#1
|
||||
|
||||
Çalışanın gönlünü fetheden tüyolar
Çalışanın gönlünü fetheden tüyolar.
Kimi çalışanları için hipnoz tedavisi uyguluyor kimi referans sahibine 15 bin dolarlık jest yapıyor. Avrupa ve ABD’de hayata geçirilen kimi insan yönetimi uygulamaları, biraz muzip ve masraflı gibi gelse de, “en iyi işyerleri” listesine giren orta ve küçük ölçekli şirketler bile yılda 15 bin başvuru alıyor. EN POPÜLER ŞİRKETLER NELER YAPIYOR? Google: Çalışan isterse köpeğini işyerine getirebiliyor. 11 farklı mutfağa ait restoranlar hizmet veriyor. Network Appliance: Personelin yüzde 95’i esnek çalışma saatlerine sahip. Arnold & Porter: Çalışanlar, önerdikleri adaylar işe alınırsa 15 bin dolar kazanıyor. Goldman Sachs: Aynı şirkette çalışan sevgililer bir haftadan fazla tatil yapabiliyor. S.C Johnson&Son: Evi uzakta olan çalışanların 5 yıldızlı otellerdeki konaklama masraflarını karşılıyor. Genentect: Çalışanlarına güveniyor ve bir gerekçe sormaksızın gelmedikleri günlerde de ücretlerini ödüyor. Pentescope: Çalışanın seçtiği kariyer koçunu kiralıyor. Admiral Grup: Çalışanlar için oluşturduğu teselli odalarında bilgisayar oyunlarıyla stres atmalarına yardımcı oluyor. Ayrıca bisiklet parkuru, manikür ve hipnozla sigara terapisi gibi hizmetleri var. Virgin Mobile: Her ay personeli için özel doğum günü partileri düzenliyor. Colgate - Palmolive: Emekli olacak çalışanların strese girmemesi için üç ay öncesinden çalışma programlarını esnek hale getiriyor. Irma: Tüm şirket faaliyetleri hakkında çalışanlarına bilgilendirme yaparak kriz dönemlerine karşı hazırlıyor. Boehringer Ingelheim: Çalışanların çocuklarının da kaynaşması için özel partiler düzenliyor. Her kademeden personelin ailesi bu toplantılara katılıyor. Schering-Plough: Vefat durumlarında çalışanlarına özel terapi uyguluyor. “Çalışanın kalbine giden yol nereden geçer?”... Sirkülasyonu mümkün olduğunca azaltmak ve yetenekleri elinde tutmak için sürekli bir alarm halinde olan şirket yönetimlerinin önündeki bu can alıcı sorunun yanıtı sanıldığı kadar kolay değil. Eğer “Seyahat eden çalışana bir araba vermek”... “Özel sağlık sigortası desteği sunmak”... “Mesleki ve kişisel gelişim eğitimler düzenlemek”... “Son modelinden teknolojik aygıtlar satın almak” gibi yanıtlar veriyorsanız orta vadede yapacaklarınız bitmedi demektir. Çünkü bu tür uygulamalar, “zaten olması gereken minimum standartlar” olarak algılanıyor bir süredir. Artık çalışanların gözünde “diğerlerinden farklı bir kurum yaratmak” adına neler yapıldığı kritik bir mesele halini aldı. Nitekim açıklanan “en çok çalışılmak istenen işyerleri” listeleri, bu yeni anlayışın şirketler tarafından benimsenip bir süredir hayata geçirildiğini gösteriyor. Google’dan Microsoft’a, Virgin Mobile’dan Palmolive’e kadar birçok şirket, “Çalışan memnuniyetinde nasıl farklılaşırız”ın peşinde. Tek tek uygulamalara baktığımızda ise ortak nokta yaratıcılıktan ve muziplikten geçiyor. Örneğin ekibe yeni eleman katıldığında hafta sonu tatilleri düzenlemek, evi işyerinden 15 km. uzakta olan kişiler için beş yıldızlı oteller kiralamak, çalışanların hayvanları için özel bakım evleri kurmak veya hipnozla sigarayı bıraktırma programları yapmak, şirketleri en çok tercih edilenler listesinde üst sıralara taşımaya yetiyor. Great Place to Work Institute’nun hazırladığı “Çalışanların En İyi 100 Şirketi” listesinde üçüncü sırada yer alan Belçikalı Confinimmo şirketi, işe yeni başlayan kişinin kendini yabancı hissetmemesi ve çabuk kaynaşması için tüm ekibi toplayarak tatile götürüyor. Fortune 50’nin birincisi Google ise farklılık yaratma konusunda başı çekiyor. Google çatısı altında 11 gurme restoranı ve masaj servisi çalışanlara hizmet ediyor. Dileyen herkes mesai saatlerinin yüzde 20’sini kendine ayırabiliyor. Dünya çapında yetenek avına çıkan şirket, iyi elemanları tavsiye eden referans sahiplerine ise 15 bin dolarlık teşekkür çeki veriyor. Büyük bütçeli yatırımlar şart değil Ancak Google veya Microsoft’un yaptığı gibi personelin kendini değerli hissetmesi için büyük bütçeli yatırımlara yönelmek şart değil. Örneğin Almanya merkezde toplam 132 çalışana sahip ilaç şirketi Boehringer Ingelheim’da şirketin CEO’su tüm çalışanlarına ismiyle hitap ederek