![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]()
Atabey (Kırk Direkli Cami) Camisi (Merkez)
Kastamonu Atabey Mahallesi’nde, şehrin merkezinde ve kalenin yanında bulunan Atabey Camisi’ni kitabesinden öğrenildiğine göre, Çobanoğulları zamanında Atabey Muzafferüddin Yavlak Aslan 1273 yılında yaptırmıştır. Kastamonu’nun en eski camisi olan bu yapı 1800 ve 1871 yıllarında onarılmıştır. Cami kesme ve moloz taştan yapılmış, ibadet mekanını kırk ahşap direğin taşıdığı bir tahta tavan ile örtülmüştür. Bundan ötürü de halk arasında Kırk Direkli Cami olarak tanınmıştır. Giriş kapısı taştan yapılmıştır. Cami yanındaki minaresi kesme taştan olup tek şerefelidir. Caminin yanında Kastamonu Atabeyi Muzafferüddin’in türbesi bulunmaktadır. İbn-i Neccar Camisi (Merkez) Kastamonu İbn-i Neccar Mahallesi’nde Kastamonu Kalesi’nin hemen altında bulunan bu camiyi Candaroğlu Adil Bey 1353 yılında yaptırmıştır. Girişin sol tarafında bulunan üç satırlık Selçuklu nesihi ile yazılmış kitabesinde ismi geçen, caminin banisi İbn Neccar Hacı Nusret Bin Murat’ın kim olduğu konusunda bir bilgi bulunmamaktadır. İbn-i Neccar Camisi Beylikler Dönemi ile Erken Osmanlı dönemi mimarisini birleştiren bir mimari yapıya sahip olup, sade bir görünümdedir. Kesme taştan yapılmış olan dış duvarları son derece itinalı bir işçilik göstermektedir. İbadet mekanı 9.50x9.50 m. ölçüsünde kare planlı, üzeri 9.50 m. yüksekliğinde, 5.50 m. çapında sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülüdür. Kubbeye geçiş basit tromplarla sağlanmıştır. Mihrabı alçıdan, minberi de ahşaptan yapılmıştır. İç mekanda bezeme olarak pencere kenarlarında ve kubbe eteğinde kalem işleri bulunmaktadır. Caminin en önemli noktası 2.10x0.70 m. ölçüsünde ahşap kapı kanatlarıdır. Ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan bu kapılar Rûmi motifli bordürlerle panolara ayrılmıştır. Ortalarına da şemse motifleri yerleştirilmiştir. Ayrıca kapıların üzerinde Cin Suresinin 18.Ayeti oyma sureti ile işlenmiştir. Bu kapı kanatlarının Ankaralı Nakkaş Mahmut oğlu Abdullah tarafından yapıldığı ve caminin bitiminden dört yıl sonra, 1357’de buraya yerleştirilmiştir. Caminin 1943 depreminde son cemaat yeri ile minaresi yıkılmış, 1968 yılında yenilenmiştir. Minaresi kare kaideli olup, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Musa Fakih Camisi (Merkez) Kastamonu’da bulunan Musa Fakih Camisi, Kastamonu’da yaşayan Musa Fakih isimli bir kişi tarafından 1748 yılında yapılmıştır. Cami Kastamonu camilerinde olduğu gibi yerel malzemeler kullanılmış ve bunlar uyumlu biçimde bir araya getirilmiştir. Kareye yakın dikdörtgen planlı olan caminin üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Caminin planı basit olmasına rağmen yapımında ahşap yerinde ve uygun biçimde kullanılmıştır. Özellikle sütun başlıklarında, döşeme kirişlerinde, korkuluk parmaklıklarında XVIII.yüzyılın bezemesi açıkça görülmektedir. Caminin en çok dikkat çeken yanı tavanı olup, ortasında bir göbek, bunun çevresinde de devrin nakışlarını gösteren kalem işleri bulunmaktadır. Bu kalem işlerinin usta bir sanatkar tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Caminin minberi son derece ölçülü, detaylı ve bezemelidir. Bütünüyle ahşaptan yapılmış olan minberin kapısı üzerindeki oymalar itinalı bir kompozisyon ortaya koymuştur. Caminin yanında bulunan minaresi kare kaide üzerine yivli, yuvarlak gövdeli olup, tek şerefesinin üzeri uzun bir külahla örtülmüş ve şerefeyi balkon konumuna getirmiştir. Mahmut Bey Camisi (Merkez) ![]() Kastamonu’nun 20 km. kuzeybatısında Kasaba Köyü’ndeki Mahmut Bey Camisi, giriş kapısı üzerindeki kitabesinden 1366 yılında Candaroğlu Adil Bey’in oğlu Mahmut Bey tarafından yaptırılmıştır. Cami plan ve kütlesel yapı olarak küçük, sade ancak, süsleme sanatı yönünden son derece zengin bir mimariye sahiptir. Beylikler döneminin ahşap direkli camileri arasında en ilgi çekici örneklerinden birisidir. Selçuklu ve Beylikler dönemi mimarisinin ahşap camiler grubundan bir örnek olup, günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir. Cami dışa açık bir son cemaat yeri ile dikdörtgen ibadet mekanından meydana gelmiştir. İbadet mekanı 9.00x12.00 m. ölçüsündedir. Caminin içerisindeki dört ağaç sütun iç mekanı üç sahna ayırmıştır. Bu sütunların taşıdığı tavan, üst üste bindirme tekniği ile ahşap hatıllardan oluşturulmuştur. Caminin üstü ahşap çatılı ve kiremit örtülüdür. Duvarları harç ve taşla örülmüştür. İbadet mekanı altta beş, üstte de yedi olmak üzere toplam on yedi pencere ile aydınlatılmıştır. ![]() Caminin en ilginç tarafı giriş kapısı, mihrabı, minberi ve tavanıdır. Bunlar ahşap sanatının son derece değerli örneklerindendir. Mermer söveli giriş kapısının içerisindeki ahşap kapı kanatları üzerinde kûfi yazılı motifler ve bitkisel bezemeler dikkati çekmektedir. Bu kapının İbn-i Neccar Camisi kapısı ile benzerliği dikkate alınacak olursa her ikisinin de aynı sanatçı tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Bu caminin yapımında üç nakkaşın ayrı ayrı çalıştığı düşünülmektedir. Değişik bezeme örnekleri de bunu açıkça göstermektedir. Bezemelerde çivit mavisi, gök mavisi ve sarının tonları ile siyah, beyaz ve kırmızı renkler kullanılmıştır. Bunların arasında da rûmi ve geometrik motifler başta olmak üzere bitkisel motiflere geniş yer verilmiştir. Nakkaş mahmud oğlu Abdullah caminin kapısını yapan sanatçıdır. Bu ahşap ustası Ankaralı olup, devrinin en tanınmış ustalarındandır. Günümüze çok az parçası gelen minberin