Aşk için neleri göze alırsınız? Peki ya hayatınızı birleştirmeye karar verdiğiniz, gerçekten sevdiğiniz, o özel insan, o önemli gün için? Düğününüzü unutulmaz kılmak için sınırları ne kadar zorlarsınız? Eğer ketum davranıyorsanız, bir kez daha düşünün ve insanlar neler yapmışlar bir göz atın. İşte dünyanın çılgın gelin, damat ve düğünleri…

Aşk insanı şekilden şekile sokar, yapmayacağı şeyleri yaptırır ve tüm tabularını yıkar. Aşkı aşk yapan, yücelten şey de budur. İş evliliğe geldiğinde, insanlar karşılarındaki “sevgili”ye duygularını belli etmek için, tüm sınırları zorlayabilir. Adını vücuduna dövme yaptırmak ya da düğün pastasını ona benzetmek bunlardan sadece birkaçıdır. Bu nedenle dünyanın dört bir köşesinde insanlar evlilik törenlerinde birbirinden enteresan enstantanelere imza atıyor. Acayip gelinlikler / damatlıklar giyiyor, düğünlerini bir yarışmaya çeviriyor, Guinness Rekorlar kitabına girmek için uğraşıyor, olmadık işler yapıyorlar. Bu yazıyı sınırları zorlamanız, feyz almanız gereken noktaları saptamanız ve enteresan olsun diye yapmamanız gereken şeyleri görmeniz için hazırladık. İşte karşınızda dünyanın en acayip düğünleri, en cesur gelinleri ve damatları… Neden siz de onlardan biri olmayasanız ki?

Gelinliğin binbir hali

Dior, Channel, Lacroix gibi büyük markaların, büyük defilelerinde şova yönelik tasarladıkları kostümlere ve bilhassa gelinliklere bakıp “Bunu kim giyer yahu?” demeyeniniz var mıdır acaba? Acayip renkler, tuhaf kesimler ya da gotik makyajlar, düğün törenimize yakıştıramayacağımız kadar “uçta”dır. Oysa en az o defilelerdeki kadar, hatta bazen daha da sıradışı gelinlikler seçenlerimiz ve düğünlerinde bir güzel giyenlerimiz var. Örneğin Rusya’da geçtiğimiz yıl genç bir çift düğün seremonilerini sokak ortasında yapmalarıyla, Rus medyasının gündemine oturdular. Düğünü enteresan kılan yapıldığı yer değil, neden orada yapıldığıydı. Çılgın Rus gelinimiz, düğününde gelinlik olarak beyaz iç çamaşırı giymeye kalkınca, haliyle kiliseye alınmamış ve papaz düğünü sokakta yapmak zorunda kalmıştı. Düğünün kilise dışına çıkarılmasından ve buz gibi havada sokak ortasında çırılçıplak olmaktan hiç rahatsız gibi görünmeyen gelin gülücükler dağıtıyordu. Külodundan fışkıran göbeğini ve büyük poposunu izleyenlere, neden böyle bir şey yaptığını bir kez daha düşündüren gelinin ve halinden son derece memnun olan damadın hâlâ sağlıklı bir ilişki sürdürüp sürdürmedikleri merak konusu.

Bir diğer çıplak gelin ise 2006 yılında Kid Rock ile Saint Tropez’de bir tekneden evlenen Pamela Anderson’du. Spontane bir biçimde teknede evlenen Anderson, gelinlik yerine minicik beyaz bir bikini tercih etmişti. Aynı gece kaldıkları otel tarafından şık bir pasta ve küçük bir kokteylle kutlanan düğün gecesinde taze gelin Anderson gümüş rengi bir elbise giymişti.

Bir diğer enteresan gelinlik vakamızın sahipleri yine Sovyetler’den. Ukraynalı aşçı Valentyn Stefano, iki ay gece gündüz çalışarak hayatının aşkı olduğunu söylediği nişanlısına pastadan gelinlik hazırladı. Bu sadece şov amaçlı bir gösteri değildi. Stefano’nun nişanlısı düğün töreninde pastadan gelinliğini giydi. Muhtemelen en büyük problem Stefano, gelinliği çıkarırken yaşanmıştır, zira o kadar pastayı bir gecede yemek bile mümkün değil!

Los Angeles’tan heykeltıraş Ed Massey, müstakbel eşi için hem çılgınlığın, hem de kesenin sınırlarını zorlamış ve 1060 gülden oluşan 300 bin YTL değerinde bir gelinlik hazırlatmıştı. Neden böyle bir şey yaptığını soranlara, eşinin hayatının çiçeği olduğunu söyleyen Massey’in bu klişe cevabına karşılık yaptığı jest gerçekten harikuladeydi.

