Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Yaşamın İçinden > Aşk - Sevgi
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 21 November 2008, 20:01
Syst3m - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Root Administrator
 
Kayıt Tarihi: 26 July 2008
Mesajlar: 3,557
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy *AşK*ın gözyaşı









Titrek dudaklarımdaki keder, ağlamaklı bir çocuğun yüzünde belirirken inceden; yelkenleri paramparça olmuş benliğim, bilinmez bir girdabın içine sürüklenmeye başlıyor gecenin kan kokulu sessizliğinde…

Korkudan sislenmiş gözlerimdeki hüzünle birlikte giyiyorum yağmurları üzerime.

Rüzgârın fısıltıları ürpertiyor içimi sessizliğin derinliğinde...

Ay kanıyor bu gece, oluk oluk akıtıyor kanını geceye ve akan kanın yol aldığı ırmak sessiz sedasız ulaşıyor denizin enginliğine.

Hırçın kayalara çarptıkça her dalga, martılar bağırmaya başlıyorlar çığlık çığlığa. Her çığlıkta karanlığa daha bir gömülüyor gölgem ve her çığlıkta biraz daha senden uzak, seni aramalara başlıyorum inadına…

Gölgeden, sudan ve sessizlikten gelme bir hüzün sarıyor dört bir yanımı; ben mühürlediğim geçmişimi katlediyorum, benliğimi tamamlayan kederin eşliğinde…

Seni idam ediyorum önce giyotinle,
Sonra kendimi.. .
Ve
Ve en sonunda bizi yok ediyorum acımasızca geceye.

Seni her katledişimde, yeniden doğmanı sağlıyorum ve yeniden idam edileceğin günü bekliyorum acıyla.
Seni her buluşumda sevgili, yumuşak bir keder ufalanıyor bakışlarıma, yorgun öksürükler tutuyor bedenimi…
Her defasında hüznün yok olacağını düşünürken umutla; sarıyor dört bir yanımı keder umarsızca.
Ve ben her hızlandırdığında acımın ateşini, seni atıyorum onun içine.

Titreşmekte olan ürkünç gecede yakıyorum seni tekrar tekrar, yüreğimin çığlıkları arasında yok ediyorum benliğini ve yine, yeniden mühürlüyorum senli geçmişimi…
Ardından tekrar ve yeniden atıyorum kendimi yüksek binaların üzerinden, kan kokuyor gece, ay kanın rengini giyiyor üzerine…

Sonsuz martı çığlıkları arasında bırakırken kendimi boşluğa, kan kırmızı bir yağmur boşanıyor kente, bilinmez bir tünelin girişinde karanlığa doğru ilerliyor ruhum.

Dokunmasın istiyorum kimse, kimse dokunmasın soğuğun titremelerinden başka bedenime.

Zaman geçiyor, ben yeniden aramaya başlıyorum seni, o sırada katlettiğim anlardan kalma kan pıhtıları takılıyor gözüme…

Dokunuyorum…

Kan hala sıcak, daha yeni katletmişim sanki seni…
Daha yeni yok etmiş gibiyim benliğimi…

Ellerime bulaşıyor kan kokusu; gözümde bir buğu, seni özlediğimi anlıyorum sildiğim geçmişime inat.
Sonra seni aramaya başlıyorum tekrarlardan ibaret hayatımda, yine bir tekrara başlayarak…

İhanetini her unutuşumda, karşıma dikileceği ana kadar seviyorum seni defalarca…

Seni çiçek vermeyen bitkiler gibi seviyorum oysa, kendini kendinden taşıyan gizli saklı; nasıl olduğunu bilmeden seviyorum seni, başka türlü sevmesini bilmiyorum belki..
Ama seviyorum , tekrar tekrar acıyacağını bildiğim halde seni sevmeye devam ediyorum sebepsizce…

Ve sen her karşıma dikilişimde, acımı arttırıyorsun…
Sen her acımı arttırışında ben yelkenleri paramparça bir gemiye binip önce seni yok ediyorum geceni sessizliğinde…
Sonra kendimi…
Ve en son bizi…