de aynı sanatçının elinden çıktığı sanılmaktadır. Caminin bitkisel motifleri Arkeolog Mahmut Akok tarafından yeni baştan düzenlenmiş ve onun çizimlerine göre de bu bölümler restore edilmiştir. Mihrap sekizgen niş şeklinde olup, üzeri mukarnas bir süsleme ile sonuçlanmaktadır. Aynı zamanda mihrabın üzeri yarım bir kubbe ile örtülüdür. Caminin ilk yapımında ahşap olan minaresi sonraki dönemde yıkılmış ve yerine yontma taştan tek şerefeli bir minare yapılmıştır. Caminin son cemaat yeri ve yanındaki mezarlık günümüze gelememiştir. Sinan Bey Camisi (Merkez) Kastamonu Çelebi Mahallesi’nde bulunan bu camiyi, Osmanlı döneminde, 1571’de Sinan Bey yaptırmıştır. Cami kesme taştan, kare planlıdır. İbadet mekanının üzerini tromplu, sekizgen kasnak üzerine oturmuş bir kubbe örtmektedir. Minber ve kumtaşından alçı sıvalı mihrabı oldukça basit olmasına rağmen cami, ahşap kapıları üzerindeki kabartma ve oymalarla dikkati çekmektedir. Topçuoğlu Camisi (Merkez) Kastamonu Topçuoğlu Mahallesi, Topçuoğlu Sokağı’nda bulunan bu caminin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Mimari yapısından XV.yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı anlaşılmaktadır. Şer’iyye Sicilleri’nde de 1845-1846 yıllarında onarıldığı yazılıdır. Kesme ve moloz taştan yapılmış olan cami kare planlı, 9.75x9.75 m. ölçüsündedir. İbadet mekanının üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. İbadet mekanının önünde üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Caminin duvarları kubbe ve minare kaidesi XV.yüzyıl, mihrap ve pencereleri ise XIX.yüzyıl üslubunda yapılmıştır. Nasrullah Camisi (Merkez) Kayseri Hepkebirler Mahallesi’nde bulunan bu cami Ulu Cami plan tipinde bir yapıdır. Kitabesinden öğrenildiğine göre; Nasrullah el-kadı bin Yakub tarafından 1506-1507 yılında yaptırılmıştır. Kitabe: ”Emere bi binai haze’l mescid il-mübareki fi eyyami devlet is-sultan il-âzam ve’l hakan il-muazzam es sultan ibn İs sultan Bayezid bin Muhammed han hallede’llahü mülkeh iftihar ül-kudati ve’l hükkâm iş şerîiri mübin ve’l ahkâm el kadı Nasrullah Bin Yakub ahsene’llâhü avakıbeha âmin çünki tarih oldu işbu câmi’a (hayr-i münib) sahibine iki âlem hayrını ver ya mücib 912” Cami ilk yapılışında altı kubbeli olup, 1746 yılında Kastamonulu Reis’ül Küttab Hacı Mustafa Efendi tarafından onarılmış ve mihrap yönünde üç kubbeli bir bölüm, batısına da aynalı tonozlu bölümlerden oluşan bir son cemaat yeri eklenmiştir. Bunun ardından Kastamonu Valisi Naşit Paşa da 1875 yılında camiyi onarmış ve bunu belirten iki kitabe camiye eklenmiştir. Bugünkü planına göre, yedi bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinin orta bölümü diğerlerinden daha yüksekçe olup, kubbe ile örtülüdür. Diğer bölümler tonozludur. Caminin ibadet mekanı altı paye ile üç sahına ayrılmıştır. Bu bölümlerin üzeri kubbelidir. Ayrıca girişin sağında tonozlu üç küçük bölüm bulunmaktadır. Yakup Ağa Camisi (Merkez) Kastamonu Hepkebirler Mahallesi, Kefeli Sokak’ta bulunan Yakup Ağa Camisi, Vakfiyesinden öğrenildiğine göre 1557-1558 yıllarında Yavuz Sultan Selim’in hocası olan Halim Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Cami 11.50x11.50 m. ölçüsünde kare planlı olup, üzeri pandantiflerin taşıdığı merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Caminin önünde 14.54x4.80 m. ölçüsünde, üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Mihrap dışarıya taşkın üçgen bir niş şeklindedir. Kuzeybatı köşesindeki minaresi 1952 yılından sonra yenilenmiştir. Şucaüddin (Şaban Veli) Camisi (Merkez) Kastamonu Hisarardı Mahallesi, Gümüşlüce Caddesi üzerinde bulunan bu cami, Şaban-ı Veli tarafından 1580-1581 yılında yaptırılmıştır. Bu caminin bulunduğu yerde 1459-1460 yılında öldüğü söylenen Şeyh Sünneti Efendi’nin küçük bir mescidi bulunuyordu. Cami dikdörtgen planlı olup, basit bir yapıdır. Yapılan onarımlarla özelliğini yitirmiştir. Kubbeli Mescit (Merkez) Kastamonu Atabey Gazi Mahallesi, İbn-i Neccar Caddesi üzerinde bulunan bu caminin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Mimari yapısından XVI.yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır. Mescit 1704-1705 tarihlerinde onarılmıştır. Kareye yakın kâgir bir yapı olan mescidin üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Girişin batısında ve mihrabın iki yanındaki birer pencere ile içerisi aydınlatılmıştır. Kırkçeşme Şeyh Mustafa Camisi (Merkez) Kastamonu Kırkçeşme Mahallesi, Selçuk Sokak’ta bulunan bu camiyi Üsküdarlı Şeyh Aziz Mahmut Hüdai’nin halifelerinden Şeyh Mustafa Efendi 1650-1651 yılında yaptırmıştır. Cami 15.77x12.40 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, kâgir bir yapıdır. Üzeri ahşap çatı ile örtülüdür. Girişin iki yanında birer, mihrabın solunda bir, batı duvarında da iki pencere ile aydınlatılmıştır. Yapılan onarımlarla özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivindeki bir belgeden mescidin doğu duvarında bir dergâh binası olduğu anlaşılmaktadır. Alaca Mescit (Merkez) Kastamonu Hepkebirler Mahallesi, Mahkemealtı yolu üzerinde bulunan bu mescidin yapım tarihi bilinmemektedir. Giriş kapısı üzerindeki kitabede mescidin 1754-1755 yıllarında yeni baştan yapılırcasına onarıldığı anlaşılmaktadır. Mescit, 8.60x6.60 m. ölçüsünde kâgir duvarlı bir yapı olup, ibadet mekanının üzeri sekizgen kasnaklı kiremit kaplı bir kubbe ile örtülmüştür. Önündeki son cemaat yeri ise üç bölümlü ve tonozla örtülüdür. Ferhat Paşa Camisi (Merkez) Kastamonu Cebrail Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Ferhat