#1
|
|||
|
|||
Yakin
1 (Zamanda ve yerde) Az bir ara ile ayrılmış olan.
"Kadın, doktora en yakın iskemleye oturdu." - [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Akşama yakın bir saatte. 2 Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan. Buna yakın bir söz söyledi. 3 Aralarında sıkı ilgi bulunan. "Bizde gazete fıkrası başlangıçta edebiyata daha yakındı." - [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Akşama yakın bir saatte. 4 Benzeyen, andıran. Kırmızıya yakın bir pembe. 5 Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan. Yaşı seksene yakın. 6 Uzak olmayan yer. Yakınımızda otururlar. 7 Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost ya da akraba. Bir ay önce yakınlarını kaybettiler. 8 Uzak olmayarak. Kapıya yakın oturdu. |