Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Yaşamın İçinden > Aşk - Sevgi > Yaşanmış Gerçek Aşk Hikayeleri
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 18 October 2008, 21:12
Junior Member
 
Kayıt Tarihi: 1 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Arrow Yalnız sevmek yetmiyor

Yalnızca Sevmek Yetmiyor...Söylemek de Gerek..
Pek çok insan o iki sözcüğü duymak ister. Arada sırada duyduklarında ise zamanlama çok iyidir. Connie ile gönüllü olarak çalıştığım hastaneye yattığı gün tanıştım. Connie sedyeden yatağına yatırılırken eşi Bill yanındaydı. Connie kansere karşı verdiği savaşımın son evresinde olmasına karşın hâlâ çok neşeli ve canlıydı.

Yatağına yerleştirdik. Kullanacağı tüm eşyaların üzerine adını yazdıktan sonra kendisine başka bir gereksiniminin olup almadığını sordum.

“Evet” dedi. “Lütfen televizyonu nasıl kullanacağımı gösterir misiniz? Pembe dizileri çok severim ve izlediğim dizileri kaçırmak istemiyorum.”

Connie romantik bir kişiydi ve pembe dizilere ve aşk konulu romanlara ve filmlere bayılıyordu. Aramızdaki dostluk ilerledikçe bana otuziki yıl boyunca kendisine sürekli “Sersem kadın” diyen bir erkekle evli olmanın ne denli can sıkıcı olduğunu dile getirdi.

“Bill’in beni sevdiğini biliyorum ama” dedi. “Bana ne beni sevdiğini söyledi ne de sevgi sözleri yazılı bir kart gönderdi.”

İçini çekti ve hastanenin bahçesindeki ağaçlara baktı.

“Bana ‘Seni seviyorum’ demesi için neler vermezdim” diye içini çekti. “Ama biliyorum onun doğasına aykırıdır bu.”

Bill ise her gün Connie’yi ziyarete geliyordu. Önceleri Connie televizyondaki pembe dizileri izlerken o da yatağının ayak ucunda oturuyordu. Daha sonraki günlerde Connie daha uzun saatler uyumaya başlayınca odanın dışındaki koridorda aşağı yukarı yürümeye başladı. Çok geçmeden Connie artık hiç televizyon izleyemez oldu. Artık uyanık geçirdiği süreler dakikalarla ölçülür olmuştu. Ben ise zamanımın çoğunu Bill ile geçiriyordum.

Bana marangoz olduğunu ve balık tutmaktan zevk aldığını anlattı. Hiç çocukları olmamış; ama Connie bu amansız hastalığa yakalanana dek birlikte yaşamın tadını çıkarmışlar ve çok yolculuk etmişler. Bill eşinin yavaş yavaş ölüme yaklaştığı gerçeği karşısında duygularını bir türlü dile getiremiyordu.

Bir gün kafeteryada birlikte kahve içtikten sonra konuyu kadınlara ve biz kadınların yaşamlarında romantizme ne denli gereksinim duyduğumuza eşimizden romantik kartlar ve aşk mektupları almaktan ne denli çok hoşlandığımıza getirdim.

“Connie’ye kendisini sevdiğini söyler misin hiç?” diye sorduğumda (vereceği yanıtı biliyordum) bana çıldırmışım gibi baktı.

“Söylememe gerek var mı?” dedi. “Kendisini sevdiğimi biliyor!”

Uzandım elini tuttum:

“Elbette biliyor” dedim. Elleri bir marangozun ellerinin olması gerektiği gibi sertti. Tutunacağı tek şey elindeki fincanmış gibi sıkı sıkıya yapışmıştı fincana.

“Ama Bill düşünsene biraz” dedim. “O kendisini sevdiğini bunca yılın senin için ne anlama geldiğini kesinlikle bilmek ister.”

Birlikte Connie’nin odasına doğru yürüdük. Bill odaya girdi ve ben başka bir hastayı ziyarete gittim. Daha sonra Bill’in eşinin yatağının kenarında oturduğunu gördüm. Connie’nin elini tutuyordu.

İki gün sonra öğle üzeri hastaneye gittim. Bill koridorun duvarına yaslanmış gözlerini yere dikmişti. Connie’nin sabah 11:00’de öldüğünü başhemşireden öğrendim.

Bill beni görünce yanıma geldi ve bana sarıldı. Tüm bedeni titriyordu ve gözleri yaş içindeydi. Sonra sırtını duvara yasladı ve derin bir soluk aldı.

“Sana bir şey söylemem gerek” dedi. “Ona söyledikten sonra kendimi çok iyi duyumsadım.” Sustu ve burnunu temizledi. “Geçen gün senin bana söylediklerini uzun uzun düşündüm ve bu sabah ona kendisini ne kadar çok sevdiğimi onunla evli olmaktan ne denli çok mutlu olduğumu söyledim. Öyle güzel gülümsedi ki... Görmeliydin.”

Connie’ye veda etmek için odasına girdim. Başucundaki komodinin üzerinde Bill’in yazmış olduğu bir kart duruyordu. Hani şu bildiğimiz kartlardan biriydi.

Üzerinde “Sevgili eşime... Seni seviyorum” yazılıydı.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 05:14


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2