Paşa, 1559 yılında yaptırmıştır. Kesme taş ve moloz taştan duvarları örülen cami dikdörtgen planlıdır. İlk yapılışında yedi basamakla çıkılan son cemaat yeri yıkılmış ve günümüze gelememiştir. Mihrap ve minberi mermerden yapılmıştır. Caminin üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür. Yanında taş kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli, tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Halil Bey Camisi (Merkez) Kastamonu Merkez ilçesi Kemali Köyü’nde bulunan Halil Bey Camisi, kitabesinden öğrenildiğine göre 1363 yılında Emir İsmail’in oğlu Halil Bey tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Selçuklu mimarisi üslubundaki bu cami dikdörtgen planlı olup, girişinde iki sütunlu, üç bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Bu sütunların daha önceki bir yapıya ait olduğu sanılmaktadır. Cami moloz taştan yapılmıştır. Üzeri ahşap çatı ile örtülüdür. Alçı mihrabı ve minberi oldukça sade, daha geç devirlerde yapıldığı sanılmaktadır. Caminin yanında ahşap bir minaresi bulunmaktadır. Kötürüm Beyazıt Camisi (Araç) ![]() Kastamonu Araç ilçesinde bulunan bu cami, Candaroğulları döneminde, XIV.yüzyılda yapılmıştır. Caminin banisi olan Kötürüm Beyazıt’ın kim olduğu bilinmemektedir. Kesme taştan yapılan caminin üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Mihrap ve minberi oldukça basittir. Yanında taş kaide üzerinde yuvarlak gövdeli minaresi bulunmaktadır. Küre-i Hadid Camisi (Araç) Kastamonu Araç ilçesine 20 km. uzaklıkta, Küre-i Hadid Köyü’nde bulunan bu caminin kitabesinden 1451 yılında Candaroğlu İsmail Bey tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Cami moloz taştan, dikdörtgen planlı olarak yapılmış, üzeri iki ahşap direğin desteklediği ahşap bir tavan ve çatı ile örtülmüştür. Buradaki tavan sistemi de Mahmut Bey Camisi’nde olduğu gibi Bindirme Tekniğinde yapılmıştır. Yapılan onarımlarla kısmen özelliğini kaybetmiştir. Yanında kare taş kaide üzerinde yuvarlak gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. İsmail Bey Camisi (Devrekani) ![]() Kastamonu Devrekani ilçesinde, İsmail Bey Mahallesi’nde bulunan bu cami Kastamonu Şer-i Sicillerinden öğrenildiğine göre, İsmail Bey tarafından yaptırılmıştır. Kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Cami, moloz taştan yapılmış, üzeri ahşap kiremitli bir çatı ile örtülmüştür.İbadet mekanı 18.50x11.50 m. ölçüsündedir. Sonraki yıllarda bu bölüm genişletilmiştir. Alçı mihrap ve minber oldukça basittir. Minber ahşaptan yapılmıştır. Taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli tuğla minaresi bulunmaktadır. Yakın tarihlerde bu camiye ikinci bir minare daha eklenmiştir. Caminin mimari yönden herhangi bir özelliği bulunmamaktadır. Çayırcık Camisi (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesine 1 km. uzaklıkta, Çayırlık Mahallesi’ndeki bu camiyi kitabesinden öğrenildiğine göre Candaroğullarından İsmail Bey 1455 yılında yaptırmıştır. Cami moloz taştan yapılmış, 10.00x6.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, üzeri ahşap kiremitli bir çatı ile örtülmüştür. Alçı mihrabı oldukça basittir. Yakın tarihlerde caminin önüne bir de son cemaat yeri eklenmiştir. Taş kaideli tuğla minaresi sonradan eklenmiştir. Caminin mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır. İnciğez Camisi (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesine 15 km. uzaklıkta İnciğez Köyü’nde bulunan bu cami kitabesinden öğrenildiğine göre, Candaroğlu İsmail Bey zamanında, 1454 yılında yapılmıştır. Cami moloz taştan yapılmış, 7.50x10.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür. Caminin iç mekanında, minber ve mihrabında bir özellik bulunmamaktadır. Mimari yönden de bir özelliği yoktur. Kadı Çelebi Camisi (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesinde, Devrekani-Şenlik yolu üzerinde Bozkocatepe Köyü’nde bulunan bu cami kitabesinden öğrenildiğine göre Kadı Çelebi oğlu Ömer tarafından 1577’de yaptırılmıştır. Cami moloz taştan yapılmış, üzeri ahşap çatı ile örtülmüştür. Minber ve mihrabı oldukça basit olup herhangi bir özelliği yoktur. Caminin giriş kapısı ve üzerindeki kitabesi dışında mimari bir özellik taşımamaktadır. Balabanlar Camisi (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesine 5 km. uzaklıktaki Balabanlar Köyü’nde bulunan bu cami kitabesinden öğrenildiğine göre, 1904 yılında onarım görmüştür. Caminin 1867 yılında yapıldığı sanılmaktadır. Banisi bilinmemektedir. Mimari yönden bir özelliği bulunmayan cami moloz taştan yapılmış, üzeri de çatı ile örtülmüştür. Kıvraç Camisi (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesine 7 km. uzaklıkta Kırvaç (Yazıbelen) Köyü’nde bulunan bu caminin Reisül Küttab Hacı Mustafa Efendi tarafından, Küre Emini İbrahim Ağa’nın yarımı ile 1746’da onarıldığı kitabesinden anlaşılmaktadır. Caminin yapım tarihi ve banisi konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Moloz taştan yapılmış olan caminin mimari yönden bir özelliği yoktur. Hoca Şemseddin Camisi (Küre) Kastamonu Küre ilçesinde, Cami-i Kebir mahallesi’nde bulunan bu camiyi Hoca Şemseddin Efendi 1473 yılında yaptırmıştır. Kastamonu’da özgünlüğünü korumuş Osmanlı dönemi camilerindendir. Cami kesme taş ve moloz taştan yapılmış olup, dikdörtgen planlıdır. İbadet mekanının önünde üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Minaresi kesme taştan, şerefe altı mukarnaslarla bezenmiştir. Kasım Bey Camisi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesi, Çaycevher Köyü’nde