Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Turizm ve Tatil > Türkiye Tatil Yerleri ve Hoteller
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 26 November 2008, 12:35
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Çeşme

Egenin havası, insanlarının sıcaklığı, doğal güzellikleriyle bilinen Çeşme, plajları, gece hayatı, modern tesisleriyle de ziyaretçilerine keyifli bir tatil sunuyor. Yeni açılan mekanlar, plaj partileriyle oldukça hareketli bir gece hayatı yaşayabilir veya düzenlenen çeşitli festivallerle tatilinize renk katabilirsiniz. Her bütçeye uygun konaklama imkanı bulunan şirin beldemizdir..

İlk çağda CYSSUS adıyla bilinen Çeşme, Anadolu'nun Batı kıyısında MÖ.1000 yıllarında tahmin edilen 12 İyonya kentinden biri olan Erythrai (ERİTRE)'nin Ildırı İskelesiydi.Bu nedenle Çeşme'nin tarihi ile bir arada ele alınması gerekir. Bugün arkeolojik ve turistik yönden büyük önem taşıyan ERİTRE,MÖ.7. ve 8. Yüzyıllarda büyük bir iktisadi güce sahip olmuştur.Bu dönemde kent,Doğu Akdeniz ve özellikle Kıbrıs ile ticari ilişkilerde bulunuyor ve (CHIOS) -SAKIZ adası ile birlikte esir ve şarap ticaretini elinde tutuyordu. ERİTRE, önce LYDIA (LİDYA),sonradan perslerin saldırısına uğrayıp büyük ölçüde zarar görmüş,MÖ.14.yüzyılda ise yeniden zengin bir devlet olmuştur. MÖ.2.yüzyılda kent , Bergama krallığına ,daha sonra da Roma İmparatorluğuna bağlanmıştır. Romalılar zamanında Çeşme yöresi CYSSUS adını almıştır.Roma imparatorluğu ikiye bölününce Bizans topraklarında kalan ERİTRE,önemini kaybetmiş,özellikle Put'a ve çok Tanrılı dinlere karşı olan inancın güçlendiği dönemde,kentteki antik yapıların çoğu yıkılıp yakılmıştır.

Ortaçağda Bizans İmparatorluğu'na bağlı olan ERİTRE ve Çeşme Yöresi ilk olarak ÇAKA BEY zamanında Türklerin eline geçmiştir.M.S. 1081 de Birinci Kılıçaslanın kayınbabası ÇAKA BEY tarafından Selçuklular devrinde KLOZEMENE yarımadası ele geçirilmiştir. Osmanlılar zamanında Yıldırım Beyazıt tarafından yeniden Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanan kent 1402 Ankara Savaşından sonra Timur tarafından tekrar Aydınoğullarına bağlanmış,1422 yılında yeniden Osmanlılara geçmiştir. Birinci Dünya Savaşından sonra yurdumuzun paylaşılmasıyla Çeşme Yunanlılar tarfından işgal edilmiş,fakat Kurtuluş Savaşı'nda,Fahrettin Altay Paşa birlikleri tarafından,16 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtarılmıştır. İlçenin adından da anlaşılacağı gibi birçok tarihi çeşme'yi bünyesinde barındırmaktadır.

