Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Genel Ve Guncel Haberler > Genel ve Güncel Konular, Son Haberler > Magazin Haberleri
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 10 February 2009, 17:37
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart 'Rus edebiyatı ve şiirinin kurucusu' kabul edilen Puşkin öleli tam 172 yıl oldu

'Rus edebiyatı ve şiirinin kurucusu' kabul edilen Puşkin öleli tam 172 yıl oldu


Aleksandr Sergeyeviç Puşkin 1799’da Moskova’da doğar. Babası Sergey Lvoviç soylu bir ailenin çocuğudur...


Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (26 Mayıs 1799 - 10 Şubat 1837): Rus şair ve yazar. Birçok kişi tarafından en büyük Rus şairi ve Rus edebiyatı'nın kurucusu kabul edilir.

Hayatı

Annesi Nadejda Osipovna Hannibal’in ne kadar soylu biri olduğunu söylememiz için ise dedesi Etiyopya'lı İbrahim Hannibal’in Rus Çarı I. Petro’nun vaftiz çocuğu olduğunu belirtmemiz yeterli olacaktır. Görüldüğü gibi çok soylu bir ailenin üyesidir Puşkin. Annesi ve babası çok kültürlü ve aynı zamanda gösteriş düşkünü insanlardır. Zamanlarının çoğunu balolarda geçirdikleri için Puşkin anne ve baba şefkatinden uzak bir çocuk olarak büyür. Puşkin ilk bilgilerini yabancı eğitmenlerden edinir. Henüz sekiz yaşındayken Fransızcası Rusçası kadar iyidir. On bir yaşına geldiğinde ise özgürlükçü ve alaycı yazarlarına hayran olduğu Fransız Edebiyatı’nı neredeyse ezberlemiştir ve Fransız şiirler ve komediler yazmaya başlamıştır. Döneminin tanınmış şair ve yazarları Puşkin’in evine gelip gidenler arasındadır. Ancak hiçbiri onu kendisine durmadan tuhaf masallar anlatıp eski Rus türküleri söyleyen dadısı kadar etkilemez. Yaşlı dadısı Arina’nın anlattıkları Puşkin’in çocukluk ruhunda silinmez izler bırakır.

Şiire başlaması

Puşkin on iki yaşına geldiğinde Rus Çarı I. Aleksandr’ın Tsarskoye Selo’da (Çar’ın yazlık köyü) açtırdığı okula yazılır ve buradaki altı öğrenim yılı boyunca tıpkı okulun diğer öğrencileri gibi Petersburg’a gitme izni bile verilmeden adeta dış dünyadan koparılarak eğitim görür. Puşkin’in lise yıllarında yazdığı şiirlerinde bile gerçekçilik eğilimi açıkça göze çarpar. O dönem şiirinde kullanılmayan kaba ve gündelik sözcükleri rahatlıkla kullandığı ve canlı kıvrak bir zekanın izlerinin görüldüğü şiirleriyle Derjavin’in dahi dikkatini çekmeyi başarır.

Artık ünlü bir şair sayılmaya başlayan Puşkin bu sıkıcı okul yıllarından sonra büyük bir eğlence susuzluğu ile Petersburg’un canlı yaşamına dalar. Yazdığı ve birçoğu yasaklanan özgürlükçü şiirleri ve taşlamaları bu sıralarda dilden dile dolaşmaya başlar. Rus edebiyatı tarihinde şiir ilk kez olarak herkes üzerinde hayranlık uyandırır. Yeni doğan ve adeta üzerine titrenen bir çocuk gibi coşku ile büyümeye başlar.

Puşkin 14 yaşında şiir okurkenRus Çarı I. Aleksandr tarafından Kafkasya’ya atanır ve burada ünlü “Kafkas Esiri” ve “Bahçesaray” adlı destanlarını yazar. Onun edebiyatında ne klâsik şiirin kuralcılığı ne de Romantizmin sahte fantastik güzellikleri yer alır. O gerçeği duyumsar gerçeğin içinden gelir ve onu olduğu gibi anlatmayı ister.