Gölgeden , sudan ve sessizlikten gelme bir hüzün sararken içimi, ben mühürlediğim geçmişimi katlediyorum benliği kaplayan kederin eşliğinde…

Kan kırmızı bir yağmur boşanıyor işte tam o sırada kentte
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 21 November 2008, 20:01
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy Cevap: *AşK*ın gözyaşı



ÖYLE SEVIYORUM KI...
Karsimdasin. Elimi uzatip dokunabiliyorum sana.... Ne büyük mutluluk bu. Gördügüm en güzel seysin. Senden öte tanimladigim baska hiçbirsey yok. Her sey senin adinla aniliyor benim dünyamda. Bütün çiçekler sen, bütün yildizlar sen. Tanrinin bana armaganisin ve artiyor her geçen gün sana hayranligim. Gözlerinde ask, yüzünde hayatin ta kendisi var. Öyle gerçeksin ki... Gözümü açiyorum sen, kapiyorum sen.. Hiç bitmeyen bir serüven. Günümün en keyifli ani, uyukumun en tatli rüyasi... Seni soluyorum, havadasin. Seni kokluyorum, dogadasin. Hele simdi sonbaharsin. Ya da sonsuz bahar. Seni yasiyorum, canimdasin. Canimsin... Sarilsam sana, bin yil geçse, bir an bile ayrilmasak... Ten tene, yürek yürege sonsuz baharin en ask dolu iki yapragi olsak. Agaç agaç gezip, yesersek, açsak. Yere düssek, sonra yine kalksak. Seni bilsem, bir tek seni. Seni görsem, bir tek seni. Sesin sarhos etse beni... Öyle içimdesin ki... Bir saniye iste benden sensiz geçirdigim, veremem. Sensiz geçecekse geçmesin zaman, istemem. Seninle yeniden dogdum, yeniden dogusun kanitiyim ben. Senden önce geçen zamani, sana ulasmak için yürüyerek geçirmisim, kimmisim bilememisim. simdi basimi çevirip geriye bakmiyorum bile. O yol yüründü ve bitti, artik seninle yürünecek bambaska bir yol var önümde. Yorgunluk nedir bilmeyecegim, hiç sikayet etmeyecegim ve bir tek adimda bile tökezlemeyecegim uzun, ask dolu bir yol.... Öyle aklimdasin ki... Ah, sensiz kalmiyor muyum, bazen yikasim geliyor gördügüm bütün duvarlari. Ardinda seni bulurum saniyorum. Ne ayri koyduysa bizi, zaman ya da yollar, bir kalemde silesim geliyor. Sana dokunmami engelleyen ne varsa, bir kadehi yere çarpip tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum. isyanim tasiyor, kendi öfkemden korkuyorum. Ve kavusmak... Bunu düsünmek içimde kirilan tüm aynalari tamir ediyor. Mavi bir yagmur basliyor, islaniyorum. Maviye boyaniyorum. Beyaz güller geliyor aklima, gülümsüyorum. Öyle özlüyorum ki... Sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol... Sendeyim ben, yüregimi koydum yüreginin üzerine. Ask bu, baska isim arama. Hem de en koyu, en deli, en tutkulu... Ögrenecegim çok sey var sana dair. Bilmedigim çok sey var. Ama bir seyi çok iyi biliyorum... Seni öyle çok seviyorum ki Askim...
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 21 November 2008, 20:03
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy Cevap: *AşK*ın gözyaşı


