Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Genel Kültür > Mitolojiler
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 31 July 2008, 06:48
Banned
 
Kayıt Tarihi: 29 July 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart annales okulu

tarihin, alanlararası ve karşılaştırmalı çalışmayla yazılması, böylece, tarihin bir “bilim” olarak kabul edilmesi iddiasını taşıyan Tarih okuludur. adını annales d’histoire économique et sociale adlı dergiden almıştır. diyebiliriz ki, yirminci yüzyılın ikinci çeyreği, çok önemli bir düşünsel dönüşümün müsebbibi; Tarih yazımı anlayışını baştan başa yenileyen ya da şöyle söyleyelim, yeniden yenileyen; tarihin, alanlararası ve karşılaştırmalı çalışmayla yazılması, böylece, tarihin bir “bilim” olarak kabul edilmesi iddiasını taşıyan (tarihin bir bilim olarak kabulünün ilk çabalarını henüz 14. yüz yılda ibn-i haldun’un kaleme aldığı “mukaddime”de ve 18. yüz yılda vico’nun kaleme aldığı “yeni bir bilimin ilkeleri”nde görmekteyiz) iki fransız Tarihçiye, marc bloch ve lucien febvre’ye tanıklık etmiştir. gelişlerinin; çağdaş iktisat tarihi ustalarından biri olarak anılan karl lamprecht’in “ortaklaşa Tarih” çağrısı yapmasının ; [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]’nin: “biz sadece sıradağları ve dorukları değil, dağların eteklerini de; yalnızca yüzeyin derinliklerini de değil, bütün kıta kütlesini bilmek istiyoruz.” , demesinin ardına denk düşmesi rastlantı değildir. bloch ve febvre, her ikisi de dilbilimle, sözcüklerin kökenbilimiyle ilgilenmişlerdir. her ikisi de zihniyetler tarihinin ilk başyapıtlarından biri olan ve ilkel düşünüş ile çağcıl düşünüş arasındaki farkları koymaya çalışan lucien levy-bruhl’ün “ilkel zihniyet”ini okumuş ve ondan etkilenmişlerdir. onlara göre özellikle de zihniyet Tarihçiliğinde edebiyat tarihin dışında bırakılamaz. edebi metinler , en azından yazılı belgeler kadar, hatta onlardan da fazla, tarihsel malzemelerdir. febvre, özellikle ruhbilimde freud’un reddi anlamına gelen (le roy ladurie’nin de dikkat çektiği gibi, freud’un insanlara uyguladığı ruhçözümsel yöntemlerin belgelere uygulanmasında Tarihçiler zorlanırlar ) ortak ruhbilim’in (collective psychology) fikir babası charles blondel’den, yerbetimde ise, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yerbetim’i (anthropo-geography) öneren ve nerede ise etkilemediği kimse kalmayan frederick ratzel’den ve fakat daha çok; “çevre alıkoymaktan ziyade olanak yaratır” diyerek ratzel’in belirlenimciliğini (determinism) kabul etmeyen vidal de la blanche’dan etkilenmiştir. bloch ise, tarihi, durkheimcı düşünüşün tarihe toplumsal bilimler içerisinde ancak uygun gördüğü izbe yerden çekip çıkarmaya ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]’i nereye getirdi ise oraya getirmeye; tarihin meşruluğunu ispata çalıştığını; annales okul’un, bir anlamda Durkheim okulu’na karşı duruş olduğunu söylemeye getirecek kadar Durkheim’dan etkilenmiştir. bloch’un ayrıca, belleğin toplumsal çerçevesi üstüne maurice halbwachs’dan ve çelişkilerini aşmayı denediği 19. yüz yılın büyük Tarihçileri fustel de coulanges ve seignobos’tan etkilendiğini de zikredelim.
kaba hatlarıyla vermeye çalıştığımız bu bilgi birikimiyle, marx’ın, weber’in, Durkheim’ın geliştirdiği düşünsel aygıtları tarihe uyarlayacak olan bu iki Tarihçi; 1921 yılında bloch, 1922 yılında febvre, belçikalı Tarihçi henri pirenne’e birer mektup yazarak, ondan, yeni kuracakları derginin (journal) başına geçmesini rica ediyorlardı. pirenne, her iki fransız Tarihçinin ortak talebine, destek sözü vererek ve fakat, ricalarını yerine getiremeyeceğini söyleyerek yanıt veriyordu. ilk mektubun üzerinden sekiz sene geçtikten sonra, 1929 yılında, bloch ve febvre, ortak kurucu müdürlük (directorship) görevlerini de üzerlerine alarak, daha sonra yirminci yüz yılın en büyük Tarih okulu olacak annales okul’a da isim babası olacak olan annales d’histoire économique et sociale adını verdikleri dergiyi kurdular. başlangıcında iktisadi ve toplumsal Tarih üzerine yoğunlaşan derginin, kuruluş amacı “marxçılığın dikkate çağırdığı, toplumların yaşamlarının üzün süre gölgede kalmış veçhelerine ışık tutmak” idi. bundan böyle annales’ın Tarih anlayışı durmadan başlangıcındaki anlamının dışına taştı: mümkün olan bütün alanları (yerbilim, ruhbilim, edebiyat vb.) içeriğine taşıdı; Tarih boyunca egemen olmuş “olayanlatıcı (vakanüvis) Tarih yazımının” ve ondokuzuncu yüz yılın “olgucu ya da deneyci Tarih anlayışının” , önce kurumsal, yapısal Tarih; daha sonra kırsal, yerbilimsel, iklimsel Tarih, hatta zihniyetler tarihi, nüfusbilim tarihi, ırkbilim tarihi gibi çeşitli yan dallarının katkılarıyla, “bütünsel Tarih” anlayışına evrilmesine çalıştı.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 16:01


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2