Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Eğitim - Öğretim > işletme - iktisat
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 11 December 2008, 09:31
Junior Member
 
Kayıt Tarihi: 1 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Banka BİlanÇolarinin İncelenmesİ

İncelememize bilançodaki sırayı takip ederek aktif sütununun ilk satırı olan nakit değerlerden başlıyoruz.
Nakit değerler bir önceki yıla göre sadece %3,4 lük bir artış göstermiştir. Tabiki bunun yanıltıcı olabileceğini alt kalemleri incelemeye başladığımızda anlıyoruz.Bu da bize bazı ihtimalleri göz önüne almamız gerektiğini belirtiyor.
Nakit değerlerinin en büyük kalemi olan Kasa da geçen yıla göre artış göstermiş. Burada aklımıza gelebilecek ilk yorum alacakların tahsil edilmiş olabileceği yönünde olabilir yada bir kurumdan kredi talep edilmiş olabilir. Artış oranı çok yüksek olmadığı için kesin bir yargıya ulaşmamız Nakit değerlere bakılarak yeterli değil.
Bankalar kaleminde ise bir önceki yıla göre artışla karşılaşmaktayız. Bu ise bankanın başka bankalarda olan paralarını alıp ya borçlarını kapatmak istemediğini ya da kredi almak için kullandığını gösteriyor.Gerçekten de verilen krediler bir önceki yıla göre artış göstermiştir.Ayrıca kanunlarla bir ilişkisi olduğunu düşünerek Merkez Bankası’ daki para miktarında bir değişim olmamış.Günümüzün ekonomik şartlarından da bankanın etkilendiğini görüyoruz; yurt dışı bankalardan mevduat azalması olurken yurt içi bankalarda yaklaşık 4 kat bir artış gözlenmiştir.Bu tezimizi ispatlamak içinse 2001 yılı bilançosunu ihtiyacımız var. Çünkü ilk kriz 2000 yılının kasım ayında çıkmıştı.
Bankalar arası para piyasası kelime grubu bize bir şeyler çağrıştırmamaktadır. O yüzden burada yorum yapamayacağız.
Menkul değerler kalemi değeri ise bir önceki yılın açıklanan değeriyle hemen hemen aynı bir değere sahip.Burada bankanın devletten bono ,diğer şirketlerden borçlanma senetleri , hisse senetleri almış; alsada 99 yılına göre büyük bir artış sağlanamamış.Eğer Türkiyede değil de başka bir Avrupa ülkesinde yaşıyor olsaydık ortalama 10 yıl vadeli sanetler alınmış olabileceğini söylerdik. Fakat ülkemizde bilindiği gibi bu kalem ise bize göre çok riskli kalem. Çünkü günümüzde olduğu gibi ekonomik dalgalanmalar sonucu faizlerin yükselmesi, düşmesi bu kalemin önemini daha da ön plana çıkarmaktadır. Ayrıca bu kadar yüksek meblağların riski de yüksek olsa gerek. Zaten bu günlerde batan bankaların batışını hazırlayan kalem olarak görmekteyiz. Çünkü faiz oranları gerek hisse senetleriyle gerekse de bonolarla iç içedir.Sonuç olarak faizlerin dalgalanması bu iki yatırım aracını çok çabuk etkileyebilmektedir. Enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde bu tip yatırımların bir defa daha ne kadar riskli olduğunu görmüş olduk.
Krediler kalemi de bir önceki yıla göre çok artmış. Neredeyse oran bir önceki yılı ikiye katlamış.Ama verilen uzun vadeli kredilerin artmış olması da aklımızda bir soru işareti doğmasına sebep oldu. Çünkü verilen kredilerin daha sonraki yıllarda tahsilinin zor olma ihtimali yüksektir ve riski artırır. Çünkü gerek muhasebe derslerimizden uzun vadeli borç vermenin sakıncalarını ve ne kadar riskli olduğunu dinleyerek; gerek de finans derslerinde rakamlarda ve örnek problemlerle deneyerek gördük. Çünkü ülkemizde yarın ne olabileceği önceden kestirilememektedir. Evet zaman bazen insanın aleyhine de çalışabilir. Faiz oranının yüksek olması dahi gelecekteki tahsil riskini azaltamaz. Dalagalı kura geçildiği dönemlerin ilk günlerinde faiz ve repo oranlarının nerelere kadar tırmandığı bizzat gördük.