ÇEŞME TARİHİNDE ÜNLÜ KİŞİLER ÇAKA BEY

1071 yılında Aandolu`yu yurt haline getirme girişimlerine başlayan Türkmen Beylerinden olan ÇAKA BEY . Batı Anadolu`nun fethi sırasında 1078-1081 yılları arasında, Bizans Komutanlarından Kabalika Alexandros ile yaptığı muharebede yenik düşmüştür. Alexandros esir aldığı bu büyük kumandanın zekasına ve cesaretine hayran olmuş, kendisini imparator BATANCIATES`in sarayına göndermiştir. ÇAKA BEY`in saygıdeğer ve kibar bir soydan oluşu, tavır ve hareketlerinden anlaşılmaktaydı. B uimparatorun dikkatini çekmiş ve ona diğer esirlerinden farklı olarak çok özel bazı haklar tanımıştır. 1081 yılında Bizans İmparatorluğu`na Aleksios 1.in geçmesi üzerine eski durumu sarsılan ÇAKA BEY, saraydan kaçarak EGE sahillerine yerleşmiş ve kuvvetli bir ordu kurmuştur. ÇAKA BEY daha sonra İzmir`i fethetmiş ve bir müddet sonra da burada beyliğini kurmuştur. Sarayda bulunduğu sürede, İç Anadolu`nun diğer Türk Beyliklerince işgal edildiğini öğrenen Çaka Bey, Ege adaları dahil olmak üzere, beyliğini genişletmeye karar vermiştir. Böylece ilk Türk donanmasını kurmuştur. Donanmayı ilk ele geçirdiği şehir Foça`dır. Daha sonra sırasıyla Midilli ve Sakız adaları ele geçirilmiştir. Bu arada Bizans İmparatorluğu, vakit geçirmeden donanmasını Çaka Bey`in üzerine yollamış ve tarihe Türklerin yaptığı ilk deniz muharebesi olarak geçen bu savaşı büyük komutan zaferle noktalamıştır. Tarihe "Koyun Adaları Deniz Savaşı" olarak geçen bu savaş, aynı zamanda ilk deniz savaş taktiğinin uygulandığı bir savaştır. Artık Çaka Bey, bazı önemli adaları, İzmir`den Çanakkaleye kadar olan yerleri Bizansın Trakya kısmını ele geçirecekti. Bunun üzerine büyük bir donanma meydana getiren Çaka Bey, ilk etapta Edremit`i ve Çanakkale bölgesini ele geçirmiş, bu suretle Boğaz bölgesine hakim olarak karşı yakaya geçmeyi ve Trakya`yı ele geçirerek İstanbul`u fethetmeyi tasarlamıştı. Bu tehlike karşısında Bizans İmparatoru İznik Beyi Kılıç Aslan`la bir anlaşma yaparak denizden ve karadan Çaka Bey`in elinde bulunan Abydos`u kuşattı. Damadı olan Kılıç Aslan`ın bu ihanetini hiç beklemeyen Çaka Bey, Kılıç Aslan`la anlaşmayı savaştan daha yeğ buldu ve görüşme isteği Kılıç Aslan tarafından kabul edildi. Anlaşma gerçekleşti, ancak akşam, şerefine verilen ziyafette aşırı alkol almaya teşvik edilen Çaka Bey, bir gaflet anında Kılıç Aslan tarafından öldürüldü.
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

