![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]()
BİZANS İSMİNİN KAYNAĞI
MÖ 750-550 yılları arasına rastlayan dönem Yunan tarihinde "Koloniler Kurma Çağı" olarak adlandırılır. Eski Yunanlılar'ın kurdukları kolonilerden biri de Bizantiyon'dur. Megaralılar, İstanbul Bogazı'na kadar ilerleyerek MÖ 680 yılına doğru Kalhedon (Kadıköy) ve bu şehirden 17 yıl sonra da Marmara ile Haliç arasındaki burun üzerinde Bizantiyon'u (İstanbul) kurmuşlardır. Haliç'in ağzında sahip olduğu iyi bir liman, savunulması kolay bir akropol (Topkapı Saray Tepesi) ve balık avı için elverişli konumundan ötürü, çabuk gelişmiştir. İzmit yöresinde Astakos'u kuran Kalhedon'a karşılık Selimbria (Silivri) şehrini meydana getirmiştir. Megaralılar buradan Karadeniz'e çıkarak Herakleia Pontike (Ereğli) kolonisini kurmuşlardır(1). Yunanlılar, koloni kurdukları yerleri duvarla çevirir, yerli halka karışmadan kendi tanrılarına tapınır. Yerli halkın mallarıyla kendi mallarıyla değiştirir ve balık avlarlardı. Yerliler denizcilikte geri olduğundan, denizle pek ilgilenmezlerdi. Atina'nın üstünlük döneminde (MÖ 416) Bizantiyon Atinalılar tarafından ele geçirildi; dolayısıyla Boğazlar da Atina'nın kontrolüne geçti(2). MÖ 189'dan sonra Anadolu topraklarına sahip olan Roma, zamanla genişledi. Geniş toprakların Slavlara ve İranlı Sasaniler'e karşı korunması sorun oldu. Bu tehlikelere karşı koymak için daha yakın bir siyasi merkez gerekliydi. İmparator Konstantinus eski Bizantiyon'un yerinde kendi adını verdiği bir şehir kurdu (M.330) ve şehre Konstantinopolis (Konstantin Sehri) adını verdi. Roma İmparatorluğunun MS 395'de ikiye bölünmesinden sonra Konstantinopolis, Doğu Roma İmparatorluğu'nun merkezi oldu. idi. Doğu Roma'da hukuk, Roma sistemine dayanıyordu. Senato ve şura gibi kurumlar Roma'dakinin benzeriydi. Dil Ortaçağ Yunanca'sıydı, ancak Latin etkisi de devam ediyordu. Yer adları 630'a kadar Latince idi. Bu tarihten soma Yunanca yer adları kullanılmaya başlandı. Justinianus döneminden önce Bizans İmparatorluğu'nun sınırları, Balkanlar (Yunanistan dahil), Anadolu, Suriye ve Mısır'ı içine alıyordu. Ünlü tarihçi Ostrogorsky, o dönemin Bizans'ını şöyle tanımlamaktadır: "Roma devlet tarzı, Grek kültürü ve Hıristiyan inancı Bizans gelişmesinin ana kaynaklarıdır. Bu unsurlardan biri yıkılırsa Bizans'ın varlığı düşünülemez. Ancak Hellenistik kültür ve Hıristiyan dininin Roma devlet şekli ile bir sentez haline gelmesi bizim Bizans İmparatorluğu olarak adlandırmaya alıştığımız tarihi teşekkülü meydana getirmiştir... Bizans tarihi evvel emirde sadece Roma tarihinin yeni bir devresi ve 'Bizans Devleti eski İmperium Romanum'un sadece bir devamıdır. Bizans bilindiği gibi, bizim Bizanslı dediğimiz kişilerin bilmedikleri, daha sonraki devrin bir terimidir. Bunlar kendilerini her zaman Romalı olarak adlandırmış, İmparatorlarını Roma hükümdarları, eski Roma Caesar'larının halef ve mirasçıları saymışlardır. Devlet yaşadığı sürece Roma adı onları büyülemiş ve Roma devlet geleneği onların siyasi düşünce ve iradelerine sonuna kadar hakim