#1
|
||||
|
||||
ATATÜRK Şiirleri
BÜYÜK GAZİ'YE Sen ki hilkat denilen ummanın En büyük incisisin O, bu ulvi vatanın talihinin En güzel yıldızıdır Bir dehaet ki güneşten yüksek Ve semavat ile ünsiyeti var .. Sen dururken ona gelmez noksan Kaplıdır toprağı zırhınla senin Hep rehakar değil ey Gazi Bu müsellah vatanın sen hem de Ebedi bekçisisin .. Bu mesalip–zede cemiyyete sen Yeniden bir vatan ettin ihda Görüyor şevk-i tuluunla senin Yeni bir iyd-i zafer İstanbul Kendi asar-ı dehanın belki Sen de hayretçisisin Kainatlarda tecelli buyuran Halik’ın sende o hasiyyeti var ... ~ Abdülhak Hamit TARHAN ~ |
#2
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
KUTSAL ÖZLEM Sana hasret, sana vurgun gönlümüz, Neredesin mavi gözlüm, Nerde, nerde, nerdesin dost? Bu gemi bu Karadeniz, Sarı saçlım, mavi gözlüm, Nerde, nerde, nerdesin dost? Ararım izini Dolmabahçe'den, Bir daha dönmez mi bu yola giden? İçimde sen, gözümde sen Sarı saçlım, mavi gözlüm Nerde, nerde, nerdesin dost? Kurban olam yürüdüğün yollara, Kara peçe yakışmıyor kullara, Uyan bak bizim hallara, Sarı saçlım, mavi gözlüm, Nerde, nerde, nerdesin dost? Bulutlar terinden, dağlar kokundan, Sarhoştur sevdiğim Mahzuni bundan, Bir daha gel, gel Samsun’dan, Sarı saçlım, mavi gözlüm Nerde, nerde, nerdesin dost? Aşık Mahzuni Şerif [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] |
#3
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
AĞLAYALIM ATATÜRK'E Ağlayalım Atatürk'e, Bütün dünya kan ağladı. Süleyman olmuştu mülke, Geldi ecel, can ağladı. Doğu, batı, cenup, şimal Aman Tanrı bu nasıl hal? Atatürk'e erdi zeval Memur, mebusan ağladı. İskenderi Zûlkarneyin* Çalışmadı buncalayın. Her millet Atatürk deyin Cemiyet-i Akvam** ağladı. Atatürk'ün eserleri, Söylenecek bundan geri. Bütün dünyanın her yeri Ah çekti, vatan ağladı .. Fabrikalar icat etti Ata'lığın ispat etti Varlığın Türk'e terketti Döndü çark, devran ağladı. Tren hattı, tayyareler Türkler giydi hep kareler Semerkant'la Buhara'lar İşitti, her yan ağladı .. Bu ne kuvvet, bu ne kudret Var idi bunda bir hikmet. Bütün Türkler, İnönü İsmet Gözlerinden kan ağladı. Siz sağ olun Türk gençleri Çalışanlar kalmaz geri. Mareşalin askerleri, Ordular, tümen ağladı. Zannetme ağlayan gülmez, Arslan yatağı boş kalmaz. Yalnız gidenler gelmez Her gelen insan ağladı. Uzatma Veysel bu sözü, Dayanmaz herkesin özü, Koruyalım yurdumuzu, Dost değil, düşman ağladı... ~ Aşık Veysel ŞATIROĞLU ~ |
#4
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
KALPAKLI SÜVARİ Gecenin arkasında bir yerde, Ufaldıkça gaz lambaları, Nehrin omuzlarına yaslanıp yaşlı ve dindar Yalnızlıktan soğumuş dağlar, Kalpaklı bir süvari dolaşırmış gizlilerde, Köylüler böyle diyorlar, Yatsıları.. Nal sesleri duyulur mu yağmur olursa Ne mümkün En usul havalarda duyulacak Erzurum'a doğru şah damarın oynar gibi, Gören eden yok, her nasılsa Kalpaklı olduğunu biliyorlar. Bir elinde kılıç, bir elinde sancak, Kemah köylüğünde, Fakir fukaraya azık