CEZAYİRLİ HASAN PAŞA

Hasan Paşa 1720`de Gelibolu`da doğdu. Gelibolulu tüccar Hacı Muhammed Efendi`nin kölesi idi. Sonradan efendisi tarafından azad edilen Hasan Paşa, onun verdiği bir miktar sermaye ile, yiğitlerin şöhretini duyduğu Cezayir`e gitmek için yola çıkmış, ancak yolda gemileri yabancı bir gemiye rampa edince Hasan Paşa, çok genç olmasına rağmen düşman gemisine sıçrayıp büyük bir cesaretle cenge katılmıştı. Geminin mürettabatından onbeş kadarını tek başına ölddürdükten sonra, diğerlerini geminin ambar ve kamarasına kapatarak gemiyi ele geçirmişti. Hasan Paşa`nın bu cesareti o zamanın Cezayir dayısı tarafından pek takdir edildiğinden, gemi kendisine verilerek Dayılar arasına katılmıştır. Kısa zamanda şöhrete ulaşarak Tlemsen Beyi olan Hasan Paşa, Cezayir`deki dayıların hasetliğine maruz kalıp, hayati tehlikeye düştüğünden İspanya`ya geçmiştir. Oradan da İstanbul`a geçmiştir. Hasan Paşa, Cezayir`e gitmeden önce yeniçeri ocağına yazılmış ve Belgrad seferinde büyük başarılar göstermiştir. Kendisi denizciliği ile meşhur olduğundan kaptanlar sınıfına alınarak, bir de gemi verilmiştir. 1770`de MİR-İ MİRANLIK payesi verilerek kaptan olmuş ve Limni adasını Hırıstiyanlardan alıp "GAZİ" ünvanını almıştır. Aynı sene içinde vezir olan Hasan Paşa, Kaptan-ı Derya tayin olmuştur. Daha sonra boğaz muhafızı, sonra da Anadolu eyaleti ve Rusçuk Seraskeri oldu. 1786`da Sadaret kaymakamı olan Hasan Paşa, iki sene sonra Kaptan-ı Deryalıktan azledildi. Hasan Paşa Kaptan-ı Derya olduğu senelerde 1768 Türk-Rus harbi baş göstermişti. Rusların Akdenize gönderdikleri Baltık donanması önce Osmanlı donanmasıyla çarpışmış, ama bu çarpışmada kesin sonuç alınamamıştı. Ege kıyılarına yakın KOYUN ADALARI civarında yapılan ikinci bir savaşta asıl muharebe Hasan Paşa`nın kalyonu ile Rus Amirali Sipiridov`un gemisi arasında olmuştur. Hasan Paşa ile otuz kadar yiğit Rus gemisine geçmiştir. Düşman gemisinde yapılan kahramanca çarpışma esnasında yaralanan Hasan Paşa, tekrar kendi gemisine geçmiştir. Bu beklenmeyen baskın ile şaşkına dönen Moskoflar telaşa kapılarak kendi cephaneliklerini ateşlemişler, ateş Türk gemisine de sıçrayınca her iki gemi de yanmaya başlamıştı. Türk yiğitleri de kıyıdan gönderilen bir kayıkla kurtarılmışlardı. Hasan Paşa`ya gösterdiği kahramanlık sebebiyle kendisine Kaptanlık ve Beylerbeyliği verilmiştir. Hasan Paşa`nın ikinci Kaptan-ı Deryalığı 15 yıl sürdü. Bu süre içinde pek büyük hizmetlerde bulunan Hasan Paşa, Suriye ve Irak`ta başgösteren Tahir Ömer isyanını bastırmış, daha sonra 1787 Rus-Avusturya harbinde Yılan Adası savaşına katılıp, Rus donanmasını mağlup etmiştir. Ertesi yıl İsmail önünde de Rusları hezimete uğratarak başarı kazanmış, bu başarısı üzerine Sadrazamlık payesi verilmiştir. Hasan Paşa`nın bu görevi 3 ay sürmüştür; 1790 senesinde vefat etmiştir. Hasan Paşa, yürüttüğü devlet hizmetleri yanında birçok hayır eserleri de bırakmıştır. İstanbul tersanesinde bir kışla yaptıran Hasan Paşa, Midilli`ye çeşmeler yaptırdı. Bakla`da yine çeşme, Vizne`de cami, hama ve üç çeşme, Midilli`de Paşa köşkü ve büyük mermer havuz ve Limni, Sakız, İstanköy adalarında çeşmeler yaptırdı. Hasan Paşa`nın en büyük özelliği, kendisine alıştırdığı bir aslanı daima yanında gezdirmesiydi.

GELENEK VE GÖRENEKLER

NİŞAN BALIĞI :
Nişan yapacak olan oğlan evi tarafından büyük bir balık avlanır.Bu balık iri bir çipura,sinavrit veya levrek olabilir.Balık oğlan evi tarafından süslenir,balığın üstüne parlak kağıtlarla kız ve oğlanın isimlerinin baş harfleri çeşitli motiflerle işlenir.Süslenen balık bir tepsiye konur törenle kız evine gönderilir.Kız evi de bunu pişirir ve bir parçasını oğlan evine gönderir.

