#1
|
|||
|
|||
Öbür Dünyayla Konuşan Doktor
Öbür Dünyayla Konuşan Doktor Anlatacağım olay bundan yaklaşık elli yıl önce Roma'da geçti. R.V. adında bir İtalyan doktor, yorucu birgünden sonra, oyalanarak dinlenmeye çalışıyordu. İtalya ve dunyanın başka yerleriyle telsizle konuşmalar yapıyordu. Cihazı, başka bir amatör ile bağlantı kurar kurma doktor, "Sizinle gorusmek istiyorum." diyor ve vericisini ayarlıyordu. Böylece, Roma ile Paris, Padua veya Johannesburg arasında görüşme başlıyordu. O gece, saat geceyarısını geçmişti. Romalı amatör, o gece de diğer birçok amatörle görüşmeler yaptıktan sonra, yatmaya gitmek üzere tam bağlantıyı kesmeye çalişıyordu ki, 28 megasikl frekans üzerinden çağrıldığını duydu. Doktor, sesi tanımakta gecikmedi. Bu, yıllardan beri haberleştiği Venetie'li bir amatöre aitti. Nitekim, zaten o da kendini tanıttı. Doktor, kulaklarına inanamıyordu. Zira o gece, 10 m. dalga uzunluğunun karşılığı olan 28 megasikl üzerinde alıcı "tıkalı" durumdaydi. Yani, manyetik bir fırtna sebebiyle, dinlemeyi imkansız kılacak derecede karışmıştı. Üstelik, alış kuvveti sinyalizatörü (teknik terimi F-metre), 9 artı 40 desibeli gösteriyordu ki bu, 10 m. dalga uzunluğu üzerinde olmak, dolayısiyle ancak oldukça yakın istasyonlardan gelebilirdi. Halbuki Venetie'li amatör, hep 40 m. dalga uzunluğunun karşılığı olan 7 megasikl'i kullanırdı. Doktor, karşı tarafa bunu söyledi; fakat "ses", söyleneni duymamazlıktan geldi. Bunun üzerine teybinin çalışıp calışmadığını kontrol eden Roma'li amatör, konuşmaya girişti. Yirmi dakika süreyle radyo amatörlerine özgü teknik konular üzerine tartıştılar. Sonunda da birbirlerine ertesi akşam için randevu verdiler. Doktor R.V., her zaman yaptığı gibi konuşmanın ayrıntılarını defterine kaydetti ve tarihi de yazdi: 3 Mart 1951. Ertesi akşam, telsiz cihazına yaklaşmaya firsat bile bulamadı. Bundan sonraki birkaç akşam da öyle. Sevgili telsizine ancak üç hafta sonra dönebildi. Bir yandan cihazın düğmelerini kurcalarken, bir yandan da İtalya Radyo Amatörleri Derneği'nin çıkardığı derginin son sayısını karıştırıyordu. 133. sayfaya gelince, birdenbire ürperdi. Siyah çerçeveli bir paragrafta, tanınmış radyo amatörı olan bay F.C.'nin uzun bir hastalıktan sonra, 29 Ocak 1951'de Padua'da vefat ettiği bildiriliyordu. Demek ki doktorun, yüzünü hiç görmediği; fakat sesini gayet iyi tanıdığı amatör dostu, dergiye bakılırsa, esrârengiz görüşmeden bir ay önce bu dünyadan göçmüştü. Gözlerine inanamayan doktor, defterindeki tarihe bir daha baktı, sonra konuşmayı kaydettiği teybi işletti. Hayır, hiç bir şüpheye yer yoktu; ses, cümle yapıları, telaffuz... Venetie'li amatörünkilerdi. Saat, o sırada geceyarısını biraz geçiyordu. Doktor, bir yandan aynı olayın tekrarından korka korka, sırf merak yüzünden alıcısını işletti. Birkaç saniye sonra, iğne 9 artı 40'in uzerine sıçradi ve durdu. Aynı anda doktor, gayet iyi tanıdığı sesi duydu. F-metre, gayet yakındaki bir vericiyi işaret ediyordu. Öte yandan normal olarak yeşil renkte olan radyo lambası, kondansatörun aşırı sarj olduğunu gösteren morumsu bir renge dönmüştü. Doktor, dinlediğini bildirdikten sonra, konuşmaya basladi. Doktor, esrarın aydınlanmasi için birkac soru sormayı istemekle beraber, heyecanından birşey diyemedi. Karşısındaki, aklından geçenleri sezmiş gibi, cok berrak bir sesle, onu teskin etmeye çalıştı: "Olanlara şasma!" dedi. "Birgün sana herşeyi açıklarım. Elindeki dergiyi kapa ve onu unut. Ben, sadece seninle konuşmak istiyorum..." Doktor R.V,. türlü tehlikeli durumlar karşısında soğukkanlılığını kaybetmemiş bir insandı; fakat öbür dünyadan gelen ses, onu korkuttu. Hızla cereyanı kesti ve sabaha kadar gözünü kırpmayacağı yatak odasına çekildi. Herşeye rağmen emin olmak için de, ilk firsatta Venetie'ye giderek, dostunun dul karısını buldu ve ona, konuşmaları kaydettiği bantları dinletti. Kadın, kocasının sesini hemen tanıdı. Doktorun, insana inanilmayacak gibi gelen bu macerasını anlattığı bir gazeteci, ona korkunç denemeyi tekrar edip etmediğini sormuştu. Doktor, "1951'in o Mart sonu akşamından beri, hayır." diye karşılık verdi. "Bir deneseniz, ilginç olmaz mı?" Böylece o tarihten on bir yıl sonra, Dr. V., geceyarısını az gece, yine vericisini çalıştırdı. Hemen sonra, hoparlörden dostunun sesi çok net olarak yükseldi: "Neyse, yine buluşabildik. Konuşmayalı o kadar çok zaman oldu ki..." Dr. V. bu sözleri duyunca, on bir yıl önceki paniğe aynen kapıldı ve hızla makineyi kapattı. O zamandan beri, geceleri saat geceyarisina yaklaşırken, telsiz konuşmalarını bitirmeyi ihmal etmiyor. Bazı ispiritizmacılara sorarsanız, Dr. V.'nin bir cihazın hoparlörü yoluyla ruhların sesini duyurtan fevkalade hassas bir medyum olduğunu söyleyeceklerdir.. |