kalmıştır. Etnik bakımdan mütecanis olmayan imparatorluk Roma devlet düşüncesi sayesinde bir arada tutulmuş ve çevresine karşı tutumu Roma'nın evrensellik düşüncesine uygun olarak saptanmıştır(3)." Bizans bir Yunan Devleti değildi. Yunanistan, Bizans'ın Balkan Yarımadası'ndaki bir parçasıydı sadece. Bizans içinde Anadolu'nun eski kavimleri Frigler, Hititler, Bitinyalılar, Paflagonyalılar, Kapadokyalılar ve hatta Türk kökenli olup Hıristiyanlaşmış, Türkler de yer alıyordu. |
#2
|
|||
|
|||
![]()
RUM KAVRAMININ ANALİZİ
"Rum" etimolojik ve tarihsel kullanılışıyla Roma'dan kaynaklanmıştır. Bu sözcükle "Roma İmparatorluğu", "Roma İmparatorluğu'nda yaşayan kimse", "Arap ilinden başka ilden olan kimse", "Anadolulu", "Osmanlı" gibi anlamların karşılığıdır. Örneğin, "Rum Selçukluları (Anadolu Selçukluları)" ve "Rumeli (Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki toprakları)" gibi. Rumluk ırki birlikten yoksundur. Çeşitli kavimler dinleri bakımından "Rum" adıyla anılmışlardır. Mezhep bakımından Sırplar, Bulgarlar ve Ulahlar Ortodoks olduklarından Rum Cemaati (Rum Milleti) kabul edilmişlerdir. Onların yaşadığı Balkan toprakları da Türkler tarafından "Rumeli" olarak adlandırılmıştır. "Yunanlılık" ve "Rumluk" aynı şey değildir. Yunanlılık Kuzey Yunanistan'a ve Mora çevresiyle sınırlınıdır. Buna karşın daha geniş bir anlamı olan Rumluk, bir toplum ve ülkeler anlayışını ifade eder. Batı Anadolu, Adalar-Kıbrıs dahil ve Rumeli Yarımadası gibi daha geniş bir alan Rumlukla ilgilidir. Tarihçi İsmail Hami Danişmend'in bu konuda değerlendirmesi şöyledir: "Yunanlılık fikri, Rumluk fikriyle başlamıştır. Kuzey Yunanistan'la Mora çevresine sınırlı olan Yunanlılığa mukabil Batı Anadolu, Adalar ve Rumeli'nin çeşitli taraflarına yayılmış olan Rumluk daha geniş bir camiadır; her ikisi de ırki birlikten tamamıyla yoksundur; bütün Rum-Yunan toplumu bir mezhep ve dil birliğinden ibarettir. Bilhassa mezhep bakımından ilk zamanlarda Sırplarla, Bulgarlar ve Ulahlar bile Rum toplumuna mensup sayılmıştır. İşte bu durumdan ötürü yukarıdaki fıkrada Batısı geçen "Hetairia"ların gayesi Ortodoks istiklali ve Bizans İmparatorluğu'nun ihyası şeklinde ortaya atılmıştır(20)." Buna göre; Yunanlılar, Ortodoksluk mezhebine mensup Yunanlı olmayanlara da sahip çıkarak, güçlerini aşan bir davayı sürdürmeye çalışmaktadırlar. Çapı büyük Rumluk ve Bizans hülyası tarihi gerçeklere göre 1821'de Balkanlarda -özelikle Romanya'da- akamete uğramış, Yunan isyanı ile mevzileşerek Yunanistan ve bazı Ege adalarında Yunanlılık düşüncesine dönüşmüştür. Bizans, Yunanlı olmaktan uzak, özellikle Anadolu kavimlerinin Hıristiyanlık potasında yoğrulmasıyla meydana gelen bir devlettir ki, Anadolu uygarlığını ifade eder. Bizans'a Yunanlıların sahip çıkmaya çalışması tarih gerçekleriyle bağdaşmaz, |
![]() |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Limon ve Domates Eşliğinde Bulgurlu Tavuk | HaZzAn | Damak Tadınız | 7 | 21 January 2009 15:07 |
Canim Seydam (ismail Beyhan) ilahi | haktan | Çeşitli Videolar | 0 | 11 January 2009 13:32 |