Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Eğitim - Öğretim > işletme - iktisat
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 10 December 2008, 11:05
Junior Member
 
Kayıt Tarihi: 1 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Rekabet Yönetimi

1. REKABET KAVRAMI


1.1. Rekabetin Tanımı
Kişiler toplum içinde daha iyi olduklarını kanıtlamak için bilgi ve becerilerin son noktasına kadar kullanmaya çalışır. Kişileri buna iten rekabet güdüsüdür. Rekabet toplumda kimin daha iyi olduğunu belirlemekle birlikte, en iyi ikincinin birinciden daha iyi olmak için daha çok çaba göstermesini sağlar.
Rekabet daha iyiye, daha yetkine ulaşmak için yapılır. Yoz örneklere benzemek için rekabet yapılmaz. Politik hayatta dar anlamlı partizanlık aşırı vaatlerde bulunmak, transfer pazarları kurmak, kadrolaşmak adı altında militanları kamu kurumlarına yerleştirmek duygu ve inanç sömürüsü yapmak, yoz olarak nitelendirilebilecek davranış ve tutumlardır. Bunların yoz davranış olduğu bilinmesine karşın bazı politikacılarımız bu doğrultuda hareket etmekten kendilerini alıkoymamakta, hatta rekabete dahi girişmektedirler.
1.2. Rekabetin Tarihsel Gelişimi
Klasik İktisatçılara Göre Rekabetin Anlamı : Klasik rekabeti sadece üretim faktörlerinin düşük getiri alanlarından yüksek getiri alanlarına yönelmesi durumunda dinamik bir süreç olarak algılamışlardır. Bunun dışında klasik yaklaşımda rekabet dar piyasa olgusu dışına çıkmamıştır. Bu anlayış klasiklerin rekabet kuramlarını geliştirmelerini engellemiştir.
Neo – klasik İktisatçılara Göre Rekabetin Anlamı : Neo-klasik anlayışta piyasadaki firma sayısı rekabeti belirleyen bir unsur olarak görülür. Eğer mevcut piyasada tek bir firma varsa rekabetten söz edilemez. Bu durumda tekelci bir piyasa yapısı söz konusudur. Klasikler tarafından “Piyasa Süreci” olarak algılanan rekabet neo-klasikler tarafından “piyasa Yapısı” olarak algılanmıştır. Piyasa yapısı olarak algılanan rekabet neo-klasikler tarafından Tam Rekabet piyasası şeklinde tanımlanmıştır.
Avusturya Okuluna Göre Rekabetin Anlamı : Avusturya okulu neo-klasiklerin rekabeti durağan piyasa yapısı gibi ele almalarına karşı çıkan yaklaşımlardan biri olarak ortaya çıkmaktadır. Genelde bireycilik, insanların bilgilerinin tam olmayacağını, süreçleri, karmaşıklığı vurgulamakta, ekonomide devlet müdahalesine karşı çıkarak serbest piyasanın üstünlüğü savunulmaktadır.
Post Keynesyen Yaklaşımına Göre rekabetin Anlamı: Rekabet Post-Keynesyen yaklaşımda hayatta kalma süreci olarak ifade edilmektedir. Post-Keynesyen yaklaşımda rekabeti bir süreç olarak düşündüğünden onun sadece fiyat boyutunu değil üretim, yatırım ve kurumsal boyutlarını da ele almaktadır. Maliyetlerin yatırım ve teknolojinin yeniliklerle değişeceğini belirten bu yaklaşım, yatırımların gerçekleşmesinin mali kaynakların varlığına bağlı olduğunu öne sürmektedir. Post–Keynesyen yaklaşımda rekabetin ölçütünün firmaların araştırma ve geliştirme harcamaları olduğu vurgulanmaktadır.
1.3. Rekabetin Önemi ve İşlevi
Rekabet birden çok kişi veya birim arasında ortaya çıkan bir olayıdır. Rekabet içindeki taraflar başarmaya güdümlenmiş olduklarından başarmanın gereği olan çalışma ve çaba rekabet sürecinin kaynağını oluşturur.
