![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]() İLK BİLİMSEL PSİ ARAŞTIRMALARI BAŞLIYOR İlk bilimsel Psi araştırmaları 1851-1854 yılları arasında Philadephie’den Prof. Robert Hare’in alet kullanarak gerçekleştirdiği deneysel çalışmalarla başlar. Robert Hareb. 17 January, 1781, Philadelphia, Pennsylvania, U.S.A. d. 15 May, 1858, Philadelphia, Pennsylvania, U.S.A. Robert Hare was an American chemist who developed high temperature blow-pipe and a voltaic battery having large plates, used for producing rapid and powerful combustion, called a deflagrator. Parapsikoloji dünyasını bilimsel şartlarda inceleyen ilk bilim adamı, Harvard ve Yale Üniversitesi’nde Kimya profesörü olan Prof. Robert Hare (1781-1858) idi. Prof. Hare o zamanki ve şimdiki çoğu şüphecilerin aksine, Psi fenomenlerine adil bir şans tanımaya ve elindeki bütün imkanlarla incelemeye karar verdi. Araştırmalarında bazı mekanik aletler kullanan Prof. Hare, birçok bakımdan, Sir William Cookes’ın çalışmalarını hemen hemen yirmi yıl öncesinden gerçekleştirmiş oluyordu. Sir William Crookes Prof Hare, Psi ile ilgili bilimsel bulgularını 1855 yılında yayınladı. “Psi Olgularının Deneysel İncelemeleri” (Experimental Investigations of the Spirit Manifestations) adlı bu kitabı büyük bir ilgiyle karşılanmış, iki yılda tam dört baskı yapmıştı. Yayıncılar kitabın reklamını “Bilimsel olarak ortaya konulan spiritüalizm” sloganı ile yapmışlardı. Böylece Prof. Hare, Psi fenomeni, insanın beş duyunun dışına taşan yetenekleri ve spirit yönüyle ilgilenen en ünlü kişilerden biri olmuştur. Daha sonra onun kadar ünlü başka bir bilim adamı Psi olgusu için parmak ısırttıracak cesarette çalışmalar yapacak ve cesur, yenilikçi insanların araştırmalarında sanıldığı gibi yalnız bırakılan kişiler olmadıklarını ispatlayacaktı. Ellerini gerçeğe uzatma cesareti bulanlar daima karşılığını aldılar… |
#2
|
|||
|
|||
![]() AVRUPA’ DA PSİ ARAŞTIRMALARI Avrupa’da psi fenomenini incelemek üzere girişilen bireysel atılımların tarihi 1854 yılına uzanır. Bu tarihte Kont Agenor de Gasparin, “Ruhlar, Dönen Masalar ve Doğaüstü” (Des tables tournantes du surnaturel et des Espprits, Paris, Dentu, 1854) adlı kitabında, İsviçre’de yapılan bazı “masa döndürme” deneylerinden söz ediyordu. Gasparin, Psi araştırmalarıyla ilgili fenomenlerin gerçekten var olduklarına ve insan iradesinin maddeyi uzaktan etkileyebileceğine karar verdi. Gasparin’in bulgularını, 1855 yılında Genova Akademisi’nden meslektaşı Profesör Marc Thury’ninkiler izlemişti. Prof. Thury adına “Psychode” dediği, tüm maddeye nüfuz eden ve kuramsal etere benzeyen bir şeyin varlığını öneriyordu. Prof. Thury, bulgu ve görüşlerini, “Dönen Masaların Genel Fizik Açısından Yorumlanması ve Açıklanması” (Des tables tournantes, considerees au point de vue de la question de physique generale qui s’y rattache, Genova, Kessmann, 1855) adlı kitabında açıklamıştı. Fransa’da ise Victor Hugo, ilk kez 1885 yılında psişik oluşumları incelemiş ve araştırmaları yazılarını etkilemişti. Kardec’in öldüğü 1869 yılında, psi araştırmaları tüm Avrupa’ya yayılmıştı. Aynı yıl Londra Diyalektik Derneği (London Dialectical Society) kırk çalışmalık bir dizinden oluşan bilimsel deneylere girişti. İki yıl sonra, 1871’de raporlarını yayınlayan dernek üyeleri, Gasparin ve Thury’ninkilere çok benzeyen sonuçlara vardılar: “Bilinmeyen bir güç vardı ve bazen bir tür zeka tarafından yönetiliyordu.” KAYNAK: ASTROSET |
#3
|
|||
|
|||
