#1
|
|||
|
|||
Selülitten nasıl kurtulunur?
Her 10 kadından 9’unda görülen bir hastalık olan selülidin tıptaki adı hidrolipodistrofidir.Peki bu hastalıktan nasıl kurtulabiliriz? Bu hastalığın oluşumunda küçük damar dolaşımı yavaşlar ve damar duvar bütünlüğü bozularak dışarı doku içine sıvı sızar burada yağ dokusu su hücreleri arasında birikir. Daha sonra vücudun geliştirdiği savunma reaksiyonu ile bu sıvı bağ dokusu tarafindan çevrelenir. Zamanla nodüller oluşur ve portakal kabuğu görünümü ilerler. Selülit daha çok bayanların kalça basen dizin ve bileğin iç kısımları baldırların arkası ve üst bacak bölgelerinde yoğunlaşır. Bu sıvı tutma olayı üst derinin hemen altında bulunan bağ doku liflerinin yuvarlak birikintiler meydana getirmesi ve sonrasında bu ilmikler arasında yağ birikintisi tutması ile oluşur. Ciltteki bu kalınlaşma cildin hareketliliğinin azalmasi ve sertleşmesi ile kendini daha da gösterir. Elle dokunulduğunda ciltte pütürlü sertleşmiş bu görüntü "portakal kabuğu" izlenimini verir. Selülitin evreleri ; 1.Dönem : Ayaktayken ve yatarken selülit belirtisi gözlenmez. Cilt sıkıştırıldığında portakal kabuğu görüntüsü izlenir. 2.Dönem : Yatarken herhangi bir portakal kabuğu görüntüsü gözlenmez. Ayakta iken portakal kabuğu görüntüsü oluşur. 3.Dönem : Ayakta ve yatarken ciltte sıkıştırılmasına gerek kalmadan portakal kabuğu görüntüsü olur. Selülitin sebepleri nelerdir? Hormonal nedenler; Vücudumuzun salgıladığı hormon miktarları çeşitli sebepler ile değişebilir ve bu durum hücre aralığında biriken sıvı miktarının artışına sebep olur. Östrojen hormonundaki artışlar selülit oluşumunda en önemli rollerden birini oynar. Selülitin zayıf bayanlarda bile görülmesi bunun genel yağlanmadan farklı bir oluşum olduğunun göstergesidir ve bu hastalık bir güzellik kusuru olarak kabul edilmektedir. Beslenme; Sağlıksız beslenme de selülit oluşumunu hızlandırır. Fast food ve hazır gıdalara dayalı beslenme şekli cilt yapımızı kötü yönde etlkiler.Hayvansal yağlar tuz ve şeker dokularda su tutulmasını sağlar ve toksik maddelerin atılımını zorlaştırır. Sigara ve alkol kullanımı da doku yenilenmesindeki negatif etkisi ile selülit oluşumuna katkıda bulunur. Dolaşım bozuklukları Lenfatik ve kan dolaşımındaki bozukluklar hücrelerin yeterince oksijen ve besin alımını ve toksik maddelerin atımını yavaşlatır. Beslenme Dengeli ve sağlıklı beslenmek şarttır. Kalori ve yağ oranı yüksek gıdalardan uzak durmalı tuz ve şeker tüketimi azaltılmalıdır. Bunun yanında bol sebze ve meyve tüketılmelidir. Zehirli ve atık maddelerin vücuttan atılması için bol su içilmelidir. Duruş ve giyim tarzı Duruş bozuklukları ve giyim tarzı dolaşım sisteminin ritmini bozar. Yanlış duruş halinizde sıkışan iç organlar toksik maddeleri atamaz. Yüksek topuklu ayakkabılar ve dar giyisileri tercih etmek dolaşım sistemini etkileyeceğinden selülit oluşumunu hızlandırır. Selülit tedavisi Selülit tedavisinde en etkin yöntem masajdır. Çünkü masaj kan ve lenf dolaşımını harekete geçirerek dokuların oksijenlenmesini sağlar. Spor Kan dolaşımını düzenlemek ve durağan olmaktan kaynaklanan deformasyonu gidermek için spor yapılmalıdır. Egzersiz