Takipteki alacaklar kaleminin bakiyesininde az da olsa bir azalma görüyoruz.. Ama burada teminatlı alacakların karşılığındaki %50 lik artış buna sebep oluyor. Burada” 0” yakın bir bakiyeyde de karşılabilirdik.O zaman da teminatsız borç verilme durumu olabilirdi. Bu tabiki çok daha olumsuz bir durum. Teminat olmadan borç vermenin riski çok fazladır.
Faiz ve gelir tahakkuk ve reeskontu kalemi değeri ise geçen yıla göre %35 azalmıştır. Burada alınan kredilerden, menkul değerlerden düşülen reeskontları bildiriyor. 2000 yılı ilk dönemleri için piyasa koşuları 1999 yılına göre daha elverişli olduğu için alınan krdilerin daha düşük bir faiz oranıyla kredi alınmış olabileceğini düşünüyoruz. Düşüşün büyük bir yüzdesel kısmı menkul değerlerde olduğu için yukarıda savulunan düşüncenin yeterli olmadığını bize gösteriyor.
Finansal kiralama alacaklarında ise her iki yılın değeri de “0” dır. Yani bu banka leasing adı verdiğimiz finansal kiralama işiyle uğraşmamaktadır.
Mevduat munzam karşılıkları kalemi geçen yıla göre %20 artmıştır. Bu hesap müşterilerden alınan hesaplara karşılık olarak ayrılmıştır, yani bir tür teminattır. 2000 yılında mevduat hesabı artmış olduğu için karşılığının da artmış olması da gayet doğaldır. Bu bilgileri ise tahminlerimiz doğrultusunda açıklıyoruz.Yani bize bu kelime grubu bunları anlatmaktadır.
Muhtelif alacaklar yukarıda saydığımız alacak kalemlerinin dışında kalan alacakları teşkil etmektedir. Yaklaşık olarak geçen yıla göre 3 kat artmıştır. Muhtelif alacaklar diğer alacaklar gibi düşünüldüğünden içeriği tam kesin olarak bilenememektedir. Böylece kimden ve ne için alacaklı olduğumuzu bilmemekle beraber, bu kalemin 3 kat artmış olması bizi biraz düşündürüyor.
İştirakler kalemi ise bir önceki yıla göre 2 kat artmıştır. Bu da demek oluyor ki; banka başka şirketlerin adi hisselerinin küçük bir bölümünü (% 50’nin altındaki hisselerini) elinde bulunduruyor. Yani diğer şirketlere ortak ama ortaklık payı düşüktür. Anlayabileceğimiz kadarıyla da banka politakası olarak benimsenmiş bir yapı görmekteyiz bu artışın sebebi olarak.
Bağlı ortaklıklar kalemi ise her iki yılda da görülmektedir. Demek ki bankanın elinde ortaklık payı % 50 ‘nin üzerinde şirketler bulunmaktadır.Bu kalemde geçen yıla göre artış görülmektdir. Fakat bu bağlı ortaklıklar tamamem mali ortaklılara dayanmaktadır. Görüldüğü gibi mali olmayan bağlı ortaklılıklar alt kalemi her iki sene içinde “0” değeri göstremektedir. Mali ortaklıklardaki artışlarda bizim banka politakası olarak düşündüğümüz küçük şirketlerle ortaklık amacını destekler yöndedir. İştirak ve bağlı ortaklık kalemi arasındaki fark sadece ortaklık payının oranlarından kaynaklanmaktadır.
Bağlı menkul kıymetler kaleminde ise bir önceki yıla göre %190 lık bir artış var. Yani kendisinin aldığı hisse senetleri ve bonoların getirisini göstermektedir. Özelikle hisse senetlerindeki % 25.000 lik artış bankanın portföy yönetimde ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir. Görüleceği gibi 2000 yılında elde hisse senedi dışında başka bağlı menkul kıymet gözükmemektedir. Bütün sene boyunca sadece hisse senetleriyle işlem yapmış olduklarını düşünmediğimiz için; muhtemelen sene sonunda diğer menkul kıymetler elden çıkarılmış yada beklenmeyen zararlarla karşılaşıp değerleri sıfıra düşmüştür. Biz ilk olasılığa daha çok şans veriyoruz.







