#1
|
|||
|
|||
Gögüs hastalıkları
AKCİĞER ABSESİ
TEMEL BİLGİLER TANIMLAMA: Çevre dokudaki enfeksiyona bağlı akciğer erimesi ile gelişen içi cerahat ile dolu akciğer kaviteleri. Genel gidiş ani başlayıcı ve ilerleyicidir. Genetik : •Bilinen genetik geçiş yok Görülme sıklığı: • Bilinmiyor, oldukçanadir Yaş: • Genç erişkinler (16- 40 yaş); orta yaş(40- 75 yaş) da sık görülür Cinsiyet: • Erkek= Kadın BELİRTİ VE BULGULAR • Öksürük • Ağız kokusu • Balgam • İltihaplı, kötü- kokulu balgam • Ateş • Göğüs ağrısı • Nefes darlığı • Üşüme, titreme • Halsizlik • Kırıklık • Zayıflama • Kilo kaybı • Gece terlemesi • Kanlı balgam • Solunum seslerinde azalma • Hırılıtılı solunum • Sık solunum • Çarpıntı • Terleme • Asimetrik göğüs hareketleri • Parmak çomaklaşması NEDENLERİ • Yabancı cisimlerin akciğere kaçması sonucu oluşan zatürreler. • Akciğer dokusunu eriten tipde zatürreler • Vucudun başka yerinde oluşan iltihabın kan yoluyla Akciğerlere ulaşması ve burda zatürre yapması (septik emboli) • Bakterilerin kana karışması • Bronşial tıkanması veya darlığı • Tümörler RİSK FAKTÖRLERİ • Kötü ağız ve diş bakımı,diş eti iltihapları. • Alkolizm • İlaç bağımlılığı • Epilepsi (Sara Hastalığı) • Şuur kaybı • Akciğer kanseri • Bağışıklık sistemi baskılanması • Diabetes mellitus (Şeker hastalığı) • Yabancı cisim • Mide muhtevasının yemek borusuna kaçması (Gastroözafagial reflü) • Sinüzit TANI LABARATUAR • Beyaz küre yükselmesi • kansızlık • Serum Protein azalması • Balgam kültürü ve antibiogramında iltihaba yol açan mikrobun üretilmesi. GÖRÜNTÜLEME • Akciğer grafisi- abse ve çevresinde iltihap alanı net olarak görülür • Hava- sıvı seviyesi • Akciğer zarında sıvı toplanması • Bilgisayarlı tomografi: Absenin lokalizasyon ve yayılımı belirler. TANI İŞLEMLERİ • Bronş tıkanması veya darlığı şüphesi varsa bronkoskopi yapılır.(Ucunda minik kamera olan fiberoptik fleksibl bir boru ile bronşların içi incelenir) • Göğüs yüzüeyinden iğneyle girerek abseden numune almak (Transtorasik akciğer biopsisi) mümkündür. TEDAVi • Ciddi ise veya Cerrahi uygulanacaksa yatırılarak tedavi edilmelidir. GENEL ÖNLEMLER • Özel pozisyonlar ve masajlarla akciğerdeki abse balgam yoluyla atılmaya çalışılır(Postural drenaj) • Akciğer fizyoterapisi • Nedene yönelik tedavi (örneğin., antibiütikler) • Komplikasyonlar için cerrahi metodlar gerekebilir. DİYET • Kısıtlama yok HASTANIN EĞİTİLMESİ • Solunum fizyoterapi teknikleri İLAÇLAR •Kültür ve hassasiyet sonuçlarına göre antibiolikler kullanılır . HASTANIN İZLENMESİ •Akciğer grafilerindeki kistik boşluk (Kavite) kaybolana veya düzelene kadar (birkaç hafta veya ay) tedaviye devam edilir. BEKLENEN GELİŞME VE PROGNOZ Genellikle yüz güldürücü. % 25 oranında sekel kalır. Birlikte başka hastalık varsa sekel artar. AKUT BRONŞİT Tanım : Akut bronşit bronş adı verilen büyük solunum yollarında virus, bakteri ve mantarlar tarafından oluşturulan akut bir iltihabi hastalığıdır. Ayrıca asidik ve alkali maddelerin solunması ile de iltihabi olmayan akut bronşit tablosu da gerçekleşebilir. Etkenler : Akut bronşit yapan nedenlerin başında solunum yolları virusları yer almaktadır. Akut bronşit vakalarının ekserisi İnfluenza, Parainfluenza, Coryza (nezle) virusu, Adenoviruslar ve Respiratory syncytial viruslarla meydana gelir. Bakterilerle meydana gelen akut bronşit nispeten daha seyrektir. Akut