![]() GÜNÜMÜZDE PARAPSİKOLOJİ 1850’li yıllarda kurumlaşmaya ve bir ekol olarak ortaya çıkmaya başlayan Psi araştırmaları ilk temellerini tamamen bilimsel metotlarla yapılan araştırmalara ve araştırıcılara borçludur. Bu araştırmalar günümüzde hemen hemen dünyanın her ülkesinde üniversitelerde, Psi laboratuarlarında, çeşitli kurum ve kuruluşlarda araştırılmaya devam ediliyor. Psi araştırmalarının ikinci büyük dönüm noktası ise Kuzey Carolina’daki Duke Üniversitesinde “Parapsikoloji” laboratuarının kurulması ile başlamıştır. Bilim ve Parapsikoloji Bilim Parapsikoloji adı altında, psişik ya da paranormal oluşumlara getirilecek açıklamaları en azından 1800’lerden beri araştırmaktadır. Bilim adamları için sorun, psişik yeteneğin doğasıyla kontrollü koşullarda ölçülmesinin zor oluşudur. Bir duyguyu veya rüyayı, bir örnek olarak nasıl sayabilirsiniz? Gelecekte olacak bir olayı bilme yeteneği nasıl açıklanabilir? Bu önceden biliş neden veya nereden yayılmaktadır? Bu durum, enerjinin doğası hakkında veya bizim dünyada var oluşumuz hakkında ne söylemektedir? Bilim için özellikle ilginç alan, neden Psi’yi, (bilimsel deneylerde bazen bilinmeyen bir ölçümü tanımlamak için sembol olarak kullanılan Yunan alfabesinin 23.harfi) insanların bazılarının deneyimledikleri ve bazılarının deneyimleyemedik- leridir. Bir dizi deney, insanların Psi ’ye yaklaşımlarının önemli bir faktör olduğunu önermektedir. New York’taki Şehir Kolejinden Getrude R. Schnmeidler, Psi ’ye inanan süjelerin Psi testlerinde iyi sonuç alırken şüpheci eğilimlilerin şans seviyesinin altına düştüklerini bulmuştur. Parapsikoloji psişik yeteneği şöyle tanımlamaktadır Duyular Dışı Algılama (DDA): DDA, parapsikolojinin babası Profesör J.B. Rhine tarafından, duyusal fonksiyonlar gibi görünen Psi ’nin herhangi bir tezahürünü göstermek için tanıtılan genel bir terimdir. Diğer tanımlar ise şunları içerir; kahinlik, kehanet, cam küre okuma, tele veya para-gnosis, ikinci görüş, paranormal biliş, paranormal bilgi aktarımı. Telepati (uzaktan hissediş/algılama):Geçerli duyu kanalları kullanılır durumda değilken bir kişi tarafından fark edilen bilginin başka bir kişi tarafından alınması Duru görü (açık görüş):Geçerli duyu kanalları kullanılır durumda değilken kişinin çevre hakkında bilgi alır gibi görüntüler görmesi Prekognisyon (önceden biliş):Gelecekte olacak bir olay hakkında sonuç çıkarılamayacak bir bilgiyi herhangi bir şekilde almak Psikokinezi (PK): Psikokinezi veya zihin hareketi, Profesör Rhine tarafından bir kişinin sadece isteyerek çevresini etkileyebildiği Psi fenomenini açıklamak üzere ortaya atılmış bir terimdir. DDA duyusal fonksiyonlar olarak kabul edilirken, PK motor fonksiyonların Psi karşılığıdır. PK genel olarak iki kategoriye ayrılmıştır: Mikro PK: Ortada bir olayın olduğunu belirlemek için araçlara veya istatistik analizlere gerek duyulan olaylardır (mikro elektronik aygıtlar üzerindeki etki gibi) Makro PK:Basit, çıplak gözle gözlemin ortada fiziksel bir etki olduğunu önerdiği olaylar Ülkemizdeki durum Ünlü Fox ailesi ile başlayan Psi fenomenler dizisi çok kısa bir zaman aralığı içinde Üniversite kürsülerine kadar uzandı ve dünyanın pek çok ülkesinde kurulan Parapsikoloji Üniversiteleri tarafından tamamen bilimsel metotlarla araştırılmaya, denenmeye, incelenmeye başlandı. Ülkemizde ise maalesef insanın beş duyusunun dışına taşan Psi yetenekleri ile ilgili hiçbir resmi kurum ve kuruluş olmadığından, özel üniversitelerimiz dahi bünyelerinde bir Psi enstitüsü ya da laboratuarı açmayı önemli bulmadıklarından, Psi yeteneği doğuştan var olan binlerce beklide milyonlarca insan ya şarlatanların eline düşmekte ya da kulaktan dolma bilgilerle bu yetenekleri ile baş etmeyi öğrenmektedirler. Bilimin