onlara verdiği değeri gösteriyor. Yalnızca ofis içindeki elemanların değil aile fertlerinin de isimlerini bilecek kadar çalışanlarla yakından ilgilenen Ingelheim CEO’su, bu sayede sektörde yaşanan çalkantıları sorunsuz atlatmanın zeminini hazırlıyor. Çalışanların sadece maddi beklentilerine değil duygularına da hitap ederek farklılık yaratan şirketlerden biri de Schering-Plough... Bir çalışanın ailesinde kayıp yaşaması durumunda söz konusu personelle yakından ilgilenen şirket, böyle zamanlarda esnek çalışma imkanlarını daha da esnetiyor. Schering-Plough’da yöneticiler, söz konusu çalışanla yemeğe çıkarak onu dinliyor ve acısını hafifletmek için fazladan mesai yapıyor. Yunanistan Colgate –Palmolive, şirket ajandasını çalışanların ihtiyaçlarına göre belirliyor. Çalışanların serbest zamanlarının kendilerine kalması için kuru temizleme yaptırma, banka hizmeti sunma, yıllık seyahat organizasyonunu üstlenme gibi jestler yapan Colgate – Palmolive, ayrıca beraber çalışma imkanı olmayan ekiplere çapraz görevlendirme yaparak ek bir yatırıma gerek kalmadan elemanların kaynaşmasını sağlıyor. Tatil anlayışına yeni bir boyut kazandıran Microsoft ise personelini hafta sonlarında kayağa götürüyor. Microsoft, bu sayede en çok tercih edilen altıncı şirket olmayı başardı. Bütün bunların dışında her sabah çalışanlar mutluluk hormonu salgılayarak işe başlasın diye çikolata dağıtanlardan her ay ortak doğum günü düzenleyenlerle kadar uzanan geniş bir liste var. Sosyal iyileştirmeler daha önemli Araştırmalar çalışanlara sağlanan bu ilginç olanakların artık personel için maddi fırsatlardan daha belirleyici olduğunu gösteriyor. Her yıl en az 1000 şirketin başvuruda bulunduğu, en iyi işyeri listesini hazırlayan Avrupa’daki Great Place to Work Institute’nun yaptığı ankete göre çalışanların yüzde 68’i sosyal iyileştirmeleri ekonomik iyileştirmelerden daha üstün tutuyor. Bir başka ortak nokta ise en çok tercih edilen şirketler listesinde küçük ve orta ölçekli firmaların hatırı sayılır bir çoğunluk oluşturması. Nedeni yoğun rekabet içinde varolma savaşı veren bu firmaların büyük ölçekli rakiplerine göre İK uygulamalarında daha yaratıcı olmalarına bağlanıyor. Farklı uygulamaları sayesinde söz konusu listeye girmeyi başaran küçük ve orta ölçekli şirketler, yılda ortalama 15 bin iş başvurusu alıyor. Bu şirketlerin ortak noktaları ise sistemi yürütecek yenilikçi fikirler yaratma, inisiyatif alarak programlar yapma ve çalışanla yönetici arasında ilişkileri sıkılaştırma olarak sıralanıyor. Türkiye’de durum ne Uzmanlara sorduğumuzda Türkiye’de insan yönetiminde farklılaşma konusunda geçer notu büyük ölçekli şirketlerle küçük ölçekli şirketler alıyor. Ekonomik istikrarsızlığın çeşitli dezavantajlar yarattığını belirten Human Resources Management’ın kurucu ortağı Aylin Nazlıaka’ya göre buna rağmen izlenebilecek bazı hareket planları söz konusu. Nazlıaka, “Türkiye’de bir tarafta günü kurtarmaya çalışan KOBİ’ler, diğer tarafta motivasyon uygulamalarını lüks gören şirketler olunca insana yatırımda farklı bir manzara ortaya çıkıyor. Yine de Türkiye’deki şirketlerin de yaratıcı uygulamaları olduğundan bahsedebiliriz” diyor. Ancak uzmanların bir kısmına göre ekonomik istikrarsızlık eksiklikler için iyi bir açıklama gibi görünse de temelde kültürel yaklaşım yatıyor. Çünkü toplumların tarihsel süreç içinde verdiği hak mücadeleleri, şirketlerin kurumsallaşma süreçlerini ve personele bakış açılarını da etkiliyor. Karya Danışmanlık’ın kurucusu Özlem Demir, kurumların çalışanlara ekstra hizmetler sunması için öncelikle temel ihtiyaçları öngörüldüğü şekilde karşılamalarının gerektiğini belirtiyor. Demir, “Avrupalı şirketler dört ve beşinci basamak dediğimiz özel hareket planlarını gerçekleştirme ve farklı olma düzeyindeki ihtiyaçlara yönelik çalışmalar yürütüyor. Bizde ise henüz ilk üç basamakta bazı sıkıntılar yaşanıyor. Bu tarz uygulamaları hayata geçirmek bir yana çalışanların temel ihtiyaçlarında yani sosyal haklar, güvenlik ve altyapıda sorunlar yaşıyoruz” diyor. |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
ne zoruma gidior bilior musun? | Nixie | Aşk - Sevgi | 0 | 16 June 2009 11:53 |
Doğurgan | Yorgun Yürek | abcçd | 0 | 21 March 2009 10:10 |