#1
|
|||
|
|||
Eksilmedim,Tamım..!
kızıl gün batımlarının ağlamaları yaktı düşlerimi
düşler/im/siz kaldım ve bir kaç kibrit ucunda aklımdaki güzellikleri yaktım. figan dünleri hep aynasız yarınlara erteliyorum ve ayakaltı sözlere esir düşürüyorum sessizliklerimi kımıldamasız yürüyüşler kadar hissedilmiyorum ve yağmur prangaları deşerken üstümü görülmeyecek kadar eriyorum. benden bir 'zerre' yaratmayı başaran canlara şimdi yurtsuz kaldığıma aldırmadıkları için kız/a/mıyorum dert benim derman ben'im anlamazlıklarına aldırmıyorum. soğukken öpeceksin uykuları ki bir umut besleyesin umutsuzluğun/d/aeski toprak sevmeler eserse yüreğine şükredeceksin ve kirpiklerinde ördüğün ışıklarıgözlerinin karasında söndürmeyeceksin. borçluyum tebessüm düğünlerine hakikatsız yüreğine ve şehir eşkıyası bakışlarına mı sevdalıydım ki bu kadar gülüşsüz kaldım hangi iklimde vurmuştun baharlarımı!? şimdi gölgeme birikmiş karanlıklar kadar esirim ışıksızlığa yokluğundan mı boğacaksın beni!? ölümüme ölümler mi katacaksın!? ve sevinecek misin söyle..! bensiz kaldığına kınalar mı yakacaksın!? kan tuttar bedenimi damarlarım şavka döner acı geçişlerinde kimlik kimlik dökülürüm duaların avuçlarından yine de kendimi bulamam mahşer-i yokluklarda aradığım sendeyse o'nu bana yolla takatsizliğim gün gibi ortada zevkleme acıların yüzlerini n'olur beni bana uğurla. çocukluk gülüşlerim vardı biz'den uzakta renkler hep beyazdı günler hep ışırdı ve tövbeler bozmazdım uğruna kül olduğum ismine niye böyle olur ki gönül muhabbetleri!? gökyüzünü şahit düşürürsün de alnına kondurduğun buse için niye terkleri sevindirirsin!? günler kısalır mevsim hep ayaz ve dışardaki hayat sana bana hep itiraz. topladığın benleri biraz senle yoğur ıslak türküler kadar ağıt koksun sözlerin ve nemli vakitler sürsün izlerini bastığın yerler çığlıklar dersin susmalarından umursuzluk olmasın yüreğindehep gözyaşı ağlasın kirpiklerin. bağrında o gün dindirdiğin sevgim ve bir kaç güzel temennidir şimdi ardımdan kalan ölümlü uyut benden ne'n varsa bu bir intizardır benden sana ırmaklar kuruttum kursağımda ve gözbebeklerim ninnisiz kaldı bakışlarının yoksunluğuyla satırlar çürüttüm parmaklarımın ucunda ve yaşlarım hep dürümdü kağıtlarda. eyy benim bir sözüne bir ömrümü sevindirdiğim yar!! toprak rengi uğurlamalar çınlıyor yanıbaşımda şimdi gidiyorsam bittiğimdendir sevmediğimden değil sen ki savunmadın biz'i bir helalliğin önünde ana kuzusu kesildi aşk'ın ve bunca yaşanmışlıkta ben körkütük sense hep şaşkın. var'ol sevdiğim hiçbir sevmek korkaklık gibi açmasın ömründe sevdiğine tutun tutun verdiğin sözlere bir ben öldürdüysen bin güzel açar gönlünde üzülme artık geç kaldığın ve tükenişlerde yaktığın ben'lere üzülme çocuktum deyapamadım de ama n'olur kendine yutamayacağın yalanlar söyle/t/me. ben mi...!? ben..... hangi yöne gideceğini bilmeden bir kaldırım üstünde sırtımı sıvazlayan rüzgarlara hayran ve gözyaşımı ellerimle kirpiklerimde/n tutturan üstü başı yokluklara bulanmış ve dizleri sürünmekten ağarmış bir kimliksizim bedenimde hissizlikler ormanı dilimde eskitilmiş sözler yüzümde çökmüş derin çizgiler aklımsane olduğundan habersiz bir deli çocuk. beni boşver sen gençliğine tutun yeni hayatlar edin kendine onbeş ay sonra yine büyüdüğünde teşekkür et bensizliğine eksilmedimtamım gönlüm hoşömrüm dost de ve yüzündeki o güzelliği yaşayacaklarına ödünç ver biraz hüzünbiraz keder ve sen kalırsın kendine alışırsan eğer ben.... o hiç bak/a/madığın rüzgarlı tepelerde kardan uçurtmalar uçuracağım ve andolsun ki sevmelere bir gün bende bende seni unutacağım.. |