|
#1
|
|||
|
|||
Cvp: Resimli Şiirler
Dağlıyorum asi hücrelerini ,anarşist dilimin… Acı’dan tökezlediğim yerden tutunuyorum, kirpiğinden yapılma tel örgülere…ellerim kan içinde… Uyuyor(mu)sun ?... Kanlı ellerimi sarıyorum,tek kale bir aşkın savaştığım siperinde… Bırak yaralarımı sorgulamayı…Titreyen göğsüme dokun yar… Hangi kapım çıksa önüne ;Sıkılgan bir edayla çevirdin anahtarı… Oysa ben kollarımın arasında bir salıncakta sallamayı düşlemiştim,hani şu yaşa(ya)madığımız çocukluğumuzu… İçindeki çocuğu alda gel demiştim sana…gel(e)medin… Uzun soluklu voltalarımda ,senin adımlarınla aşardım duvarları ve gölgem vardı her güneşe çıktığımda.. Şimdi payına yıllarımı düşürdüğüm zındanlarda , geçen zamana asıyorum gençliğimi… ölümün beyaz rengi vurmuşken saçlarıma ince bir sızı oluyor aynadaki yılgın bakışlarım… Uyuyor(mu)sun ?... Kalk !... yalan karışıyor gerçek bir oyuna sinsice…
Düş !...Peşine kendi gerçekliğinin… Bir yerde düş/erken,bir yerde (d)üşüyor yolüstü çukurlarında yürüyüşlerim.. Ustamdan ödünç (ç)aldığım “hüzün ikliminde” sözlerle ,geç kalmışlar ülkesinin dar geçitlerindeyim… Boğuluyor kursağımdaki yalnız şarkı. Saklanmaya çalışırken sıcağında, asılsız bir ihbarla suçüstü yakalandım ,kahverengi bakışlarına… gözlem altında gülüşlerim… Yine de hesapsızca boyandığım kahverengiliğine emanet ediyorum haylazlığımı… Harf başı dikiliyorum karşına satırlarda… Konuşucunca susturulduğum cümlelerin son noktasından sesleniyorum sana; (D)uyuyor(mu)sun ?!... |
#2
|
|||
|
|||
Cvp: Resimli Şiirler
meşgule düşen beklemeleri kendimden kaçıyorum, Beni saklayabilir misiniz?... içinden taşan bir kadının dalgaları ıslattı aynayı ayna!... Göstermiyor iç yıkımları |
#6
|
|||
|
|||
Cvp: Resimli Şiirler
Yoksun, Gülüşlerimde bu gece, Yalnızlık deler icimdeki düşleri. Hasretine gebe gönlüme, Baharımsı gülüşlerini giydir. Ne olur dokun gözlerime. Yoksa, kayacak aynalarımdaki Sevdana gülümseyen yıldızlarım. Gözlerinle yıka karanlığa boyanmış ellerimi. |
#7
|
|||
|
|||
Cvp: Resimli Şiirler
Bu kaçıncı gece hasretinle yandığım Kaçıncı gece yıldızları yıkadığım gözyaşlarımla? Mesafeler yırtıldı hıçkırıklarımla Bosnalı kadınlar duydu feryadımı. Sen, sen duymadın mı can? Ne vardı bu kadar uzak yerlerde açacak? Benden uzak o iklimlerin, Benden uzak o şehrin, Kahrolası o kalabalıkların Benim kadar ihtiyacı mı vardı sana, Benim kadar hasret çekti mi Kahrolası o şehrin semaları, Benim kadar yandı mı? Ne vardı can? Ne vardı uzak iklimlerde açacak? Ne vardı kendimizi bu kadar kahredecek? Kara trenler umut olmamalıydı, Uzayan yollarda kalmamalıydı bakışlar. Dünya, bir tek nokta olmalıydı can... Bir tek noktada doğmalıydık. Dönüp dönüp sana varmalıydı yollar, Ben, hep hasret türküleri söylememeliydim, Sen, hep hasret şiirleri okumamalı. Hasret diye bir söz olmamalıydı lügâtlarda Geceler boyu hergün göz yaşlarımla ıslanmamalıydı yıldızlar. Gönlüm bu sevdaya dar gelir oldu Boğuyor karanlıklar can... Mesafeler kurşun oldu amansız, Feryadıma şahit oldu yıldızlar Can... Can... Hasretin ağır bir yük omuzlarımda. Ben çekmekten usandım, Sen usanmadın mı? Bildim, bitmeyecek bu hasret! Uzak iklimlerde açmış iki çiçeğiz. Hangimiz gelsek diğerinin yanına, Kuruyup, kaybolacağız. Ben, kıraç topraklara döndüm can, Ben, kurumuş dereler gibiyim. Issız mağaralarda kaldı umudum. Belli bu sevda kahredecek bizi, Unut be can... Unut bu sonu gelmez sevdamızı... Bırak yeni güneşler doğsun semalarında Bulutlar gizlemesin yıldızlarını Yeniden başlasın herşey Yeniden doğ bensiz şafaklarda. Unut can, Unut senin için yazdığım sevda şiirlerini. De ki; bir rüya idi bitti. De ki; bir hayaldi, Solgun aynalarda yansıyan. De ki; bir romandı, Sonu koskoca bir hiçle biten. Unut beni can, Unut vakit varken... Bırak hasretin bana kalsın. Varsın cehenneminde kavrulsun gönlüm. Ben yine her gece saçlarını koklayayım uzak yıldızlarda. Gözlerimde takılı kalsın hayalin. Sen unut can, sen unut! Kahredersem, Milyon kere kahrolayım ! |