#1
|
|||
|
|||
Ferdİ tayfur
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 1945 Yýlýnda Adana'nýn Hürriyet Mahallesi 381. sokakta Nezihe ablanýn tek gözlü kerpiç evinde dünyaya geldim. Benden önce
Tayfur isimli kardeþim varmýþ ve altý yaþýndan zehirli sýtma hastalýðýndan kurtulamayarak ölmüþ. Þimdi 4 kardeþiz. Ýkisi kýz Ýkisi erkek. Benden büyük bir aðabeyim var adý Sermet. Küçüklerim ise Nafia ve Nerime, Annemin adý Þerife, babmýn adý ise, Beyköylü Cumali '' beni , 3 kardeþimi ve annemi terkedip göçtü bu dünyadan. Þimdi hayal meyal anýmsýyorum babamý. Ve hiç aklýmdan çýkmýyor o dev yapýlý efsane kahramaný babam. Özlüyorum ve sýk sýk rahmetli annemden, henüz tanýyamadýðým babamýn öyküsünü dinlemek istiyorum. Ama ilk sözcüklerle birlikte aðlamaya baþlýyor. Sonra piþman oluyorum annemi üzdüðüm için. ''Dur anlatma anam aðlama söz bir daha babamý sormayacaðým sana'' diyorum. Bir yandan hýçkýrýklara boðulan anam, yinede susmak bilmiyor ve kesik kesik cümlelerle baþlýyor ''Beyköylü Cumali'nin'' öyküsünü dile getirmeye: ''Baban topraðý olmayan, cebinde beþparasýz bir köylüydü. Birbirimizi delicesine severek evlendik. Hapisten henüz çýkmýþtý. Bir düðün gecesinde göz göze geldik ve beni istetti. O denli mert bir insandý ki, tüm çevre halký ona sýðýnýrdý. Bilekli ve yürekliydi. Zaten hapisede o yüzden düþmedi mi? Halasýnýn kocasý askerdeyken halasýna bir adam musallat olmuþ. Cumali'ye haber salmýþ kadýn.'' gel beni bu adamýn elinden kurtar'' diye. O da býçaðý kaptýðý gibi adamýn peþine düþmüþ. Ve býçaklamýþ. Karýnca bile incitmezdi ama, namusuna da düþkündü. Namusu için dünyayý yýkardý. Tabii Jandarmalar hemen tutuklayýp hapise atýyorlar. Bir kaç yýl yatýp çýkýyor. Çýkar çýkmaz da evleniyoruz. Ýþte o gün bugündür de namý ''Beyköylü Cumali'ye'' çýkýyor. Sonra evliyken askere çaðýrýyorlar. Sen o zaman 4 yaþýndaydýn. Hatýrlamazsýn, baban çok senden ayrý kaldýðýna üzülerek gitti askere. Hiç unutmam sabah erkenden kalkýp seni uyandýrdý ve dakikalarca sarýlýp sarýlýp öptü. YOKSULLUKLA ÝLK TANIÞMA... ''Bu çocuða iyi bak ileride büyük adam olacak haným'' diyerek tahta bavulunu alýp yola koyuldu Arkasýndan su döktük. Sen uykulu gözlerle babana el salladýn. Neden sonra bir aðlamaya baþladýn ki susturabilene aþkolsun. Ýlle ''baba baba'' diye tutturmuþtun. Komþular, akrabalar güçlükle susturdular seni.
Her akþam seni ve aðabeyini alýp gezmeye götürürdü baban. Sen mi yoksa Sermet mi , bilemiyorum, geçmiþ gün unutmuþum. Bir gün bir oyuncakçý dükkanýnda bir kamyon görmüþsünüz. Ayrýlmak bilmemiþsiniz dükkanýn vitrininden. Çekiþtirip duruyormuþsunuz babanýzý ''kamyonu al'' diye. O gün Cumali eve geldiðinde yüzü sapsarý, gözleri öfkeden fýrlayacak gibi... O dev yapýlý adam adeta çocuk gibi aðlýyordu karþýmda. Lanet ediyordu böyle hayata böyle yaþamaya. Sizlere o kamyonu alacak parasý olmadýðý için sabaha kadar uyuyamadý. Sigara üzerine sigara yaktý. Gezinip durdu odanýn içinde. Bir ara yanýnýza gelip ikinizi de okþadý, saçlarýnýzdan. Ay ýþýðý tam Cumali'nin üzerine vurmuþtu. Hani musluktan su damlar ya, iþte öylece gözlerinden yaþlar damlýyordu, yanaklarýnýz üzerine. Sizler ise mýþýl mýþýl uyuyordunuz. Bana dönüp ''þu küçümenlere bak. Kim bilir belkide rüyalarýnda o kamyonu görüyorlardýr þimdi. Allah belasýný versin bu kahpe dünyanýn. Ahh! sefil para. Rezil ettin beni be !'' ''Hadi yatsana artýk Cumali Efendi. Yarýn ola hayrola. Çocuktur onlar isterler. Ne üzüntü ediyorsun kendine'' O hala ''Niçin, niçin ?'' inliyor, haykýrýyordu. Onu izlerken yüreðim parçalanýyordu. Benim de içimi bir hüzün kaplamýþtý. Ýnsan bazen öyle oluyor ki, yoksulluðu unutuveriyor. Sanki Allah buyruðuymuþ gibi herþeye razý gösteriyor. Ama çaresizliðe düþtüðün zaman da isyan ediyorsun, yumruklarýný havaya kaldýrýp onulmaz acýný göðe doðru yükseltiyorsun. Ýþte böylesi bir garipliðimiz vardý Adana'da. Anamýn nasýrlý ellerini iki elimin arasýna almýþ öpüyordum. Tarnýsal bir anlam kazanmýþtý yüzü. Saçlarýnýn ak telleri gözlerinin üzerine düþmüþ, tere ve yanaklarýndaki ýslaklýða yapýþýp kalmýþtý. O anda odaya ilk kýzým Tuðba girmiþti. Kucaðýnda yýðýnla oyuncak vardý. Getirip hepsini odanýn ortasýna döktü. ''Allah bunlara yoksulluk göstermedi. Ey büyük Allah, sen ne kadar Kadirsin. Beni þu yavrularýmdan ayýrma'' diyerek duvalar etmeye baþlamýþtý rahmetli anam. O kadar büyük sarsýntý geçiriyordu ki, karþýmdaki yaþlý kadýn bu duruma son vermek istiyordum. Ama o bir defa baþlamýþtý anlatmaya. Öyküyü yarýda kesmek adeta babama ihanet gibi geliyordu. Bir süre sustu. Tuðba'nýn yanýna giderek onu sevip okþamaya baþladý... |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Golaks Yedek indir | ceyLin | Proğram Arşivi | 0 | 2 January 2009 18:03 |