bulunan bu camiyi giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre Kasım Bey 1535 yılında yaptırmıştır. Kapı üzerindeki ikinci kitabede de harap olan caminin Seyit Ahmet ve diğer hayır sahipleri tarafından onarıldığı yazılıdır. Moloz taştan yapılmış olan bu cami Anadolu Selçukluları ile Beylikler dönemi mimarisini yansıtmaktadır. Dikdörtgen planlı olup, üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür. Son cemaat yeri ahşaptandır. Yanında taş kaide üzerindeki ahşap minaresi yuvarlak gövdeli, tek şerefelidir. Abdurrahman Paşa Camisi (Tosya) Kastamonu Tosya ilçe merkezinde bulunan bu camiyi, Maraşlı Abdurrahman Paşa 1584 yılında yaptırmıştır. Cami 1917 yılında onarılmış, 1943 yılında depremde hasar görmüş ve yeniden onarılmıştır. Bu onarım sırasında ibadet mekanındaki kalem işleri ve caminin kuzeybatısında bulunan çokgen gövdeli minaresi yeniden yapılmıştır. Yeni Cami olarak da tanınan Abdurrahman Paşa Camisi çevreye hakim bir konumda olup, 2459.15 m2’lik bir alan üzerinde olup, cami 732 m2’lik bölümde inşa edilmiştir. Mimar Sinan’ın merkezi planlı yapılar grubu içerisinde bulunmaktadır. Cami kesme taş ve tuğladan yapılmıştır. Duvar örgüsünde kesme taş ve tuğlalar özgün bir biçimde ve dengeli olarak kullanılmıştır. Dikdörtgen planlı caminin ibadet mekanını dört yarım kubbenin desteklediği merkezi bir kubbe örtmüştür. Bu kubbe dört paye üzerine oturmaktadır. Simetrik plan düzeninde olmayan caminin kuzey köşelerine küçük kubbeler yerleştirilmiş, ancak güney kısmında bu kubbelere yer verilmemiştir. Caminin mihrabı beş kenarlı olup, ön kısmı yarım kubbe ile örtülmüş ve dışarıya doğru da çıkıntılıdır. Mihrabın sağ ve solunda dört adet mermer sütun bulunmaktadır. Bu sütunların buraya konulmasının nedeni ise, herhangi bir kaymada terazi görevini göstererek sıkışmakta ve dönme özelliğini kaybetmesidir. İbadet mekanı çok sayıdaki pencerelerle aydınlatılmıştır. Son cemaat yeri üzeri kubbeli, beş bölüm halindedir. Bu bölümler sivri kemerlerle altı sütunun birbirine bağlanmasından meydana gelmiştir. Caminin içerisi ve dışındaki taş işçiliğinde mukarnasların sık sık kullanıldığı görülmektedir. Cami günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir. Şeyh Hüsamettin Camisi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesi, Tekke Mahallesi’nde bulunan Şeyh Hüsamettin Camisi’nin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi ve banisi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber Muzaferiddin Yavlak Aslan tarafından yaptırıldığı rivayet edilmektedir. Cami moloz taştan yapılmış, kare planlı olup üzeri kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin üzeri de kiremit kaplıdır. Yanında kare kaideli yuvarlak gövdeli, tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Mimari yönden özelliğini yitirmiştir. Bey Camisi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesi Bey Köyü’nde bulunan bu camiyi kitabesinden öğrenildiğine göre Abdullah Bey’in oğlu Emir Efendi 1430 yılında yaptırmıştır. Cami moloz taştan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı ve ahşap çatılıdır. Değişik tarihlerde yapılan onarımlar nedeniyle orijinalliğinden oldukça uzaklaşmıştır. Mihrap ve minberi de bir özellik göstermemektedir. Hacı Ahmet Ağa Camisi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesi Bey Köyü’nde bulunan bu caminin kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Bununla beraber, bazı kaynaklarda Hacı Ahmet Ağa tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Yapı üslubundan caminin XVIII.yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı sanılmaktadır. Moloz taştan, tuğla kuşakların duvarlarda yer aldığı kareye yakın dikdörtgen planlı olan bu caminin üzeri kubbe ile örtülüdür. Kızılkise Camisi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesi Kızılkise Köyü’nde bulunan bu caminin de kitabesi bulunmamaktadır. Aynı zamanda kaynaklarda da yapımı ile ilgili ne zaman yapıldığı konusunda bir bilgi yoktur. Büyük olasılıkla XIX.yüzyılın sonlarında yapılmış bir camidir. Moloz taştan yapılan kare planlı caminin ibadet mekanının üzeri kubbeli, dıştan da çatı ile örtülmüştür. Mimari yönden herhangi bir özellik göstermemektedir. Taş Camisi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçe merkezinde bulunan bu caminin kitabesi bulunmamakta ve kimin tarafından yaptırıldığı da bilinmemektedir. Bununla beraber Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırıldığı söyleniyorsa da bunu kanıtlayacak bir belgeye rastlanmamıştır.Yapı üslubundan XVII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Cami 1854 yılında onarılmıştır. Moloz taştan yapılmış olan caminin üzeri ahşap tavan ve çatı ile örtülüdür. Alçı mihrabı oldukça zengin mukarnaslarla bezenmiştir. Onarımlar nedeni ile orijinalliğinden uzaklaşmış olup, bir özellik taşımamaktadır. Yazıhamit Camisi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesi Yazıhamit Köyü’ndeki bu camiyi Abdullah Ağa’nın oğlu Hacı Hamza Ağa 1825 yılında yaptırmıştır. Cami 8.00x8.00 m. ölçüsünde kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin üzeri de kiremit kaplanmıştır. Caminin mukarnaslı mihrabı oldukça gösterişlidir. Minber Kastamonu yöresine özgü ağaç işçiliğinin örneklerinden birisidir. Cami günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir. Ayvalı Cami (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesinin Aşağı Ayvalı Köyü’nde bulunan bu caminin kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Yalnızca caminin yanındaki türbede gömülü olan Abdi Sofu isimli birinin h.1110 (1698) tarihli mezar taşı dikkate alınırsa bu caminin XVII.yüzyılın sonlarında, bu kişi tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Cami moloz taştan yapılmış, kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Günümüze ulaşan mukarnaslı alçı mihrabı dışında orijinal özelliklerini yitirmiştir. |