Sabit kıymetler kalemi ise % 53 artmıştır. Sanırız burada arsalardan, binalardan, demirbaşlardan yani maddi duran varlıklardan bahsetmektedir. Yeni yeni M.D.V. almışlardır.
Zaten her banka için hep süre gülen söylentilerin bir kanıtıdır belki bu kalemdeki artış.
Sonuç olarak geçen yıla göre aktifler % 35 büyümüştür. Bu ise bir banka için olumlu bir olaydır. Daha detaykı bir yorum yapmak için diğer bankalarının büyüme oranlarını incelememiz gerekir.Bizce yapılan yoruma göre banka aktifleri genel olarak artıştadır..






Bilançonun pasif tarafını incelemeye başalarsak; Mevduat özel ve tüzel kişiliklerin açmış oldukları hesaplardır. Başka bir deyişle bankaların insanlardan değerlendirmek amacıyla almış oldukları borçlardır. Bu kalem bir önceki yıla göre yaklaşık %33 artmıştır. Yani özel ve tüzel kişilikler o yıl bankaya paralarını yatırmışlardır. Sonuç olarak bu kişiliklere borçlanmışlardır. Bu mevduatların içinde vadeli ve vadesiz mevduatlar yer almaktadır.
Bankalar arası para piyasası yaklaşık %100 artmıştır. Fakat bu terimi anlayamadığımızdan burada da ne yazık ki yorum yapamayacağız.
Bu banka 2000 yılında bir önceki yıla nazaran daha az kredi almıştır. Bu kredileri merkez bankasından, yurt içi bankalardan ya da yurt dışında bir bankadan alabilmektedir. Yani bu da bir tür borç hesabıdır. Alt kalemleri incelmeye aldığımızda banka Merkez bankasından kredi alamıştır. Aktiflerden hatırlarsak Merkez bankasında bankanın mevduatı bulunmaktaydı. Demek ki Merkez Bankası kredi vermeyi kesmiş yada yasal olarak engellenmiş.Yurt dışı banka fon ve kurumlardan da kredi alınmamıştır. Burada bir yorum daha bulnursak bankanın herhangi bir yurt dışı bir kurumla kredi–fon faaliyeti yoktur.
Fon hesabı son yıla göre %95 artmıştır Sonuç olarak fon bankanın başka kurum ve kuruluşlardan yüksek miktarda fon talep ettiğini görüyoruz.
Ayrıca 1999 ve 2000 yıllarında hiç bono çıkarmamıştır.Hisse senedi bazında da 2000 yılında bir artış olmamıştır.Tahvillerde is artış vardır. Doğal olarak bu kalemlerden de borç doğmuştır.
Faiz ve gider reeskontlarda bir önceki yıla göre yaklaşık olarak aynı kalsada farklı bir hesap olarak karşımıza çıkmakta alt kalemlerindeki değişimlerden yüzünden.Bu kalemde kredilerden alınmış olduğu iskontolardan bahsetmektedir.Ayrı ayrı ele alırsak mevduat reeskontunda azalma görülmektedir. Yeni yıldaki daha mevduat artışına gidilmesinin bir sonucu olarak bunu düşünebiliriz.Çünkü hemen bir alt kalemde alınan kredilerinin faiz ve gider reesknotu %100 artmıştır. Alınan kredilerin %100 artmadığı da görerek bankanın yıl içide birbirinden farklı kurumlardan farklı faiz oranlarıyla farklı dönemlerde kredi aldıkları sonucuna ulaşabiliriz.
Finansal kiralama borçları da “0”olarak görülmüştür. Bankanın leasing faaliyeti olmadığı gibi başka bir leasing şirketinden de borç almamıştır.
Ödenecek vergi para ve harç giderleri yaklaşık %10 artmıştır. Bu da karın (net karın) artışıyla ilgili bir kalemdir.Ne kadar çok kar açıklanırsa o kadar çok vergi ödenecektir. Sonuç olarak bu kalem de bir borç hesabıdır. Fakat burada resmi ve harç kalemlerde bilgimiz olmadığı için üzerinde duramadık.





