#1
|
||||
|
||||
Çalışan kadın 'ebeveyn izni' ve kreş istiyor
Ülkemizde yıllardır 'kadınlar çalışmalı mı, çalışmamalı mı?' tartışmaları yaşandı. Bu konunun alevi sönerken tartışma bu kez de 'çalışan kadınların hakları' üzerine yoğunlaştı. Ülkemizde kadın çalışan sayısının hâlâ yüzde 20'lerde kaldığı düşünüldüğünde, kadınların işgücüne katıldığı pek de söylenemiyor.
Ancak son yıllarda değişen birtakım devlet politikaları yeni kıvılcımlar oluşturdu. Artık kadınlar her platformda istihdam edilmek istediklerini, eşit haklara hatta daha fazla haklara sahip olmak istediklerini dile getiriyor. Aslında hiç de kolay değil onların yaptıkları. Hem, hafta sonları da dahil, günde 10 saat çaşacak, hem evine gidip işlerini yapacak, hem de kocası ve çocuklarının bakımlarıyla uğraşacak. Aslında çok bir şey istemiyorlar. Sadece bütün dünyada giderek yaygınlaşan ebeveyn izni, işyerlerinde çocuklarını bırakabilecekleri bir kreş, yarı zamanlı çalışma isteklerinin olumlu karşılanması ve evdeki sorumluluklarının eşleriyle dengelenmesi. Fransa, İsveç, Hollanda, İspanya gibi pek çok ülkede kadın ve erkeklerin hakları kanunlarla dengeleniyor.'Ebeveyn izni' bu yasalardan sadece biri. Peki nedir bu ebeveyn izni? Bir kadın doğum yaptıktan sonra kullandığı 'annelik izni' akabinde bir de 'ebeveyn izni' hakkı doğuyor. Ancak bu izin anne ve baba arasında paylaştırılıyor. İzin süresi değişkenlik göstermekle birlikte üç ay, ücretli izinden başlayıp üç yıl ücretsiz izne kadar çıkabiliyor. Ülkemizde çok konuşulan ve kadınların büyük bir ümitle bekledikleri bu tasarı eski kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Güldal Akşit tarafından 2006 yılında hazırlanmış, ancak rafa kaldırıldı. Çalışan kadınlar için büyük sorun oluşturan ikinci önemli husus ise çocuklarının bakımı için işyerlerinde kreş olmaması. Yasalara göre 150'den fazla kadın işçi çalıştıran bir işyerinde kreş açma zorunluluğu bulunuyor. Ama maalesef 1100 kadının çalıştığı Türk Hava Yolları'nda bile bir kreş bulunmuyor. *** Güldal Akşit (TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı) Yeni dönemde gündeme gelmedi ama ebeveyn izni önemli bir izindir. Bu bir proje olarak mı yoksa kanun teklifi olarak mı gelir, bu hükümetin çalışmaları içinde değerlendirilecek bir konu. Kadınların yarı zamanlı ve esnek çalışma saatleri de Avrupa'daki örnekler ile değerlendirilerek, toplumumuza ve aile yapımıza en uygun modeli benimseyerek uygulamaya konulması gerekir. Ümit Boyner (TÜSİAD Başkan Yardımcısı) Kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar yapmak üzere bu yıl TBMM'de bir komisyonun kurulması olumlu bir adım oldu. Ülkemizde yasal düzenlemelerin cinsiyet eşitliği bakış açısı gözetilerek hazırlanması açısından komisyonun önemli bir işlev yerine getirmesini bekliyoruz. Henüz hayatın içinde kadın-erkek eşitliğini fiilen sağlayamadığımızı ve bu yolda daha çok yapacak şey bulunduğunu bilerek, hızlı ve kararlı hareket etmeye ihtiyacımız var. Doç dr. Kadriye Bakırcı (İTÜ Hukuk Anabilim Dalı) Biz kadın hakları konusunda dünyayı çok geriden takip ediyoruz. Kadınlar daha çok kamuda çalışmayı tercih ediyor. Çünkü iş güvencesi var ve işe geç gelme veya gelememe durumlarında fazla sorunla karşılaşmıyorlar, ama özel sektör bunu affetmiyor. Özelde çalışan kadınlar da çoğu zaman bu baskıya dayanamayıp evde oturmayı tercih ediyor. Aslında bir kadına 'evde otur, çalışma' demek insan haklarına aykırı bir durum. Doç. Dr. İpek İlkkaracan (Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği) Çocuğun bakımı bir tek anneye verilirse, kadının işe alımı ve devamı konusunda ayrımcılık yapılıyor demektir. Dolayısıyla çocuk en az bir yaşına gelene kadar anne ve baba tarafından dönüşümlü bakılması gerekir. Kadının üzerindeki iş yükü kısmen kamuya yani kreşlere de kaydırılması gerekir. Çünkü ülkemizdeki çalışma saatleri dünyadaki en yüksek saatlerden bir tanesi. *** Dünyada aile-iş yaşamını uzlaştırma örnekleri Fransa: Annelik izni 16 hafta, ücretli. Babalık izni 11 gün, ücretli. Ebeveyn izinleri; 3 yıla kadar ücretsiz izin, devlet tarafından asgari ücretin yarısına kadar ödenek veriliyor. Haftalık çalışma saati 35'e indirilmiş. Kadınların yüzde 30'u yarı zamanlı çalışıyor. Kreş sistemi çok yaygın, 3 yaş ve sonrası çocukların yüzde 100'ü okul öncesi eğitim alıyor. İsveç: Kadınların iş gücüne katılım oranı 2007'de yüzde 73. Annelik izni 1974'te 'ebeveyn izni' olarak değiştirilmiş ve 16 ay. (En az bir ayını baba kullanabiliyor.) Kadınlar günde ortalama 4 saati ev ve bakım işlerine ayırırken, erkekler 3 saatini harcıyor. Hollanda: Kadın çalışanların yüzde 61'i yarı zamanlı çalışıyor. Annelik izni 16 hafta, ücretli, 26 haftalık yarı zamanlı ücretsiz ebeveyn izni veriliyor. Çocuk bakımı dışında ev ve aile üyelerinin bakımı için de ücretli acil izin ve ücretli kısa süreli bakım izni veriliyor. Çalışan ebeveynler çocuk bakım hizmetleri için harcadıkları miktarı direkt işverenlerinden ve devletten geri alıyorlar. İspanya: Annelik izni 16 hafta, ücretli, ebeveyn izni 3 yıl, ücretsiz. 2008 yılında kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 50. Güney Kore: Kadınların işgücüne katılımı yüzde 50. 2006'dan beri evli ve bekâr kadınlar için her yıl 90 gün ücretli izin. Annelik izni ücretleri iş sigortasından karşılanıyor. 2007'deki kanuna göre işverenler ebeveynlere yarı zamanlı ebeveyn izni alarak daha az ve esnek saat çalışma hakkı tanıyor. |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
ZoneAlarm with Anti-Spyware | ceyLin | Proğram Arşivi | 0 | 16 December 2008 15:05 |
Arif Susam-Sevdan Yere Batsın | ceyLin | A,B,C,Ç,D,E,F | 0 | 8 December 2008 08:10 |