#1
|
|||
|
|||
Rabb'in sana ne kırıldı,ne de darıldı
Rabbin sana ne darıldı ne de seni
bıraktı...Bu ayet beni çok etkiliyor Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi. Yıkık perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız. Herkes benden uzak herkes bana kırgın düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz. Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor: "Rabbin sana ne darıldı ne de seni bıraktı"(Duha-3)Kim kırılırsa kırılsın kim darılırsa darılsın kim terk ederse etsin. Rabbim terk etmiyor kırılmıyor ya ne gam! .. Bu ne büyük ferahlık değil mi? ........... Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor. Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi. İşte o an ayet yetişiyor imdada: "Demek ki zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! " (İnşirah-5/6) Garantiyi veren Allah! .. Hem de ne garanti her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği "mutlaka" ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor. Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:"Derman aradım derdime derdim bana derman imiş"......... Yakup oğlu Yusuf'u yitireli 40 yıl olmuş. Bedeni bu ıstıraba dayanamamış da gözleri kör olmuş. Ama hala ümit içinde evladını bekliyor. Kardeşler Mısır'dan kervanla dönünce: "Kervanda Yusuf kokusu alıyorum" demiş Yakup. Oğulları acı acı gülerek: "Baba 40 yıl geçti hala mı ümit hala mı Yusuf? . Geç bunları geç" demişler. Yakup'un cevabı ümit dolu: "Allah ın rahmetinden ümit kesmeyiniz; çukurundan çıkamayacak gibi hissediyorsunuz kendinizi. İşte hem teselli hem ümit size:"Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O çok bağışlayan çok merhamet edendir." (Zümer-53)......... Maddi sıkıntınız hat safhada. Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz. İflas ettiniz..Sıfırı tükettiniz yani. Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir ümit veriyor: "Eğer yoksulluktan korkarsanız Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe-28)......... Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü. Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar.Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz. Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi geliyor size. Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz. Eyyub Nebi var Kur'an'da...Hastalıkların dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş. Onun hali size dayanak oluyor: Kulumuz Eyyub u da an o zaman Rabbine şöyle nida etmişti: "Bak bana meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona bütün ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet olarak bahşettik ki temiz akıllılar için bir ibret olsun. (Sa'd-41/43)......... Olayları gelişmeleri yorumlamakta tavır belirlemekte zorlanıyorsunuz. Bazen her şey lehinize giderken bazı dönemlerde de yığınla aleyhinize gelişmeler oluyor.Aslında Allah Sisteminde lehte yada aleyhte düzenlemeler söz konusu değil.Sadece olması gereken; olması gerektiği en uygun vakitte gelişiyor. Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize. Bir tutamak arıyorsunuz. Ayet el veriyor size: "Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o hakkınızda hayırlıdır. Olur ki siz bir şeyi seversiniz; ama o sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir siz bilmezsiniz. (Bakara-216) ......... Rabbimiz Allah Rasülümüz Muhammed(s.a.v) Kitabımız Kur'an Yolumuz Sırat-ı Müstakim! .. Bizden bahtiyarı yok dünyada! .. Her ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim. Bunu da kafadan söylemiyoruz Kur'an konuşuyor:Vel Akıbetü lil Müttakin(Kasas-83):Akıbet(hayırlı son güzel sonuç) Müttakiler (takvayı kuşananlar korunanlar inanca sarılanlar) içindir! . Oktay ÇETİN'e Sonsuz Teşekkürler...ALLAH razı olsun....
Alıntı |