Rekabetin ekonomik açıdan yöneldiği alan yenilikler üzerinde etkinlik ve verimliliğin artırılması olmaktadır. Piyasa sisteminin istenilen sonuçları üretmesi ve piyasa sisteminin nimetlerinden toplumun yararlanması ancak piyasa sisteminin rekabet sistemini benimsemiş olması ve rekabetin temel felsefe ve yaşam biçimi haline getirilmesi ile mümkündür. Piyasaların bulunduğu bir ortamı rekabet sürecinin bir sisteme dönüştürmesi rekabetin koordinasyon fonksiyonundan kaynaklanmaktadır. Rekabet yarışının var olabilmesi için çok sayıda tarafın olması gerekir. Ekonomide rekabetçi taraflar kendi üretim-tüketim-gelir ve harcama planlarını en ince ayrıntısına kadar düşünüp planlayarak kâr ve fayda elde etme yarışına girerler, çünkü rekabet yarışının olduğu bir ortamda hazırlıksız girilmesi durumunda başarısızlık riski artar.
Rekabet bir serbest seçim sistemidir. Rekabetin en önemli sosyal yanı keyfiliğe son vererek toplumu oluşturan bireylerin toplam tercihlerini ortaya çıkaran bir demokratik sistemdir. Diğer yönden iktisaden aşırı güçlenmiş grupların siyasi mekanizmayı kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirdikleri herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Bu da demokratik seçim sistemine önemli bir tehdit oluşturur.
1.4. Rekabetin Hedefi ve Aktörleri
Rekabet bir yarıştır. Her yarışta olduğu gibi rekabet yarışının da bir hedefi ve aktörleri de vardır.

Rekabet Üstünlüğü Nasıl Sağlanır?
İki şekilde rekabet üstünlüğü sağlanır, bunlardan birincisi; düşük maliyet liderliği sağlama; ikincisi ürün farklılaştırmaya olanak tanımak.
Günümüzde bilgi teknolojilerini kullanarak yarattıkları değerlerin maliyetlerini düşürmek, suretiyle rekabet avantajı elde eden değişik iş alanlarında çalışan kuruluşu rastlamak mümkündür. Örneğin; Tekstil imalatında bu teknolojilerin kullanılmasıyla kalıpların otomatik kesilmesi ile toplam işçilik maliyetlerinde %50‘nin üzerinde tasarruf sağlanmıştır.
2. REKABETTEN BEKLENEN FAYDALAR
2.1. İktisadi Faydalar
2.1.1. Üretimde Etkinlik
Rekabet, işletmeleri daha az kaynak kullanımı ile üretim yapmaya zorlamaktadır. Çünkü işletmelerin piyasada oluşan fiyatı etkileme gücünden yoksun olmaları nedeniyle faaliyetlerini sürdürebilmek için daha düşük maliyete sahip olmaları gerekmektedir.
2.1.2. Kaynak Dağılımında Etkinlik
Belirli bir malın veri girdi seviyesinde ne miktarda üretileceği ve toplumsal değerlerin ne şekilde tahsis edileceği ile ilgilidir. Toplumda bütün kaynaklar kullanıldığı zaman, her bir maldan ancak belli bir miktar üretilebilir. Herhangi bir malın üretimi artırıldığı zaman başka bir malın üretiminin düşürülmesi gerekir. Rekabet kaynak dağılımında verimliliğin temininde en etkili yöntemdir.kaynakların tüketicilerin her bir malı elde etmek arzusuna göre dağılımını sağlayarak refahın artırılmasını gerçekleştirir.