İthalat transfer emirleri kaleminde büyük bir düşüş olmuştur. Bankaların yurt dışına satışlarda müşterilerinden aldığı emirler doğrultusunda gerekli işlemleri yapar fakat bunun karşılığında komisyon alır. Kendisi de başka kurumlara bundan dolayı borçlanmışlardır. Yani müşteri olan kendisidir. Anladığımız kadarıyla artık banka dış alım işlemleri için müşterilerin gözünde yeterli bir banka olmaktan çıkmıştır. Tabi uluslararası finans piyasında bankanın prestijin düşmesi akretif işlemlerini de zora sokmuşta olabilir.
Muhtelif borçlar kalemi ise %48 lik bir artış sağlamıştır. Bu ise yukarıda saydığımız borçların dışında kalan borçları kapsamaktadır. Örneğin elektrik, su ve benzeri borçlardan oluşmaktadır.
Karşılıklar kalemi ise artması beklenirken %10 düşmüştür. Bankaların yapmış olduğu faaliyetlerden dolayı karşılık ayırması da normaldir. Örneğin kıdem tazminatı karşılık kalemini ele alalım. Eğer bir elemanını işten çıkaracaklarsa bu kişiye tazminat vermek zorundadır. Sonuç olarak bu kalem ise bu olayın teminatı niteliğindedir. Genel olarak karşılıklarda artış olurken sadece vergi karşışığı alt kaleminde bir düşüş olmuş buda genel anlamda kelemde düşüse sebep olmuştur.
Diğer pasiflerde ise bir artış vardır . Bunun pek bankanın menfaatlerine uygun olduğunu söyleyemeyiz..
Bu bankanın öz sermayesi ise yaklaşık %52 artmıştır. Öz sermaye işletmenin varlılarından borçlarının düşülmesiyle elde edilen değerdir. Yani bir işletmenin servetidir. Artması ise elbette iyi olaydır. Çünkü servete yeni bir şeyler eklenmektedir. Bu kalem içinde dağıtılmış karlar ve dağıtılmamış karlar bulunmaktadır. Yani şirket ortaklarına kardan bir pay verip vermediği buradan incelenmektedir. Yedek akçe dağıtılmamış karları ifade etmektedir.
Kar kalemi ise %60 artmıştır. Sonuç olarak şirket karına kar katıp güçlenmektedir.




























ZİRAAT BANKASI A.Ş. 31.12.2000

TARİHLİ GELİR TABLOSU YORUMU

Bankaların en önemli gelir ve giderlerini faizler oluşturur. Çünkü banka para alır ve satarlar. Tabii ki de bu alım ve satımlarda faiz faktörü göz ardı edilemez.
Evet ilk kalemi oluşturan faiz gelirlerinde ilk yıla göre yaklaşık %13 lük bir düşüş sağlanmıştır. Bu da bir banka için kötü bir olarak değerlendirebiliriz .Çünkü gelirde bir azalma olmaktadır.
Faiz gelirlerinin içerisinde verilen kredilerden alınan faizler önemli yer tutar. Bu krediler yurt içi ve yurt dışı faizlerini kapsar. Ve bu banka yabacı para kredilerden T.L kredilerine göre daha çok gelir sağlamıştır. Ama genel olarak kısa vadeli kredi gelirlerinde bir düşüş vardır her iki para cinsinde de.
Ayrıca kendisi de başka bankaların ilgili hesaplarına para yatırıp faiz elde edebilmektedir. Oralarda yatırım yapabilir ve yatırımlardan faiz elde ederler. Pasifler de görmüş olduğumuz Merkez bankasından krdi almamanın sonucu burdaki gelirler çok düşmüştür. Bilançoya bakaral yaptığımız bankanın yurt dışı kaynaklarla olan faaliyet yapmadığı düşüncesi bizi gelir tablosunuda yanıltıyor Burada her iki yıl içinde hem de %120 lik bir artışla yurt dışı bankalarından alınan faiz geliri gözümüze çarpıyor.
Ayrıca menkul değerlerin nominal faiz dediğimiz getirilerinden de gelir elde etmiştir. Sonuçta menkul değerlerde faiz önemli bir araçtır. 2000 yılında devlet içi borçlanma senetlerinden önemli bir gelir elde etmişlerdir.
Tabii bir de faiz gideri vardır. Bu gider geçen yıla göre yaklaşık % 20 lik bir azalma göstermektedir. Gelirde düşüş olsa ve giderde artış olsa banka için çok tehlikeli bir durumla karşı karşıya kalacaktık. Bunun sonucu olarak yıl sonunda karda artış bekleyebiliriz. Demek ki banka faaliyetleri genel olarak azaltmış yada döviz reservelerindeki erimelerden dolayı zarar etmiş.
Bunların içinde de en önemlisi mevduat kalemi için ödenen faiz gideridir. Çünkü vadeli mevduatlar faizle yürümektedir.
Kendisi de başka bankalardan kredi almış ve bunun sonucunda da onlara faiz ödemek zorunda kalmışlardır.
Net faiz geliri ise faiz gelirlerinden faiz giderlerinin çıkarılmasıyla bulunmuştur. Şayet faiz giderleri daha büyük olsa idi net faiz gideri denecekti.
Bankaların elbette başka gelirleri de vardır ve bu kalem %100 lik bir artış göstermektedir. Bankalar içinde alınan ücret ve komisyonlar bir gelir hesabı olup müşteriler ve başka kuruluşlardan aldığı geliri ifade etmektedir. Örneğin havale masrafı denilen olay bununla ilgilidir.
Ziraat Bankası’nın iştirakleri ve bağlı ortaklıkları vardır ve bu yerlerden de gelir elde etmiştir. Bu şirketler ne kadar kar elde ederler ise bu aynı oranla bankanın gelirine yansıyacaktır.
Bir de giderler olmalı. Sonuçta muhasebe derslerinde görülen çoğu giderleri de burada görebiliriz. Bunların içinde ücret gideri, kira gideri, vergi ve harçlar, sermaye piyasası işlem zararları gibi giderlerle karşılaşmaktayız.
Vergi öncesi kar/zarar kalemi artı çıktığından dolayı kar olduğunu anlıyoruz. Burada vergi ödemeden önceki değeri ifade etmektedir.