yapılarak vücudun fazla yağlarını yakması sağlanmalıdır. Lenfatik dolaşımın artmasıyla toksik maddeler vücuttan daha kolay atılır. Masajın hem elle hem de cihazlarla uygulama şekli vardır. Elle olan masajlar yüzeysel olur ancak aletli masajların etkisi derinlemesinedir. Selülitle başa çıkın! Yaz ayları yaklaştıkça kendimize daha fazla özen göstermeye başlarız. Fazla kilomuz varsa hemen diyete girer ya da saç bakımı yaptırırız Bir de tabii mayo sezonu açılmadan selülite savaş açarız. Benim öyle bir derdim yok demeyin sakın. Bacaklarınızın üst tarafını hafifçe sıktığınızda bile pütürlü portakal kabuğu gibi bir görünümle karşılaşıyorsanız selülitiniz var demektir. Peki birçok kadının ortak sorunu olan selülit nedir ve nasıl başa çıkılır? İşte merak ettiğiniz tüm sorular ve yanıtları... Selülit nedir? Tıptaki adı hidrolipodistrofi olan selülit derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun bağ dokular arasında sıkışması sonucunda derinin üst kısmının portakal kabuğu görüntüsü almasıdır. Ciddi bir problem olan selülit sanılanın aksine sadece kilolu bayanlarda görülmez. Zayıf ya da şişman her kadının korkulu rüyasıdır. Selülit daha çok bayanların kalça basen dizin ve bileğin iç kısımları baldırların arkası ve üst bacak bölgelerinde yoğunlaşır. Beslenme genetik faktörler hormonal özellikler ve spor yapmama gibi etkenlerin neden olduğu selülitten yüzde 100 kurtulmak imkansız olsa da çeşitli yollarla azaltmanız ve büyük değişiklikler görmeniz mümkün. Ancak yine de hemen sonuç almayı ve her şeyin bir anda değişmesini beklemeyin. Üstelik selülit yaşlandıkça cildin gerginliğini yitirmesi incelmesi yüzünden daha da belirginleşir ve hatta kalıcı bir hal alabilir. Bu arada en merak edilen konulardan biri de erkeklerde neden selülitin olmayışı... Bunun nedeni kadın ve erkeğin farklı hormonlara sahip olmasıdır. Selülitin kadınlarda daha fazla görülmesinin en önemli sebebi östrojen hormonudur. Östrojen hormonunun aşırı salgılanması vücutta normalden fazla su ve yağ tutulmasına neden olur. Bu nedenle ergenlik öncesi menopoz öncesi ve sonrası selülit oluşumunun en yoğun ortaya çıktığı dönemlerdir. Bunun yanısıra erkeklerin cildi daha kalın ve sıkıdır. Selülit bir hastalık mıdır? Evet selülit bir hastalıktır. Tıptaki adı Hidrolipodistrofidir. Selülit kadınlarda hangi bölgelere yerleşir? Uyluğun üst kısmı dizin ve bileğin iç kısımları kaba et ve baldırların arkası ve üst bacaklara genelde süvari pantolonu şeklinde yerleşir. Selülit rejimle geçer mi?Hayır selülit tüm zayıflama rejimlerine karşı dirençlidir. Özel bir tedavi gerektirir kendi kendine geçmez. Selülit nelerden oluşur? Selülit üç elemandan oluşur: 1-Dayanıklı hale gelmiş bölmeli bir konjonktif doku. 2-Su molekülleri ve tuz molekülleri. 3-Konjonktif doku içine hapsolmuş yağ hücreleri birikintileri. Bu bölgesel yağ birikimi cildin hareketliliğinin azalması ve kalınlığının artmasıyla kendini gösterir. Elle dokunulduğunda cilt pütürlü sertleşmiş ve muntazam olmayan bir görüntü verir. Selülit ağrılı mıdır? Evet selülit ağrılı olabilir. Ağrının şiddeti selülitin sinir liflerinin üzerine yapmış olduğu basınç derecesiyle orantılıdır. |