dağıtasıymış, Üçer arşın kefenlik, İçlik ve mintan, Birer kese sarı lira cep harçlığı, Olur mu olmaz mı Orası bilinmiyor.. Tılhas’ta bir kağnıya dokunmasıyla bir ne halsa, Araba traktöre tebdil olmuş Allah tarafından. Tercan toprağındaki kerametini Anlata anlata bitiremiyorlar. Köylüler böyle diyorlar.. Gecenin arkasında bir yerde, Ufaldıkça gaz lambaları, Nehrin omuzlarına yaslanıp yaşlı ve dindar, Yalnızlıktan soğumuş dağlar, Kalpaklı bir süvari dolaşırmış gizlilerde, Köylüler böyle diyorlar yatsıları.. Kemal Paşa'dır diyorlar... ~ Attila İLHAN ~ |
#5
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
MUSTAFA KEMAL Dağ başını efkâr almış, gümüş dere durmaz ağlar, gözyaşından kana kesmiş gözlerim, ben ağlarım, çayır ağlar, çimen ağlar, ağlar, ağlar, cihan ağlar. Mızıkalar iniler, ırlam ırlam dövülür, altmış üç ilimiz, altmış üç yetim, yıllar gelir geçer, kuşlar gelir geçer, her geçen seni bizden parça parça götürür, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im. Diz dövdüm, gözlerim şavkı aktı Sakarya'nın suyuna, Sakarya'nın suları nâmın söyleşir. Hemşehrim Sakarya, öksüz Sakarya. Ankara'dan uçan kuşlar, Kemal'im der günler günü çağrışır, kahrolur bulutlara karışır, gök bulut, yaşmak bulut, uca dağlar, dev boyunlu morca dağlar divan durmuş bekleşir, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im. Nasıl böyle varıp geldin, hoşgeldin, çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin, şol yüzünde güneş südü sıcaklık, ellerinden öperim, Mustafa Kemal. Senin dalın, yaprağın, biz, senin fidanların, biz bunları yapmadık, sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal. Elsiz, ayaksız bir yeşil yılan, yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal. Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler, çün buyurdun kesenleri astılar, sen uyudun asılanlar dirildi, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im. Karalar kuşanmış, Karadeniz akmam diyor, dokunmayın, ağlamaktan bıkmam diyor, bu gece kıyamet gecesi, bu vapur Bandırma vapuru, yattığı yer nur olsun Mustafa Kemal, ben ölümden korkmam diyor, korkmam diyen dilleri toz oldu, toprak oldu, değirmen döndü dolandı, yıllar oldu, bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir, o bize öğretmedi kazan kaldırmasını, günahı vebali öğretenin boynuna, erdirip oldurana ana avrat sövmesini, yüreğim kırıldı kanım kurudu, var git Karadeniz var git başımdan, mızıka çalındı düğün mü sandın, bir yol koyup gideni gelir mi sandın, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im. Ankara'nın taşına bak, tut ki baktım, uzar gider efkârım, çayır ağlar, çimen ağlar, ben ağlarım, gözlerimin yaşına bak, Ankara Kalesi'nde, Rasattepe'de bir akça şahan gezer dolanır, yaşın yaşın mezarını aranır, şu dünyanın işine bak, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im... ~ Attila İLHAN ~ [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] |
#6
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ATAM İZİNDEYİZ!