Net kar ise geçen seneye göre yaklaşık %60 artmıştır. Bu kar oranı bir banka için iyi bir sonuç olarak sayamabiliriz.Her ne kadar pozitif bir değerler görmüş olsak da. Sonuçta her işletme kar elde etmek için kurulur. Ayakta kalabilmek için bu gereklidir. Ayrıca bu olay hem banka için hem de ülkemiz için fayda getirmiştir. Çünkü bankanın karının yüksek olmasından dolayı devletin aldığı vergiler de artmaktadır.
Ayrıca ülkemizde böyle şirketlere ihtiyaç doğmaktadır.
Bilançoya baktığımızda varlıklarda bir artma sağlanmış, borç politikası iyi belirlenmiş sonuç olarak da bankanın öz sermayesi artmıştır. Bu denge de karlı çıkan taraf Ziraat Bankası ve ülkemiz olmuştur.


Bilanço ve gelir tablosu inceledikten sonra bankanın ek notları da gözden geçirilerek
İncelediğimiz banka hakkında positif düşüncelere sahip olabiliriz. Aktiflerinde % 35 lik bir büyüme var. Özsermaye yaklaşık %50 artmış karda ise önceki yıla göre % 60 lık bir artış var.
Bütün bunlar kayda değer pozitif yargılar aslında.Fakat öncelikle biz nakit değerlerinin artmış olması beklerdik bir banka için. Alınan kredilerde bir artış var. Bu artış kar oranından daha fazla bir artış. Önceden de dikkat cektiğimiz gibi Merkez Banksından alınan krediler sıfırlanmış. Tam karsılıgın bilmediğimiz borçlar artmış. Bunlar neyin karşılığı olarak bir borç doğurmuş tam bilinmemekte. Banka ya tam güvenebilceğim bir nokta aktif bilançoyu incelerken de değindiğimiz menkul kıymetlerdeki artış. Bize bir bakıma yatırım noktasında mantıksal kararlar verilebileceğinin sinyallerini gösteriyor. Gelir tablosunda bankaları arası kuruldan alınan faiz oranalarında büyük bir artış olmuş. Bana bu artış uzun vade için çok güvenilir gelmedi.

Özetlemek gerekirse Ziraat Bankası A.Ş. halka açıldığı takdirde oluşturacağım portföy içinde yer alacaktır. Ama beklediğim büyüme oranlarının altında olduğu için bir banka olarak portföy de önemli bir elde edemeyecektir. Onun için piyasalar içinde hareketlerinin izlenmesi yada en azından bir 6 ay daha beklemek daha doğru olacaktır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 04:31


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2