#1
|
|||
|
|||
Yabanci Sermayeli Yatirimlarin Türkiye Ekonomisindeki önemi Ve Etkileri
YABANCI SERMAYELİ YATIRIMLARIN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ
ÖNEMİ VE ETKİLERİ 1. YABANCI SERMAYELİ YATIRIMLARIN TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ Yabancı sermaye dolaylı yada doğrudan girdiği ülke ekonomisi üzerinde çeşitli etkiler yaratır. Bu etkiler konusunda gerek uygulamacılar, gerek politikacılar ve gerekse bilim adamları arasında tam bir uzlaşı ve görüş birliği bulunmamaktadır. Gerek yabancı sermaye hareketleri ve gerekse yabancı sermaye yatırımları girdiği ülkenin üretim, istihdam, gelir, fiyat, dışsatım-dışalım, ödemeler dengesi, ekonomik kalkınma, ulusal gelir artışı, gelir dağılımı, teknoloji, yönetim ve organizasyon düzeyi üzerinde çok ciddi etkiler yaratır. Yabancı sermaye yatırımlarının ekonomi üzerinde yarattığı etkilerin başlıcaları şunlardır: 1.1. Milli Gelir Üzerine Etkileri Yabancı sermayenin doğrudan ve dolaylı yatırım olarak bir ülke ekonomisine katılması üretimi, istihdamı etkiler. Yabancı yatırımların ülke ekonomisine net katkısını ölçebilmek için doğrudan yatırımın çıktılarından, girdilerinin düşülmesi gerekir. Yabancı sermayeli yatırımların ülkede yarattığı doğrudan gelir etkisi dışında dolaylı olarak yarattığı gelir etkileri de söz konusudur. Yabancı sermayeli yatırımların etkin, verimli ve tam rekabet koşullarına uygun üretim yapması, ülke içinde etkinlikte bulunan yerli firmaları da etkisine alır. Yabancı sermayeli kuruluşların yarattığı bu pozitif etkiler dışsal ekonomiler yaratır. Yaratılan bu dışsal ekonomiler ülkede dolaylı gelir etkisi meydana getirir. Yabancı sermaye hareketleri ülkeye ilk girdiği zaman ulusal gelirde doğrudan sıçrama yaratır. Yaratılan bu sıçrama ekonomide genişletici etki yapar. Yabancı sermaye hareketlerinin başka ülkelere çıkışında yada yabancı sermayeli yatırımların karlarının yurt dışına aktarılmasında ise tam tersi bir etki söz konusudur. Bu durumda ulusal gelir düzeyinde bir azalış ve gelirsel düzeyde ekonomide daralma meydana gelir. Bu etkiden dolayı, kimi araştırmacılar ve politikacılar yabancı sermayenin yararlı olmadığını savunmaktadırlar. Türkiye’de 1980-1983 dönemine dönük olarak imalat sanayinde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre; her 100 liralık satıştan 8 liralık bölüm yabancı sermayeli kuruluşlarca gerçekleştirilmiştir. Üretim değerleri, sanayi üretimin ortalama %7.5’ine eşittir. Çalışan başına üretim değeri ise, sanayi ortalamasında yaklaşık %65 daha fazladır. 1.2. Vergisel Etkileri Gerek nakit olarak ve gerekse yatırım olarak ülkeye giren yabancı sermaye ülke içinde üretim düzeyini ve dolayısıyla doğrudan ülkede yaratılan katma değeri olumlu yönde etkilemektedir. Yaratılan ek üretim artışı ve katma değer, doğrudan vergi gelirlerine olumlu yönde yansır ve devletin topladığı vergi gelirlerinin artmasına yol açar. Ülkeye giren yabancı sermaye yatırımlarının meydana getirdiği ek istihdam artışı sayesinde ücretler üzerinden alınan vergilerde de artış meydana gelir. Gelirleri artan bireylerin yarattığı ek istemler sayesinde tüketim üzerinden alınan vergi gelirlerinde de olumlu yönde değişim olur. Türkiye’de 1980-1983 dönemine yönelik olarak imalat sanayinde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre; her 100 liralık verginin 3 lirasının yabancı sermayeli kuruluşlar tarafından sağlandığı belirlenmiştir. Bu pay, 1990 sonrası daha da artmıştır. 