#1
|
|||
|
|||
Depresyonun nedenlerİ
Bu bölümde size insanı depresyona götüren nedenlerle ilgili genel bir bilgi vereceğim. Bu bilgiler gündelik hayatımızda neleri değiştirebilirsek depresyona yakalanmayacağımızın ip uçlarını içeriyor. Bu bilgileri derlerken yararlandığım kaynaklar şunlardır : Paul Gilbert. Overcoming Depression İkinci Baskı Oxford University Press 2002. Gilbert'ın kitabı depresyon üzerine okuduğum en kapsamlı kitaplardan birisi burada onun görüşlerinden geniş ölçüde yararlandım. Diğer kaynakların ikisi David Burns'e ait. Burns de dünyada depresyon üzerine yazılmış en çok satan kitaplardan birinin yazarıdır özellikle ilk kaynak aradan yıllar geçmesine rağmen hala en önemli başvuru kaynaklarından birisidir. David D. Burns. Feeling Good. The New Mood Therapy. Avon Books New York 1999 ve David D. Burns. The Feeling Good Handbook. Plume Books New York 1999. Aaron T. Beck bilişsel terapi ekolünün kurucusu ve önde gelen bir kuramcıdır. Alıntı yaptığım kitabı şöyle : Aaron T. Beck. Cognitive Therapy and the Emotional Disorders. Penguin Boks 1993..
Depresyon ne sıklıkta görülür? Maalesef depresyon sık görülür. Kadınlarda görülme oranı % 4-10 erkeklerde ise %2-25 . Hayat boyu risk kadınlarda %10-26 erkeklerde %5-12'dir. Bu şu manaya geliyor: her dört yada beş kişiden biri hayatlarının bir döneminde bir çeşit depresif dönem geçirebilir. Depresyon kadınlarda erkeklerden üç kat daha sık görülür. Depresyon işşizliğin yüksek oranda görüldüğü yerler gibi sosyoekonomik seviyenin düşük olduğu yerlerde daha sık görülür. Yeni araştırmalar göstermiştir ki depresyon yirminci yüzyılda artış eğilimindedir ancak bunun nedenleri belli değildir. Sosyoekonomik değişiklikler aileler ve topluluklardaki bölünmeler genç kuşaktaki özellikle işsiz olanlar umutsuzluk duyguları beklentilerdeki artmanın etkisi olabilir. Eğer depresyondan yakınıyorsanız başarısız hissediyorsanız kendinize yönelmiş yoğun bir öfkeniz varsa eğer hayatı yaşamaya değer bulmuyorsanız kapana kısılmış hissediyorsanız ve kurtulma umudunuz yoksa duygularınız her ne ise; yalnız olmadığınızı hatırlayın. Dünyadaki milyonlarca depresyondaki insan sizinle aynı duyguları paylaşıyor. Elbette bunu bilmek depresyonunuzu daha az ıstıraplı yapmaz fakat bu sorunun sizden değil de zihninizden kaynaklandığını anlamanızda yardımcı olur. Bu duygular depresyonun bir parçasıdır. Doğrudur bazı depresyonda olmayan insanlar sizi anlamazlar ve kendinizi toplamanızı söyleyebilirler 'unut gitsin' veya 'takma kafana ya' derler fakat bu sizinle ilgili bir şeylerin kötü olduğu manasına gelmez. Bu sadece sizi anlamakta zorlanıyor oldukları manasına gelir. Depresyondaki insanlara yardım etmek amacıyla yapılacak çok şey vardır. Antidepresanlar ve psikolojik tedaviler gibi. Antidepresan ilaçlar yeterli doz ve sürelerde kullanıldıklarında çok etkilidirler ve pek çok depresyonun tamamen iyileşmesini sağlayabilirler. Depresyonun Nedenleri Akıl -beden bağlantısı Depresif hissettiğinizde duymak isteyeceğiniz en son şey bunun tamamen psikolojik olduğu ya da sadece zihnin durumlarından biri olduğu sözleridir. Tüm bunlardan sonra yorgun ve amaçsız hissedersiniz iyi uyuyamıyorsunuzdur ve tükenmiş hissediyorsunuzdur. Eskiye nazaran fiziksel olarak da rahatsızsınızdır. Depresyonda olduğumuzda beynimiz daha farklı çalışır. Depresyon psikolojik olduğu kadar fiziksel bir problemdir de. Sadece ruhunuz değil bedeniniz de depresyonla yavaşlar. Bağışıklık siteminiz bile daha yavaş çalışır. Bazen biz akıl ve bedenin birbirinden ayrı olduğunu düşünebiliriz ama öyle değildir. Akıl ve beden tektir. Depresyonda beyin birçok yönden etkilenmiştir. Uyku sistemi etkilenmiştir. Beynin olumlu duyguları yöneten alanını (eğlence aşk mutluluk gibi) baskılarlar olumsuz duyguları yöneten alanını (kızgınlık gerginlik kıskançlık utanç gibi) uyarırlar. Diğer bir deyişle depresyonda olduğumuzda sadece hayatın eğlenceli yönlerini durdurmakla kalmaz aynı zamanda daha gergin üzgün ve kötü huylu oluruz. Sinir hücreleri arasında mesaj iletiminden sorumlu olan maddelere nörotransmitterler/ sinirsel ileticiler denir. Beyinde çok çeşitli nörotransmitterler vardır. Bunların bir çeşidi monoaminlerdir. Dopamin noradrenalin ve serotoninleri kapsarlar. Bu nörotansmitterlerin uyku iştah motivasyon fonksiyonları üzerine etkileri vardır. Aynı zamanda ruh hali ve duygular üzerinde de etkilidirler. Bizim ruh hali kimyasallarımızdırlar. Depresyonda bu ruh hali kimyasallarının daha az salgılandığı ve etkin bir biçimde çalışmadığı düşünülmekte. Eğer size karmaşık geldiyse ruh halimizin ve duygularımızın beyindeki bazı kimyasal sistemler tarafından etkilendiğini bilmeniz yeterlidir. Antidepresan ilaçlar da olumsuz duyguları kontrol eden alanlara ket vuran bu sistem üzerine etkilidir. Değişik antidepresanlar değişik şekillerde etki ederler. Artık beyindeki değişik kimyasalların ruh halimizi etkilediğini ve yapılan tedavilerin amacının da bu maddelerin daha etkin çalışmasının sağlanması olduğunu biliyoruz. Depresyondaki insanların doğal olarak sordukları niçin beyinde bu değişiklikler olur ve bunu düzeltmek için ne yapabilirizdir. Bizim ruh hali kimyasallarımızı etkileyen bir çok faktör vardır. En önemli üç tanesi genlerimiz geçmişimiz ve yeni oluşan stres faktörlerimizdir.
__________________
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Üniversitelerin Telefon Numaraları | ceyLin | Üniversiteler | 0 | 15 November 2008 23:41 |