Gece yarısı ayazlar üç-beş devriyesini atmakta yine. Sensiz geçen bir günü yine sensiz gecelere kendi ellerimle gömüyorum. Sen yokken anlamı yok baharların artık. Anlamı yok çekilen onca acıların. Anlamı yok sensizliğin.. Sen yoksun sadece.. Sadece yok..Yoksa gitmiştin benden... Gelişin baharları müjdelemişken, gidişin bu kadar sessiz olmamalıydı. Bu kadar ölümüne sevmişken, bir gülüşün canımdan vazgeçmişken, gidişin bu kadar suskun olmamalıydı. Yoksun sadece yok…Bu kadar basit olmamalıydı ölmelerim, bu kadar çabuk bu kadar erken solmamalıydı çiceklerim. Artık ne sesin yankılıyor sokaklarımda, ne de varlığın geziniyor damarlarımda.. Sadece yokluğun kanıyor dudaklarımın ucunda.. Sadece suskunluğum can veriyor ayak uçlarında. Sadece ölüyorum yokluğunda.. Sadece ölüyorum, ötesi yok inan…



Sadece yoksun, ötesi yok inan..Gittin ve senin ellerinin yerine şimdi sonbahar yaprakları avuç içlerime kıvrılıp çığlık çığlığa soluyorlar.. Yokluğunda yüreğimin duvarlarına çerçevelenmiş hatıralarına bakıp bakıp sensizliğini dinliyorum. Sonra da suskunluğuna diz çöküp yalnızlığını demliyorum. Yoksun, her gece gözlerimde kanıyor senli hatıralar. Uykular firarda. Karanlığı örtüp üzerime seni anıyorum kırık dökük kelimelerimle. Sancılara girdap gönlümle adını sayıklıyorum ardı ardına. Yavaş yavaş boğuluyorum . Yavaş yavaş dibe çekiliyorum..Yoksun, gözyaşları biriktiriyorum avuçlarımda. Yoksun, mürekkebimden sızıyor kan rengi kelimeler. Bendeki adın hala bir ömür ile anılırken, kim bilir ölümsüz sevdam senin ayak uçlarında son nefesini vermekte.. Canım acıyor sevgili. Puslu bir havada vurulur, olduğun yere yığılırsın ya hani.. İşte gittiğin gün yalnızlığın mıhlandı alnımın ortasına. Gittiğin gün dudaklarıma mühürlendi adın…Şimdi yoksun ama ne geçmişimize gömüyorum seni ne de sensizliğine pes ediyorum. Çünkü; ben seni “ sensizlikte “ bile ömür boyu bekleyecek kadar sevmiştim. Eğer unutmak için sevmiş olsaydım seni, acıların için sırtımı semer bilmezdim. Ben seni yürüdüğün dikenli yollarda can yoldaşın olmak için sevdim. Ben seni yüreğime dokunduğun için, ben seni gül yüreğin için sevdim…


Hani acılarla beraber savaştık, hani her şeye inat sevdamızla ayakta kalacaktık.. Dimdik duracaktık kör ayazların önünde, gerekirse bedenlerimizden vazgeçip ölümü bile gurur sayacaktık aşkın kutsallığında..Şimdi canımı acıtıyor senli hatıraların gözbebeklerimde çığlık çığlığa ölmeleri. Canımı yakıyor suskunluğun dudaklarıma diklenen arsız kelimeleri. Savaşı kaybetmiş bir askerin düşmana esir düşmektense silahındaki tek kurşunu şakaklarına dayayıp onurluca ölmesi gibi ben de varlığında ölümü kutsuyorum dudaklarıma... Ya ölüm olmalıydım dudaklarında ya da son nefes olmalıydım soluduğun canda..


Gittiğin günden beri içimdeki cocuğu dinlemiyorum. Sus pus her şey. Artık dört duvar arasında körebe oynuyorum yalnızlığında. Gittin, taş kesildi kirpiklerim. Gözbebeklerimden tek bir damla bile düşmüyor topraklara…Oysa bağrımı iki ayırıp bir baksan yüreğime, canımın ne kadar acıdığını o zaman anlardın..Görmüyorsun gözbebeklerimin kuruyup yüreğimin delice ağladığını. Yağmurlarla yarışa giriştim, tel tel yalnızlığıma hediye ediyorum yüreğimin çığlıklarını. “ Erkek adam ağlamaz “ sözüne inat yüreğim kan ağlıyor her gece..Yüreğimden akan her damla senin mutluluklarına duacı olsun, yalnızlığın ayak ucuna düşen her kelimem sana helali hoş olsun. Çünkü ben gidişlerine ömrümü adayacak kadar sevmiştim seni.. Sen beni sevmesen de, ben seni ilk gün ki gibi hala seviyorum…