1.3. Ödemeler Dengesine Etkileri Gerek nakit olarak giren ve gerekse yatırım olarak giren yabancı sermayenin ödemeler dengesi üzerinde giriş aşamasında olumlu yönde etkisi söz konusudur. Nakit olarak ülkeye giren yabancı sermayenin ödemeler dengesi üzerindeki etkisi kısa sürede görülürken; yatırım şeklinde ülkeye giren yabancı sermayenin etkisi orta ve uzun vadede görülmektedir. Gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde ödemeler dengesinde ciddi açıklar söz konusudur. Bu tür ülkelerin önemli dış borç ve faiz yükü altında olmaları; dışa bağlı sanayileşme çabaları, uluslar arası pazarda aleyhlerine gelişen fiyat ve rekabet koşulları, döviz girdisi azlığı gibi nedenlerle ödemeler dengesi sorunu sürekli gündemdedir. Ülkeye giren yabancı sermaye, doğrudan veya dolaylı olarak ülkeye döviz girdisi sağladığı için ödemeler dengesi üzerinde pozitif etki yaratır. Ancak, sıcak para yada nakit olarak giren yabancı sermayenin ülkeden çıkışı ile yabancı sermayeli yatırımların kar transferleri sırasında ödemeler dengesinde negatif etki meydana gelir. Bazen de, yabancı sermayeli yatırımlar, girdikleri ülkelerde dışa bağımlı bir sanayileşme yaratarak ülke kaynaklarının sürekli dışa aktarılması sonucu doğurabilir. Bu durumda da, ödemeler dengesi üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratacakları açıktır. İşte bu tür noktalarda, ülke yöneticilerinin özenli, seçici ve dikkatli olmaları; ülkelerinin çıkarlarını sürekli göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Türkiye’de yapılan araştırmaya göre; yabancı sermayeli kuruluşların toplam sanayi malları ihracatındaki payı 1982 yılı itibariyle %9; toplam ihracat içindeki payları ise %4 olarak saptanmıştır. (EROL , 2000a : 80-82). Yabancı sermaye yatırımlarının ödemeler dengesi üzerindeki toplam etkisi iki grupta incelenebilir. Bunlar, finansal akım etkisi ile ticari akım etkisidir. Finansal Akım Etkisi: Finansal akım etkisinde, bir ülkenin yaptığı yabancı sermaye yatırımlar ülkeden sermaye çıkışına neden olabileceği gibi, yatırımcı ülke firmalarının bağlı şubelerinin elde ettiği gelirlerin yeniden yatırımlara dönüşmesi şeklinde de gerçekleştirilebilir. Sermaye çıkışı yatırımcı ülkenin ödemeler dengesine borç olarak kaydedilir. İkinci durum ise yatırımcı ülkenin ödemeler bilançosunda gözükmez. Yatırımcılar yeni yatırımlarını finanse etmek için dış piyasalardan borç yoluna gidebilirler. Bu durum, yatırımcı ülkenin ödemeler bilançosunda uzun vadeli bir sermaye girişi olarak yer alır. Ancak, alınan dış borçlar için borç verenlere faiz ödendiğinde sermaye girişinin olumlu etkisi azalmış olur. Yabancı sermaye yatırımlar sonucunda elde edilen gelir ülkeye geri döndüğünde ödemeler dengesini olumlu yönde etkiler. Ancak bu gelir, yatırımların geri dönüş oranına ve yurda geri dönecek kazançların payına bağlıdır. Yabancı sermaye yatırımları sonucunda, telif hakkı ile ana şirketin bağlı şirkete sunduğu yönetim ve diğer hizmetlerden dolayı bir gelir elde edilir. Bu durum ödemeler dengesini olumlu yönde etkiler. Ticari Akım Etkisi: Yabancı sermaye yatırımlarının yatırımcı ülkelerin ihracatına olumlu yada olumsuz etki yapması koşullara bağlıdır. Yabancı sermaye yatırımları yoluyla yatırımcı ülke ile bağlı şirketleri arasında ticari ilişkiler kurulur. Yatırımcı ülkedeki ana şirket bağlı şirketlerine parça, hammadde veya tamamlanmış mallar şirket sattığında ülkenin ticaret hacminde ve ihracatında bir artış sağlanmış olur. Yabancı sermaye yatırımları yoluyla ülkeler daha iyi dağıtım ve pazarlama kanallarına sahip olurlar. Bu durumda, ihracatı diğer şirketlere göre daha kolay ve etkili bir şekilde yapabilirler. Yabancı sermaye yatırımlarının yatırımcı ülkenin ihracatını olumsuz etkilediği görüşünü savunan iktisatçılar, yabancı sermaye yatırımlarının ülkenin ihracatının yerini aldığını