#1
|
|||
|
|||
Yeni Islam Tarihi Ve Türkler
YENİ İSLAM TARİHİ VE TÜRKLER (Cilt-1)
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı Hazırlayan: KÖMEN( A.Haydar Okur) ‘’ Hz.Peygamber’in gençlik yıllarında Mekke’ye gelip yerleşmiş katıksız Türk – Süreyç Ailesi—Peygamberin ailesinin ailesine girmiş bir demirci ve üstün kılıç ustası olarak Arabistan ‘da çok büyük üne sahip olmuşlardı ‘’ Şüphesiz ki yeryüzüne asıl benim Salih kullarım varis olacaktır’’ (Sh.34) El Enbiya S. A. 105) Peş peşe yazılan ve birbirinin tekrarından ibaret olan İslam tarihleri ve Arabizmin borazancılığını yapan sözüm ona Türkçe tercüme kitapları…’’( Sh.35) ‘’ Ebu Müslim el- Horasani’nin liderliğinde ve aristokrat Türk askeri erkanının büyük ölçüde görev aldığı kanlı bir ihtilal sonucu Abbasiler iktidara gelmiş (MS.749) el Mansur ( MS.753-772) un Halife olmasından sonra tarihin akışı Türklerin lehine dönmüştür. ( Sh.69) (İslam’ın siyasi idaresini)Abbasi halifesi el- Kaim Biemrullah (1031-1075 Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’e Bağdat’ta devredilmesiyle (1053) başlar (Sh.7i) Et- Tabari’nin şiirlerinde Arapların Batı Türkleri Türgeşler, Aşağı Türkistan ve Hazer Türkleri, Horasan Semerkant, Taşkent’ giriştikleri katliamları bir kahramanlık olarak göstermektedir.Arap şairi el- Kutamin ‘’ Bütün işimiz düşmana, komşumuza yağma ve çapulculuk yapmaktır. Baskın, yağma yapacak bir şey bulamadığımız takdirde kendi kardeşlerimize, müttefik kabilelere yağma yapmaktır’’ (Sh.126) Cahiliye devri Arapları taptığı put sayısının 360 kadar olduğu bildirilmektedir. Bu putların en meşhurları Lât, Uzza, Menât, Vedid, Suva, Yegûs, Yeuk ve en önemlisi de Kabenin damında duran harp ilahı olan Hübel’ di (Sh.129) Ehl Beyt’ten Hz. Hüseyin tarafından Kerbela faciası öncesinde Emevi zorbalarına bir teklif götürülmüştür. Hz. Hüseyin, Yezid b.Muaviye’nin komutanlarından Ömer b.Saad tarafından insafsızca kuşatıldığını görmüş ve günlerce süren çaresizlik içinde çırpınıp durduktan sonra, bu gözü dönmüş zorbalara ‘’ Ya Medine’ye dönmesine, veya Türk yurtlarına çekip gitmesine izin vermelerini istemiştir…’’ istemiştir.Ama bu izin verilmemiş, insafsızca öldürülmüştür. (Sh.152) YENİ İSLAM TARİHİ VE TÜRKLER –Cilt-2 Arapların eski Türklerle ilk ciddi temasları Miladi 3. asrın başlangıç yıllarına kadar uzanır.(Sh.252) Arabistan üzerine birçok sefer yapan Yemen Hükümdarı Ebu Kerib Tuban Es’ad İbni Haşim’in kaydettiğine göre bir şiirinde ‘’Asıl hükümdar ise, uzak ülkelerdeki Türk Hakanı ve Hazar Türkleri Hükümdarıdır.