#1
|
||||
|
||||
Aşırı Uyuma, Uyku Apnesi ve Tüm Uyku Bozuklukları
Aşırı Uyuma, Uyku Apnesi ve Tüm Uyku Bozuklukları..
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Uykusuzluk gibi aşırı uyumak da büyük bir sorundur insanlar için. Özellikler toplumumuzda çokca görülen aşırı uyuma sorunu, insanda tembelliğe, isteksizliğe, asosyal bir yapıya ve daha bir çok probleme neden olmaktadır. Sanılanın aksine aşırı uyuma, insanın isteğiyle olan birşey değildir. Bunun altında yatan birçok neden vardır. İşte bu yazımızda aşırı uyuma ve diğer uyku bozukluklarına ışık tutmaya çalışacağız. Aşırı uyuma, uykusuzluk kadar sık görülmeyen bir hastalıktır. Ancak, aşırı uykunun da sebepleri araştırılmalı, “uyarıcı ilaçlar”la tedavisine çalışılmamalıdır. Aşırı uyuma rahatsızlığının ailevi yani kalıtımla ilgili olduğu tezi hayli kuvvetli görünmektedir. Aşırı Uyuma Sebepleri - Narkolepsi sendromu (aşağıda izah edilecek). - Alkol ve diğer bastırıcı ilaçlar. - Uyku-uyanıklık çizelgesinde bozulma. - Menstruasyon (aybaşı) ile aşırı uyku. - Huzursuz bacak sendromu ve uyku apneleri. Aşırı uyuma bozukluğunun en sık rastlanan sebebi “narkolepsi” dir. Merkezi sinir sisteminde REM uykusunun idare mekanizmanın bozulması ile ortaya çıkan anormalliği “narkolepsi” terimiyle açıklıyoruz. Narkolepsi, aşırı uyuma arzusu, uyku felci, hipnogojik hallusinasyonlar ve katalepsi olarak dört şekilde tezahür eder. “Aşırı uyuma arzusu” açıklama gerektirmeyen bir tabir olduğundan “uyku felci”ni izah edelim: Hasta, gündüz uyanık iken, birkaç saniye müddetle hiçbir kasını oynatamaz duruma gelir. Uyku felcinin sona ermesini müteakip hasta uyuma ihtiyacı duyar. “Hipnogojik hallusinasyon” da, hasta uykuya dalmak üzere iken veya uykudan uyandığı zaman birkaç saniye müddetle tuhaf sesler ve görüntüler algılar. Bu müddet içinde dehşete kapılır ve çok korkar. Hallusinasyonlar (varsanılar) geçince şuuru yerine gelir, yanıldığını anlayıp normal akıl durumuna döner. “Katalepsi” ye gelince: Çoğu zaman çene ve baş kaslarında, nadiren bütün vücut kaslarında kontrolün kaybolması halidir. Kaslarda aniden başlayan gevşeme, organların sarkarak anormal bir görünüş kazanmasına yol açar. Aşırı uyku bozukluklarının hemen hepsi, on ila yirmibir yaşları arasında ortaya çıkmakta; kırk yaşına doğru da kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Kırk yaşından sonra devam eren aşırı uyku bozuklukları bir rahatsızlık işareti sayıldığından dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Gece vardiyalarında çalışanlar, gece ders çalışmayı alışkanlık haline getiren öğrenciler, akşamları alkol ve uyuşturucu alanlar, gece eğlencelerine düşkün olanlar, cinsel arzularını kontrol altında tutmasını bilemeyenler aşırı uyku bozukluğu çeken hastaların büyük ekseriyetini oluşturmaktadır. Uykuda Kabus Bozukluğu Her yaşta ortaya çıkabilirse de en yaygın olarak 3-5 yaşları arasında, korkutucu rüyalarla uyanmaya yol açan uyku bozukluğudur. Uykudan endişe ve dehşet içinde uyanırlar, rüya muhtevasını hatırlarlar. Nöbet geçtikten sonra