![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]() BİR CEZAEVİNDE TECRİTTEKİ ADAMIN MEKTUPLARI
I Senin adını kol saatimin kayışına tırnağımla kazıdım. Malum ya ![]() ne sapı sedefli bir çakı var ![]() (bizlere âlâtı-katıa verilmez) ![]() ne de başı bulutlarda bir çınar. Belki avluda bir ağaç bulunur ama gökyüzünü başımın üstünde görmek bana yasak... Burası benden başka kaç insanın evidir? Bilmiyorum. Ben bir başıma onlardan uzağım ![]() hep birlikte onlar benden uzak. Bana kendimden başkasıyla konuşmak yasak. Ben de kendi kendimle konuşuyorum. Fakat çok can sıkıcı bulduğumdan sohbetimi şarkı söylüyorum karıcığım. Hem ![]() ![]() o berbat ![]() öyle bir dokunuyor ki içime yüreğim parçalanıyor. Ve tıpkı o eski acıklı hikâyelerdeki yalnayak ![]() ![]() ![]() mavi gözleri ıslak kırmızı ![]() senin bağrına sokulmak istiyor. Yüzümü kızartmıyor benim onun bu an böyle zayıf böyle hodbin böyle sadece insan oluşu. Belki bu hâlin fizyolojik ![]() Belki de sebep buna bana aylardır kendi sesimden başka insan sesi duyurmayan bu demirli pencere bu toprak testi bu dört duvardır... Saat beş ![]() Dışarda susuzluğu acayip fısıltısı toprak damı ve sonsuzluğun ortasında kımıldanmadan duran bir sakat ve sıska atıyla ![]() yani ![]() dışarda bütün ustalığı ![]() ağaçsız boşluğa kıpkızıl inmekte bir bozkır akşamı. Bugün de apansız gece olacaktır. Bir ışık dolaşacak yanında sakat ![]() Ve şimdi karşımda haşin bir erkek ölüsü gibi yatan bu ümitsiz tabiatın ağaçsız boşluğuna bir anda yıldızlar dolacaktır. Yine o malum sonuna erdik demektir işin ![]() yani bugün de mükellef bir daüssıla için yine her şey yerli yerinde işte ![]() Ben ![]() ben içerdeki adam yine mutad hünerimi göstereceğim ve çocukluk günlerimin ince sazıyla suzinâk makamından bir şarkı ağzıyla yine billâhi kahredecek dil-i nâşâdımı seni böyle uzak ![]() seni dumanlı ![]() kafamın içinde duymak... II Dışarda bahar geldi karıcığım ![]() Dışarda ![]() taze toprak kokusu ![]() Dışarda bahar geldi karıcığım ![]() ![]() dışarda bozkırın üstünde pırıltılar... Ve içerde artık böcekleriyle canlanan kerevet ![]() suyu donmayan testi ve sabahları çimentonun üstünde güneş... Güneş ![]() artık o her gün öğle vaktine kadar ![]() bana yakın ![]() ![]() sönerek ![]() yürür... Ve gün ikindiye döner ![]() ![]() başlar tutuşmaya demirli pencerenin camı : dışarda akşam olur ![]() bulutsuz bir bahar akşamı... İşte içerde baharın en kötü saati budur asıl. Velhasıl o pul pul ışıltılı derisi ![]() bilhassa baharda ram eder kendine içerdeki adamı hürriyet denen ifrit... Bu bittecrübe sabit ![]() ![]() bittecrübe sabit... III Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldanmadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum ![]() dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara ![]() bu anda ne kavga ![]() ![]() Toprak ![]() Bahtiyarım... |
![]() |
|
|