAS HUKUKU Miras sözcüğünün anlamları: 1)Geniş anlamda:Ölenin terekesinin akıbetini düzenleyen hukuk kuralları. 2)Dar anlamda:Ölüm ile belirli kişilerin edindiği haklar. Miras hukukunun temel kavramları: -muris -mirasçı:yasal/atanmış -mirasçılık -miras=tereke -ölüme bağlı tasarruf:vasiyetname/sözleşme |
#4
|
|||
|
|||
![]() MİRASTA HAK SAHİBİ OLAMANIN KOŞULLARI
EŞYA HUKUKU EŞYA HUKUKUNUN KONUSU Eşya hukuku hak sujesi olan kişinin eşya üzerindeki hakimiyeti ve dolayısıyla ortaya çıkan meseleleri düzenleyen hukuk dalıdır. Eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlayan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklara ayni haklar denir.Bu haklar eşya hukukunun temel konusunu teşkil eder.Kişinin eşya üzerindeki hakimiyeti bir hakka dayanmıyorsa bu hak sadece fiili durumdan ibaret kalıyorsa buna da zilyetlik denir.Taşınır mallarda hakimiyetin dış görünüşü zilyetlik ile taşınmazlarda ise tapu siciliyle sağlanmıştır. EŞYANIN TANIMI EŞYANIN UNSURLARI: Maddi olma Üzerinde hakimiyet kurma Kişisel olmama(kişi dışı) Sınırlanabilir olma Eşyanın çeşitleri: Taşınır eşya-taşınmaz eşya Basit eşya-bileşik eşya-eşya topluluğu-eşya birliği Misli eşya-gayri misli eşya Bölünebilir eşya-bölünemeyen eşya Tüketilebilen eşya-tüketilemeyen eşya Kamu malları-özel mallar Sahipli eşya-sahipsiz eşya AYNI HAKLARIN TÜRLERİ MÜLKİYET SINIRLI AYNİ HAKKI HAKLAR Müstakil birlikte irtifak rehin taşınmaz Mülkiyet mülkiyet hakkı hakkı yükü Paylı elbirliği müspet menfi Mülkiyet mülkiyeti ZİLYETLİK ZİLYETLİK KAVRAMI:Zilyetlik iki durumda hukuken önem taşır.Bunlardan biri eşyanın zilyetinin zilyetliğe yapılan bir saldırıya karşı korunmasıdır,diğeri taşınır bir eşyanın mülkiyetinin devrinde malike zilyetliğin naklidir. ZİLYETLİĞİN UNSURLARI:Birşeyin zilyetliğine sahip olmak için kanun koyucu çoğu zaman iki unsuru bir arada aramıştır. Bunlar1)Eşyaya fiili hakimiyet,(2)Zilyetlik iradesidir TAPU SİCİLİ GENEL OLARAK:Ayni hakların herkese karşı ileri sürülebilir olması zorunluluğunu getirmektedir.Taşınır mallarda zilyetlik bu aleniyeti sağlarken taşınmazlarda bu görev tapu siciline verilmiştir. TAPU SİCİLİ TEŞKİLATI:Merkez(tapu ve kadastro genel müdürlüğü),taşra(tapu sicili grup müdürlükleri) ve ilçe(tapu sicil müdürü ve memurları) teşkilatı olarak 3’e ayrılmıştır. |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|