bronşite sebep olan bakterilerin başında Hemophilus influenza, Pnömokoklar, Streptokoklar, ve Stafilokoklar gelmektedir. Nadiren Candida ve Aspergillosa türü mantarlar da akut bronşite neden olabilirler. Şikayetler : Genellikle hastalık burun ve boğaz enfeksiyonu şeklinde başlar. Bazen de üst solunum yollarına ait herhangi bir şikayet olmaksızın akut bronşit tablosu kendini gösterebilir. Hastalığın başlangıcında sık tekrarlayan ve kuru bir öksürük vardır. Birkaç gün sonra öksürükle beraber balgam çıkarma şikayeti de olaya dahil olur. Önceleri normal vasıflarda olan balgam, bir süre sonra iltihaplı bir özellik kazanır. Bazı vakalarda yüksek ateş, halsizlik, kırgınlık şikayetleri de görülebilir. Bir kısım hastada büyük hava yollarının tahrişine bağlı olarak gelişen göğüs ağrısı da bulunabilir. Fizik Bulgular : Fizik muayene bulguları normal olabilir. Solunum yollarının ödem ve koyu balgam ile tıkanmış olduğu durumlarda ronküs denilen anormal sesler duyulabilir. Bronşlarda yumuşak balgam varsa ral adı verilen anormal solunum sesleri duyulabilir. Raller genellikle her iki akciğer sahasında yaygın olarak duyulursa da bazı sahalarda daha az, bazı sahalarda daha belirgin olabilir. Tanı : Akut bronşitte solunum yollarının tutulması ve akciğer dokusunun normal olması nedeniyle akciğer grafisi normal olarak bulunabilir. Bazı vakalarda akciğer dokusu da iltihaptan etkilenebilir ve akciğer grafisinde solunum yolları ve damarsal yapılarda belirginleşmeler izlenebilir. Bakterilerin neden olduğu akut bronşitte kanda beyaz küre hücrelerinin sayısında ve kan çökme hızında artış görülebilir. Balgam tetkiklerinde etken bakteri ya da mantar üretilebilir, virusların tespit edilmesi zordur. Akut bronşit tanısı hastanın şikayetleri, muayene bulguları ve laboratuar tetkikleri bir arada değerlendirilerek konulur. Tedavi : Hastanın odası sıcak ve nemli olmalıdır. Ateşsiz ve hafif seyirli akut bronşitlerde antibiyotik tedavisi gerekli değildir. Küçük çocukların, yaşlıların, kalp hastalarının, amfizem ve kronik bronşitli hastaların akut bronşitlerinde antibiyotik kullanılmalıdır. Yüksek ateşle seyreden olgularda mutlaka antibiyotik verilmelidir. Ateş ve ağrısı olan hastalarda tedaviye ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçlar eklenmelidir. Balgam çıkaramayan hastalarda sürekli ve rahatsız edici kuru öksürük varsa öksürük kesici ilaçlar da başlanabilir. Hastanın balgam atması halinde balgam söktürücü ilaçlar kullanılmalıdır. ASPERGİLLOSİS: ASPERGİLLOZ: PULMONER (AKCİĞER) ASPERGİLLOZU Akciğer aspergillozisi, dünyanın her bölgesinde görülen bir mantar enfeksiyonudur. Aspergillus türü mantarlar toprakta ve çürümüş organik materyalde bulunurlar. Akciğer aspergillozisinin hipersensitivite (aşırı duyarlılık) reaksiyonları, bölgesel üreme ve ilerleyici aspergillozis (aspirgillus mantarının enfeksiyonu) olmak üzere üç farklı klinik şekli vardır . En sık rastlanan şekil beölegsel üreme grubuna giren akciğer aspergillomadır. Pulmoner miçetoma (mantar topu : küf mantarının bir yumak oluşturarak akciğerdeki tüberkülozun yaptığı boşluklara yani kavitelere yerleşmesi) isimlerini de alan aspergilloma, fibrin, mukus, inflamatuar (iltihap) hücreler ve debris (harap doku) artıklarının birikmesi ile birlikte mantarların oluşturduğu yoğun yuvarlak kitlelerdir. En sık Aspergillus fumigatus