Atam, hala yaşıyorsak: Edepsizlik sayesinde! Altı oku soruyorsan, Politika dehlizinde! Hele partin senden sonra, Devrimlerin tavizinde! Vasfedeyim halimizi, Kalemime ver izin de! Yobazlarla gericiler, Onlar bizden daha zinde! ’Atam, Atam..’ derler ama, Bir adınız var sizin de.. Halkçılıkla devletçilik: Anlatamam, çok hazin de.. Çoktanberi sahteciler, Ağır çeker her vezinde! Tek umut var, o da yalnız, Amerikan dövizinde! Sorma Ata’m, halimizi, Hal mi kaldı anlatacak.. İşte geldik dizindeyiz! Yata yata çok yorulduk, Tatil yaptık, izindeyiz! Sanayide henüz daha, Cafer için lazım diye, Amerikan bezindeyiz! Geçeceğiz Avrupa’yı Ama şimdi izindeyiz! Hocamız var, hacımız var, Uçan kuşa borcumuz var, El oğlunun ağzındayız! Ama bizi zor bulurlar, Bahar, yaz, kış izindeyiz! Evet, doğru söylemişsin: ’Türk milleti çalışkandır! ’ Biz de senin tezindeyiz! Dinlenmekten yorulduk da, Onun için izindeyiz! Zinde kuvvet diye söz var, Kimse bilmez adresini, Ah izindeyiz, vah izindeyiz! Bugün değil, bu yıl değil, Çoktan beri izindeyiz! İlerledik Ata’m öyle, Şimdi görsen tanımazsın: Amerikan tarzındayız! Arasan da bulamazsın, Otuz yıdır izindeyiz! ~ Aziz NESİN ~ |
#7
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ON KASIM MEKTUPLARI - 1 - ATATÜRK'EYine harmanımız rüzgâr bekliyor;Es yine es yine, samanı savur.Çak yine, çak yine, Masmavi Şimşek!Bu kutsal çorağın özlemi yağmur.İn yine, in yine, Sarı Yıldırım!Ayrıklı tarlayı aydınlat, kavur.Bugün de gecede sayıklayan var,Bugün de yobazca adımız gâvurDal şu yüce dağlar gibi tekneyeSevgi ekmeğini mayala, yuğur.Doğ yine, doğ yine yurdun üstüneSensiz yüreklerin ateşi soğur..- 2 - SEVGİLİYEÜç şeyin üstüne can-baş koymuşum:Anayurt, Atatürk ve sen, sevdiğim!Kavak yeli esmez benim başımdaAtatürk rüzgârı esen, sevdiğim!Diz çök Anıtkabrin mermerlerineHerkesi kıskanıp küsen sevdiğimMustafa Kemal'in neferiyim ben;Haklısın kölesi desen, sevdiğim!Belki çıkacağız yine savaşaKi kalasın sen sağ-esen , sevdiğim!Öp beni alnımdan, uğurla, bekleErliğimden şüpheliysen, sevdiğim!- 3 - ATATÜRKÇÜLEREÖyle sırtüstü yatıp dinlenecek gün değil;Daha yapacağımız çok şeyler var, çocuklar!Ne kadar erken yağdı, gördünüz ya, yenidenNice güvendiğimiz dağlara kar, çocuklar!İlerden, ta uzaktan el ediyor durmadanBatılı arkadaşlar; vaktimiz dar, çocuklar!Toplandık mı başbaşa, verdik mi el ele biz Su çekilir, dağ çöker, bora susar, çocuklar!Hele kuru kütükler ayıklansın bir kereTadından çatlayacak dallarda nar, çocuklar!Sizi bir bir tanıyıp alnınızdan öpmeyeMustafa Kemal yolda, hey bahtiyar çocuklar!- 4 - YENİ MİLLETVEKİLLERİNEHaklısınız, bir büyük millete vekilsiniz;Göğsünüz, kıvanç dolu, gerildikçe gerilir.Bilin ki Atatürk'ün kurduğu Ankara'yaAtatürk'ün yolundan yürünerek girilir.Anıtkabre gidip de yürekten baş eğmeyenGünü gelir çarpılır, düşer, yere serilir.Bir avuç yobaz için, bir sürü cahil içinDevrimi çiğneyecek ayak varsa, kırılır.Bir de bakarsınız ki her meydanda bir kereHer genç Türkte bir kere bir Atatürk dirilir.Bir an unutmayın ki Atatürk ülkesinde Ahiretten önce de Yüce Divan kurulur... ~ Behçet Kemal ÇAĞLAR ~ |
#8