ŞEKER İŞİ :
Nişanlanan kız evi tarafından yapılır.Un kurabiyesine benzeyen,fakat çok zahmetli olan ve pahalıya mal olan şeker işi,nişanda ve nişandan sonra,önce oğlan evine,sonra tebriğe gelen misafirlere ikram edilir. Şeker evinin güzel olması kız evinin övünç kaynağıdır.

TESTİ KIRMA :
Eskiden düğünlerde,sünnetlerde oynayan kişinin şerefine yere vurularak testi kırılırdı.Çeşme'de özel olarak testi satan dükkanlar mevcuttu.Bir kişi oynarken kırılan testinin fazlalığı,o kişinin itibarını ve oyun gücünü gösterirdi.

BAZİNA :
Yaz günleri tütün kırımlarından sonra aileler tarafından düzenlenen yemek şölenidir.Davetliler bu davete tahta kaşıklarını alarak giderler.Hamur işi,bamya,kıyma ile yapılan bu özel yemek yendikten sonra,başka bir Bazina günü için tarih tespit edilir.


RÜZGARIN OYUN BAHÇESİ ALAÇATI...

İzmir Çeşme otobanında hızla ilerlerken birden gözünüze,kocaman beyaz kanatlarıyla gökyüzünü kulaçlayan modern yeldeğirmenleri takılır.Ardından taş binaları,çıplak tahta kollarıyla eski ve yorgun değirmenlerin,sizi bir rüzgar ülkesine çağırdığını fark edersiniz.Bütün bunlara bir de denizin tuzlu ve serin kokusunun eklendiğini duyarsanız, Alaçatı'ya geldiniz demektir. Önünüze iki zorlu seçenek çıkıverir Alaçatı'da. Ya masmavi sularda koşuşturan rengarenk windsurf'lerin oyununa katılacaksınız,ya da yorgun yeldeğirmenlerinin gölgesinde,Anadolu kültürünün yansıdığı renkli sokaklara dalacaksınız.Olasılıkla da kararı sizin yerinize,tepenizde yükselen güneş verecek. Kendinizi bir anda,küçük yat limanına ve Alaçatı koyuna ulaşan yolda bulabilirsiniz. Alaçatı koyu,Ege kıyılarında yer alan pek çok koydan biri.Ama,iki önemli özelliği onu windsurf yapanların cenneti haline getirmiş.Biri hiç dinmeyen rüzgarı,diğeri denizini kıyıdan altmış-seksen metreye kadar bir buçuk metreyi geçmeyen derinliği.





Rüzgar sörfü yapmak istiyorum. Ama nerede yapabilirim. Bu sörfcülerin bir klubü varmı diyorsanız buyrun öyleyse. Alaçatı Windsurf Kulübü JOY bünyesinde Türkiye'nin ilk ve tek Windsurf Kulübü olarak kuruldu, Türkiyeyi temsil edebilecek sporcu yetiştirmek anlayışı çerçevesinde, Olimpik ve Fun-board windsurf okulları AWP bünyesinde faaliyetlerine 2002 sezonunda başlayacaklar. Sizde bu klübe üye olmak istiyorsanız çok kolay. Önce [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] adresine giriyorsunuz. Sitede club membership butonu var ona tıklayın ve formu doldurup üye olun. Çok kolay. Size bir tişört ve üyelik kartı gönderiyorlar. Sonra ver elini rüzgar söfü yapmaya..

