#1
|
||||
|
||||
Kurtuluş Savaşı ve İstiklal Mahkemeleri Dönemi Hukukçuları
Kurtuluş Savaşı ve İstiklal Mahkemeleri Dönemi Hukukçuları
Mondoros ateşkes anlaşması Osmanlı Devletini küçültmek ve Türk halkının topraklarını paylaşmak esasına dayalı idi.Ülke İngiliz,Yunan,Fransız,İtalyan devletleri tarafından işgal edilmişti. Mustafa Kemal ve arkadaşları ulusa dayalı, meclisin en büyük erk kabul edildiği düzenli ordu esasına dayalı Kurtuluş Savaşı hareketini başlatmaları ile işgal hali ortadan kaldırıldı.Kurtuluş Savaşı'na en büyük siyasal ve hukuksal kaynaklık eden belge Amasya Tamimi dir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Kurtuluş Savaşı'nın merkezi idi.Bu dönemde ülkede (padişahın İstanbul'unu saymazsak) meclis hükümeti ve idaresi vardı.Yasama-yürütme yargı erkleri Meclise aitti. Kurtuluş Savaşı sırasında asker kaçaklarını , talan ve anarşiyi engellemek için kurulan İstiklal Mahkemeleri de Meclis'in içinden çıkmıştır. Meclise karşı sorumlu olan bu mahkemeler, savaş koşullarında çalışmışlardır.Bu mahkemeler "İstiklal Mahkemeleri Teşkili Hakkında Heyet-i Umumiye Kararı " adlı 18 Eylül l920 tarihli ve 45 nolu Meclis kararıyla kurulmuşlardır. Toplu mahkeme olan istiklal mahkemeleri, genellikle gezici mahkemelerdir.Olayın olduğu yer yanı sıra sanıkların yakalandığı yerlere giderek süratli bir şekilde yargılama yapan bu mahkemelerin kararları genellikle kesindi ve kararın infazı da geciktirilmeksizin yapılmaktaydı. İstiklal Mahkemeleri Kurtuluş Savaşı sırasında asker toplama, erzak ve silah toplama buyruklarının yerine getirilmesi yönünde de hizmet verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara TBMM 'nin Ankara'da Ulus semtinde bulunan ilk binası o tarihte İstiklal Mahkemesi olarak da kullanılmıştır. İstiklal Mahkemeleri Kurtuluş Savaşının kazanılmasından sonra da çalışmalarına devam etmiştir. Dinci ayaklanmaların yoğun yaşandığı Cumhuriyetin ilk yıllarında bu mahkemeler devrimi koruyan çehreye bürünmüşlerdir. İstiklal Mahkemeleri Atatürk' e suikast davalarında da ses getiren kararlar vermişlerdir. Nitekim Atatürk'e İzmir'de yapılmak istenen suikast ortaya çıkarılınca , İzmir'e İstiklal Mahkemesi gönderilerek sanıkların yargılanması yapıldı. Şeyh Sait ayaklanmalarını kovuşturan Diyarbakır ve Ankara İstiklal Mahkemeleri çeşitli idam kararları verdi.Bu kararlar bugün anti laik çevrelerce kıyasıya eleştirilmektedir.Bu mahkemelerin ayaklanmadan sonra Meclisin 117 nolu kararıyla kurulmaları doğal yargıç ilkesine aykırı olmasıyla da çeşitli çevrelerce ele alınmıştır.Bunun yanısıra İstiklal Mahkemeleri çoğu zaman Harp Divanı olarak çalışmaları nedeniyle de eleştirilmişlerdir.Mahkemenin oluşumunda hukukçuların bazen hiç olmaması çoğu zaman da hukukçu üyenin azınlıkta kalacak sayıda olması bu mahkemelere getirilen bir diğer önemli eleştiri olmuştur. Hukuk devrimi ile birlikte İstiklal Mahkemeleri yerini hukuk tahsili yapmış yargıçlardan oluşan mahkemelere bırakmıştır. Ancak asker üyelerin mahkemelerde yer alması geleneği ile, askeri mahkemeler geleneği hukuk hayatımızda İstiklal Mahkemelerinin uzantısı olarak devam etmektedir. Ali Çetinkaya Ali BEY (Çetinkaya) (d. 1878, Afyon - ö. 21 Şubat 1949, İstanbul), asker ve siyaset adamı. Kurtuluş Savaşı'nda Ayvalık'ta ilk direnişi örgütlemiş, Cumhuriyet döneminde bayındırlık ve ulaştırma bakanlığı yapmıştır.Afyon Rüştiyesi'nde ve Bursa Askeri İdadisi'nde okudu. 