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
AĞIT Yok gayri bizlere uyku dünek vay, Kime bel bağlayak, kime dönek vay, Vay amansız ecel, alçak felek vay, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Ağla gözüm ağla, yaşlar dil olsun, Kurumuş dereler baştan sel olsun, Çiçek kara açsın, çayır kül olsun, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. En büyük, en güzel, en yiğit kayıp, Dereler denizler çağlar ağlayıp, Rabbim de gözyaşı dökmezse ayıp, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Her gittiği yerde o şan verirdi, Aslan bakışını görse erirdi, Kaşları yeleden nişan verirdi, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Bakışları şimşek gibi çakardı, Yarını görürdü, düne bakardı, Kürsüye çıktı mı, arşa çıkardı, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Her belâyı önler, arda atardı, Dermandı her dalda, hemen yeterdi, Babamızdı, elimizden tutardı, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Kaybını yıldızlar bile bileler, Kırıla kanatlar, sola yeleler, Kurt kuş duyup cenazene geleler, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Millet Atan gitti, başın sağ olsun,Ölümü devr açsın, yeni çağ olsun,Dağlar birer birer yanar dağ olsun, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Gitti, her ocağın söndü alevi, Yeryüzü dediğin bir ölü evi, Cihan türbe olsa almaz o devi, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Dönmüş denizler gözyaşı taşına, Dünya ortak çıkmış Türk'ün yasına, Her evden bir ölü çıkmışcasına, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Gökler ağıtlardan titriyor kat kat, Düştü üstümüze gerilen kanat, Onsuz dünya yarım, insanlık sakat, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. O hep dolu tuttu, boş atmadıydı, Söz verince yaptı, aldatmadıydı, On beş yıl tek burun kanatmadıydı, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Bizdendi sevinci, bizdendi derdi, Biz uyurduk, o bizleri beklerdi, Uyudu, nöbeti bizlere verdi, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Kuru yapraklara benzedik bu güz, Her göz kan içinde, sapsarı her yüz, Milyonlarız bir babadan öksüzüz, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Gök düşsün toprağa, toza belensin, Mezarına gece yıldız elensin, Şehitler doğrulsun, nöbet dolansın, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Dünya hem kahr olur, hem onu gömer, Yıldızlar kandildir, semalar kemer, Sus, boğulayazdın, sus Aşık Ömer, Türklük yüreğini dağlasın gayrı, Cihan da bizimle ağlasın gayrı... ~ Behçet Kemal ÇAĞLAR ~ |
#9
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
NÖBETÇİ MİLLET Yaradan hey Yaradan ! Dört yıl değil bin yıl geçse aradan Sensin ateş diye kanımızdaki Sesin ışık diye önümüzdeki ! Ey yanımızdaki Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan Sınırsız mavi umman hey ! Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın Sen her köpürüp taşmanda; Her konuşmanda Milletin alın yazısını yeniden yazardın.. Bakışların inanmayanı ezerdi Sağ kolun bir tırpana benzerdi: Başlardı yurt tarlasında düşüncenin hasadı. Cümlelerin ya örsten kalkardı Ya çıkardı kından. Başak saçların sarkardı harman alnından: Halk, biçilmiş ekin gibi, düşerdi dizlerine. Milyonlar katılırdı sözlerine Mıknatısa koşan zerreler gibi. Köhne kanaatler, köhne küreler gibi Sözünde çarpışıp düşerdi. Tam sustuğun gün kıyamet oldu Tam konuştuğun anlarsa mahşerdi: Rab, gökte "dinleyin" derdi meleklerine; Yıldızlar girerdi yeni mahreklerine; Nehirler kavuşurdu yeni denizlerine: Halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine. Şimdi nöbetçi olmak için Anıtkabrine Tamamlayabilmek için tavafını Sarmış yalın kılıçlar gibi etrafını Tutuyor nöbet.. Bu millet: Bu, vaktiyle ayaklarını ummanlar yalayan, Bu, üç kıtayı atının nallarıyla damgalayan, Bu, Timur'u, Atilla'yı, Oğuz'u Bu, Yıldırım'ı, Fatih'i, Yavuz'u Bu, seni yetiştiren ulu millet. Vakar ve haysiyetle dimdik Uyanık, tetik Anıtkabrinde tutuyor nöbet. Dünya dönüp dolaşıp Boğazlaşıp dalaşıp Ergeç ve ancak Milli misaklarda karar kılacak. Ey en büyük usta! Düşünen olmadı bu hususta Senden evvel ve senden ileri. İlk müjdeyi, ilk haberi Senden almıştı cihan Ta o zamandan Anlayamadığına yansın. Sen, dünyanın dönüp dolaşıp geleceği Uğrunda milyonların seve seve öleceği En büyük maksat için Dünyaya ilk karşı koyansın. Nasıl içimizdeysen bütün varınla İşte öylece dünya davalarındasın! O ışık saçların, o alev sözlerinle O gök gözlerinle sen. Ey ıssız geceler içinden Bize eşsiz sabahı getiren! Ey asırlardır dul bayrağın eşi, Ey geceyarılarımızın güneşi, Ey ışık saçlar, Ey yele kaşlar, Ey çekilmiş hançer bakışlar, Ey fikri döven şakaklar, Ey kalem parmaklar, Ey ay-yıldızlı el, Ey en güzel, Ey en büyük, Ey Atatürk! Getir dudaklarını bir bir alnımıza koy, Dağlansın ateşinle bu soy. Oy Atatürk oy! İrkilmez Ata çocuğu irkilmez: Zaptedilmez, Atam, zaptedilmez Biz varken senin hisarının burçları: Bakışlarımız kılıç uçları, Bekliyoruz devrimini biz. Çökmeyeceğiz diz.. İsterse hayat zehrolsun, İsterse refah kahrolsun, İsterse kurşun düşsün yanımıza, belimize, İsterse geçinmek için, bir dilim Kuru ekmek geçmesin elimize. Halel gelmez bizim ateşimize; Dünya düşse peşimize, Yer sarsılsa yerinden, Ne senden geçeriz, ne senin eserinden ... ~ Behçet Kemal ÇAĞLAR ~ |
#10
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ATATÜRK'Ü DİNLERKEN Yay yine gerilmede, fırlayacak yine ok; Yine vatanımızın yeryüzünde eşi yok; Bozkurt, Ergenekon'u yeni delmiş gibidir: Her biri ihtiraını seyre gelmiş gibidir. Kalpler ellerde çarpar gibi alkış kopuyor; Her ruh bir tutam ışık ve her göz bir damla kor: En büyük, en sevgili, en genç, en mert geliyor; Dünya imtihanını veren tek fert geliyor; Kürsüye her çıkışta, Türk daha yükselecek, Dinle: Her cümlesinde doğuyor bir "gelecek" Aslan, insan ve Tanrı bir arada bu başta, Kıvılcımlar doğuyor bastığımız her taşta. Önümüzde mesafe ve zaman çökmekte diz; Bir İnönü azmiyle ardındayız hepimiz. Yerine getirmeye yeni dileklerini, Koymuş on yedi milyon, yola yüreklerini. "Marş! Marş! Öz yurdu fethe!" Şimdi manen, yeniden: Deliyor dağı taşı öncümüz gibi tren, Fabrikalar kalemiz, kanallar siperimiz Ve bu fetih olacak bizim şaheserimiz... ~ Behçet Kemal ÇAĞLAR ~ |