İzmir Çeşme otobanında hızla ilerlerken birden gözünüze,kocaman beyaz kanatlarıyla gökyüzünü kulaçlayan modern yeldeğirmenleri takılır.Ardından taş binaları,çıplak tahta kollarıyla eski ve yorgun değirmenlerin,sizi bir rüzgar ülkesine çağırdığını fark edersiniz.Bütün bunlara bir de denizin tuzlu ve serin kokusunun eklendiğini duyarsanız,Alaçatı'ya geldiniz demektir. Önünüze iki zorlu seçenek çıkıverir Alaçatı'da.Ya masmavi sularda koşuşturan rengarenk windsurf'lerin oyununa katılacaksınız,ya da yorgun yeldeğirmenlerinin gölgesinde,Anadolu kültürünün yansıdığı renkli sokaklara dalacaksınız.Olasılıkla da kararı sizin yerinize,tepenizde yükselen güneş verecek. Kendinizi bir anda,küçük yat limanına ve Alaçatı koyuna ulaşan yolda bulabilirsiniz. Alaçatı koyu,Ege kıyılarında yer alan pek çok koydan biri.Ama,iki önemli özelliği onu windsurf yapanların cenneti haline getirmiş.Biri hiç dinmeyen rüzgarı,diğeri denizini kıyıdan altmış-seksen metreye kadar bir buçuk metreyi geçmeyen derinliği.

Haritaları ve kaptanlığı ile tanıdığımız Piri Reis de "Kitab-ı Bahriye"de "Alaca at limanında deniz yufkadır"derken koyun dalgasız olduğunu kastetmiş.Yani onca rüzgara rağmen koyda dalga yüksekliği sörfçülerin tadını kaçıracak boyuta ulaşmıyor. Alaçatı'da rüzgar,yaz boyunca kuzey yönlerinden 15-25 kts(knots)süratle esiyor.Mayıstan ekime kadar süren rüzgar sezonunda,"Yetmiş iki milletten"windsurf yapanla karşılaşıyorsunuz Alaçatı'da.Karavanı veya çadırı ile gelip bütün sezonu burada geçirenler olduğu gibi,sadece yarışmalar sırasında uğrayanlar da var.Kıyıdaki sörf okulları ile hem koyda hem Alaçatı'nın içindeki otel ve pansiyonlar,deniz ve rüzgar tutkunlarını ağırlıyor.

Alaçatı koyunun bir buçuk metreyi geçmeyen derinliği,aynı zamanda yeni başlayan sörfçüler içinde iyi bir eğitim sahası.Bu özelliğinden dolayı koy,hem ustalar hem de acemiler için gözde bir sörf merkezi.Usta delikanlıyla yeni başlayan kardeşini veya kız arkadaşını birlikte sörf yaparken görebiliyorsunuz burada.Sığ sular acemilere omuz verirken,esriklenen imbat ustalarla oynaşıyor. Ulusal ve uluslararası pek çok yarışmanın düzenlendiği koy,aynı zamanda iyi bir antremen sahası da.1998-1999 Türkiye şampiyonu Bora Kozanoğlu da Alaçatı'yı mesken tutanlardan.Onu her an rüzgar ve denizle oynarken ya da yeni başlayanlara bir şeyler öğretirken görebilirsiniz.

Alaçatı'nın denizi ve rüzgarı gibi,daracık sokakları da süprizlerle dolu.Parke taşlı Arnavut kaldırımlarının iki yakasında sıralı,uzun ve zor yılların olgunluğunu taşıyan,iki katlı taş evler...Pencerelerden,cumbalardan bakan her yaştan güler yüzlü insan.Alaçatı'nın sokaklarında,camisinde,antikacı dükkanında yörenin kültür zenginliğine tanık oluyorsunuz.