#2
|
|||
|
|||
![]()
Kastamonu Darüşşifası
Kastamonu Küpeceğiz Mahallesi’nde, Yılanlı Sokak’ta bulunan bu Darüşşifa, yedi dizelik kitabesinden öğrenildiğine göre; Çobanoğulları döneminde Muinüddin Süleyman Pervane’nin oğlu Ali, 1271’de yaptırmıştır. Bu kitabenin altında üç yönlü bir başka kitabede de mimarının da Kayserili Sadi olduğu yazılıdır. Darüşşifa Kastamonu’nun en eski yapılarından birisidir. Sultan II.Mahmud döneminde bir yangın geçirmiş, bunun ardından onarılmıştır. Sultan II.Abdülhamit zamanında, 1891’de yeniden onarılmıştır. Bu darüşşifa batı duvarındaki beyaz mermer üzerine işlenmiş yılan motiflerinden ötürü halk arasında Yılanlı Darüşşifa olarak tanınmıştır. Abdülkadir Geylani’nin oğlu Abdülfettah-ı Veli tarafından Kadiri Dergâhı haline dönüştürülmüştür. Günümüzde harap bir durumda olan yapının 1271 tarihli portali ve sağ ön duvarı ayakta kalmıştır. XIII.yüzyıl Selçuklu taş süsleme özelliklerini gösteren bu kapı üzerinde kitabesi bulunmaktadır. Portal yanlarda ve ortada geometrik geçmeli, iki yanında da biri geniş biri dar olmak üzere Rumilerden meydana gelen şeritler bulunmaktadır. Ayrıca portalin yan nişleri geometrik motifler ve rozetlerle bezelidir. Giriş portalinin üzerine bir ev yapılmış, arkasına da Şifahane’nin camisi yerleştirilmiştir. |
#3
|
|||
|
|||
![]()
Kastamonu Türbeleri
İsmail Bey Türbesi (Merkez) Kastamonu il merkezinde, İsmail Bey Mahallesi’nde, Şeyhinşah kayası diye tanınan tepe üzerindeki Candaroğulları’nın sonuncusu İsmail Bey’in (1443-1460) Türbesi, yaptırmış olduğu külliyenin bir bölümünü oluşturmaktadır. Türbe 1460 yılından önce yapılmıştır. Kitabesi bulunmamaktadır. Caminin kuzeybatısında bulunan türbeyi, Candaroğlu İsmail Bey kendisi ve yakınları için yaptırmıştır. Ancak, Fatih Sultan Mehmet tarafından Filibe’ye gönderildiğinden buraya gömülememiştir. Bu nedenle de kapısı üzerindeki kitabe yeri boş bırakılmıştır. Türbe kesme taştan 9.80x9.80 m. ölçüsünde kare planlıdır. Üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Silmeler ile dikdörtgen çerçeve içerisine alınan giriş kapısının köşeleri duvara yapışık küçük sütunlarla yumuşatılmıştır. Giriş kapısı basık kemerlidir. Türbe duvarlarında birer dört köşe pencere ile kubbe kasnağında da dört küçük mazgal penceresi bulunmaktadır. Türbe içerisinde on bir mezar bulunmaktadır. Bunlardan beşi, Seyyid Alaaddin, Mevlana Safiyuddin, Emir İshak Bey, Aşre Hatun ve Azade Hatun’a aittir. Diğer mezarların kitabeleri bulunmamaktadır. Atabey Muzaffereddin Gazi Türbesi (Merkez) Kastamonu Atabey Mahallesi’nde, Çobanoğulları döneminde 1273’te yapılan Atabey Camisi’nin yanında bulunan türbenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Türbe moloz taştan ve tuğladan yapılmış olup, dıştan silindirik, içten de sekizgen planlıdır. Üzerini örten ahşap kubbesi kurşunla kaplıdır. Türbe içerisinde Kastamonu Fatihi Muzafferiddin Atabey’den başka kızı ile Kırkkızlardan bir şehidin mezarı bulunmaktadır. Karanlık Evliya Türbesi (Merkez) Kastamonu İbn-i Neccar Mahallesi’nde bulunan bu türbenin Çobanoğulları dönemi hükümdarlarından Hüsameddin Çoban’a ait olduğu sanılmaktadır. Kitabesi bulunmamaktadır. Kastamonu’nun en eski türbelerinden olan bu türbe, kesme taştan sekizgen planlı ve iki katlı yapılmıştır. Türbe içten çift cidarlı kubbe ile, dıştan da sekizgen piramidal bir külah ile örtülmüştür. Hepkebirler Türbesi (Merkez) Kastamonu’da bulunan Hepkebirler Türbesi’nin ne zaman yapıldığı ve kime ait olduğu kesinlik kazanamamıştır. Türbe içerisinde gömülü olan şahsın, Eyüp El Ensari (Eyüp Sultan) ile İstanbul’un fethine katılmak için yola çıkan Kays-ül Hemadani Asgar olduğu söylenmektedir. Türbenin mimari yönden herhangi bir özelliği bulunmamaktadır. Dikdörtgen planlı kesme taştan yapılmış olan türbenin üzeri çatı ile örtülüdür. Aşıklı Sultan Türbesi (Merkez) Kastamonu Kalesi’nin yakınında bulunan bu türbenin, Kastamonu’nun fethi sırasında şehit düşerek aynı yere gömülen bir kumandana ait olduğu sanılmaktadır. Bu türbe bazı araştırmacılar tarafından Eyvan Türbe olarak nitelendirilmiştir. Büyük olasılıkla da bu türbe bir medreseden günümüze gelebilen bir bölümdür. Türbe iki katlı olup, mimari üslubundan XII.-XIII.yüzyıl Selçuklu yapısı olduğu sanılmaktadır. Kesme taştan yapılmış olan türbenin mumyalık kısmında beş kişi gömülüdür. Müfessir Alaüddin Türbesi (Merkez) Kastamonu Kale Kapısı Semtinde, bir tepe üzerinde bulunan bu türbenin, Candaroğlu Hükümdarı Şemsettin Yaman Candar tarafından 1289 yılında yaptırıldığı vakıf kayıtlarından öğrenilmektedir. Müfessir Alaüddin, Belh veya Buhara’dan gelmiş bir tefsir alimi olarak tanınmaktadır. Müfessir Alaüddin’in Farsça bir tefsir kitabında doğru olmayan hadisleri incelemiş ve onları reddetmiştir. Türbe moloz taştan yapılmış, üzeri de ahşap bir kiremitli çatı ile örtülmüştür. Adil Bey Türbesi (Merkez) Kastamonu Terzi Köyü’nde bulunan Adil Bey Türbesi’nin yapım tarihi bilinmemektedir. Bununla beraber Candaroğlu Adil Bey’in 1345-1361 yıllarında hükümdarlık yaptığı göz önüne alınırsa, türbenin de 1361’deki ölümünden sonra yapıldığı sanılmaktadır. Türbe kesme taştan iki katlı bir yapıdır. Duvar örgüleri