Trabzonspor'u şampiyonluktan uzaklaştırmaya ve "Anadolu'dan bir takım şampiyon olacaksa Sivasspor olsun" organizasyonuna endeksli Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu... Dört ayaklı bir senaryo ile karşı karşıyayız.
Bir ayağında Federasyon, diğer ayağında MHK, üçüncü ayağında yayıncı kuruluş ve dördüncü ayağında ise medya...
Trabzonspor'un arayı açması MHK ve yayıncı kuruluş tarafından ayarlanırken Federasyon arkalarında duruyor. Medya ise bu yönde kamuoyu oluşturuyor veya yönlendiriyor. Bu proje çerçevesinde Sivasspor tartışmaların hep dışında tutuluyor. Hiç haksızlığa da uğramıyor.
Ta ki Trabzonspor feryat edene kadar... Canı yanan ve suskun kalması halinde canının daha fazla yanacağı anlaşılan Trabzonspor adına Başkan Sadri Şener yukarıdaki senaryonun sadece Trabzonspor'u ilgilendiren kısmını açıkladı. Bu bile fincancı katırlarını ürkütmeye yetti. Niyet samimi olmayınca, futbol oynatma yerine "ligi yönlendirme" endeksli bir hakem organizasyonu hayat bulunca haksızlıkların ardı arkası kesilmiyor. Trabzonspor'un medeni ölçüler çerçevesindeki çıkışı karşısında disiplini işleten Futbol Federasyonu edepsizliğin katmerleriyle karşı karşıya kalıyor. Anadolu'nun beyine yapılan haksızlıklar Federasyon'un bir alt katmanı MHK'yı onursal bir sorunla karşı karşıya bırakıyor. Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören ağzıyla değil, avret yeriyle konuşuyor! Demirören, Federasyon Disiplin Kurulu Başkanına diyor ki; "Oğuz Sarvan'ın anasını s...m Bunu aynen kendisine ilet" Beşiktaşlı yöneticiler de takviye ediyor. "Bizden de aynen... bunları da ilet" Federasyon asalet timsali Trabzonspor'un çıkışını hazmedemezken, Beşiktaş Başkanı ve yönetiminin edep ve haya dışı tepkisiyle sarsılıyor.
Trabzonspor Başkanı'nın Anadolu terbiyesi çerçevesindeki çıkışını disipline sevk eden Federasyon bu sözler karşısında acaba nasıl bir tavır takınacak?
Trabzonspor'un 7 puan kaybına ve liderlikten indirilmesine gösterilen tepkiyi abartılı bulan medya, Beşiktaş yönetiminin küfürlerini nasıl ifadelendirecek?
Meselemiz Beşiktaş Başkan ve yönetiminin küfürleri değil... Kendimize bakıyoruz. Haklıyken, haksız duruma düşmek ya da ön yargılara diyet ödemek istemiyoruz. İstanbul'daki taraftarının Futbol Federasyonu'na yönelik demokratik tepkisinin arasına sıkışan bazı pankartlar ve sözleri asla tasvip etmediğimizi söyleyeceğiz.
Trabzon ve Trabzonspor Yasin Hayal'lerle, Ogün Samast'larla anılamaz. Hiç kimse, ama kimse bu isimlerle Trabzonspor'u yan yana getirip Anadolu'nun tepkisini kulübe odaklayamaz. Bunun adı Trabzonspor sevgisi olamaz. İstanbul'daki taraftarın kulübüne sahip çıkması bizi ne kadar sevindirdiyse aradaki sesler o kadar üzdü. Herkesi üzdü. Trabzonspor'u üzdü. Üzdü ki Trabzonspor dün yazılı bir açıklamayla taraftarı daha dikkatli olmaya çağırdı.
Arkamızdaki yegane güç önce kendi taraftarımız, sonra Trabzonspor'a gönül veren ve şampiyon olmasını isteyen Anadolu insanıdır. Anadolu insanı Trabzon ve Trabzonspor'un Ogün'lerle, Yasin'lerle anılmasına razı değildir. Anadolu insanı Trabzon'dan gönül desteğini çekerse yanlızlaşırız. Hiçbir sevginin kulübü boğma hakkı yoktur. Trabzonspor taraftarı siyasetten uzak ve hoşgörü timsali olmalıdır. Zira Trabzon topraklarında bu sıcaklık, insanında bu anlayış vardır.