Sabah erken saatlerde, oğlunun odasına giren anne onu uyandırmaya çalışıyordu.
Hadi oğlum, uyan artık! Okula geç kalacaksın.
Oğlu yarı açık gözlerle annesine baktı ve uykulu bir sesle:
Ama anne, bugün okula gitmek istemiyorum, dedi.
Anne kaşlarını çattı ve sert bir şekilde sordu:
Neden okula gitmek istemiyormuşsun bakayım? Bana geçerli bir neden gösterir misin?
Oğlu bir yandan gerinirken bir yandan da Bir değil iki neden söyleyebilirim.Dedi ve devam etti:
Okuldaki öğretmenler beni hiç sevmiyorlar, bu bir. Okuldaki öğrenciler de beni hiç sevmiyorlar, bu da iki. Bu iki neden yetmez mi anne?
Annesi başını sağa sola salladı:
Bunlar okula gitmemen için mazeret değil. Şimdi kalk ve çabuk hazırlan.
Ama oğlu pes edecek gibi değildi. Yorganı burnuna kadar çekti ve sordu:
Şimdi sen bana okula gitmem için iki geçerli neden söyler misin anne.
Yaşlı kadının sabrı tükenmek üzereydi. Oğlunun üzerindeki yorganı hızla çekti ve bir çırpıda:
Sen kırk beş yaşında koca bir adamsın, bu bir. Ve sen o okulun müdürüsün, bu da iki. Hadi şimdi okula marş mar
Hadi oğlum, uyan artık! Okula geç kalacaksın.
Oğlu yarı açık gözlerle annesine baktı ve uykulu bir sesle:
Ama anne, bugün okula gitmek istemiyorum, dedi.
Anne kaşlarını çattı ve sert bir şekilde sordu:
Neden okula gitmek istemiyormuşsun bakayım? Bana geçerli bir neden gösterir misin?
Oğlu bir yandan gerinirken bir yandan da Bir değil iki neden söyleyebilirim.Dedi ve devam etti:
Okuldaki öğretmenler beni hiç sevmiyorlar, bu bir. Okuldaki öğrenciler de beni hiç sevmiyorlar, bu da iki. Bu iki neden yetmez mi anne?
Annesi başını sağa sola salladı:
Bunlar okula gitmemen için mazeret değil. Şimdi kalk ve çabuk hazırlan.
Ama oğlu pes edecek gibi değildi. Yorganı burnuna kadar çekti ve sordu:
Şimdi sen bana okula gitmem için iki geçerli neden söyler misin anne.
Yaşlı kadının sabrı tükenmek üzereydi. Oğlunun üzerindeki yorganı hızla çekti ve bir çırpıda:
Sen kırk beş yaşında koca bir adamsın, bu bir. Ve sen o okulun müdürüsün, bu da iki. Hadi şimdi okula marş mar