arasında yer yer tuğla dizileri bulunmaktadır. Alt katı kare planlı, üst katı dıştan yedi köşeli, içten de silindirik gövdelidir. Türbenin üzeri içten kubbe, dıştan da sivri bir külah ile örtülmüştür. Hatun Sultan Türbesi (Merkez) Kastamonu Kırkçeşme Mahallesi’nde bulunan bu türbe, Sultan Çelebi Mehmet’in kızı Hatun Sultan için 1436 yılında yapılmıştır. Hatun Sultan aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet’in halası, Candaroğlu İbrahim bey’in de eşidir. Türbe, kesme ve moloz taştan kare planlı olarak yapılmış, üzeri de basık bir kubbe ile örtülmüştür. Şeyh Mehmet Efendi Türbesi (Merkez) Kastamonu il merkezine 18 km. uzaklıktaki Hacı Veli Köyü’nde, Şeyh Mahallesi’ndeki bu türbe, Şeyh Şaban-ı Veli’nin halifesine aittir. Türbe 1662 yılında yapılmıştır. Kesme taş ve tuğladan yapılan türbede Şeyh Mehmet Efendi ile eşi ve oğlu gömülüdür. Türbenin yanında cami ve bir de imaret olduğu sanılmaktadır. Şeyh Mustafa Türbesi (Merkez) Kastamonu Kırkçeşme Mahallesi’nde, Selçuk Sokak ile Kırkçeşme Caddesi’nin kesiştiği köşede bulunan türbe, 10.91x9.25 m. ölçüsünde moloz taştan yapılmış ahşap çatılıdır. Zamanla harap olmuş ve yıkılmıştır. Türbe içerisinde Şeyh Mustafa’nın yanı sıra 14 sanduka daha bulunmaktadır. Benli Sultan Türbesi (Merkez) Kastamonu il merkezine 18 km. uzaklıktaki Ahlatköyü’nde (Lat Köyü) Benli Sultan Mahallesi’nde bulunan bu türbe, Yavuz Sultan Selim döneminde yaşamış Mutasavvıf Benli Sultan için yaptırılmıştır. Türbe moloz taştan yapılmış olup, duvar örgüsünde yer yer tuğlaya rastlanmaktadır. Türbe kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi (Merkez) Kastamonu Mustafa Fakih Mahallesi’nde bulunan bu türbe Şeyh Şaban-ı Veli Camisi yanındadır. Şeyh Şaban-ı Veli Sultan III.Murat’ın hocası Şücaüddin Efendi’dir. Şeyh Şaban-ı Veli Kastamonu’da Halveti Dergahını kurmuştur. Türbenin yapımına 1576’da başlanmış, 1612’de Derviş Ömer tarafından tamamlanmıştır. Türbe, moloz taştan kare planlı bir yapı olup üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Türbe içerisinde 16 sanduka varsa da Şeyh Şaban-ı Veli dışındakilerin kim oldukları bilinmemektedir. Abdal Hasan Türbesi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü' ilçesinin güneyinde Abdal hasan Köyü’nde bulunan bu türbede gömülü olan Abdal Hasan’ın kim olduğu bilinmemektedir. Eski tapu kayıtlarında bu köyün ismi Totaş olarak geçmekte, buradaki dergahın şeyhlerinden birinin Muhammed Veledi Veli Dede, diğerinin de Muzaffer bin Seydi olduğu yazılıdır. Ayrıca bu tapu kayıtlarında Sultan Beyazıt döneminde burada bir zaviye yapıldığı da belirtilmiştir. Ancak bu padişahın Yıldırım Beyazıt mı yoksa Sultan II.Beyazıt mı olduğuna açıklık getirilmemiştir. Türbe moloz taştan yapılmış duvar örgüsüne yer yer tuğla hatıllar yerleştirilmiştir. Türbe 5.00x5.00 m. ölçüsünde kare planlı olup, üzeri çatı ile örtülüdür. Basit bir girişi olan türbe kapısının solunda bir onarım kitabesi bulunmaktadır: “Feth-i bab et gir içeru Kıl namazı et tazarru Rabbine eyle niyazı” Şeyh Musa Türbesi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesinin kuzeyinde, Kornapa Köyü’nde bulunan Şeyh Musa Türbesi’nin ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamıştır. Giriş kapısının sağındaki kitabede Kuran’dan alınma bir ayet yazılıdır. Bu ayetten sonra “Şekur Oğlu Zâde Emin Ağa 1250 (1834)” yazılıdır. Ancak bu ismin ne amaçla ve türbeyle bağlantısının ne olduğu anlaşılamamıştır. Ayrıca türbe içerisindeki mihrapta bir başka kitabe daha bulunmaktadır. Bu kitabede, ”Nasrun minallahi ve fethun karib ve başşir El-mü'minine ya Muhammed, Vakafe Haz El-ayn Detlu Hatun ahade aşare semanimiye” yazılıdır. Ancak bu kitabe buraya ait olmayıp, 1408 yılında yapılmış bir çeşme kitabesidir. Bu kitabe sonradan çeşmeden alınarak buraya konulmuştur. Türbe moloz taştan yapılmış olup, üzeri harçla sıvanmıştır. Mimari yönden herhangi bir özellik taşımamaktadır. Yavaşça Sultan Türbesi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesi, Akdoğan Tekkesi Köyü’nde bulunan bu türbenin, Horasan erenlerinden İsa Bey Zâde’ye (Yavaşça Sultan) ait olduğu kitabesinden öğrenilmektedir. Yavaşça Sultan 1484 yılında ölmüştür. Türbenin de aynı tarihte yapıldığı sanılmaktadır. Türbe moloz taştan yapılmış, üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Mimari yönden son derece basit bir yapıdır. Türbe içerisinde Yavaşça Sultan’ın mezarından başka bir sanduka daha bulunmakta olup, bunun kime ait olduğu bilinmemektedir. Yumacık Köyü Türbesi (Azdavay) Kastamonu Azdavay ilçesi, Yumacık Köyü’nde bulunan türbenin Sultan Abdülmecit’in eşine ait olduğu ileri sürülmektedir. Türbe 1905-1907 yılları arasında Muhammet Sami Ahireddin Efendi tarafından onarılmıştır. Türbe moloz taştan yapılmış olup, orijinalliğinden oldukça uzaklaşmıştır. Haracoğlu Türbesi (İhsangazi) ![]() Kastamonu İhsangazi ilçesinde, İsalar Mahallesi’ndeki Haracoğlu Türbesi’nin Horasanlı Şeyh Saadeddin-i Haraci’ye ait olduğu sanılmaktadır. Türbenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Ayrıca Şeyh Sadettin Haraci’nin burada yaptırdığı dergah ve diğer yapılardan günümüze hiçbir iz gelememiştir. Türbe taş duvarlı bir bahçe içerisinde, tuğladan çokgen planlı yapılmış, üzeri çatı ile örtülmüştür. Mimari yönden bir özelliği bulunmayan bu türbe yakın tarihlerde yeniden yapılmıştır. Kurt Şeyh Türbesi (Devrekani) Kastamonu Devrekâni ilçesi Kurt Şeyh Mahallesi, Tekke Sokak’ta bulunan bu türbe Nakşibendi tarikatının kurucularından Kurt Şeyh ismi ile tanınan İbni Esşeyh Kurt Dede’ye aittir. Kastamonu Valiliği’ndeki bu şeyh ile ilgili bir belgede 1028 (1618) tarihi bulunmaktadır. Buna dayanılarak türbenin XVII.yüzyılın sonlarına doğru yapıldığı sanılmaktadır. |