Son enteresan gelinliğimiz Türkiye’den, 2006 yılında Mersin’de yaşayan bir elektrik teknisyeni, eşi için ışıklı gelinlik tasarlamıştı. Çam ağacı gibi yanıp sönen ışıklarla evet diyen gelin Canan Yeşiltaş, farklı olmaktan memnun olduğunu söylüyor, damatsa böyle gelinliklerin moda olacağını ifade ediyordu. Umarız gelini elektrik çarpmamış ve düğün gecesi kazasız belasız atlatılmıştır!

Her şeye rağmen evlenmek

İnsanlar aşkları için hem dinlerinden, hem koltuklarından hem de hayat standartlarından vazgeçebiliyorlar. Aşkı için dininden ve tüm hayatından vazgeçen güzel modelimiz Tuğçe Kazaz gibi. Tuğçe’nin din değiştirmesi, yıllardır Müslüman bir Türk kızı ile evlenmek için din değiştirip sünnet olan Alman ya da Amerikalı adamların yaptığından hiç de farklı değildi. O dönem eşi Yorgo ile evlenmek için din değiştirip vaftiz olmak durumunda kalan Tuğçe’ye insanlar demediklerini bırakmamışlardı. Tuğçe bunu yapmak zorundaydı çünkü aksi taktirde evliliği Yunanistan’da resmi bir statü kazanmayacak ve doğacak çocukları vaftiz olamayacaktı. Bundan 30 yıl kadar önce, çok yakın iki arkadaşımın anneleri Nedo da eşi Arek ile evlenmek için aynı sebepten ötürü din değiştirmişti. Ama Tuğçe’nin bu konudaki çılgınlığı, bu denli göz önündeyken bunu yapması ve tüm hayatını bir kenara itip Yunanistan’a yerleşmesiydi. Dilini bilmediği, kültürüne yabancı olduğu bir ülkenin küçük bir kasabasına, ailesiyle uzun süre küs kalmayı ve onların düğününe katılmamasını göze alarak gitmesiydi.

Bahreyn Prensesi Meryem El Hanife’nin yaptığı ise gerçekten ağızları açıkta bırakacak türdendi. Önce saraydan, sonra da ülkesinden gizlice kaçan prenses, normal şartlarda evlenmesine asla müsaade edilmeyecek olan Amerikan Donanması mensubu Jason Jahnson ile evlenmek için tacı, tahtı, serveti ve prenseslik titrini bir kalemde silmişti. İkili 2000 yılında evlendi ve prenses Amerika’da sıradan bir yaşam sürmeye başladı.

Katolik Kilisesi’nin tanınmış rahiplerinden Başpiskopos Emmanuel Milingo’nun yaptığına ne demeli? Katoliklerde çok sıkı denetim altında olan evlilik hadisesi, rahipliği seçmiş biri için imkansızdır. Hele ki görevdeyken evlenmeye kalkmak, büyük bir skandal sebebidir. Başpiskopos görevdeyken, kilisenin evlilik yasağını hiçe sayarak 2001 yılında Filipinli eşi evlendi ve akabinde kiliseden atıldı. Piskoposun geçkin yaşına ve dini liderlik konumuna rağmen yaptığı bu evlilik, dinden aforoz edilmesiyle sonuçlandı. Milingo, olayların ertesinde yine de mutluydu ve hiç pişmanlık duymuyordu.

Yıllar önce ünlü sanatçı Frank Sinatra da büyük aşkı Ava Gardner ile evlenmek için böyle büyük bir aforozu göze almıştı. İlk eşi ve çocukluk aşkı olan Ancy Barbato ile evliliği sürerken Gardner ile ilişkiye giren Sinatra, birliktelikleri bir skandal halinde patlak verince, eşinden ayrılıp yıldırım nikahıyla Gardner ile evlenmiş ama sanat dünyasından uzun bir süre dışlanmıştı. Amerikan halkı tutucuydu ve böyle bir hamle Sinatra’nın tüm kontratlarının feshiyle sonlanmıştı. 1951 yılında yaşanan bu olaydan iki yıl sonra yaşadığı stresle sesini de kaybeden Sinatra kendini 1955’e kadar toparlayamamıştı.

En acayip düğün seremonisi

Düğününüzü Guinness Rekorlar Kitabı’na sokmaya ne dersiniz? Moskova Ford Focus Kulübündeki gençlerden biri bu fikre sıcak bakmış olacak ki 200’den fazla aynı marka otomobil ile en uzun düğün alayını gerçekleştirerek Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi planlamışlar. Tüm otomobilleri süsleyen ekip, kendilerine eskortluk edecek polisin altına da aynı model bir otomobil verdikten sonra yola koyulmış ve hedeflerine ulaşmışlar. Rotalarını tamamladıktan sonra evlenen genç çift, böyle bir özel anı tarihe kazıdıkları için mutlu olduklarını söylemişler.