Kafkasya’dan dönen Puşkin’in Rusya’daki askeri yönetime ulu orta sövmesinden dolayı dört yıl süreyle başkente girmesi yasaklanır ve ailenin sahip olduğu Mihaylovskoye köyünde yaşamak zorunda bırakılır. Hükümet tarafından oğlunu gözetim altında tutmakla görevlendirilen babası da görevini canla başla yerine getirir. Yirmi dört yaşındaki Puşkin bu sürgün döneminde yedi yıl sonra tamamlayacağı Yevgeniy Onegin adlı romanını yazmaya başlar. “Çingeneler” “Peygamber” ve Boris Godunov” isimli önemli eserlerini de yine bu sürgün yıllarında yazar.

Bu uzun sıkıcı ve gergin sürgün döneminden sonra Rus Çarı I. Nikolay tarafından Moskova’ya çağırılan genç şairin kaleminden çıkan her şey artık çarın sansüründen geçecektir. Polis baskınları ve aşk serüvenleri ise Puşkin’in yaşamının ayrılmaz parçaları olur.

Evliliği

Puşkin bir baloda eski yüksek rütbeli bir memurun kızı olan Natalya Gonçarova ile karşılaşır ve büyüleyici güzellikteki bu genç kıza aşık olur. Natalya ise edebiyatla hiçbir ilgisi olmayan Puşkin’i bir şair olarak umursamayan aklı fikri kendine rahat bir yaşam sağlayacak bir koca bulmakta olan sıradan biridir ve ailesinin de ondan pek bir farkı yoktur. Puşkin Natalya’ya evlenme teklif eder; Natalya ise şairin evlenme teklifini belirsiz bir tarihte cevaplanmak üzere erteler. Puşkin bu durum karşısında umutsuzluğa kapılır ve Moskova’dan uzaklaşmak ister. Bu nedenle de 1829’da bir gözlemci olarak Rus ordusuna katılır ve Osmanlı topraklarına gelir. Sonradan yazdığı “Erzurum Yolculuğu” adlı eserinde yol izlenimlerini anlatan Puşkin’in daha başka birçok eserinde de Erzurum’dan aldığı esinler yer bulur.

Moskova’ya dönen Puşkin Natalya’ya evlenme teklifini yineler. Uzun çekişmelerden sonra Natalya’nın ailesini de ikna etmeyi başarır ve sonunda nişanlanırlar. Natalya ise bu duruma karşı kayıtsız kalır ve sadece izlemekle yetinir. Natalya’nın bu tutumu da sonuna kadar böyle devam eder. Yaşamını çekilmez kılan bir kayınvalidesi ve kusursuz ama yapay bir çiçek olan eşi vardır artık Puşkin’in. Tabii bir de gerici polisler... Bitmek bilmeyen soruşturmalar ve yasaklamalar yüzünden içi büyük bir acıyla dolsa da Puşkin yazmaya devam eder. “Yevgeniy Onegin” “ Don Juan” “Veba Sırasında Ziyafet” gibi manzum trajedyalarını ve “Dubrovski” “Maça Kızı” gibi önemli eserlerini bu dönemde yazar. Gogol’la olan arkadaşlığı da bu döneme rastlar. Öyle ki Gogol’a ünlü Ölü Canlar romanını yazma fikrini Puşkin verir.

