#1
|
||||
|
||||
Doğuda çoçuk Olmak!!!!
Oyy çocuk...
Sen mavilerde bir geleceksin Sen adın gibi hırçın.. Adın gibi sonsuzsun... Adın DENİZmiydi senin? Onun gibi bakıyorsunda.. Kaderinde onun gibimi yoksa... Senin için bak küçüğüm bu şiir...Biliyorum bunları hiçbir zaman okumayacaksın.Biliyorum bu kelimeler sana çocukluğunun avutulmuşluğunu vermeyecek.Biliyorum Deniz'im! Deniz'im,bak ablan seni hiç unutmadı,unutamadı...O gözlerinde ki ışıltı o kadar çok işledi ki yüreğime ne zaman bir çocuk görsem selpak satıp ''ekmek parası'' kazanmaya çalışan;Deniz diyorum,Deniz'im ne yapıyor acaba! Doğubeyazıt buza kesmişti.Titriyordu elin.Soğuktu,korkutucuydu yıkık olan otoğar.Ve sen Deniz'im sokuldun usulca yanıma.''Abla nereye'' diyerek gülümsedin bana!Gülüyordu gözlerin,titriyordu ellerin.Soğuktu havaya rağmen üstünde ki kıyafetler ile donuklaşmıştı gözlerin.Doğru ya alışkındın sen yoksulluğa,yoksullaştırılmaya...Alışkındın lastik yakıp ısınmaya,okuldan çıkıp bir simit parasına medet ummaya,yaşına rağmen annem içim demeye.Alışkındın sen küçüğüm yok sayılmaya! ''Çalışmak zor olmuyor mu Deniz?'' diye sana sormuştum ya meğer ne kadar da çocukmuşum ben,ne kadar da büyükmüşsün sen ''Olmaz mı be abla'' cevaplarken. Biliyor musun tam ben ''bu çocuk alışmış ya böyle yaşamaya'' diyecekken,''ben sabahları kalkıp çizgi film izlemek istemez miydim,eve gelip derslerime çalışmak istemez miydim?Olmuyor işte,babam işsiz,annem hasta.Hem ben büyünce doktor olmak istiyorum.Annme bakacağım.Abla ben çalışmaktan hiç utanmadım,bütün öğretmenlerim beni burada gördü.Ama geçen gün matematik öğretmenim geldi buraya,çok utandım.hemen saklandım.''Polis abi gelip bize katıldığında ürktün,o gidince ne oldu Deniz dedim ya aslında ne olduğunu çok iyi anladım. Deniz'im yarım saatte hayatıma giren ''en iyi yabancı çocuk'' oldun.Arkadaşların geldi,senden farklı olmayan.Küçük olan o çocuklğa rağmen beni onlara karşı''hey,ablaya yanaşmayın'' deyişin var ya! Ve araba hareket edene kadar oracıkta beni bekleyişin,el sallayışın...Unutmadı ablan seni küçüğüm,unutamadı!Ne zaman oraya düşse yolum arıyor gözlerim seni.Yoksun,yine arıyor gözlerim,yoksun.Doğubeyazıt buza kesmiş,binlerce olan Denizlerden benim olan Deniz,elinde selpağı,yüreğinde sevgisi gülümsüyor ablasına(Düşecekse yolunuz oralara Denizi benim için öper misiniz?) Karlı bir bahçemiz vardı o zamanlar. Bir de arıları o komşunun. Balkonumuz ahşap döşemeli, önü açıktı. Malatya'nın ücra bir köşesinde yaşama savaşıydı bizimkisi. Aslında benim savaşım olamaz. Çünkü hiçbir şeyden habersiz yaşıyordum. Çocuktum, güzeldim, saftım, temizdim... Henüz kötü aşk hikâyelerim, başarısız tensel deneyimlerim, kavgalarım, karnemde zayıflarım olmamıştı hayatta. Hiç yere düşmemiştim ki bacağım kanasın. Sadece gülen gözlerim ve küçük bir bedenim vardı hayata yansıttığım. En güzeli de; zaten ben yansıttığımdan ibarettim. Ne fazlası, ne eksiğiydim. Her salonda giyecek farklı bir maskem yoktu. Annemdi hayatıma ilk soktuğum kadın. O beni umarsız, sebepsiz, karşılıksız sevmiş bir kadındı. Yıllarca ben de onu sevdim. Sonra galiba biraz büyüdüm ve aldatmayı öğrendim. İlk önce annemden başladım aldatmaya. İlk aşkımla aldattım annemi. Sonra bir başkası, bir başkası derken annemi defalarca aldattım. Annem