|
|
|
#11
|
|||
|
|||
|
BİR CEZAEVİNDE TECRİTTEKİ ADAMIN MEKTUPLARI
I Senin adını kol saatimin kayışına tırnağımla kazıdım. Malum ya bulunduğum yerdene sapı sedefli bir çakı var ![]() (bizlere âlâtı-katıa verilmez) ![]() ne de başı bulutlarda bir çınar. Belki avluda bir ağaç bulunur ama gökyüzünü başımın üstünde görmek bana yasak... Burası benden başka kaç insanın evidir? Bilmiyorum. Ben bir başıma onlardan uzağım ![]() hep birlikte onlar benden uzak. Bana kendimden başkasıyla konuşmak yasak. Ben de kendi kendimle konuşuyorum. Fakat çok can sıkıcı bulduğumdan sohbetimi şarkı söylüyorum karıcığım. Hem ne dersin![]() o berbat ayarsız sesimöyle bir dokunuyor ki içime yüreğim parçalanıyor. Ve tıpkı o eski acıklı hikâyelerdeki yalnayak karlı yollara düşmüş yetim bir çocuk gibi bu yürek![]() mavi gözleri ıslak kırmızı küçücük burnunu çekereksenin bağrına sokulmak istiyor. Yüzümü kızartmıyor benim onun bu an böyle zayıf böyle hodbin böyle sadece insan oluşu. Belki bu hâlin fizyolojik psikolojik filân izahı vardır.Belki de sebep buna bana aylardır kendi sesimden başka insan sesi duyurmayan bu demirli pencere bu toprak testi bu dört duvardır... Saat beş karıcığım.Dışarda susuzluğu acayip fısıltısı toprak damı ve sonsuzluğun ortasında kımıldanmadan duran bir sakat ve sıska atıyla ![]() yani kederden çıldırtmak için içerdeki adamıdışarda bütün ustalığı bütün takım taklavatıylaağaçsız boşluğa kıpkızıl inmekte bir bozkır akşamı. Bugün de apansız gece olacaktır. Bir ışık dolaşacak yanında sakat sıska atın.Ve şimdi karşımda haşin bir erkek ölüsü gibi yatan bu ümitsiz tabiatın ağaçsız boşluğuna bir anda yıldızlar dolacaktır. Yine o malum sonuna erdik demektir işin ![]() yani bugün de mükellef bir daüssıla için yine her şey yerli yerinde işte her şey tamam.Ben ![]() ben içerdeki adam yine mutad hünerimi göstereceğim ve çocukluk günlerimin ince sazıyla suzinâk makamından bir şarkı ağzıyla yine billâhi kahredecek dil-i nâşâdımı seni böyle uzak ![]() seni dumanlı eğri bir aynadan seyreder gibikafamın içinde duymak... II Dışarda bahar geldi karıcığım bahar.Dışarda bozkırın üstünde birdenbiretaze toprak kokusu kuş sesleri ve saire...Dışarda bahar geldi karıcığım bahar![]() dışarda bozkırın üstünde pırıltılar... Ve içerde artık böcekleriyle canlanan kerevet ![]() suyu donmayan testi ve sabahları çimentonun üstünde güneş... Güneş ![]() artık o her gün öğle vaktine kadar ![]() bana yakın benden uzak![]() sönerek ışıldayarakyürür... Ve gün ikindiye döner gölgeler düşer duvarlara![]() başlar tutuşmaya demirli pencerenin camı : dışarda akşam olur ![]() bulutsuz bir bahar akşamı... İşte içerde baharın en kötü saati budur asıl. Velhasıl o pul pul ışıltılı derisi ateşten gözleriylebilhassa baharda ram eder kendine içerdeki adamı hürriyet denen ifrit... Bu bittecrübe sabit karıcığım![]() bittecrübe sabit... III Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldanmadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum ![]() dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara ![]() bu anda ne kavga ne hürriyet ne karım.Toprak güneş ve ben...Bahtiyarım... |
|
|