#41
|
|||
|
|||
Cvp: Atilla İlhan Şiirleri
MEMLEKET HAVASI Bu bizim gökler gibisi hiç bir dağda çatılmamıştır
Yıldızlarımızın titremesi yüreğine deprem indirir Hiç bir yerde bu denize bu acı tuz katılmamıştır Topraktan sağdığımız pekmez güneşin başını döndürür |
#42
|
|||
|
|||
Cvp: Atilla İlhan Şiirleri
ARTI SONSUZ yağmurun yerden göğe yağdığı
bu gece yasak bölgedeyim büyük çingenelerin çaldığı kaçak silahların içindeyim sevişmek kapısının kapandığı bir nabız yoklar ki daima hızlı bir nabız yoklar elim öpüştüklerim hırsızlama çirkin bir ağızda dişlerim bir bıçak değer dudağıma gök yarıldıkça şimşeklerden soğuk aynalarda kilitliyim tırnaklarımdaki elektrikten su gibi erir iliştiklerim kıvılcımlar uçar kirpiklerimden doğumdan öncesini yaşıyorum henüz belli olmadı kimliğim vücudunu arıyor ruhum bir yerde atomun çekirdeğiyim bir yerde artı sonsuzum |
#43
|
|||
|
|||
Cvp: Atilla İlhan Şiirleri
ŞUBAT YOLCUSU seni kim çizebilir şubat yolcusu
yalnız akşam olsun dağınık olsun ceplerinde bozuk bir bulut uğultusu geceleyin dörtte bir ölüm korkusu dörtte dört sabaha karşı yağmursun seni kim çizebilir şubat yolcusu bütün çizgileri bozuyorsun |
#44
|
|||
|
|||
Cvp: Atilla İlhan Şiirleri
SOKAKLARDA MIZIKA ÇALMA ÇOCUK Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
Gece trenlerine binme, kaybolursun Sokaklarda mızıka çalma çocuk Vurulursun.. |
#45
|
|||
|
|||
Cvp: Atilla İlhan Şiirleri
YAZIN SON GÜNLERİ ufkun sonsuzluğuna
hiç şaşırmıyorlar rüzgarın gizli ıslığını hiç kimse işitmiyor hangisi anlayabilir yazın son günlerinde tenha plajın ağır hüznünü |
#46
|
|||
|
|||
Cvp: Atilla İlhan Şiirleri
BİR ÜÇ BEŞ desen ki denizin tuzu
çiğ düşmüş kadife donlu patlıcanlar desen ki kendilerinden karga çığlıklarıyla kaçanlar en fakiri en zengini çirkini ve orospusu seni unutmuş olsun sen ki üşümüş gökte o yalnız bulutsun kıskanmadığın cömert bir maviliğin ortasında o bildiğin yalnızlığın ellerinden tutmuşsun desen ki unutulmuşsun denizler kızılca kıyamet akıp geçiyor zamana karşı geliyorsun bir üç ve beş leylekler artık gitti şimdi seni artık karanlıkta bir liman çekiyor unutulduğun unutulmadığın bilinmediğin bir liman bir üç ve beş derken şişede rom bitti sen yaşamaya başladığın zaman üşümüş gökte o yalnız bulut kendini hiç yerinde hissetmiyeceksin keyif senin istersen talihini billur akıntılarla bir tut ellerini göğsüne kavuştur doğu batı kuzey güney diyerek koştur bir üç ve beş istersen rom kadehleri gibi nasıl ki unutulmuşsun devril ve bitir maceranı |
#47
|
|||
|
|||
Cvp: Atilla İlhan Şiirleri
RİNNA-RİNNAN-NAY melengecin dalında çifte sığırcık diley çifte sığırcık
ciğerime ateş değdi öley diley öley gencecik zehir pamuk ırgatlığı gavur gündelikçilik rinna-rinnan-nay yüreğim bölündü lay damarlarım delindi kan gider kan gider melengecin dalında çifte saksağan diley çifte saksağan boynumda dönüp batır öley diley şol kahbe devran ağlarım bir yandan kan kusarım bir yandan rinna-rinnan-nay ellerim kırıldı lay gözüm seli duruldu kum gider kum gider melengecin dalında çifte güvercin diley çifte güvercin eğnimde göynek yok öley diley ayağım yalın ölürsem kahrımdan öldüğüm bilin rinna-rinnan-nay yollarım kapandı lay bulutlar parçalandı gün gider gün gider melengecin dalında çifte ispinoz diley çifte ispinoz azıktan yetimim öley diley katıktan öksüz dirliksiz düzensiz hanidir hürriyetsiz rinna-rinnan-nay künyemiz yazıldı lay kervanımız dizildi can gider can gider |
#48
|
|||
|
|||
Cvp: Atilla İlhan Şiirleri
AĞIR KAN KAYBI Biz yalnızlıktan doğduk o dağdağalı sudan
Biz yani erdoğan ayşenur ali ve ahmet Birkaç litre kan bir hayli kemik epeyce korku Sanki bir tesbih koptu tane tane savrulduk Köy köy bucak bucak memleket memleket Yani afyon adilcevaz akçadağ turgutlu Birkaç litre kan bir hayli kemik epeyce korku Buzlu mehtap alçakca kesmişti yolumuzu Bütün kapılardan açıkca kovulmuştuk Silahımız avcumuza yapışmıştı soğuktan Biz yani erdoğan ayşenur ali ve ahmet Birkaç litre kan bir hayli kemik epeyce korku Kestiremedik ne yaptığımızı kim olduğumuzu Sanki bir tesbih koptu tane tane savrulduk Köy köy bucak bucak memleket memleket Yani afyon adilcevaz akçadağ turgutlu Birkaç litre kan bir hayli kemik epeyce korku Ne kadar korkmuştuk elimizden tutmadılar Doğrudur kendi içimizde daraldığımız Kim neyi savundu bilinmez nereye kadar Biz yani erdoğan ayşenur ali ve ahmet Başka bir yalnızlıkta boğulduk / havasızlıktan Sanki bir tesbih koptu tane tane savrulduk Köy köy bucak bucak memleket memleket Ne solculuğumuz solculuktu ne sağcılığımız Karanlık bir kapı ölüp üstümüze kapandılar Kimse bizi sevmedi / ağır kan kaybıyız |
#50
|
|||
|
|||
Cvp: Atilla İlhan Şiirleri
GEÇERDİ HEP Geçerdi hep
Pırıltılı kanunlar Neves gecelerden İhtimal buhranlı gecelerdi hep Yüreğinde yalnızlığın tortusu Vazoda yaseminler Ufukta yağmur kuşları Çözülmez bilmecelerdi hep Ansızın dalar Bir yorgunluğa uyanırdın Güneş çekilmiştir bahçelerden Lambalar çok erken yanmış Aldatılmak korkusu Sık sık bozulan yeminler Enfarktüs kuşkuları Sinsi bir kederdi hep Zaman zaman düşündüğün Aklına geldikçe güldüğün Şan şeref ve ün Beyhude şeylerdi hep |