Ölümü

Bu dönemde hayatına George Charles d'Anthès adında biri girer. Puşkin o sıralarda yazdığı birkaç imzasız mektup aracılığıyla d'Anthès adındaki bu Fransız delikanlısının bayan Natalya Puşkin’e kur yaptığını bayan Natalya Puşkin’in de d'Anthès’e karşı kayıtsız kalmadığını öğrenir. Çok üzülen Puşkin 1837’de d'Anthès’i düelloya çağırır. Bu bir anlamda Puşkin’in ölüme meydan okuyuşudur. Çünkü d'Anthès’in ordunun en iyi nişancılarından olduğu bilinmektedir. 27 Ocak 1837'de St.Petersburg yakınında Kara Dere'nin bir köşesinde düellonun yapılmasına karar verilir.Puşkin'in şahidi arkadaşı Danzas'tır. Düello'da kullanacağı silahı almak için gümüşlerini sattığı iddia edilir. Düelloda Puşkin tarafından omzundan yaralanan d'Anthès Puşkin’i karnından yaralamayı başarır. Büyük bir soğukkanlılıkla iki gün boyunca can çekişen Puşkin Ocak ayının soğuk bir öğleden sonrası hayata gözlerini yumar. Şairin öldüğünü duyunca evinin kapısının önünde toplanan ve Yevgeniy Onegin’in son baskısını kapış kapış tüketen halk şairin ölümü üzerine neredeyse hükümete karşı bir ayaklanma noktasına gelir. Bu gerekçe ile olayların çıkmasından çekinen polis bir gece yarısı şairin tabutunu gizlice kiliseden alır ve Mihaylovskoye köyüne götürerek toprağa verir.

Gogol “Puşkin olağanüstü bir olaydır.” der; Dostoyevski daha mistik bir tavırla “ Puşkin bize gelecekten haber veren bir peygamberimizdir.” der. Puşkin modern Rus Edebiyatı’nın oluşmasına en çok katkıda bulunan yazın ve düşün adamıdır. Puşkin klasik Batı edebiyatını ve Rus halk ruhunu sentezleyerek Rus Edebiyatı’nda “gerçekçilik akımı”nı başlatan liderdir.

Aleksandr Puşkin'in düello günü uğradığı son yer; Peterburg Nevski Prospekt'de Wolf's şekercisidir (şimdi ki Cafe Litteraturnia).Bu cafede Puşkin'in balmumundan bir heykeli vardır.

Eserleri

Ruslan i Lyudmila – Ruslan ve Ludmila (1820) (şiir)
Kavkazskiy Plennik – Kafkas Esiri (1822) (şiir)
Bakhchisarayskiy Fontan – Bahçesaray Selsebili (1824) (şiir)
Tsygany – Çingeneler(öyküsel şiir) (1827)
Poltava (1829)
Küçük Trajediler (1830)
Boris Godunov (1825) (drama)
Papaz ve uşağı Balda'nın hikâyesi (1830) (şiir)
Povesti Pokoynogo Ivana Petrovicha Belkina – İvan Petroviç Belkin'in hikâyesi (5 kısa hikâyeden oluşur: Atış Kar Fırtınası Cenazeci Menzil Müdürü ve Bey'in Kızı) (1831) (düzyazı)
Çar Saltan Masalı (1831) (şiir)
Dubrovsky (1832-1833 yayınlandı1841 roman)
Prenses ve 7 Kahraman (1833 şiir)
Pikovaya Dama – Maça Kızı (1833) daha sonra operaya uyarlanmıştır.
Altın Horoz (1834 şiir)
Balıkçı ve Altın Balığın Hikayesi (1835 şiir)
Yevgeniy Onegin (1825-1832) (şiirsel roman)
Mednyy Vsadnik – Bronz Süvari (1833 şiir)
Yemelyan Pugachev isyanının Tarihi (1834 düz yazı)
Kapitanskaya Dochka - Yüzbaşının Kızı (1836 düz yazı)
Kirdzhali – Kırcali (kısa hikâye)
Gavriiliada
Istoriya Sela Goryukhina – Goryukhino Köyü'nün Hikayesi (bitirilmemiştir)
Stseny iz Rytsarskikh Vremen – Şövalye Hikayeleri
Yegipetskiye Nochi – Mısır Geceleri (kısa şiirsel hikâye bitirilmemiştir)
K A.P. Kern – AP. Kern'ne (şiir)
Bratya Razboyniki – Haydut Kardeşler (oyun)
Arap Petra Velikogo – Büyük Petro'nun Arabı (tarihsel roman bitirilmemiş)
Graf Nulin – Kont Nulin
Zimniy vecher – Kış akşamı

Kaynak: Vikipedi
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 04:12


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2