#1
|
|||
|
|||
Vücuttaki Her Türlü Habis Yaraları Geçirmek İçin
Vücuttaki Her Türlü Habis Yaraları Geçirmek İçin
Temiz bir tabak içine Al-i İmran Suresi'nin 154. âyeti olan ثُمَّ أَنْزَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ بَعْدِ الْغَمِّ Sümme enzele aleyküm min ba'ğdil ğammi. (Sonra o kederin ardından (Allah) üzerinize öyle bir eminlik, öyle bir uyku indirdi.) (Not: Kaynak'ta referans numarası olarak 151. olarak yazılmıştır. Bu yanlıştır. Admin tarafından 154 olarak düzeltilmiştir...) Ayeti ile Fetih Suresi'nin son ayeti olan (29. âyet) مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ Muhammedün Rasulullah (Hz.Muhammed, Allah'ın elçisidir.) ayet-i kerimesini sonuna kadar yazıp zeytin yağı ile silip vücudun haricinde görülen yaralara sürülürse yaraların kısa zamanda iyileştiği görülür. Eğer yaralar dâhilde (içte) ise o zaman ayetleri yağla değil, mümkünse zemzemle, değilse gülsuyu ile, bu da mümkün değilse menba veya yağmur suyuyla ile silip bir sürahiye konur ve üzerine her iki ayeti 28 defa okuduktan sonra bu sudan üç gün içilir. Bu ameliyye, hastalığın derecesine göre üç veya beş defa tekrarlanır. Bu iki âyet-i kerime, ruhâni hastalıklarda, her çeşit korku, hayalet görme ve ve benzeri hastalıklarda çok faydalı ve müessirdir. Al-i İmran Suresi, 154.Ayet Okunuşu: Sümme enzele aleyküm mim ba'dil ğammi emeneten nüasey yağşa taifetem minküm ve taifetün kad ehemmethüm enfüsühüm yezunnune billahi ğayral hakkı zannel cahiliyyeh* yekulune hel lena minel emri min şey'* kul innel emra küllehu lillah* yuhfune fı enfüsihim ma la yübdune lek* yekulune lev kane lena minel emri şey'üm ma kutilna hahüna* kul lev küntüm fı büyutiküm le berazellezıne kütibe aleyhimül katlü ila medaciıhim* ve li yebteliyellahü ma fı suduriküm ve li yümehhısa ma fı kulubiküm* vallahü alımüm bi zatis sudur Anlamı: Sonra o kederin ardından (Allah) üzerinize öyle bir eminlik, öyle bir uyku indirdi ki, o, içinizden bir zümreyi örtüp bürüyordu. Bir zümre de canları sevdasına düşmüştü. Allah'a karşı, cahiliyet zannı gibi, hakka aykırı bir zan besliyorlar ve "Bu işten bize ne?" diyorlardı. De ki: "Bütün iş Allah'ındır". Onlar sana açıklamayacaklarını içlerinde saklıyorlar (ve) diyorlar ki: "Bize bu işten bir şey olsaydı burada öldürülmezdik". Onlara şöyle söyle: "Eğer siz evlerinizde olsaydınız bile, üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar yine muhakkak yatacakları (öldürülecekleri) yerlere çıkıp gidecekti. Allah (bunu) göğüslerinizin içindekini denemek ve yüreklerinizdekini temizlemek için yaptı. Allah göğüslerin içinde olanı bilir. Fetih Suresi, 29. Ayet Okunuşu: Muhammedür rasulüllah vellezıne meahu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean süccedey yebteğune fadlem minellahi ve rıdvana sımahüm fı vücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevrati ve meselühüm fil incıl ke zer'ın ahrace şat'ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukıhı yu'cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadellahüllezıne amenu ve amilus salihati minhüm mağfiratev ve ecran azıyma Anlamı: Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir. |