ileri sürmektedirler. Ancak yapılan çalışmalar, yabancı sermaye yatırımlarının ihracatın yerini almadığını yatırımların daha önce ihracat yapılmayan alanlarda yapıldığını göstermiştir. Ayrıca yabancı sermaye yatırımlarının bir kısmı ihracat artışı sağlamak amacıyla yapılır. Birçok ülkenin ithal kısıtlamaları uyguladığı da gözönüne alındığında yatırımcı ülkenin bu ülkelerde üretim yapması kaçınılmaz olmaktadır. İhracata yönelik yabancı sermaye yatırımları olarak adlandırılabilen bu tür yatırımlarda dış yatırımcı ürettiği sınai ürünün tümünü ihraç ederek satış hasılatını ülke dışında tutmaya çalışır. Yabancı sermaye yatırımlarının net ihracat etkisi konusunda kesin bir şey söylenemez. Bunun için yabancı sermaye yatırımlarının iki açıdan incelenmesi gerekir. Yabancı sermaye yatırımları yatırımcı ülkenin yatırım öncesinde gerçekleştirdiği ihracatın yerini aldığında yabancı sermaye yatırımlarının ihracata net etkisi olumsuz olur. Ancak, yabancı sermaye yatırımları önceden yabancı firmaların sahip olduğu bir üretimin yerine geçiyorsa bu durumda ihracata net etkisi olumlu olur. Ayrıca, net ihracat etkisi yatırımcı şirketlerin davranışlarına, gidiş nedenlerine ve yatırım fırsatlarını değerlendirme isteklerine de bağlıdır. Yabancı sermaye yatırımlarının ticari etkisinin incelenmesinde ihracatın yanı sıra ithalat da önemlidir. Yatırımcı ülkeler bağlı şirketlerinden veya bağımsız şirketlerden ithalat yapabilirler. İthalatı bağlı şirketlerinden gerçekleştirdiklerinde, ürünleri daha ucuz alma imkanları olabileceğinden üretim maliyetleri düşebilir. Ayrıca ana şirket tarafından bağlı şirketlere parça ihraç edilip orada montajı yapıldıktan sonra tamamlanmış ürün olarak tekrar alınması durumunda ithalatla birlikte ihracat da gerçekleştirilmiş olur. Böylece yabancı sermaye yatırımlarının ödemeler dengesi üzerindeki net etkisi olumludur. Ancak bu etki, yabancı sermaye yatırımlarının toplam sürecinin incelenmesi sonucunda elde edilir. Yatırım sürecini kısa ve uzun dönem olarak ayırırsak kısa dönemde yabancı sermaye yatırımlarının ödemeler dengesi üzerindeki etkisi olumsuz olur. Kısa dönemde ödemeler bilançosunda sermaye çıkışı olarak yer alan yabancı sermaye yatırımları ancak uzun dönemde kar, hizmet ve ihracat geliri olarak geri dönecektir. Bu sürenin kaç yıl olacağı her ülkeye göre değişmekle birlikte genellikle 10 yıl olarak belirlenmektedir. (SUBAŞI-ERTEKİN , 2000 : 63-67). 1.4. Kalkınmaya Etkileri Bir ekonomide büyüme ve kalkınmanın temeli olan sermaye birikimi tasarruflara dayandığı için, tasarrufların önemi sınırsızdır. Fakat gelişmekte olan ülkelerde yurtiçi tasarruflar çeşitli nedenlerle genellikle yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunlarından birisi, sermaye yetersizliği ile karşı karşıya bulunması ve bu yüzden zenginleşememesidir. Çünkü gelişmekte olan ülkelerde halk fazla tasarruf yapamamakta, böylece ülke ekonomik kalkınmanın temeli olan yatırımların finansmanı için kaynak bulamamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerdeki bu kaynak açığını, yabancı kaynakların kapatacağı umulmaktadır. (ŞİMŞEK , 1997 : 25). Ülkeye giren yabancı sermaye, bu anlamda yarattığı pozitif etki ile ülke kalkınmasına ve ekonomik gelişmesine olumlu katkı sağlamaktadır. Ancak, yabancı sermayeli yatırımların karlarının dışarıya transferleri sırasında bir miktar olumsuz etki söz konusu olmaktadır. Bu noktadan hareketle, yabancı sermayenin yararsız olduğunu ileri sürmek çok bilimsel bir yaklaşım değildir. Önemli olan, net getirinin ve ülke ekonomisine net katkının pozitif olmasıdır. Yabancı sermayeli yatırımların özellikle ülke yatırımlarının zayıf olduğu bölgelere çeşitli özendirme önlemleri ile yönlendirilmesi gerek ekonomik, gerek toplumsal açıdan büyük yararlar sağlar. 