#1
|
|||
|
|||
Şimdi Sevişme Vakti
Çıplak heykeller yapmalıyım.
Çırılçıplak heykeller Nefis rüyalarınız için Ey önümden geçen ak sakallı kasketli, Yırtık mintanından adaleleri gözüken Dilenci Sana önce Şiirlerin tadını Aşkların tadını Kitaplardan tattırmalıyım Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden... Şu oğlan çocuğuna bak Fırça sallıyor Kokmuş manifaturacının ayağına Dörtyüzbin tekliğinden On kuruş verecek. Seni satmam çocuğum Dörtyüzbin tekliğe, Ne güzel kaşların var Ne güzel bileklerin Hele ne ellerin var, ne ellerin. Söylemeliyim, Yok Yok... meydanlarda bağırmalıyım. Bu küçük Güllerin buram buram tüttüğü Anadolu şehri kahvesinde Kiraz mevsiminin Sevişme vakti olduğunu. Resimler seyrettirmeli, şiirler okutturmalıyım Baygınlık getiren şiirler Kiraz mevsimi, kiraz Küfelerle dolu Pazar. Zambaklar geçiriyor bir kadın. Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını Belediye kahvesinde hâlâ o eski, o yalancı O biçimsiz bizans şarkısı. Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem, Nasıl etsem nasıl yapsam da Meydanlarda bağırsam Sokakbaşlarında sazımı çalsam Anlatsam şu kiraz mevsiminin Para kazanmak mevsimi değil Sevişme vakti olduğunu... Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını, Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam Boşa geçirdiğim, bağırmadığım sustuğum günlere Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı boyacı çocuğunun Oğlu bir şiir okusa Karacaoğlan’dan Orhan Veli’den Yunus’tan, Yunus’tan... (Sait Faik Abasıyanık) |