![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]() M maada: …başka maddi mal: Taşınır ve taşınmaz mallar gibi fiziksel varlığı olan ![]() ma'dûd:sayılı; madde-i sabıka :yukardaki hükümler; geçen hükümler; daha önce anılan maddeler madrûb :dövülmüş; darbolunmuş; vurulmuş mafevk: üst mağsûb :gasbedilmiş; zorla alınmış mahal yer mahalli idareler: Köy ![]() mahcuz :haczedilen; hacizli; üzerine haciz konulmuş mahcur: Vesayet altına alınmış kişi; kısıtlı mahdut :sınırlanmış; tahdit edilmiş mahfuz :saklı; gizli mahiyet :nitelik; bir şeyin aslı ![]() ![]() mahkumunbih: hüküm konusu mahlûl :hallolunmuş; çözülmüş; mirasçısı bulunmayan ve hükümete kalan mahrum: yoksun; dilediğini ![]() mahsulât:mahsuller; ürünler mahsup :hesap edilmiş; hesaba dahil edilmiş mahsus :özgü; özel; müstakil; özel olarak makable şâmil:geçmişe dokunan; geçmişe etkili olan; geçmişteki olayları da etkileyen makable teşmil:bir hükmün etkisinin geriye yürütülmesi makrûn :yakınlaştırılmış; yaklaştırılmış; yakın; ulaşmış maksûr :kasrolunmuş; kısıtlanmış; kısıtlı maktu :götürü; belirli; miktarda; değeri biçilmiş; pazarlıksız makule:çeşit; tür; soy mal birliği: Eşlerin ![]() mal Ortaklığı: Eşlerin ![]() malik: Mülkiyet hakkı sahibi; bir şeye sahip olan kişi. mamelek:malvarlığı mansub :atanmış; nasbolunmuş marifetiyle:yoluyla;aracılığıy la maruz :arzolunmuş; bir şeyin karşısında etki altında bulunan masarif:masraflar; giderler maslahat:emir; buyruk; madde; husus; dirlik düzenlik; iş masrûf :sarfedilmiş; harcanmış masarifi muhakeme: muhakeme masrafları matbu: Basılı; basılmış matlab :talep olunan; istenen şey matlubat:alacaklar; istenen şey matrah: Bir verginin miktarını belirtmek için esas alınan değer. matuf :yöneltilmiş; yönelik mazarrat:zarar; zararlar; zarar verici; zarar verme mazbata :tutanak mazbut vakıf:yönetimi devlet tarafından ele alınmış vakıf mazhar :erişen; bir şeyden yararlanma; ulaşma mazireti sahiha: gerçek engel mazmûn:ödenmesi gereken şey maznun :zanlı; sanık meail: sorunlar me'cur :kiraya verilen şey; kiralanan mebaliğ:meblağlar; tutarlar; ganimetler; paralar mebânî :binalar; yapılar mebde :evvel;başlangıç; prensip; ilk unsur mebi :satılan şey meblâğara tutarı; akçe mebnî :buna dayanan; ....den dolayı; ......den ötürü; bu sebeple; bu yüzden; üzerinde kurulu mecâri :su yolları; akıntı yerleri; su yatakları; mecralar meccanî.parasız; bedava mecmuu:tümü; tamamı; hepsi mecra :bir işin gidiş ![]() meçhul:bilinmeyen; tanınmayan meçzum: anlaşılan medar :dayanak; yardım; elverişli medarı tatbik: uygulanabilir medlûl :delillendirilmiş; delil getirilmiş şey; bir kelimeden veya işaretten anlaşılan mefhumu muhalif:karşıt kavram mefruğunbih :devir konusu şey mefruğunleh :kendisine bir şey ya da hak devrolunan kimse mefruşat: Döşeme; ev eşyası. Mefsuh: feshedilmiş mehil :süre; önel melhuz:muhtemel; gerekebilecek; umulur; beklenir memalik: ülke memnu :menedilmiş; yasaklanmış; yasak memur: kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yapmak üzere atanmış olan kişilerdir. men :yasak etme; bırakmama; durdurma; esirgeme; vermeme; önleme men etmek:engellemek; yasaklamak menafil: yararlar men'i muaraza davası:bir mal üzerinde;başka bir kimse tarafından ileri sürülen hak veya yapıların el atmanın önlenmesi isteğiyle açılan dava menâfi :menfaatler; yararlar; çıkarlar menba' :kaynaklar; çıkış yeri menfaati amme:kamu yararı menkul :taşınır; taşınır mal menkuz: bozulan menşe: kaynak; kök; başlangıç mera :bir veya birkaç köy veya beldeye ayrı ayrı veya ortak olarak ![]() merbut:bağlı merhun:rehnedilen mal mer'i :yürürlükte; geçerli meriyet:yürürlük mersule: Gönderilen mesağ :izin; ruhsat; cevaz mesaha:ölçme; ölçümleme mesail: meseleler mesâkin:meskenler; oturulacak yerler meskûn :içinde insan oturan; oturulan; yerleşilmiş mesmu :dinlenen; dinlenebilir; karar için incelenebilir mesned :isnad edilen şey; dayanılan şey; dayanak; rütbe mesul :sorumlu meşfu :şuf'a (önalım) hakkının ilişkin olduğu mal meşhudat: şahitlik meşrut :şart koşulmuş; şartlı; şarta bağlı meşruta tevliyet davası: vakfeden kişinin mütevelliği kime şart kıldığı yolundaki uyuşmazlıkla ilgili dava mevdaddı mahsusa: özel hükümler mevaşi :koyun ![]() ![]() ![]() mevhûm:varsayılan; var olarak kabul edilen; kuruntuya dayanan mevkuf :vakfedilen şey mevrid :varacak yer mevsukiyet: sağlamlık mezkûr:zikredilen; sözü edilen; anılan mezrûât:ekilip biçilmiş tohumlar; ekinler mezun :izinli; yetkili; bir okulu (kursu) bitiren kişi mezuniyet:izin; yetki; bir okulu (kursu) bitirip diploma alma mikâp :bir şeyin küp olarak değeri (örneğin; metremikâp: metreküp) milk :kudret; tasarruf; mülk minval: şekil miras Şirketi: Mirasın açılmasından ![]() ![]() ![]() misillû :benzer; örnek gibi muaccel:ivedi; peşin; vadesi (eceli) gelmiş; ödenmesi gereken hale gelmiş. muacceliyet:borcun vadesinin gelmiş olması muaddel: değişik muaddün-li-l-istiglâl:kiraya verilmek üzere yapılmış şey; kiralık eşya muadil :denk; eşit muafiyet:affedilmiş olma; bağışıklık; yükümlülük dışında tutulmuş muâhede: antlaşma; karşılıklı ant içme muahhar :sonraya bırakılmış; tehir edilmiş; sonraki muallak :havada boşta duran; sürüncemede kalmış muamelat:muameleler; işlemler muaraza :çekişme; sataşma; birbirine karşı gelme; bir hak talebi; kavga muavin :yardımcı muayyen:belirli; belli; saptanmış muayyen mâ-adâ:başka; dışında mubayaa :satın alma mucibince:gereğince; uyarınca mucip :gerektiren; gerektirici; icapcı; öneri sahibi mucip sebepler:gerektirici sebepler; gerekçe mugayir :aykırı; zıt; ters muhakeme:yargılama muhammen:tahmin edilen muharrer :yazılı; yazılmış muhassas:tahsis olunmuş; tayin edilmiş; özgü muhatara :riziko; zarara uğrama tehlikesi; tehlike; zarar ve ziyan muhayyerlik:bir sözleşme ile ![]() muhdesat :sonradan yapılmış; sonradan meydana gelmiş şeyler; yeni şeyler muhik :haklı; geçerli; uygun; gerekli muhkem kaziye:kesin hüküm muhtar:özerk; bağımsız; köyde devlet işlerini gören köyün başı muhtelif:çeşitli; değişik; farklı mukabil:karşılık; karşı mukabeleihilmisil: karşılıklılık esası mukaddem: önce; önce gelen; daha öncede bulunan mukadderat:kader; yazgı; ölçülebilen ![]() mukarrer :kararlaştırılmış mukarrerat:kararlar; kararlaştırılan şeyler mukataa: arazinin belli bir ücret karşılığında kiraya verilmesi; bağ ![]() ![]() mukavele:sözleşme; akit; bağıt mukayyet :kayıtlı; sınırlı; kaydolunmuş; deftere geçirilmiş mukriz :ikraz eden; borç veren; ödünç veren muktazi.gerekli munkati :kesilmiş; ara verilmiş munkazi: bitmek munsifane: insaflı ölçüde muntafî: sönme; ortadan kalkma muntazır:bekleyen; gözetleyen murabaha: kanunun belirlediğinden fazla faiz alınması; tefecilik murakabe: denetleme; kontrol; gözetme muris: kazandıran; veren; miras bırakan ![]() ![]() murtabit:bağlantılı musaddak:tasdikli; onaylı musakkaf :üstü tavanla örtülmüş; tavanı ![]() musakkafat.gelir getiren kapalı (damlı) binalar