Belirtmeden geçemeyeceğim sevgili; giderken sadece bendeki seni ***ürmedin ki; karakışa inat yüzüme baharları serpiştiren o kız çocuğunu, buram buram rüzgarla yüreğimin derinliklerine esen yağmur kokusunu da ***ürdün yanında. Gitmiştin, gözyaşlarını ellerimle silememişken aramıza dağlar örülse ne olur. Farkındayım; bir ömür uzaktasın bana. Şimdi hangi mevsimin hangi baharını yaşamaktasın ? Hangi rüzgarın koynunda yaralarını sarmaktasın. ?. Bilemiyorum ve bilmekte istemiyorum. Bildiğim tek şey var; sen hala bendesin.Sendeki beni öldürsen de , sen hala damarlarımda gezinen alyuvar sıcaklığında bana gülümsemektesin.. Giden sen olmana rağmen bendeki, yüreğimdeki adın hiçbir zaman değişmedi. Adımı unutsan da bendeki ölümsüz sevdan hiçbir zaman satırlara bir ikindi vakti gömülmedi. Lakin gittiğin günden beri hayatla aram pek iyi değil açıkcası. Yalın ayak yürüyorum dikenlerin üzerinde. Acılarımı acılarınla devşiriyorum..İleebed yaşamaktan gurur duyduğum gözyaşlarından bir sonbahar günü sıcak gülüşlerine taşınıyorum. Anla sevgili. Yalnızlığın dururken kapımda , kan bürümüş çığlıklarımı satıyorum ayazlara.. Karşılığında sadece senin bensiz de mutlu olduğunun haberlerini istiyorum. Bensiz uzaklarda mutlu olman benim yaşama sebebim sevgili..Son sözüm; her zaman gülümse ne olur. Acılarına kefil olmuşken ne olur gülümse hayata.. Gülüşlerin mutluluklara adanmışken sen her zaman hayatı sev. Ve hiçbir zaman ağlama sevgili. Çünkü; mutlulukların, yaşama sebebim iken; gözyaşların bedenimin örtüldüğü kefen olur….



Yokluğun kanar dudaklarımda, sonra suskunluğun ölüm yazar yüreğime..Kimliksiz rüzgarlara bel bükerim. Çünkü, sen yoksun yanımda..İsyanlara bilenirim yalnızlığın kanayan yüzünde. Sen yoksundur artık, her gece karanlığa bürünür. Her yağmur sonrası gülüşlerin takılır göz ucuma. Gökten tel tel senin yağmanı dilesem de iliklerime kadar yalnızlığınla ıslanırım…Borana tutulurum sonbahar gecelerinde. Yalnızlığın bayat dudaklarına sürülür kirpiklerim. Sana özlemim kanar avuçlarımda. Gözyaşlarım sel olur akar toprağa. Gün olur ölümsüzlüğüne düşer kelimelerim…Ama hiçbir zaman pes etmem yokluğuna. Savaşırım kanımın son damlasına kadar. Ama yokluğun duruyor gözlerimde..Satır satır usumdan akıyor kahkahalarına sarılmış intiharlarım... Seninle başladı yüreğime kilit vurup ölüme susmalarım..Pervasız fırtınalara yenik düşer yalnızlığım. Evlat edinirim karanlıkları sensizliğin mateminde. Sensiz baktığım dipsiz kuyuyu andırır bana. Bak görüyor musun gri tonlar giydirilmiş hüzünler çizilmekte ömrüme. Artık her rüzgar yalnızlığı çarpıyor yüzüme. Her dalga karanlığı….Sen gittin içimdeki aşkı, yüreğimdeki canı kaybettim…Sensiz geçen her gece ömür defterinden düşüyorum.