uykuya dalarlar. Gecenin herhangi bir zamanında görülebilir. Çocuklarda kendiliğinden geçer, ilaca gerek yoktur. Erişkinlerde psikoterapi faydalı olabilir. Benzodiazepinler denenebilir. Uyku Terörü Uykunun ilk saatlerinde çığlık atma ve ağlama ile yoğun korkunun birlikte olduğu bozukluktur. Sık uyurgezerlik nöbeti ile beraberdir. Daha çok çocuklarda rastlanır. Zihin bulanıktır. Panik ve korku yoğun olduğunda, hasta yataktan çıkmaya ve kaçmaya kalkışabilir. Nöbetler genellikle 15 dakika içinde yatışır. Çocukluk döneminde tedavi nadiren gerekir. Çocuğu birkaç gün süreyle düzenli olarak, gece teröründen önce uyandırmak korkuları uzun bir süreyle erteleyebilir. Nöbetler ergenlik çağında da sürerse psikoterapi düşünülür. Ayrıca ilaç kullanılabilir. Uyurgezerlik (Somnambulizm) Uykunun başlangıcından sonraki ilk saatlerde, yaklaşık 10 dakika süreyli ortaya çıkar. Bu sırada hastanın uyandırılması güçtür ve tabloya hatırlayamama eşlik etmektedir. Tam bilinçli değildir, nöbet kısadır. Genellikle çocuklarda olur, yetişkinlerde nadirdir. Uyurgezerlik nöbetleri ağır değilse ilaçtan kaçınılır. Diazemin faydası olur. Ayrıca entidepresanlar da kullanılabilir. Hastanın nöbetin geldiği saatten önce uyandırılması da yararlı olabilmektedir. Kişi uyurgezerlik sırasında tehlikeli girişimlerde bulunabileceğinden yaralanmayı önlemek için pencereye korkuluk konmalı ve kapı açılması zorlaştırılmalıdır. Uyku apnesi Uyku sırasında tekrarlayan nöbetler halinde solunum durmasıdır.Uyku apnesi, solunumun on saniye veya daha uzun bir süre durması halidir. En sık görüleni merkezi uyku apnesidir. Hasta nefes aldıktan sonra karın ve göğüste solunum faaliyeti birden bire durur; sonra tekrar başlar. Saf tıkayıcı uyku apnesinde ise hastanın solunumu durmakla beraber, karın ve göğüs kasları solunum engelini aşmak için aşırı zorlanırlar. Dolayısıyla kan basıncında anormallikler olur. Hasta, uykusu sırasında bunun farkında değildir. Uyandığı zaman apne de geçmiş olur. Bir gece uykusu sırasında apne sayısı otuzu aştığında hasta sabahleyin kalkınca kendisini yorgun, huzursuz ve işe gitmede isteksiz hisseder. Baş ağrısı da şikayetleri arasındadır. Uykusuzluktan şikayeti olanlar gece boyunca horluyor ve horlama zaman zaman on saniye kesiliyor ise uyku apnesinden şüphelenmek gerekir. Hasta ile birlikte yatan eşi, onun horlamanın kesildiği sırada zorla nefes almaya çabaladığını söylüyor ise; kesinlikle uyku apnesi krizi geçirdiği söylenebilir. Bir çoğu şişman olan bu hastaların kilo vermeleri tedavinin ilk adımını oluşturmaktadır. Üst solunum bölgesinde yapısal bozukluk tespit edildiğinde, çeşitli cerrahi tekniklerle bozukluklar düzeltilmektedir. Son yıllarda üst solunum bölgesinde basıncın düzenlenmesine dayalı cihazlar kullanılmakta, oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır. |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ebla Tabletleri | haktan | Bunları biliyor muydunuz ? | 0 | 6 January 2009 11:11 |
Çıkar içimdeki çığlıkları... | ceyLin | Aşk - Sevgi | 0 | 7 November 2008 12:04 |