mutad :alışılmış; âdet olunmuş; normal mutalebe.talepte bulunma; istemde bulunma mutasarrıf:tasarruf eden; sancakların en büyük mülki amiri mutavassıt:aracı; aracılık eden; vasıta olan mutazammın:içine alan ![]() mutazarrır :zarar gören kimse muteber :geçerli; itibarlı; hatırı sayılır; güvenilir; sağlam muteberiyet:geçerlik; geçerlilik muttali :öğrenme; haberdar olma; bilgilenme muvâcehe:yüzleştirme; yüz yüze gelme muvafakat :uygun görme; onama; razı olma; rızası olma muvafık :uygun; yerinde muvakkat:geçici; süreksiz muvâzaa :danışıklı işlem muvâzene:denge muzâf :izafe edilmiş; bağlı; bağlanmış; katılmış; yönelik mübâdele:bir şeyin başka bir şeyle değiştirilmesi; değiştirme; değiş-tokuş; değişim mübayaa :satın alma mübâyenet:birbirine zıt olan şeyler ![]() ![]() ![]() mübâyin :zıt; aykırı; ters mübeyyin:gösterir mücâvir :komşu olan; yanında bulunan mücbir :zorlayıcı; zorlayan mücerred :soyut; genel mücmel :kısa ve öz olarak anlatılmış; açıklanmadıkça ne anlama geldiği anlaşılamayan ibare müctemian:topluca; toplu olarak müdafi :savunucu; savunan müdahalenin men'i: Taşınır veya taşınmaz bir mala karşı yapılan maddi elatma veya sataşmanın ![]() müddea:davacının dava ettiği şey; dava konusu müddeaaleyh:davalı; hakkında dava açılan kişi müddeabih :dava konusu müddei .:davacı; iddia eden kişi müddei aleyh:davalı; hakkında dava açılan kişi müddei umumi:savcı müebbet :sonsuz; süresiz müeccel :vadeli; vadeye bağlanmış; zamanı henüz gelmemiş müeddî :tediye eden; eda eden; doğuran müesses:kurulmuş; kurulu; tesis edilmiş müessir :tesir eden; etkili; tesirli müeyyid :teyid eden; doğrulayan; kuvvetlendiren müeyyide:yaptırım; destek; hukuk kurallarının uygulanmasını sağlamak ve zorlamak için yasalara konulan hükümler; bir kuralın emir ve yasaklarına uyulmadığı zaman karşılaşılacak olan tepkidir. müflis :iflas eden kişi; mahkemelerce iflasına karar verilen kimsedir mühür: Bazı kişi ve kurumların ![]() mükellef:yükümlü; ödevli; görevli mükellefiyet:yükümlülük; bir kimseye veya bir şeye yükletilen yüküm; görev müktesip :iktisap eden; kazanan; edinen mülâhaza :düşünce; görüş mülâhazât :düşünceler mülhak evkaf(vakıf):vakıf yöneticileri(mütevelliler) tarafından yönetilen ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenen vakıflar mülki :ülke ile ilgili; ülke yönetimine ilişkin mülkiyet hakkı:Kişiye ![]() ![]() mültezem: gerekli görülen; kayırılan mülzem :bağlı mümâselet:benzeme; benzeyiş; andırma mümasil :örnek; misâl; benzeyen; andıran mümellek-ün-leh: kendisine bir şey temlik olunan kimse mümellik :temlik eden; mülk olarak veren kişi mümessil :temsil eden; temsilci mümeyyiz :sezgin; temyiz eden; iyiyi kötüden ayırma yeteneğine (temyiz gücüne) sahip kimse. mümtâz .:üstün; ayrıcalıklı; imtiyazlı mümteni :çekinen; imtina eden; olamaz; mün'akit olmak: bir sözleşmenin kurulması; akdin oluşması; üzerinde anlaşma yapılmak münâzaa :uyuşmazlık; çekişme; anlaşmazlık münaziünfih:niza konusu; uyuşmazlık konusu olan şey; dava konusu münbais: doğan; ileri gelen müncer: sonuçlanan; şu veya bu sonuca varan mündemic: içinde bulunan; (içinde)yatan münderecat:içerik; kapsam; içindekiler münferiden: tek tek; ayrı ayrı; tek başına münfesih: infisah etmiş; bozulmuş; dağılmış münhasır: ..ye özgü; ..ye ayrılmış; ..ye mahsus; sınırlanmış; ayrılmış münkasem: bölünmüş münkati: kesilen; kesilmiş; kesik; aralıklı münkir: inkar eden münselip: kaybetme ![]() müntakil:intikal eden; geçen