Bir gün sensiz ölmenin acısını bırakacağım satırlara.. Tabutum olacak gözbebeklerinden düşen gözyaşın. Kefenim olacak susmaların. Şimdi varlığın kepenklerini indirip sensizliğinde uyumaya gidiyorum. Ve sabah kalktığımda değişten bir şey olmayacak.. Her zaman ki acılar düşecek paydalarıma..Uyandığımda perdelerime hep yokluğun doğacak tıpkı gecelerimin alnına yalnızlığın soğuk çığlıkları örtüldüğü gibi..Yoksun işte.. Canım acıyor sadece. Neden diye sorma.. Sadece yoksun. Soluyor taze baharlarım.. Sebep arama ne olur. Sadece yokluğun ile varlığın arasında yavaş yavaş ölüyorum; ötesi yok inan.

Bir tek adın kaldı dudaklarımda,
Bir de gözlerimde hatıraların...
Hani dik duracaktık acıya,
Hani aynı yürekle gülüp
Aynı gözlerde ağlayacaktık sevdaya...
Şimdi yalnızlığın ipi geçti boynuma.
Yokluğun yükledi sırtıma...

Bir tek acıların kaldı gözyaşlarımda..
Güneşi bile ağlatacak acıların..
Oysa ben yemin etmiştim,
Acıların icin sırtımı semer bileceğim diye.
Söz vermiştim,
Sensiz ölmeyeceğim diye...
Şimdi sensizlik duruyor başucumda..
Şİmdi ayazlar yüregimi sorguluyor
Ayrılığınla yüzüme vurduğun kapımda..

Söyle ne olur...
Beni unuttuğunu söyle...
Hiç sevmediğini haykır..
Yeminlerinin yalan olduğunu,
Sevginin sahte olduğunu vur yüzüme...
Yemin olsun ki,
Bir damla gözyaşı düşmez artık..
Çünkü gittiğin gün,
Ayak uçlarında
" Sana " ölmüştüm sevgili..


" Unutma ki; ölenler, hiçbir zaman yaşayanlar icin gözyaşı dökemezler
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 21 November 2008, 20:04
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy Cevap: *AşK*ın gözyaşı







yanıp tutuşan yüregim
eLbet bir gün sana kavuŞur
sanma ki gören gözLer
baŞka bir gözLe buLuşur

gözÜmdeki yaŞ oLdun yine de akmadın
yeri geLdi taş oLdun yine de bırakmadım
tenimde ki kor oLdun yine de söndürmedim

Ne yaptim sana yarim
beni hiç sevmedin...



Hadi anlat bana benden öncesini......
Ne bakıyorsun yüzüme? Anlatmanı bekliyorum!
Ve işte başlıyor anlatmaya 'eski' aşklarını.. Birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini...



Sessizce durmuş, dinliyorum sevdiğim adamın maceralarını...aşklarını...benden önceki sevişlerini....
Sessizce dinliyorum.
Heyecanla anlatıyor, biraz da korkarak. Korkuyor mu? Bilmiyorum.
bir an önce bitirmesini istiyorum ama bir yandan da hiç bitmemesini hep anlatmasını istiyorum. Anlatırken çok güzel oluyor. dudakları, yanakları, gözleri..hep seyredesim geliyor..
Ama ya anlattıkları, bütün o güzellikleri yok ediyor. 'sus' dememek için kendimi zorluyorum. Olmuyor, yine de dinliyorum işte. Belki de son dinleyişim olacak bu. Belki de...
Sessizce dinliyorum.. Bir macerasından diğerine geçiyor. Hep anlatıyor, durmadan, nefes almadan. Anlıyorum ki o da bir an önce bitmesini istiyor. Ama neden bir türlü bitiremiyor. O kadar çok anısı var ki.



Mesela nerde ne zaman ilk kez öpüştüklerini, bu ilk öpüşmeler o kadar çok ki her seferinde bir ilk çıkıyor karşıma, anlıyorum ki her ilk öpüş bir başkasına ait!