olmak üzere Mucorales ve Candida türleri de miçetoma(mantar topu) nedeni olmaktadır (2, 3). Ancak her zaman histolojik tanı mümkün olmadığından miçetoma yerine aspergilloma ismi de kullanılmaktadır. Akciğerlerde kavite açılmasına neden olan herhangi bir hastalık miçetoma oluşumuna neden olabilir. Genellikle iyileşmiş açık tüberküloz kaviteleri içinde mantar kolonilerin birikimi ile oluşur. Aspergilloma ikinci sıklıkta sarkoidoz(özel bir tüm sistemleri etkileyen hastalık) ile birliktedir. Daha nadir olarak bronşektazi(bronş genişlemesi), bronşial kistler, kronik (müzmin)bakteriyel abseler, kaviter karsinomlar(kanserler)da oluşabilir . Pulmoner aspergilloma(akciğer aspergilloması) genellikle asemptomatiktir(belirtisizdir). Semptomatik (belirtili) olanlarda en sık aralıklı ve az miktarda hemoptizi (kanlı balgam) görülür. Bir seride %55 oranında hemoptizi bildirilmiş olup, hastaların %21'inde masif (yoğun)hemoptizi tespit edilmiştir . Değişik raporlarda hemoptizi oranı %50 ile %85 arasındadır. Diğer semptomlar (bulgular) genellikle prodüktif(balgamlı) veya kuru öksürük, nefes darlığı ve kilo kaybıdır. Fizik muayenenin özelliğinin olmadığı belirtilmektedir . Akciğerlerin radyolojik tetkiki aspergilloma teşhisinde en önemli metoddur. Değişmez röntgen bulgusu, kavite duvarında hale veya yarımay şeklinde hava ile ayrılmış (Monod bulgusu), sferik veya oval, tek dansiteli solid bir kitledir. Aspergilloma sıklıkla üst loblarda tek bir soliter lezyon olarak yerleşir ve bu görünümü oldukça patognomoniktir(teşhiskoydurucudur). Ayrıca, kavite içindeki fungus topunun değişik pozisyonlarda yer değiştirmesi, yani hareketli olması da tanıda önemli bir özelliktir . Bilgisayarlı tomografi düz filmlerden daha hassas bir şekilde ve hatta fungus topu daha olgunlaşmadan lezyonu göstermektedir . Aspergilloma teşhisinde standart laboratuar bulguları çok az faydalıdır. Olguların hemen tümünde serumda aspergillus antijenlerini presipite eden( çökelten) antikorlar mevcuttur .(presipitasyon testi)Kesin tanı, balgam kültüründe aspergillus gösterilmesiyle histolojik olmasına rağmen radyoloji, klinik özellikler ve presipitasyon testi ile tanı sağlanabilir. Hastalığın prognozunu(gidişini) önceden tahmin etmek zordur. Ölüm genellikle pulmoner(akciğer) enfeksiyonlar, masif kanama ve postoperatif (ameliyat sonrası)komplikasyonlardan olmaktadır (5). Aspergillomanın tedavisi tartışmalıdır. Sadece ciddi ve hayatı tehdit eden hemoptizili (kanlı balgamlı) olgularda lobektomi (akciğerin bir lobunun çıkarılması) herkes tarafından kabul edilmekle birlikte, bazı yazarlar tüm olgularda rezeksiyonu önermektedir (5). Ancak, yayınlanan serilerde çoğu fatal(ölümcül) olan postoperatif (ameliyat sonrası)komplikasyonlar bildirilmektedir (3). Aspergillomanın medikal(ilaçla) tedavisi başarısızdır. Amphotericin B, fluconazole, miconazole gibi antifungal(mantar ilaçları) ilaçlar denenmiş, ancak başarılı olunmamıştır (10). Hastaların takibe alınması ve zorunlu olmadıkça cerrahiden kaçınılması en iyi yol gibi gözükmektedir. |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
süperalem kanalı hangi dizileri izlior | almira | Şiir Dünyası | 0 | 29 August 2009 15:45 |
Çevirme | Yorgun Yürek | Sebze Yemekleri | 1 | 7 June 2009 15:05 |
Anksiyete Bozukluğu Nedir? | eLanuR | Felsefe - Psikoloji | 0 | 12 January 2009 15:48 |