müntehî: nihayet bulan; sona eren; son; en son; bir şeyi tamamlayan mürâdif: eş anlam; aynı anlam mürafaa:murafaa) sözlü duruşma; genellikle Yargıtay'da veya İdare Mahkeme’lerinde yapılan duruşmaya verilen ad müraselât:gönderilen şeyler; mektuplar; yazışmalar mürettep: tertip edilmiş; düzenlenmiş mürtebit: bağlantılı; ilişkili; ilgili mürtefi: kaldırma kaldırılmış mürtehin:rehin alacaklısı; ipotek hakkına sahip mürur hakkı:geçit hakkı müruru zaman:zaman aşımı; bir davanın açılması veya hükmün yerine getirilmesi için kanunen belirli zamanın geçmesi müsaade: izin; yardım; uygun olma; serbestlik müsadere:zoralım; bir kimsenin taşınır veya taşınmaz bir malının ![]() müsamaha:hoş görme; göz yumma; tolerans tanıma müsâvât :eşitlik müsavi :eşit; eş düzeyde; aynı seviyede müseccel:tescilli; yazılmış; kayıtlı; damgalanmış müstacel: ivedi; tez; hemen yapılması gerekli müstacelen:ivedi olarak; acele olarak müstaceliyet:ivedilik; acil olma hali müstagallât-ı mevkufe:hayır kurumlarına gerekli geliri sağlamak üzere vakfedilmiş mallar müstehak :hak eden müstehik :istihkak sahibi; hak kazanmış; haketmiş; layık müstelzim:gerektirici; doğurucu; sonuç doğurucu müsteniden:dayanarak; bir şeye dayanarak; delil göstererek müstesna :ayrık; istisna olan; kural dışı müşârtaklar arasında beraberce kullanıldığı halde paylara ayrılmamış şey; ortak mal müşâbehet:benzeyiş; benzeme müşâbih :benzeyiş; benzeme müşârün-ileyh:adı geçen; anılan; ilim ve resmi mevkii yüksek olan kimse müşkilât :zorluk; güçlük müştemilât:eklenti müşterâ :iştira edilmiş; satın alınmış müşterek mülkiyet: Birden çok kişinin ![]() ![]() ![]() mütâlaa :görüş; irdeleme; düşünce müteaddit:birden fazla; çeşitli müteahhidünbih:taahüt edilen ![]() müteahhit :taahhüt eden; yüklenici; belli bir inşaatı (eseri) yapmayı üstlenen müteallik :ilişkin; bir şeye dair; ilgili müteamel :alışılagelmiş mütebaki :geriye kalan; artan mütedâir :dair olan; ilişkin; değin mütedavil:elden ele geçen; dönen; dolaşan; tedavül eden müteferri :eklenti; eklenmiş; ekli; ilişkin; aynı kökten müteferriât:teferruat; ayrıntı müteferrik :dağınık; çeşitli; ayrı ayrı; türlü mütegayyib:kaybolmuş; yitmiş mütehammil:tahammüllü; dayanıklı mütehassıl :doğan; hasıl olan; meydana gelen mütehavvil :değişken; kararsız mütekabiliyet: karşılıklılık mütekabiliyet Esası: Bir devletin ![]() ![]() mütemâyil :eğilimli; taraflı görünen mütemerrid:temerrüde düşen (kimse); yapması gereken bir şeyi yapmamakta direnen mütemmim cüz:tamamlayıcı parça; mahalli örf ve adete göre ![]() ![]() ![]() mütenakıs: çelişik mütenasip :uygun; denk müterâfik :beraber bulunan; karışık; birlikte müterettib :sıralanmış; ait olan; .....üstüne düşen; gereken; meydana gelen; dolayı; meydana gelen mütesarlülfesat: çabuk bozulan müteselsil :zincirleme; dayanışmalı; ardı ardına müteselsil Sorumluluk: Birden çok kimsenin ![]() ![]() mütevakkıf :bağlı müteveffâ :vefat etmiş; miras bırakan mütevakkıf :bağlı müteveffâ :vefat etmiş; miras bırakan mütevelli :bir vakfın yönetiminin kendisine verildiği kişi; vakıf yönetim kurulu mütevellit :doğan; ileri gelen müttefik-un-aleyh: üzerine ittifak edilmiş; anlaşma sağlanmış müttehaz :verilen; ittihaz olunan; kabul edilen; yürürlükte bulunan müttehit: birleşik müvekkil: Kendisini vekil ile temsil ettiren kişi; vekil eden. Müvezzi: dağıtıcı müzaheret:yardım; koruma müzayede :artırma; açık artırma |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|