ise beni hiç aldatmadı. Annem beni hiç aldatmayacak! Tabanında hava yastığı olan ayakkabılar vardı ben küçükken. Bir de onların emperyalist markaları. Hatırlıyorum da çarşı pazar gezmiştik en ucuzundan almak için babamla. Ucuz olmalıydı çünkü biz ucuz bir hayatın pahalı insanlarıydık. Ucuzdu hayatımız, mesela bir bisikletim olmadı hiç. Defalarca bisikletçi dükkânına gidip en güzelini beğendim halde. İnsan her istediğine sahip olamazdı. Hayatın kuralıydı bu ama nerden bilebilirdim. Ben henüz çocuktum. Çocuk olmak da emek ister ucuz yaşamlarda. Arkadaşlarına özenemezsin, güzel kıyafetler giyemezsin, en güzel çanta senin olamaz. Güçlü Olmak daha çocukken bir zırh değil, bir gereksinim olur. O anaokulunu hiç unutmayacağım. Evimizden 1 veya 2 kilometre uzakta ve tepedeki, yokuşu dik anaokulu. Komşunun çocukları ile giyinir kuşanır kar kış dinlemez yürürdük o yolu. Aslında o yol bizim anaokulunun yolu değildi, aynı mahalleden çocukların yürüdüğü kader yoluydu. Evden başlar ve nerde biteceği belli olmaz bir yoldu o.Şimdi kimi mühendis, kimi Doktor o çocukların. Dedim ya o yol evden başlar ama anaokulunda bitmezdi. Fakat biz hep biter sandık. Yürüdük, yürüdük... O yolu her gün yürüdük biz, her gün o sonmuşçasına. Bir gün bir kutu gördüm pencereden baktığımda. İnsanların elleri üstünde taşıdığı, karlar üstünde yavaş yavaş yürüyen bir kutu. Anneme sordum 'tabut' dedi. İçinde ise arkadaşım varmış. Ebedi yolculuğa erken çıkmıştı Pınar. O yolu şimdi eller üstünde ve gözleri kapalı gidecekti. Annesinin eve gelmesini beklerken kara yenik düşmüş Pınarım; gözleri karla kapanmış. Gördüğüm ilk cenaze; arkadaşımın cenazesiydi. Dedim ya çocuktuk, güzeldik, saftık, temizdik. Ölümler bizi üzemezdi. Biz o yolu yine ertesi gün hiç bir şey olmamış gibi Yürüyüp gidecektik... Doğuda çocuk olmak, batıdaki orta halli bir adamdan daha ızdıraplıdır. Bunu Batı bilemez, Batı ancak tartışır... Çocuk olmaktan geçtiyse yolumuz ve bir çocuğun neler hissedebileceğini henüz unutmadıysak, tüm çocukları anlayabiliriz. Çocuktum; sevgi bekliyordum. Doğulu çocuk da bekliyor. çocuktum; yorulmadan okula gitmek isterdim, sıcak bir sınıfta okumak, renkli kalemlerimle yazmak,bir de eksiksiz kitaplar,yeni bir çanta da isterdim. Doğulu çocuk da istiyor. Sağlam ayakkabılarım istediğim renk olsun isterdim ve eskimemiş giysilerim. Doğulu çocuk da istiyor. Sakız almak isterdim,bir iki de oyuncağım olursa keyfim yerinde olurdu bilirdim. çok şey değildi istediklerim. Doğulu çocukta istiyor bunları hem de hakkı olarak. Geçmiş yaşam öykülerinde kalmadı doğulu çocuk, zamanın bu anında bile eksik çocukluğunu biran önce bitirip kurtulma çabasında büyüyor. Suç yönlerde değil. Köylüsünü işçisini yoksulluktan kurtarmayı beceremeyen yönetimlerdedir. Bu yönetimleri,ülkemizin her yönünden,yöresinden hepimiz seçiyoruz... Daha çook uzun zaman,acı yaşam öykülerine doğacaktır çocuklar biz aklımızı kullanıp doğru kararlar vermedikçe... Doğuda çocuk olmak TÜRKĞYEDE doğuyuyorusn doğusu batısı olmaz bunun fakat eğitim şartları kötü büyüdükleri ortam kötü ve tabikide TÜRKİYENİN doğuyu başka bir yer gibi görmeside var öğretmen atanıyor doğuya aman kızım gitmesin aman oğlum gitmesin sen ben gitmezsek doğuya ne olucak o çocuklar onlarda bizim çocuklarımız.!!! |