#4
|
|||
|
|||
![]()
Kastamonu Medreseleri
Münire Medresesi (Merkez) ![]() Kastamonu il merkezindeki Nasrullah Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan Münire Medresesi, Nasrullah Camisi’nin güneyinde bulunmaktadır. Medreseyi Reis-ül Küttap Hacı Mustafa Efendi 1746 yılında yaptırmıştır. Medrese kesme taştan yapılmış olan bu medrese at nalı şeklindeki avlu etrafında sıralanmış 23 odadan meydana gelmiştir. İki katlı medresenin üzeri çatı ile örtülüdür. Odaların içerisinde ocak, baca ve avluya açılan birer kapısı vardır. Odaların üzeri tuğla tonozla örtülüdür. Günümüzde medresenin alt katına dükkanlar sıralanmıştır. İkinci katta yuvarlak kemerli odalar bulunmaktadır. Önü revaklı ve kubbeli olan bu medrese yakın tarihlerde onarılmış ve turizm amaçlı El Sanatları Çarşısına dönüştürülmüştür. İsmail Bey Medresesi (Merkez) Kastamonu İsmail Bey Mahallesi’nde, şeyhin Şah Kayası denilen mevkiinde bulunan İsmail Bey Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan medrese, kitabesinden öğrenildiğine göre Candaroğlu Beylerinden İsmail Bey (1443-1461) tarafından 1457 yılında yaptırılmıştır. İsmail Bey Camisi’nin kuzeyinde bulunan medrese kesme ve moloz taştan yapılmış olup, tek katlı, iki eyvanlı, açık avlulu medrese plan tipindedir. Avlunun güneyinde bulunan eyvanın üzeri kubbe ile örtülüdür. Ortasında havuzu bulunan avlu çevresinde 10 oda ve bir de dershane bulunmaktadır. Avlunun güneyindeki dershane kesme ve moloz taştan yapılmıştır. Üzerini sekiz köşeli kasnağın taşıdığı bir kubbe örtmektedir. Medrese hücreleri moloz taştan yapılmış olup, içlerinde birer ocak nişi bulunmaktadır. Yakup Ağa Medresesi (Merkez) Kastamonu Alacamescit Mahallesi’nde bulunan bu medrese, Yakup Ağa Külliyesinin bir bölümünü oluşturmaktadır. Kitebseinden öğrenildiğine göre külliyeyi Kanuni Sultan Süleyman’ın Kilercibaşısı Yakup Ağa 1547 yılında yaptırmıştır. Medrese Osmanlı medreseleri arasında belirli bir plan tipine uymamakta, kendine özgü bir yapıdır. Kesme taştan yapılmış olan medrese bir avlu etrafında sıralanmış odalardan meydana gelmiştir. Medresenin girişinde üzerleri kubbeli dört oda, güneyinde de tonoz örtülü sekiz oda bulunmaktadır. Revakların sütun kaideleri oldukça basit olup, sütunlar demir çemberlerle sağlamlaştırılmıştır. Bunların arasında ekleme sütunlar da bulunmaktadır. Medrese hücreleri kubbeli olup, içlerinde ayrı ayrı ocakları bulunduğu gibi, alçı süslemeler de görülmektedir. |
#5
|
|||
|
|||
![]()
Kastamonu Hanları
İsmail Bey Hanı (Kurşunlu Hanı) (Merkez) ![]() Kastamonu il merkezinde Nasrullah Meydanı’nın batısında, Aktarlar Çarşısı’nda bulunan bu hanı, Candaroğlu İsmail Bey 1460 yılında yaptırmıştır. İsmail Bey Hanı’nın dış duvarları moloz taştan, iç duvarları da düzgün kesme taştan yapılmıştır. Kare planlı olan hanın alt katında 14 oda ve ahır, üst katında revaklı bir koridorun çevresinde 29 odası bulunmaktadır. Kare planlı, 19.00x19.00 m. ölçüsündeki orta avlu, 48 payenin birbirine bağlanmış tuğla kemerler ve revaklarla çevrilmiştir. Hanın dışında 11 dükkan bulunmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü 1972 yılında restore etmiştir. Deve Hanı (Merkez) Kastamonu İsmail Bey mahallesi, Şeyhinşah Tepesi’ndeki İsmail Bey Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturmaktadır. İsmail Bey’in vakfiyesinden öğrenildiğine göre, Candaroğlu İsmail Bey (1443-1460) tarafından XV.yüzyılın ortasında yaptırılmıştır. Bu han Candaroğlu İbrahim Bey tarafından gelir sağlamak amacı ile yapılmıştır. Deve Hanı’nın ön yüzü kesme taştan yan duvarları moloz taştan ve tuğladan yapılmıştır.Hanın giriş kapısı basık kemerlidir. Yapının ön yüzündeki giriş kapısından sonra yüksek tonozlu birer bekçi hücresi ve kare planlı avlusunun yanında da ahırlar bulunmaktadır. Avlunun iki yanda yolcuların kaldığı odalar vardır. Restorasyonu yapılan bu han 1999 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından turizm amaçlı olarak işletilmek üzere özel kuruluşlara tahsis edilmiştir. Urgan Hanı (Aşir Efendi Hanı) (Merkez) Kastamonu il merkezinde Nasrullah Camisi’nin yanında bulunan Urgan Hanı’nın yapımına Reisül Küttab Hacı Mustafa Efendi başlamış, oğlu Aşir Efendi tarafından1748 yılında tamamlanmıştır. Dikdörtgen planlı olan han, kesme ve moloz taştan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı bir yapıdır. Avlu çevresinde revakların arkasında odalar sıralanmıştır.Bu odalar başlangıçta ahır olarak yapılmıştır. Hanın ilgi çekici bir girişi bulunmaktadır. Giriş kapısının çevresi ve cephe taş ve tuğla süslemelerle bezenmiştir. Girişin sağ ve solundaki iki ayrı merdivenle üst kata çıkılmaktadır. Üst kat alt katın plan olarak benzeri olup burada da 29 oda bulunmaktadır. Bu hanın banisi olan Reisül Küttab Hacı Mustafa Efendi aynı zamanda Topçuoğlu Mahallesi’ndeki Turşucu Hanı’nı da yaptırmıştır. Ancak bu handan günümüze herhangi bir iz gelememiştir. Hacı Mustafa Efendi Kastamonu’da bir çok onarımlar yaptırmış, bu arada da Nasrullah camisi’ni onarmış, caminin güneyine bir medrese ile bahçesine de bir kütüphane eklemiştir. Yanık Hanı (Kendir Kapanı) (Merkez) Kastamonu belediye Caddesi üzerinde bulunan Yanık Han, Yanıkoğlu Hacı İsmail Ağa tarafından 1730 yılında yaptırılmıştır. Yanık Han dıştan moloz taştan, dikdörtgen planlıdır. Üç katlı bir yapı olan hanın avlusu etrafında zemin ile beraber üç katı da ahşap koridorlar kuşatmaktadır. Bunların arkasına da odalar sıralanmıştır. Hanın iç yapısı bütünüyle ahşaptandır. Yanık Han’ın bir özelliği de güneyindeki giriş kapısı üzerine bir köşk mescidinin yerleştirilmiş oluşudur. Hanönü Hanı (Hanönü) ![]() Kastamonu Hanönü ilçesinde bulunan bu hanın kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Bu hanı Chankykoff 1848’de görmüş ve bunun bir kervansaray olduğunu ileri sürmüştür. Han, kesme moloz taş ve tuğladan 20.50x11.