2.1.3. Yenilikte Etkinlik
Rekabetçi piyasalarda faaliyet gösteren işletmeler, piyasada kalabilmek için diğerlerinden farklılaşmalıdır. Bunun için daha ucuz ve daha iyi bir ürüne hatta yeni bir buluşa sahip olmalıdır. Dolayısıyla rekabetçi piyasalarda işletmelerin AR-GE faaliyetlerinde bulunmaları gerekir. Bu nedenle işletmeler arasındaki rekabetin etkisi yalnızca fiyatta değil, yatırım ve teknoloji alanında da görülmektedir. Sonuç olarak piyasadaki faal ve potansiyel rekabet firmaları AR-Ge faaliyetlerine yani yenilikte etkinliğe yöneltmektedir.
2.2. Sosyal Faydalar
Rekabetçi piyasa, iktisadi etkinliği gerçekleştirerek, refah etkisi yaratacak; aşırı kârı engelleyerek tüketicilerin korunmasını sağlayacaktır. Rekabet,siyasal yaşama oyları ile katılan halkın ekonomik yaşamda da görüş ve arzularını ifade etmesini sağlar. Yenilikte etkinliği sağlayarak sosyal hayattaki gelişmeleri teşvik edici rol oynar.
2.3. Siyasal Faydalar
Rekabet ekonomik gücün tek bir elde toplanmasını önleyip topluma yaygınlaştırarak, iktisadî güce sahip olanların siyasi hayata da egemen olmasını engeller.






3. REKABET YÖNETİMİ GÜCÜNÜ BELİRLEYENLER
3.1. Temel Belirleyiciler
3.1.1. Verimlilik
Temel anlamda verimlilik eldeki kaynaklarla azami ürünün elde edilmesidir. Bir firma için verimlilik ne kadar üst düzeyde ise firmanın rekabet gücü düzeyi de o oranda yüksek olacaktır.
3.1.2. Teknolojik Yenilikler
Firmaların rekabet güçlerini belirleyen önemli faktörlerden biri de teknolojik gelişmeleri ve yenilikleri takip etme hızlarıdır. Yapılan birçok uluslar arası araştırma bir firmanın performansını etkileyen en önemli unsurun ürün ve hizmet kalitesi olduğunu göstermiştir. Ayrıca yine yapılan birçok araştırmalarda en başarılı firmaların, kalite, pazarlama ve müşteriye muamele gibi konularda daha çok ilgilenen firmaların olduğu görülmüştür.
3.1.3. Girişimcilik ve Sanayiinin Yeniden Yapılanması
Girişimlerin ve girişimcilerin fazla olmasıyla sanayideki yeniden yapılanmanın etkili ve düzenli olması rekabeti kızıştıracak ve dolayısıyla rekabet gücü artmış olacaktır.
3.1.4. Makro Ekonomik Ortamın Etkisi
Firmaların etkili olarak yapabilecekleri, yatırım kararları ve rekabet gücünü artırabilecekleri bir ortamı oluşturmakta en büyük görev hükümete düşer. Hükümet ekonominin potansiyel büyümesini artıracak ortamı oluşturmak için;
Yeni bir kamu maliyesi politikası uygulamalı, enflasyon düşürülmeli.
Ticari bloklarla ve gelişmiş ülkelerle daha büyük bir işbirliğine gidilmelidir.
3.1.5. Yatırımların Arttırılması ve Teşvik Edilmesi
Yatırımların artırılması için en önemli iki koşul istikrarlı bir piyasanın olması ve firmaların kâr edebilmesidir. Bu çerçevede alınması gereken önlemler şunlardır;
Vergilendirme düzeyleri azaltılarak, firmaların vergiler düştükten sonra kalan kârlılık oranları artırılır.
Yatırımlar için maddi ve manevi teşvik sağlanmalıdır.
Yatırımları artırmak için uygun para ve finans politikaları uygulanmalıdır.
Yabancı sermaye yatırımları teşvik edilmelidir.
3.1.6. Kârlılığın Artırılması
Kârlılık; yatırımların düzeyini,yerini ve uzun dönemde firmaların rekabet gücünü etkilemesi için çok önemlidir. Kârlılığı artırmak için alınması gereken önlemler şunlardır:
Ücret artışları işgücü verimlilik artışının altında olmalıdır.
Firmalar yeniden yapılanmaları için teşvik edilmelidir.