(İbni Haşaim’in şiirleri sh.26) ( Sah.252) İran Sasani hükümdarıNuşirvan( MS. 531-579) ın ordusunu büyük ölçüde Türkler teşkil ediyordu. Aynı ordu içinde Arapların da olması ile yapılan akınlar Sasani hegemonyası Yemen’e kadar genişlemiştir. Hürmüz’ün baş komutanı Behrâm Cûbin MS.588 yılında Horasan’ da Göktürk Hakanı (Şâbe) yani Culu Boga Han’a karşı yaptığı savaşlarda maiyetinde Kahtan ve Muad Arap kabilelerinden askerlerle aynı ordu saflarında Türklerin olması olması da İslam öncesi Arap – Türk ilişkilerinin devam ettiğini göstermektedir.(Sh.253)( et Taberi II.Sh.174, İbnül Esir Sh. 470) Cahiliye devri Arap şairlerinden Nabiga ez- Zübyani(öl.604) bu sıralarda Hz. Peygamber henüz olgunluk yaşınad . Hz. Peygamberin nübüvvet yıllarında vefat eden Aişa ( A’şa) Hemd3an (öl.621), yine Hz.Peygamber’ in Amcası Ebu Talib (öl.612) şiirlerinde Türklerden bahsedilmektedir. Hatta, Ebu Talib Peygambere karşı tavır alan, onu susturmak isteyen kabilelere karşı şiirinde ‘’ Mekkeyi onların başlarına zindan etmedikçe Türk yurtlarına çekip gitmeyeceklerini söylemiştir.( Sh.255)( İbni Hişam I- sh.275) Cahiliye devri Arap şairlerinden Hassan b. Hanzal’a ve hatta Hüsrev- Perviz (öl.509-628) bu şair 119 yaşında ölmüştür.Bir şiirinde ‘’ Kisranın benden beklediğini esirgemedim. Onu, Türk yaya ve atlılarının ayakları altında ezilmeye bırakmadım/ Türkler ve Eftalitler ( Bunlar da HUN Türkleridir) gösterişli atlar ile ortaya çıkınca ben de ona cömertlikte bulundum ve Dabib adındaki atımı verdim.’’ ( sh.275) ( el-Mesudî Mürüse,MM Abdul Hanid- Mısır 1964 I- sh.273) Evs b. Hacer(öl.620) ‘’ Ben ellerinde oklarla kara bıyıklı Türk yiğitlerini görünce suyu onlara bıraktım, deveme atlayarak savuşup gittim.(Evs b. Hacer Divan neşri 1925 sh.58- Fezail’ü – Etrak- Tah. A.M. Harun Kahire I.sh.76) Arap Komutan Kuteybe Semerkant’ı alırken Akşitoğlu Gazak Han kuvvetlerine karşı Harzem ve Buhara 1. muhrip Türk Birliklerini öne sürüyor, şehir surlarına önce bunların hücum etmelerini emrediyordu. Çünkü bunlar zorla müslüman edilmiş Türk muhripleri idi, kendilerini ispat etmeleri gerekiyordu. Surlardan yağmur gibi inen Nüşşab denilen Türk oklarıyla bu Türklerin telef olduklarını anlayınca Kuteybe’ye ‘’ Sen beni kendi öz kardeşlerim ve aile fertlerim olan Türklerle çarpıştırıyorsun. Karşıma çarpışmak üzere çıksana‘’ diye bağırmıştır. (Sh.317)(et Taberi VI.sh.474 veİbn A’sem IV.sh. 180) Arap komutan Kuteybe’nin kan, kıyım talan ve ganimet, köle – esir muamelesi yine bir Arap şairi Ka’buli- Aşkari şöyle anlatılmaktadır. ‘’ Hergün (Kuteybe) yeni bir talan ve yağmaya dalmakta ve servetüstüne servet yığmaktadır. / ( Kuteybe’ye ) Başının siyah saçları beyaz oluncaya kadar bu taç giydirildi. O da yağmalara devam etti / Semerkant’ta onun süvarileri baş eğdirdi. Onlar halkı ( Kuru daldaki kurt gibi) çırılçıplak bıraktı / Zaten