Rock müziği ne kadar seversiniz bilemiyoruz, ama 2006 yılında İstanbul’da evlenen Ümit ve Esra Güven çiftinin bir hayli sevdikleri belli. Düğünlerini Bronx’ta yapan ikilinin bu özel gecesinde dört ayrı rock grubu sahneye çıkmış ve davetliler giriş için ücret ödemişti. Esra’nın gelinlik yerine siyah bir tişört giymesi ve kırmızı üzerine siyah benekli duvağı, asi gençliğin evlilik trendlerini belirler gibiydi. Ama onların bu sıradışı töreni, Ukraynalı bir çiftin düzenlediği gotik nikah seremonisinin yanında “normal” kalıyordu. Taksim’de herhangi bir gencin üzerinde görebileceğiniz gotik sokak giysileriyle evlenen genç çiftin, düğün boyunca ellerinden düşürmediği pilates topunun minyatürü gibi duran mavi topun anlamını da kimse çözememişti. Çift evlendikten birkaç gün sonra ilişkilerinden yoruldukları gerekçesiyle boşanmıştı.

Cem Özer ve Esin Maraşlıoğlu’nun tiyatro sahnesinde gerçekleşen düğünlerini hatırlamayanınız var mı? O dönem sevgili olan ikili, Cem Özer’in stand-up yaptığı sahnede evlenmişti. Maraşlıoğlu’na sürpriz yapmak için önceden tüm nikah işlemlerini halleden ve o dönemki müstakbel eşini şova davet eden Özer, Maraşlıoğlu’nu sahneye çağırarak ona evlenme teklif etmiş, sonra da içeri giren nikah memuru ikiliyi oracıkta evlendirivermişti. Bu düğün, spontane evlilik törenlerine örnek teşkil etmiş olacak ki, o gün bugündür, televizyonda, sahnede evlenenlerin ardı arkası kesilmiyor. En son Can Tanrıyar’ın Petek Dinçöz’e canlı yayında evlilik teklif etmesi ve neticede nikahın milyonların önünde kıyılması büyük bir jest ve çılgınlık olarak nitelendirildi; çünkü Tanrıyar, rakip kanalda düğün yaptığı için Show TV’deki işinden oldu. Ama aşk için değmez mi?

Türkiye’deki en acayip düğün seremonilerinden birine imza atanlarsa, 2000 yılında Antalya’da evlenen Şennur ve İrfan Bentetik çiftiydi. Şennur Hanım’ın damatlık, İrfan Bey’in gelinlik giyerek evet dediği törende, damatlıklı gelinin, imzayı attıktan sonra, eşinin duvağını açarak alnından öpmesi salondakilerin gülme krizi geçirmesine yol açmıştı.

Aşkını vücudunda ölümsüzleştirmek

Bundan yıllar evvel Özlem Tekin ilk ve tek evliliğini Pashan Music ile yaptığında, insanların nikah yüzüğü yerine dövme “takabildiklerini” öğrenmiş olduk. O dönem hayatının aşkını bulduğunu söyleyen Özlem, eşini ve kendisini ifade eden bir sembolü sol yüzük parmağına işlettirmişti. Ebru Şallı ise o dönem nişanlısı olan Harun Tan’ın adının baş harfini göbeğine yazdırırken, Tan ise güzel gözlü müstakbel eşinin gözünü koluna dövme olarak işletmişti. İkili kısa süre sonra rüya gibi bir düğünle evlendi ve uzun yıllardır mutlu bir evlilikleri var. Aynı şeyi 90’ların ikinci yarısında evlenen ve kısa süre sonra olaylı bir şekilde boşanan Özlem Tekin için geçerli olamasa da aşkını temsil eden bir sembolün uğur getireceğine inananlar hâlâ çoğunlukta.

Soul müziğin çılgın kızı, Amy Winehouse’un dövme tutkusu malumunuzdur. Bu tutku içinde, bir küs bir barışık yaşadığı aşkı, geçen yıl gizlice evlendiği kocası Blake’e de yer vermeden duramazdı. Winehouse, sol göğsünün üzerine “Blake’s” (Blake’in) yazdırmış. İkilinin şu sıralar boşanacağı konuşulsa da bu romantik hamlenin unutulacağını sanmıyoruz.

Kaynak: Perfect Wedding