Sermayenin verimliliği artırılmalıdır.
3.1.7. Rekabet Gücünün Azalması, Artırılması, Satış Organizasyonu Üzerindeki Etkisi, Fiyatlandırma, Geleneksel Olmayan Biçimlerin Ortaya Çıkarılması :
Rekabet Gücünün Azalması : Rekabet gücünü doğrudan etkileyen önemli etkenlerden birisi enflasyondur. Yüksek enflasyon nedeniyle ürünlerin maliyeti dolayısıyla fiyat yükselmekte ve bu iç piyasada talep darlığı oluştururken dış piyasada ihracatı olumsuz yönde etkilemektedir. Özel sektör yatırımlarının düşük olması da rekabet gücünü azaltır. Kredi faizlerinin yükselmesi sonucunda rekabet gücü azalır.
Arttırılması : Rekabeti arttırmak için öncelikle özelleştirilmesi şarttır. Diğer taraftan firmalara büyümesi ve gelişmesi için gerekli koşullar oluşturulmalıdır. Ayrıca iç piyasanın tanınması gerekir.
Satış Organizasyonu Üzerindeki Etkisi : Rakiplerin satış organizasyonları iki noktada önemlidir. Birincisi daha çok rakibin aynı sayıda müşterinin peşinde koşması ve bazı firmaların bütün ürünlerini biraraya toplayıp belirli sanayileri hedeflemeleridir.
Fiyatlandırma : Firmanın fiyatlarını geniş ölçüde rakiplerin fiyatlarına bakarak saptaması halidir. Rekabeti esas alma politikasının en belirgin özelliği firmanın fiyat ile maliyet veya talep arasında değişmeyen bir ilişki sürdürülmelidir.
Geleneksel Olmayan Biçimlerinin Ortaya Çıkarılması : Belirli pazarlarda rakip fazlalığı yanında değişik rekabet türleri de görülür. Örneğin, otomobil sanayiinde firmalar arasında ortak girişimler çok sayıda melez rakip oluşturdu. Mazda’nın %25’i şimdi Ford’a aittir ve Michiga’daki Fiat Rock Fabrikası Ford araştırmalarının ürünü olan araba modelleri yapmaktadır. Kısaca bazı pazarlarda elde bir program olmaksızın kimin kime rakip olduğunu anlamak çok zordur. Bu da yeni rekabet biçimleri ortaya çıkarmaktadır.
3.2. Yardımcı Belirleyiciler
3.2.1. İşgücü Piyasasının Esnekliği
İşgücü piyasasının esnekliği işletmenin daha fazla kişi istihdam etmesin ive daha etkin biçimde verimli çalışmasına bağlıdır. Ayrıca kişilerin kendilerine en uygun işleri bulması ve daha verimli, daha sorumlu çalışması işgücü piyasasının esnekliğinde etkendir. İşgücü konusundaki bir başka önemli husus da eğitim ve öğretimdir. Eğitim gençlerin okuldan iş dünyasına daha çabuk ve daha kolay uyum sağlayabilmeleri ve işgücü piyasasını ve ihtiyacı olan becerileri kazanabilmeleri açısından çok önem taşımaktadır. Diğer taraftan modern koşulları yakalayan eğitim ve öğretim sistemleri aynı zamanda işgücü piyasasının yenilik ve değişikliklere daha kolay uyum sağlayabilmesinin ön şartıdır. Bu yüzden eğitim ve öğretim kalitesi arttırılarak, firmaların isteklerine uygun hale getirilip firmaların daha çok sayıda eleman istihdam etmeleri sağlanabilir.
3.2.2. Genel Ekonomik Hizmetler ve Kamu Alt Yapısı
Toplumun refahını sanayiinin rekabet gücünü arttırmak için altyapı yatırımlarının genişletilmesine ihtiyaç vardır. özellikle ulaşım, bilgi, haberleşme ve öğretim konularında yeni altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca AR-Ge yatırımlarının da arttırılması çok önemlidir.
