Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Genel Kültür > Türk Dünyası > Tarih Hakkında Herşey
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 13 December 2008, 17:01
Junior Member
 
Kayıt Tarihi: 1 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Yavuz Sultan Selim ( 1512 - 1520 )

Yavuz Sultan Selim ( 1512 - 1520 )

Osmanlı sultanlarının dokuzuncusu ve İslam halifelerinin yetmişdördüncüsü. Amasya´da doğdu Küçük yaştan itibaren Kur´an-ı Kerim, tefsir, hadis, ve fıkıh dersleri yanında yüksek fen ilimlerini de öğrendi. Çok çevik ve zeki olup ok atmak, güreş tutmak ve kılıç kullanmak hususunda maharet sahibiydi. Arabi ve Farisi´yi mükemmel bir şekilde konuşurdu. Bbası ikinci Bayezid padişah olduktan sonra, askeri sevk ve idare ile devlet yöneticiliğini öğrenmesi için Trabzon´a vali tayin olundu.

Yavuz Sultan Selim Trabzon valisi iken, Şah İsmail´in(1502-1524) siyasi-dini faaliyetleri ile Osmanlı Devleti için çok büyük bir tehlike arzettiğini görüyor ve ona göre tedbirler düşünüyordu. Hatta zaman zaman bu devlet üzerine küçük çapta akınlar da yapıyordu.Nitekim, 24 Nisan 1512´de babasının yerine geçince de ilk seferini, Osmanlı Devleti´ni önce bölüp parçalama,sonra da yıkma emelleri güden Safeviler üzerine yaptı. İstanbul´da Eyüp ve diğer mübarek kabirleri ziyaret ederek zafer duaları yaptıktan sonra ordusuyla harekete geçen Selim Han günlerce yol aldıktan sonra nihayet 23 Ağustos1514´de Çaldıran ovasında Safevi ordusuyla karşılaştı. Yavuz ve ordusunun kudreti ile ateşli silahların üstünlüğü sayesinde Osmanlılar parlak bir zafer kazandı.İran ordusunun büyük bölümü imha edilirken bir çok safevi kumandanı ile Şah İsmail´in zevcesi esir alındı.İran´ın başşehri Tebriz´e giren Yavuz Sultan Selim Han, şehirdeki camileri tamir ettirdi ve halka huzur verdi.

Bu zafer ile Osmanlı hududu Fırat´tan Azerbaycan´a ve İran içlerine kadar uzandı.Yavuz Sultan Selim ikinci seferini Memlukler üzerine yaptı. Bu seferin asıl sebebi Memluklerin Osmanlı Devleti´nin kuvvetlenmesinden endişe ederek şii Şah İsmail ile ittifak içerisine girmesi idi. Şah İsmail´i bir dar- bede saf dışı bırakan Cihangir padişah bu defa da yıldırım sürati ile, Mısır ordularını, 24 Ağustos1516 da Mercidabık ve 26 Mart 1517´de Ridaniye´de kazandığı zaferler ile perişan etti. Artık Memluk devleti kalmamış, bütün arap ülkeleri Osmanlı hakimiyetine girmişti. Bu durum üzerine Mekke ve Medine emiri mukaddes şehirlerin anahtarlarını "Hadimü´l Haremeyn=Mekke ve Medine´nin hizmetçisi" şekline çevirerek aldı ve evladlarına böyle miras bıraktı.

İki büyük seferin zaferle neticelenmesinden sonra bilhassa donanma faaliyetine hız veren Yavuz, devrin büyük alimi Kemal-paşazade´ye niyetinin feth-i Efrenciye yani Avrupa olduğunu bildirmişti.Ancak yüce Hakan´ın yine Eyüp türbesini ziyaretle başladığı bu seferine yakalandığı amansız şirpençe hastalığı mani oldu. Vefat etmeden önce musabihi Hasan Can kendisine hakka teveccüh etmesini söyleyince, "Bunca zamandan beri bizi kiminle biliyordun.Cenab-ı Hakka teveccühde bir kusur mu gördün." buyurarak Yasin-i Şerif okumasını istedi.Kendiside okurken ruhunu teslim etti. Naşı kendi adı ile anılan camiin avlusundaki türbesindedir.

Osmanlı Devletinin topraklarını iki buçuk mislinden fazla genişletti. Babasından devr aldığı 2.373.000 km2 olan ülke toprakları, 6.557.000 km2 ye çıktı.

Devlet işlerinde kesin niyet ve kati programla hareket eden Selim Han, herhangi bir devlet işini fiiliyata koymadan evvel, muhtelif yollarla onun hakkında alim vezir ve sair ilgililerin fikirlerinden istifade eder ve günlerce düşünür, nihayet son kararını verdikten sonra ondan dönmez ve bu kararın aleyhinde söz söyleyenleri en şiddetli şekilde cezalandırırdı.Muntazam bir casus teşkilatı vardı. Bu sayede gerek memleket dışından ve gerek içeriden devamlı bilgi alırdı.Mühim işlerde bizzat tahkikat yapardı. İhtişam ve debdebeye ehemmiyet vermez, sadeliği sever ve sade giyinirdi. Kendisi için fazla para sarfıyla köşk ve lüks şeyler yapılmasını istemezdi. Bir defasında oğlu Şehzade Süleyman çok süslü bir elbise ile huzuruna girince;"Süleyman annen ne giysin" diyerek sitem etmişti.Hazinenin devamlı dolu olmasına dikkat ederdi.

Sultan Selim Han evliyaya rağbet eder onların sohbetlerine katılmayı bulunmaz bir nimet sayardı. Devamlı;"Padişah-ı alem olmak bir kuru kavga imiş-Bir veliye bende olmak cümleden ala imiş." buyururdu. Yavuz Sultan Selim´in Şam´da Salihiyye´de Muhyiddin-i Arabi´ye yaptırdığı cami,imaret ve türbeden ve bir de Konya´da Mevlevi tekkesine getirdiği sudan başka bir hayır yapmasına vakti ve zamanı müsaid olmamıştır. Hatta başlattığı camiinin bile yanlız temellerini attırabilmiş fakat tamamlayamamıştır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 10:27


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2