Benimle ilk öpüşmesini anlatacak biri olacak mı hayatında? Benden sonrası olacak mı? diye düşünüyorum. Şu anlattığı ve artık onun için 'eski' aşktan başka hiç bir anlam taşımayan kızlardan biri olacak mıyım? Bu kadar değersizleşecek miyim onun için?
Kalkıp tokatlamak, vurmak, sövmek ve çıkıp gitmek geliyor içimden, yapamıyorum.. Bunları düşündükçe ve sesi kulağıma geldikçe daha bir sessizleşiyorum. Gözlerim doluyor, ağlayamıyorum.



Yine bir ilk öpüşe geldi sıra... Ve yine kalkıp gitmek istiyorum, hareket edemiyorum. Olduğum yerde kaskatı sessizce dinliyorum...

o konuştukça, ben eksiliyorum sanki.. her ilk öpüşte dudaklarım yok oluyor.. Ellerimle yokluyorum arada bir dudaklarımı, yüzümü, gövdemi... Ve bir oh çekiyorum, içimden buradayım, yok olmamışım diyorum. ve bu böyle her 'ilk' de tekrarlanıyor.. Tekrar tekrar yokluyorum vücudumu ve yine buradayım diyorum.



Ve bitti... Sonunda bitti maceraları, aşkları, anlatacak bir şey kalmadı...Ya da artık anlatmamaya karar verdi.. Bilmiyorum…
O da susuyordu artık. Bir şeyler söylememi bekliyordu. Yüzüme bakıyordu.
Bense susuyordum yine.
Benimle yaşadığı ilkleri nasıl anlatacağını düşünüyordum. Heyecanla mı yoksa gözleri dolarak mı? Gözlerinin dolma ihtimali var mı ki?
Benden önce kaç kadını olmuş? Kaç kere söz vermiş ayrılmayacağına?



Düşünüyorum... Yarın ne yapsam? Mesela ne yemek yesem... o an düşünülecek en son şeyi düşünüyorum.. Kendime gülüyorum sonra. Yarınki yemeği düşünmenin sırası mı diyorum. oysa öyle midesine düşkün biri de değilim.

Yanındayken bana dokunmadan, birbirimize dokunmadan duramazdık ama şimdi olabildiğince uzak durmak hatta kaçıp gitmek istiyorum...
Yine susuyorum..



Birden ayağa fırlıyorum. Ne yapacağımı bilmeden etrafıma bakıyorum. Ne işim var diyorum benim burada? Şu karşımdaki de kim? Sevdiğim, tanıdığım adam bu mu? Sahiplendiğim, kendimi verdiğim, hayatımı adadığım, çocuğunu doğuracağıma söz verdiğim adam bu mu? İnanamıyorum, olamaz, bu adam o adam değil, olamaz! Sevdiğim adam bu olamaz!
O sadece bana aitti sadece bana... o benimdi.. çocuğunu doğuracaktım.. Henüz evlenmemiştik ama söz vermiştik bir kere. O sadece bana aitti... Oysa şimdi anlıyorum ki...
Sonra yine oturuyorum ve susuyorum. Ansızın kalkıp yine oturmama bir anlam veremiyor. Ben de veremiyorum...



Bana ait neyin var? diye soruyorum birden.

Şaşırıyor önce, anlamıyor ne demek istediğimi.

— Bana ait neyin var? diye soruyorum tekrar...
— Kalbim, diyor.

Hayır, kalbine de başkaları dokundu, başkaları kullandı, başkaları için çarpıyordu o kalp daha önce.
Cevabı beğenmediğimi anlıyor. Ne diyeceğini bilemiyor ve en sonunda;

— Her şeyimle seninim, diyor.

Hayır, yine yanlış cevap. Anlıyorum ki bana ait hiç bir şeyi yok. Dudakları, elleri, kalbi her şeyi kullanılmış. Hiçbir şeyi kalmamış bana verebileceği.