1.5. İstihdam Hacmine Etkileri Gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde sermaye birikimi yetersizliği ve yatırım azlığı nedeniyle önemli düzeyde işsizlik sorunu yaşanmaktadır. Ülkeye özellikle yatırım yada ortaklık şeklinde gelen yabancı sermayenin ek istihdam yaratıcı etkisi gerek ekonomik ve gerekse toplumsal açıdan önemlidir. Yaratılan ek istihdam, ödenen ücretler nedeniyle ekonomide ek talep ve gelir etkisi yaratır. (EROL , 2000a : 82). Gelişmekte olan ülkelere gelen yabancı sermaye, o ülkenin yetersiz olan sermaye açığını kapatmakta, borç riskinden kurtarmakta, yeni teknolojiler getirerek ihracat imkanlarını geliştirmekte, iş idaresi ve yönetim anlayışlarını değiştirmektedir. Yabancı yatırımla birlikte gelen teknoloji ve bilgi birikimi dolaylı ve dolaysız olarak istihdama önemli katkılarda bulunmaktadır. (CÖMERT , 2000 : 5). Türkiye’de 1980-1983 dönemine dönük olarak yapılan bir çalışmaya göre; 1982 yılında imalat sanayiinde ortalama olarak 2 kişiye daha ek istihdam sağlanırken, bu sayı yabancı sermayeli kuruluşlarda ortalama 18 olmuştur. Sanayi kesiminde çalışan her 100 kişiden 4’ünün yabancı sermayeli kuruluşlarda istihdam edildiği saptanmıştır. 1.6. Teknolojiye Etkileri Gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde ileri teknolojilere dayalı yatırımlara, üretim ve sanayi tesislerine büyük gereksinim vardır. Gelişmiş ülkeler açısından ise, patent ve bilgi transferlerinde yaşanan kısıtlama ve engellemeler nedeniyle ileri teknoloji ürünlerinin bizzat bu teknolojilere sahip kurumlarca getirilip kurulması önem arz etmektedir. Dolayısıyla, hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkeler bakımından ileri teknolojileri ülkelerine getirtebilme konusunda yabancı sermayeli yatırımlara büyük gereksinim bulunmaktadır. ( EROL , 2000a : 82-83). 1.7. Rekabet Gücüne Etkileri Yatırımcı, yabancı sermaye yatırımları yoluyla gittiği ülkelerde ticari ilişkilere oranla bir rekabet gücü kazanmış olur. Ürün satılacak piyasaya yakın olunması sonucunda o ülkenin tüketicilerinin zevkleri, tüketim kültürleri öğrenilmiş olur. Ayrıca haberleşme, ulaşım ve rahat bağlantı kurma olanakları da göz önüne alındığında yatırımcı ülkenin rekabet gücü daha da artmış olur. Günümüzde rekabetin ulusal boyutları aştığı ve uluslar arası bir görünüm kazandığı görülmektedir. Bu nedenle firmalar yaşamlarını sürdürebilmek amacıyla dünya piyasalarıyla bütünleşme yoluna gitmek zorundadırlar. Bu aşamada yabancı sermaye yatırımlar, işletmelerin bu gereksinimlerini giderecek önemli bir çözüm yolu olmaktadır. İhraç pazarlarını kaybetmemek veya arttırmak amacıyla birbirleriyle rekabet halinde olan firmalara en büyük engel ülkelerin ithalat kısıtlamaları ile getirilmektedir. Bu durumda yabancı sermaye yatırımlar, bu sınırların aşılmasında ve pazar payı yarışında yatırımcı ülkeye önemli bir üstünlük kazandırmaktadır. Rekabet gücü kazanabilmek için rakiplerin de izlenmesi gerekir. Aynı sektördeki birçok firma DDY yolunu seçtiklerinde sektördeki diğer firmaların rekabet güçlerini koruyabilmeleri için aynı yolu izlemeleri gerekir. Ayrıca bu durum, ülkeler için de geçerlidir. Birçok ülke yabancı sermaye yatırımlara gittiğinde aynı koşullarda rekabet edebilmek için benzer yolun izlenmesi gerekir. Bunun sonucunda ise rekabetin boyutunun genişlediği görülür. Bugün Bağımsız Devletler Topluluğu’na bağlı ülkelerde yatırım yapmak isteyen ve yapan ülkelerin yoğun çabaları göz önüne alındığında rekabet yarışı çok daha belirgin izlenebilmektedir. |