Tabii,bu zengin kültür Alaçatı'nın ilginç tarihinden kaynaklanıyor.Çeşme yöresi 16.yüzyıla kadar,Anadolu'nun dış ticaret kapısıdır.Sakız adasına yerleşen Cenevizli tüccarlar,1566'da Osmanlıların Ada'yı fethetmesiyle bölgeyi terk ederler.Ve Çeşme yöresi ticari cazibesini İzmir'e kaptırır.1850'lili yıllarda Alaçatı'nın güneyindeki bataklığın kurutulmasında ve limanda çalıştırılmak üzere,çevre adalardan Rum işçiler getirilir.Adalı Rumlar Alaçatı'nın inşasına katılarak,buraya yerleşir,bağcılık yapmaya da başlarlar.Sonra Yugoslavya ve Makedonya'dan gelen göçmenler mesken tutar Alaçatı'yı.Ama savaş onları Anadolu'nun içlerine sürükler.Kurtuluş Savaşından sonra dönerler ve bu kez de aralarına Selanik,Girit ve İstanköy göçmenleri katılır.Onlarda tütüncülüğü armağan ederler yöreye,Bu tarihi med-cezirlerin izlerini Alaçatı'da görmek olası.Pazar yerindeki cami,cumbalı taş evler,değirmenler bu zorunlu kültür hareketlerinin tanığıdır hep.Yörenin tarihi onu hem yiten düşlerin,hem de filizlenen umutların diyarı yapmış.Günümüzde Alaçatı'nın tarıma elverişli topraklarında anason,zeytin,soğan ve enginar yetiştiriliyor.Bölgede turizmin yıldızı da parlıyor.Öyle ki,kışın sekiz bin olan nüfus,yazın elli bine ulaşıyor.Alaçatı Belediyesi de,her yıl Uluslararası Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Festivali düzenleniyor. Alaçatı rüzgarı ve denizi yaşamak isteyelere olduğu kadar,Anadolu'yu tanımak isteyenlere de cömert davranıyor.Onunla tanışmaktan keyif alacaksınız...


[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] İşte en önemli plajlardan birkaçı:

ILICA :2 Km`ye yakın uzunluktaki geniş ve beyaz kumlu
plajları, nitelikli konaklama tesisleri ve termal olanaklarıyla Çeşmenin en büyük ve popüler turizm merkezidir.
Deniz`in içinden kaynayan sıcak termal suları, ılıca plajını ve yöredeki diğer plajları büyük birer termal havuz haline getirir. Ilıca`daki büyük, küçük konaklama tesisleri, yoğun bir turist kapasitesinin ihtiyacını karşılayabilecek durumdadır. Ilıca`nın önemini arttıran en önemli husus, termal olanaklarıdır. Birçok küçük, otel ve pansiyonlarda bile kaplıca suyu vardır. Çeşme plajlarının ve özellikle ılıca plajının en önemli özelliklerinden biri de, kıyıdan denize doğru yaklaşık yüz metrelik bir şeridin insan boyunu geçmeyecek derinlikte olmasıdır. Sığ sularda, özellikle termal kaynaklarla beslenen sularda ultraviyole ışınlarının insan sağlığına çok daha fazla yararlı olduğu bilimsel bulgularla kesinleşmiştir. Bunların yanı sıra , bu plajlardan çocukların yararlanma olanakları, sağlık ve can güvenliği bakımından elverişlidir. Ilıca`nın en büyük konaklama tesisi bu plajın kenarında yer almaktadır. Aynı zamanda Turizm Bakanlığından belgeli bir tesistir.

BOYALIK KOYU : Yaklaşık 5 Km. uzunluğunda çok güzel plajlara sahip bir koydur. Ilıca plajının karakteristiklerini gösteren bu koy, bugün Çeşme`nin en hızlı gelişen turizm alanlarından biridir. Koyun orta kısmında yer alan Kalem Burnunun karayla birleştiği yerde, yapıldığı yıllarda Türkiye`nin en büyük ve en modern konaklama tesislerinden biri olan ALTINYUNUS TATİL KÖYÜ ve Marinası bulunmakta olup köyün tüm doğal zenginliklerini turistin hizmetine sunmaktadır. Bu koyun kuzey rüzgarlarına kapalı en sakin plajı SAKİN DENİZ (Ayayorgi) plajıdır. Kıyısındaki lokantaları ve kamp yerleriyle gerçekten sakin ve dinlendirici bir köşedir.Kıyısındaki lokantaları ve kamp yerleriyle gerçekten sakin ve dinlendirici bir köşedir.