1898'de Mekteb-i Harbiye'yi bitirdi. Makedonya ve Arnavutluk'ta çetecilere karşı yapılan savaşlara katıldı. 1907'de Manastır'da ittihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi, cemiyetin örgütlenmesinde rol oynadı. II. Meşrutiyet'in ilanından (1908) sonra Bulgar çetecilerine karşı gönderilen güçlerin komutanlığım yaptı. Trablusgarp Savaşı'nda (1911-12) Derne'de İtalyanlara karşı çarpıştı. I. Dünya Savaşı'nda Irak, Kafkasya ve Makedonya cephelerinde görev aldı. 1917'de kaymakam (yarbay) oldu. Mondros Mütarekesi'nin (30 Ekim 1918) ardından Ayvalık bölgesindeki 72. Alay komutanlığına atandı. 29 Mayıs 1929'da Ayvalık'ı işgal eden Yunanlılara karşı ilk direnişi başlattı ve halkın da direnişe katılmasını sağlayarak Ayvalık cephesini oluşturdu. Ocak 1920'de İstanbul'da toplanan son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na Afyon mebusu olarak katıldı. İngilizlerin 16 Mart 1920'de İstanbul'u işgal etmelerinden sonra Malta'ya sürüldü. 1921'de serbest bırakılın ca Ankara'ya gitti ve Afyonkarahisar milletvekili olarak TBMM'ye katılarak Müdafaa-i Hukuk grubunda yer aldı. Halk Fırkasi'nın (sonradan Cumhuriyet Halk Partisi) meclis grubu başkan vekilliğini yaptı. 1925'te TBMM'de tartıştığı Ardahan milletvekili Halit Pasa'yı vurdu. Aynı yıl Ankara İstiklal Mahkemesi başkanlığına getirildi. Bu mahkeme 1926'da Mustafa Kemal'e İzmir'de düzenlenen suikast ile ilgili görülen Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TpCF) kurucuları ile eski İttihatçıları da yargıladı. Çetinkaya 16 Şubat 1934'te nafia vekilliğine (bayındırlık bakanlığı) atandı ve bu görevi 3 Nisan 1939'a değin, 6. ve 7. İnönü, l. ve 2. Bayar, l. Refik Saydam hükümetlerinde sürdürdü. 3 Nisan 1939'da kurulan 2. Refik Saydam hükümeti döneminde ilk kez oluşturulan muhabere ve münakale vekilliğine (ulaştırma bakanlığı) getirildi. 20 Kasım 1940'ta bu görevden ayrılan Çetinkaya, ölümüne değin Afyon karahisar milletvekilliğini sürdürdü. Ankara Istiklal Mahkemeleri Üyeleri: Kiliç Ali Bey, Ali Bey(Çetinkaya), Necip Ali Bey ve Resit Galip Bey (Aydin) Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara İstiklal Mahkemesi mücadelesinde yalnız Allah'tan korkar Kılıç Ali Paşa Kılıç Ali Paşa Kılıç Ali olarak tanınan asker kökenli, ilk mecliste görev almış,mebusluk (milletvekillik) yapmıştır.Kuruluşundan bu yana ağırlığını ve kişiliğini istiklal mahkemesi olgusuna ve devrimin ilkelerine damga gibi vurmuş hakimlerdendir.Uzun yıllar İstiklal Mahkemelerinde başkanlık yapmıştır. Kılıç Ali Mustafa Kemal Atatürk'ün daima yanında yer almıştır.Kurtuluş Savaşı sırasında ve Cumhuriyetin inşası sırasında olduğu gibi hastalığında da Atatürk'ün yanından ayrılmamıştır.Atatürk'ün hastalığının en ağır dönemlerinde ailesini ve işini bırakarak Dolmabahçe Sarayı'nda onun yanından ayrılmamıştır.Atatürk'ün ölümü ile birlikte İstanbul'a taşınmış, yalnızlık duygusuyla bunalımın eşiğine gelmiş , kimseyle görüşmemeye başlamıştır.Atatürk'ün en yakın silah arkadaşı ,dostu onun ölümüyle birlikte adeta giderek yok olmaya başlamıştır. Uzun matemden sonra hayata yeniden bağlanan Kılıç Ali tavrı ve fikirleriyle Atatürk Türkiye'sinin en önemli ismi olarak yaşamış ve ölmüştür.Tarihe Kurtuluş Savaşı kazanımlarını koruyan, vatanını seven, Atatürk'ün dostu bir devlet ve hukuk adamı olarak geçmiştir. |