her zaman birulkeye yaklaşsa veya atlıları oraya gelse, bu atlılar arkalarında harap olmuş bir memleket bırakarak geri dönerlerdi. ‘’(sh.319)( et Taberi VI.sh.480- İbnül Esir IV.sh.575) Kuteybe 713 yıkında İç Asya’ya yöneldi. Ancak Haccac b.Yusuf’un öldüğü haberi geldi. Haccac b. Yusuf’un yerine geçen Halife Velid b. Melik’ten onun hareketlerine devamı yönünde oldu…..Sh.322) Böylelikle önü açılan Kuteybe Fergana’yı da anladığı tarzda kırıp geçirdikten sonra Kaşgar’ á yöneldi. Ancak Halife Velid b. Melik ‘in öldüğü, yerine kardeşi Süleyman b. Abdul Melik’in halife olduğu haberi geldi(MS.715) Bu durum Kuteybe için dönüm noktası olmuştu. Çünkü yeni Halife Kuteybe b. Müslim’é büyük bir kin duyuyordu.sh.323) Süratle gelişen olaylar Fergana Camiinde bir Cuma hutbesinde patlama noktasına gelmiştir. Çünkü birliklerinde yer alan aşiret komutanları Kuteybe’ye yüz çevirmişlerdi. Kuteybe b. Müslim bu hutbede kendine itaat etmeyen Arap aşiret komutanlarına‘’ Ne olacak sizler Arapsınız. Ama nasıl Arabsınız? Allah böyle Araplara ( Bin kere) lanet etsin. Zaten Araplar küfür ve nifakta en şiddetli, kimsenin boy ölçüşemeyeceği bir kavimdir.( Kur’an-ı Kerim et-Tevbe A.98) Oysa ben sizi, Arabistan’ın – Yavşan otu- biten yerlerinde topladım Ellerinizi, avuçlarınızı ganimet ve servetle doldurdum. Türk seçkin ailelerinin çocuklarını sizlere hizmetçi kıldım. Ysa bütün iyiliklerime karşı siz ‘’ Bunlar ne ki?’’ demekle yetindiniz, nankörlük ettiniz.’’ ( İbn Asam IV. Sh.194—el Cahiz el Beyan Ve’t-Tebyinn II.sh.135--- Et Taberi .sh.510--- İbnü Esir V. Sh.14) diyerek küfür etti. Bunun üzerine Vekil Bin Hassan Ebu Sûd et Tamimi komutasında Arap askerler bir gece Kuteybe ve yakınlarını kılıçtan geçirmişlerdir. Kuteybe ise yine canını Türklere sığınmakla kurtarmıştır. Ancak daha sonra bir başka Arap aşiret askerleri tarafından öldürülmüştür.(MS.715)( sh.3225-327) Kuteybe’nin yerine vali olan Yezid b. Mühelleb ( MS.716) de aynı vahşeti sürdürmüş İbn Cezir’in rivayetine göre Dahistan’a giren Yezid b. Mühelleb burada 14000 Türk’ü katletmiştir.(sh.327) (et-Taberi VI. Sh.534) Daha sonra Curcan’a yürüdü. Yine İbni Cerir Yezid’in, ‘’ Eğer kendisine zafer müyesser olursa , Türklerden akacak kanlarla öğütülen undan yapılan ekmeği yiyinceye kadar oradan ayrılmayacağına ve Türklerin boyunları üzerinden kılıcını kaldırmayacağını, devamlı olarak katledeceğine dair Allah’a karşı ahdettiğini’’ söylediğini yazar. Et Tabari VI. Sh.541—İbn A’sım IV.sh. 217) Bu maksatla da 12000 Türk’ü ayırdı, eli-kolu bağlı olan bu Türkleri Cürcan’ın Enderhiz vadisinde hepsinin kafasının vurulması emrini verdi. Yezid Cerir’in Cürcan’da öldürttüğü Türk sayısının 40000 den fazla olduğunu kaynaklar yazar.