ŞİFNE-BÜYÜK LİMAN-PAŞA LİMANI : Ilıca plajı merkez olmak üzere kuzeydoğu yönünde Şifne`ye kadar uzanan kıyı bandı, güzel plajları ve kaplıcalarıyla değerli bir merkez oluşturur. Büyük Liman, Paşa Limanı koyları, turistik tesislerin, kamp alanlarının ve toplu yazlık konutların toplandığı bir yerdir. Şifne, kaplıcalarıyla ünlü bir merkez olup, çok sayıda temiz ve düzenli pansiyon hizmet vermektedir. Ilıca merkezine yaklaşık 5 Km. uzaklıktaki bu önemli turizm merkezine ulaşım Ilcadan sağlanır.

ILDIRI : Antik Erythria kentinin bulunduğu Ildırır ve yöresi, doğal plajları ve kamp alanlarını bakımından kampçılar için ilginç, bir yöredir. Çeşme ilçe merkezine 22 km. Ilıca`ya 15 km. uzaklıktaki bu tarihi ve doğal zenginliklere sahip yöreye ulaşım Şifne`den sonra stabilize bir yolla yapılmaktadır.

DALYAN VE SAKIZLI KOY :
Çeşme yarımadasının kuzey kıyılarında yer alan bu turistik merkezler, tipik balıkçı mahallesi, evleri, limanı, plajları ve insanlarıyla Ege yaşantısının ve doğal güzelliklerinin toplandığı bir yöredir. Bu yöre, Çeşme ilçe merkezine 4 Km. uzaklıktadır. Dalyan köyde çok sayıda kaliteli pansiyon yerli ve yabancı turistlerin hizmetindedir.

ÇİFTLİKKÖY VE PIRLANTA PLAJI : Çeşme ilçe merkezinin güney ve güneybatısında yer almaktadır. Bu yörenin en önemli plajları PIRLANTA-TURSİTE ve ALTINKUM plajlarıdır. Kaliteli Motel ve pansiyonlarıyla çok sayıda turisti ağırlayabilecek kapasiteye sahiptir. Ayrıca kamping yapmak için uygun alanlar vardır. Çeşme bölgesinde hakim olan kuzey rüzgarlarına kapalı bulunan bu plajlar, Çeşme ilçe merkezine yaklaşık 10 Km. uzaklıktadır.

ÇATAZMAK PLAJI : Ulaşım Çeşme ilçe merkezinden sağlanır. İlçe merkezine uzaklığı 5 km.`dir.

EŞEK ADASI : Eski adıyla "GONİ" olarak bilinen günümüzün Eşek Adası Çeşme`den yatlarla bir saat uzaklıkta, temiz koyları ve konuksever eşekleriyle günübirlik yat gezintileri için ideal bir yerdir. Doğal konumu itibariyle kuzey rüzgarlarına kapalı olan koylarında sualtı ve su üstü sporları yapmaya çok elverişlidir. Adanın tamamı maki ile kaplıdır ve üzerinde yaşayan eşeklerin yaşayabilmesi için rüzgarla çalışan bir tatlı su kuyusu bulunmaktadır. Bahar aylarında yolunuz düşerse sizleri yaban nergisleri, katır tırnakları ve kekiklerin sarhoş eden kokusuyla karşılaşırsınız. Ada tamamen turistik amaçlara hizmet etmekte olduğundan ve Milli Parklar kapsamında olduğundan gece konaklaması mümkün değildir. Adanın hemen yanında bulunan Karaada, doğal bir akvaryum görünümünde olan Mavi Koy sizi büyüleyen bir uğrak yeri olacaktır


Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 12:27


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2