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlıdır. Hanın yüksekliği 3.5 m. olup, duvar kalınlığı da 1 m.dir. Hanın 3,5x1,5 m. ölçüsündeki giriş kısmı tamamen yıkılmıştır. Buradan yuvarlak kemerli bir kapı ile içerisine girilen dikdörtgen planlı avlu içerisinde iki sıra halinde dört paye bulunmaktadır. Bu payeler hanın içerisini üç bölüme ayırmıştır. Dört köşe olan bu payelerin alt sıraları kesme taştan üstü de enli tuğladan yapılmıştır. Hanın üst örtüsü içten ayna tonozlarla sağlanmıştır. İç mekanın aydınlatılması mazgal tipi pencerelerle sağlanmıştır. Bununla beraber hanın içerisi oldukça karanlıktır. Günümüze han harap bir durumda gelmiş olmasına rağmen bir çok bölümün orijinalliğinden uzaklaştığı da dikkati çekmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek kütüphane ve müze olarak hizmete açılacaktır. Alem Hanı (Merkez) Kastamonu Çelebi Mahallesi’nde Sinan Bey Camisi vakfından olan Alem Hanı XVI.yüzyılın sonlarında Sinan Bey tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı olan han, kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır. Girişin iki yanındaki ahşap merdivenlerle üst kata çıkılmaktadır. Alt katta avlu çevresinde odalar sıralanmıştır. Üst katta 25 oda bulunmaktadır. Atabey Hanı (Merkez) Kastamonu Akaya Bucağı, Elmayakası Köyü’nde bulunan bu hanı Çobanoğullarından Muzafferüddin Yavlak Aslan yaptırmıştır. Han XIII.yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilmektedir. Han moloz taştan yapılmış olup, günümüze yalnızca yuvarlak kemerli kapısı gelebilmiştir. |
#6
|
|||
|
|||
![]()
Kastamonu Kervansarayları
Kastamonu il sınırları içerisinde kervansaray olarak yapılmış yapılara rastlanmamaktadır. Yalnızca Taşköprü ilçesi Gökçeağaç bucağında bulunan yapının Bizans kilisesinden kervansaraya dönüştürüldüğü ileri sürülmektedir. Bu yapı moloz taştan yapılmış olup, kare planlıdır. Üst örtüsünü dört büyük paye desteklemektedir. Günümüze harap bir durumda gelen bu yapının yalnızca yuvarlak kemerli kapısı gelebilmiştir. Bunun dışında yapı ile ilgili başka bilgi edinilememiştir |
#7
|
|||
|
|||
![]()
Kastamonu Köprüleri
Nasrullah Köprüsü (Merkez) Kastamonu il merkezinde, Nasrullah Camisi’nin yakınında, Karaçomak Deresi üzerinde bulunmaktadır. Köprü Nasrullah Camisi ile birlikte 1501 yılında yapılmıştır. Nasrullah Kadı’nın hayratıdır. Kesme taştan yapılan köprü beş gözlüdür. Uzunluğu 40.00 m., eni 4.00 m.dir. Kemer gözlerinin en büyük açıklığı 12 m., yanlardaki gözler ise 8,5 m.dir. Zamanla cami tarafındaki bir gözü ile onun karşısındaki iki gözü iptal edilmiş ve bugün iki gözlü olarak kalmıştır. Köprü çeşitli zamanlarda onarılmış, ilk defa Dursun Usta tarafından onarıldığı Şer’iye Sicillerinden öğrenilmektedir. Daha sonra 1703 tarihinde bir kez daha onarılmıştır. Son olarak da 1946 yılında onarılmış ve köprünün iki başına merdivenler yapılmıştır. Dedeler (Meyyit Köprüsü) (Merkez) Kastamonu Sinan Bey Camisi’nin önünde bulunan betonarme köprünün olduğu yerde Dedeler Köprüsü’nün bulunduğu kaynaklardan öğrenilmektedir. 1761-1762 yılına ait bir Şer’iyye Sicili’nde 1761-1762 yılında bir köprü olduğu yazılıdır. Köprü günümüze gelememiştir. Sığır Pazarı Köprüsü (Merkez) Kastamonu Halkevi Binasının önünde bulunan bu köprünün, 1900 yıllarından önce ahşap olarak yapıldığı eski fotoğraflarından anlaşılmaktadır. Bu köprü XX.yüzyılın ilk yarısında kesme taştan yenilenmiştir. Taş Köprü (Taşköprü) ![]() Kastamonu Taşköprü ilçesinde, ilçeye ismini veren bu köprü ilk Osmanlı döneminde yapılmış köprüler arasındadır. Kitabesi bulunmadığından kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır. Gökırmak üzerindeki bu köprünün uzunluğu 101.25 m., eni 6.00 m. olup, altı kemerlidir. En büyük kemer açıklığı ise 9.80 m.dir. Köprünün ilk yapımında iri kesme taşlar kullanılmış, sonradan yapılan onarımlarla köprünün orijinalliği zedelenmiştir. Yuvarlak kemerlerin altında üçgen şeklinde selyaranlar bulunmaktadır. Bu selyaranların köprünün bütünü ile bağdaşmadığından sonradan yapıldığı sanılmaktadır. Köprünün orijinal korkulukları yıkılmış, yerlerine demir korkuluklar konulmuşsa da 1968 yılında Karayollarının yaptığı onarım sırasında bunlar da kaldırılmış, yerlerine tek sıra halinde büyük blok taşlardan korkuluklar yerleştirilmiştir. Bu onarım sırasında tabliyeler orijinalinden daha genişletilmiştir. Günümüzde halen kullanılan köprünün üzeri asfaltlanmıştır. Tavşanlı Köyü Köprüsü (Araç) Kastamonu Araç ilçesi, Tavşanlı Köyü’nde Soğanlı Suyu üzerinde bulunan bu köprünün ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Bununla beraber Şer’i Sicillerden Tavşanlı Köyü’nden altı kişinin bu köprünün 1716’da onarımına memur edildiği öğrenilmektedir. Bu durumda köprünün XVIII.yüzyıldan önce yapıldığı sanılmaktadır. Moloz taştan yapılmış, tek gözlü bir köprüdür. |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sporun Yararları | ceyLin | Sağlık | 2 | 28 December 2008 15:55 |
Çakal eriği | ceyLin | şifalı bitkiler | 0 | 27 December 2008 13:08 |