#1
|
|||
|
|||
Rüzgarın Götürdüğü Yer/ 3.Bölüm
Eve vardığında saatine göz attı.Saat çoktan sabahın beşiydi.Yine düşündü,ne yapacaktı?
Annesini uyandırmamak için elinden geldiği kadar sessiz olmaya çalışsa da,annesi zaten hiç uyumadığı için,oğlunun geldiğini duyunca yataktan fırlamıştı.Zavallı kadın nerede olduğunu merak etmişti sevgili oğlunun.Hiç eve geç kalmazdı oğlu.Olanları annesine anlattıktan sonra,annesi de bir derinden iç çekmiş gözleri dolmuştu. “Hadi oğlum,hiç uyumamışsın git biraz istirahat et,sonra düşünürüz bir şeyler” dedi.Annesine hak vererek çıktı salondan.Hulusi çok yorgun,bitkin bir halde odasına çekildi ve yastığa başını koyar koymaz uykuya daldı. Neler gördü rüyasında neler,babasını,Metin bey’i.İkisi birden el sallıyorlardı o’na,veda edercesine.Uyandığında rüya sandı her şeyi.Fakat annesi “Hadi oğlum,cenazeyi ortada bırakamayız,hem Metin bey’in kimi kimsesi de yok” sözünü duyana kadar. Beyni inanılmaz ağrıyordu.Sözleri algılamakta güçlük çekiyor,kulaklarından ambulans sireninin sesi halen yankılanıyordu.Uzaktı sanki dünyadan,korktu her şeyden biran.Annesi kahvaltılık bir şeyler hazırlamıştı,duştan çıktığında.Soğuk suyu başından aşağıya döktükten sonra birazda olsa gelmişti kendine. Cenaze merasimlerini oldum olası sevmezdi.Babasının cenazesine götürmemişlerdi Hulusi’yi.Çok küçüktü,annesi “gelmesin” demişti.Teyzesi almıştı cenaze günü,onu. Anlamamıştı zaten ne olup bittiğini.Birkaç gün teyzesinde kaldıktan sonra eve döndüğünde,annesi “Oğlum artık baban yok” demişti.O da,bir daha babasını sormamıştı,kimselere.Sadece bazen babasının duvarda asılı olan resminin önüne geçer,saatlerce incelerdi O’nu.Bunu daha çok evde kimse yokken yapardı.Kimsenin ona acımasını istemezdi ve kimseyi üzmekte istemezdi. Cenazede Metin bey’in çalışanları ve iş arkadaşları bulunmuştu.İyi insandı Metin bey.Herkes arkasından üzülmüştü.Kimseye zararı olmamıştı şimdiye kadar.Metin bey,zengin bir adamdı.”Devlete kalacak bütün her şeyi” diye geçirdi aklından Hulusi.Varsın kalsındı,belki birilerine yarar getirirdi. Akşam annesini aldı karşısına,”Annem,sana bir şey demek istiyorum.Benim birikmiş biraz param var.Ben İstanbul’dan gitmek istiyorum.Belki ufak bir kasabada ufak bir bakkal dükkanı açarım,hiçte fena olmaz di mi?Gelirim arada İstanbul’a.Kopabilir miyim İstanbul’umun bu güzelliklerinden.Denizi,havası,suyu beni geri çağırmaz mı?Sende bir şey söyle anacığım.Ne dersin?Annesi pek istekli olmasa da, oğlunun hevesini kırmak istemedi,çünkü o da Hulusi’nin ne iş yapacağını bilmiyordu. Hulusi,Akçakoca’ya gitmeye karar verdi.Orada askerlik arkadaşlarından,Mehmet ve Ali’de vardı.Onlarda değişik illerden gelmiş ve oraya yerleşmiş,mutlu mesut yaşayıp gidiyorlardı."Bir şeyler yapabilirim oralarda" diye geçirdi aklından Akçakoca’ya indiğinde,hava daha yeni yeni aydınlanıyordu.Güneş bir başka gözüktü Hulusi’ye,sanki her şeyin iyi olacağını müjdeler gibi,ışıl ışıldı o gün. |