3.2.3. Yönetsel Uygulamalar
Rekabet gücünü belirlemede etkili olan bir diğer faktör de yönetsel uygulama ve tekniklerdir. Bu konuda yapılması gereken çalışmalarda öncelikle yöneticilere ve firma sahiplerine düşmektedir. Firma sahipleri ve yöneticiler; firma içindeki takım çalışmaları, firmanın kısa ve uzun dönem hedefleri, uluslar arası yönetim teknikleri, hizmet içi eğitim, firma bünyesindeki bir takım iç düzenlemeler konusunda çalışmalar ve uygulamalar yapmalıdırlar.
3.2.4. Devletin Ekonomideki Yeri
Rekabet gücünün artırılması için bir an önce acil ve köklü reformlar yapılarak devletin ekonomideki yerinin küçültülmesi gerekmektedir. Bu kapsamda;
Faaliyetlerin ihtiyaçlara göre yapılıp yapılmadığının tespiti.
Kamu sorumluluğunda bulunan yönetim, üretim, maliye vb. faaliyetlerin özel sektör tarafından daha iyi yapıldığının tespiti.
Geri kalan kamu sektörü hizmet ve malların daha etkin hale getirilmesi.
Devletçe belirlenen önceliklerin ve program hedeflerinin rekabet gücü üzerindeki potansiyel etkilerinin hesap edilmesi.
3.2.5. Uluslararası İlişkiler ve Rekabet Düzeyi
Uluslararası bazda alınan ticari kararların dışında kalmamak ve onların gerçekleştirilebilmesi bakımından lobi oluşturmak için uluslar arası ticari kuruluşlara üye olmak, faaliyette bulunmak ve de uzman kuruluşlarla işbirliğine gitmek önemli faktörlerdendir. Yeni piyasalara girebilmek, yatırım yapmak ve ihracat stratejileri geliştirmek ise işletmelere düşen görevlerdir. Ayrıca firmalar hedef aldıkları piyasalar için orta ve uzun dönemli stratejiler geliştirilmeli ve firmalara devlet desteği sağlanmalıdır.
4. REKABETTE KULLANILAN ANALİTİK TEKNİKLER
4.1. Sektörlerin Yapısal Analizi
Rekabet stratejisinin formüle edilmesinin özünde bir şirketi çevresi ile ilişkilendirilmesi yatar.
Bir sektördeki rekabet, onun temelini oluşturan ekonomik yapıda yatmaktadır ve mevcut rakiplerin davranışlarını da aşar. Bir sektördeki rekabetin durumu tedarikçiler, alıcılar, ikame firmalar, sektöre yeni girecek firmalar, sektördeki rakiplere göre belirlenir.
4.1.1. Rekabet Yoğunluğunun Yapısal Belirleyicileri
Bir sektördeki rekabet, yatırılmış sermayenin getirisini sürekli olarak aşağıya doğru çekmeye çalışır. Beş rekabet gücü, bir sektördeki rekabetin, mevcut oyuncuların çok ötesine geçtiği gerçeğini yansıtır. Beş rekabet gücünün hepsi birarada sektör rekabetinin ve kârlılığın yoğunluğunu belirler. Rekabet yoğunluğunun en uç noktası, girişin serbest olduğu, sayısız firma ve ürünün birbirine benzer olması nedeniyle rekabetin başıboş kaldığı sektördür.
4.1.1.1. Giriş Tehdidi
Bir sektöre yeni katılanlar, yeni kapasiteyi, Pazar payı kazanma arzusunu ve genellikle önemli kaynakları da beraberlerinde getirirler. Bir sektöre girişin yarattığı tehdit, sektöre yeni girecek firmanın mevcut giriş engellerine bağlıdır. Altı temel giriş engeli vardır. ölçek ekonomisi, ürün farklılaştırması, sermaye gerekleri, geçiş maliyetleri, dağıtım kanallarına erişim, ölçekten bağımsız maliyet dezavantajları, devlet politikaları bu giriş engellerindendir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 10:56


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2