(Sh. 329) ( et Taberi VI.sh.543—İbn’i A’sem IV. Sh.219) Doğu Gök Türk hakanı Kağan’ın iç huzursuzluklar sonucu öldürülmesinden sonra Türgeşler’den Su-lu Han büyük atak yaparak Kara ve Sarı Türgeşleri birleştirmeyi başarmış ve Türgeş Devletini kurmuştu (MS.717-736) Sulu Han Horasan’a gönderilen Arap Valilerin korkulu rüyası olmuş, Araplarla çetin bir mücadeleyi başlatmıştı. Bunun üzerine Aşağı Türkistan Halkı Sulu Hanı yardıma çağırmışlardır Hatta Semerkant Hakanın Akşit Oğuz Beg ve Sulu Han Aşağı Türkistan halkının Arap tabası olmamaları için bütün güçleriyle mücadele vermişler, Arapları Mavera-ün Nehir’den söküp atmak için her şeyi göze almışlardır. Uzun mücadeleler sonrası Nasr b.Seyyar-el Kinani( MS 738) ile başlayan yeni durum Aşağı Türkistan’ın tamamen Arap egemewnliğine, Türk Hakanı Kur Sul’un bir talihsizlik sonucu yakalanıp öldürülmesine kadar direnen, Arapları korkulu rüyası olan bir durum da bitmiş oluyordu. Ömrünü savaş meydanlarında geçiren 72 savaş görmüş( et Tabari VII.sh. 174)-( İbn’i Tağrıberdi en Nücum ez-Zahire )Bu ihtiyar Hakanın öldürülmesi Türklerde büyük teessür yaratmıştır(sh.336) Bu olay Türkistan’da Arap egemenliğinin yerleşmeye başlamasının nedeni olmuştur. İhtiyar Horasan Valisi tecrübeli devlet adamı Nasr b. Seyyar bu arada Emevi Devletinin sonunun gelmek üzere olduğunu görüyor.—Eşek Mervan—lakabıyla anılan Halife Mervan el Hımara (744-750) ı uyarıyordu.( sh.351) ‘’Bu güne kadar ne bizden önce, ne de bizden sonra daha Kuteybe b. Müslim gibi hiçbir komutan ( Adam kesme, ganimet toplamada) gelmemiştir. Zira o, Türkleri her zaman kılıçtan geçirmeyi adet halina getirmiş ve bizlere dağıtılmak üzere ganimet üstüne ganimet dağıtmıştır.’ Diyor Arap şair Et Taberi ( et Taqberi VIII. SH: 3)) ( sh.35l)S Halife Ömer b. Abdulaziz zamanında Horasan’a Vali olarak gönderilen Abdüll b. Cerrah el HakemiTürk halkına yaptığı incitici, izzeti nefislerini rencide eden ‘’ Sizlere eza ve cefa için geldim. Bu ben ırkına bir adamım. Allah’a yemin ederek söylüyorum ki, benim kavmimden olan bir kimse (Arap) bana göre, başka kavimden olan yüz kişiden daha sevimli ve makbuldür ‘’ ( et Taberi IX. Sh.1353--- İbnül Esir V. Sh.50 ) konuşması… ( Sh.366) Aşağı Türkistan’ vali olarak atanan Ahmet b. Kay (H.22-M.544) ile başlayan ve giden vali sayısı en son giden Nasr b. Seyyar el Kimani ( H.120) –M.738) ile 46 sayısını bulmakta, bunların çoğunun en fazla görev süresi ile , en fazla valilik yapan er-Rabi b.el Haris 9 yıl, Kuteybe b. Müslim et Bahili 11 yıl , diğerleri 6 ay, l-2-3 yıl gibi kısa zaman da değiştirilmişlerdi. ( Zulmeden, kan döken, kçle ve ganimet gönderenler uzun zaman valilik yaptıkları görülmektedir) |