ışığına kavuşmamış her konu gibi bu hassas ve insanı çok yakından ilgilendiren konuda zaman zaman psi yetenekleri yüzünden bazı insanlara hasta muamelesi yapılmasına neden olmakta ve onlar için psikolojik hasarlar oluşturmaktadır. Oysa ki, güneşin doğması, yağmurun yağması, bitkinin çiçek açması, ağacın meyve vermesi kadar doğal olan bu yönümüzün bize günlük yaşamda pek çok getirisi de vardır. Tabii ki doğru değerlendirirlerse… Bilim adamlarımızın ve Üniversitelerimizin en kısa zamanda bu ciddi ve acil durum için önlem alacakları varsayımıyla psi yeteneklerinin de hak ettiği alanlarda incelenmesini, araştırılmasını, geliştirilmesini diliyoruz. Şarlatanlığın en sağlam karşıtı bilimdir. Bilimin bazen soğuk gibi gelen rüzgarları önce insanı üşütse de sonra varlığına bir keskinlik ve esenlik kazandırır. © Astroset 2004-2009
|
#4
|
|||
|
|||
![]() BİLİMSEL DÖNEM
19 .Yüzyıl, bilimde bir patlamanın başlangıcı olan, Psi fenomenlerinin bilimsel olarak incelendiği, araştırıldığı, ispat edildiği yeni metotlu araştırmaların yapıldığı bir yüzyıldı. İtiraf etmeliyiz ki, 21.YY’ da teknolojik araç-gereç ve araştırma-buluş açısından pek çok yeniliği keşfediyoruz ama insanın beş duyusunun dışına taşan Psi yetenekleri ve bu yeteneklerin bilimsel metotlarla insan sağlığı ve iyiliği için kullanım alanına sokulması konusunda ilk başlangıçtaki bilimsel kararlığı, cesareti ve dengeyi kaybettik. Şarlatanların ya da rant peşinde koşanların rahatlıkla cirit attığı bir olgu haline geldi, Psi olgusu… Yeniden başa mı dönmek gerek diye düşünüyor bazı değerli bilim adamları? İlk günlerin vakarını, ciddiyetini, asaletini geri getirmek için!… Bu dönemde Psi Araştırmalarıyla ilgilenen Fizyolog Prof. Charles Richet, Psikiyatri profesörü ve kriminalist Cesar Lombroso, Fizik ve Kimya bilgini Nobel Ödüllü Sir William Crookes, Doğa Bilimcisi Russel Wallace, Fizikçi Sir Oliver Lodge, Cambridge Üniversitesi Profesörü Frederic Myers gibi ünlü bilim adamları vardı. Hepsi önceleri, sadece bilimsel araştırma yapmak ve yapılan tüm sahtekarlıkları ortaya çıkarmak için Psi fenomenleri ve süjeleriyle ilgilendilerse de araştırmalarının sonlarına doğru kendilerini bu konularda kitap yazar ya da konferanslar verir, halka açık konuşmalar yapar buldular ve beyanlarını, bulgularını açıklamaktan korkmadılar. Bu dönemde yine ünlü ‘medium’ Florence Cook’la çalıştı ve Katie King adlı bir fantomun materyalize olduğu araştırmaların gerçekleşmesine şahit oldu. Bir bilim adamı olarak bu çalışmalar sırasında hile olmaması için gereken bütün önlemlerin alınmasını sağladıktan sonra kendisi de inandı. Daniel Douglas Home adlı yine çok yetenekli bir Süje ile ciddi deneylerde bulundu. Ve deneylerden sonra kitap yazmaya karar verdi. ‘Spiritizmin Fenomenleri üzerine araştırmalar’ adlı eseri bu araştırmalarına ithaf edilmişti. Hem bilim dünyasına hem Psi araştırmalarına çok büyük hizmetler veren bu ünlü bilim adamı 1897 yılında Sir ünvanı ile asalet payesine layık görüldü. Crookes, 1898 yılında İngiliz Bilim Geliştirme Kurumu’nun (British Association For The Advancement Of Science) Başkanı olarak seçildiğinde şöyle diyordu:“Hakikatine inanmış olduğum Psi fenomenler hakkında şahadet etmemek ahlaki bir alçaklık olur. Ben bu olayların mümkün olabileceğini söylemiyorum. Bu olaylar vardır diyorum… geriye alacak hiçbir sözüm yok. Halihazırda yayınlanmış olan beyanlarımdan vazgeçmiyorum. Aslında onlara çok daha fazlasını söyleyebilirim.” |
![]() |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yasadışı ağaç kesimi | ceyLin | Bitkiler Dünyası | 0 | 26 January 2009 22:17 |