Dün gece sen uyurken uzun uzun düşündüm sessizce
Gitmeliyim dedim içimden, zarar vermeden bu sevgiye
Öyle güzelsin ki bir an vazgeçtim döndüm geriye
Kıyamadım dokunamadım bile habersizdin her şeyden



Seni terk ettim bu gün… seni terk ettim bu gün
Vazgeçip kendimden… seni terk ettim bugün



Onu terk ediyordum… Terk etmeliydim… Sevgimiz saf, temiz kalmalıydı hatırımızda. Kirletmemeliydik sevdamızı.. Tam kapıdan çıkarken dönüp baktım birden ona ve gelip dokunmak, sarılmak, bir şey olmamış gibi koynunda uyumak istiyordum. Yapamazdım, gitmeliydim. Eskisi gibi ona kendimi veremezdim. Benden başkalarına ait olduğunu düşündükçe bedeninin, gitmeliyim diyordum içimden.



Attıkça adımlarımı koptukça senden
Geçiyordu her şey gözümün önünden
Üzgünüm kahretsin çok üzgünüm
Buraya kadarmış dedim içimden



Seni terke etim bu gün… seni terk ettim bu gün
Vazgeçip kendimden… seni terk ettim bu gün.
Adımlarım beni geri gotürüyorlardı sanki. Ama yine de gidiyordum. Her şey bir bir gözlerimin önünden geçiyordu. Üzgündüm, gitmeliydim. Kalamazdım.. Gidiyordum işte kaçıyordum ondan, kendimden. Sadece onu değil kendimi de orada kollarında bırakıyordum. Kendimden de vazgeçmiştim artık.



Ardımda ellerimi, gözlerimi, dudaklarımı, bedenimi, ruhumu, sevdiğim adamı, kendimi bırakıyordum….

Vazgeçip kendimden seni terk ettim ve gittim sensizliğe doğru, seni çok sevmeme rağmen.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 21 November 2008, 20:04
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy Cevap: *AşK*ın gözyaşı






her aşkın sonu hüsranla biter
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 21 November 2008, 20:05
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy Cevap: *AşK*ın gözyaşı



Gözyaşı vardır sitemlerle yüklü
Duygular onun hicranıdır.
Gözyaşı vardır hatırlatır ölümü,
Vuslat onun elmastan tacıdır.

Gözyaşı vardır anılarla süzülen,
kırık bir kalpizi taşır her damlasında.
Gözyaşı vardır, bulutlarla birlikte hüzünlenen,
Ve.. sürükleyen insanı hasret deryalarına..

Ey gözyaşı işte ben her damlanda,
Seninle birlikte süzülmek isterim.
O hazin duyguların hicranına,
Bir hicranda ben olmak isterim...
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 21 November 2008, 20:05
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy Cevap: *AşK*ın gözyaşı



Artık gelip geçmiyor kalbimdeki acı
heranını benimle, kalbimde geçiriyor
Bazen bir damla göz yaşı olarak
Bazense bir çığlık olarak çıkıyor gÜnyÜzÜne

RÜyalar avutmuyor artık beni
Hayalin yetmiyor artık bana
Bazen bir şarkıyla geliyorsun yanıma
Bazense bir koku yetiyor

Ne sigara bastırıyor kederimi
Nede içki unutturuyor bana seni
Sigaramın dumanı resmin
Kadehimin sesi, sesin oluyor çÜnkÜ

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 21 November 2008, 20:05
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy Cevap: *AşK*ın gözyaşı



Her gülüşümde bir damla gözyaşı vardır benim
Aldanırım sahte kokusuna, kırmızısına güllerin
Elime battığında farkına varırım dikenlerin



Hoş söyler dilim,
Ama kan ağlar içim.



Meltemler eser dışarıda, fırtınalarla boğuşur yüreğim
Savrulur çaresizce acımasız dalgaların kollarında



Görmez gözlerim önümü, uzaklara takılır
İmkânsızı arar hep, karanlıkta yol alır.



Umutlarıyla, düşleriyle yaşar insan derler,
Bense hüznümü büyütürüm sabırla ve onunla yaşarım



Yalancı tebessümler konar bazen yüzüme
Dindiremez yine de derin sancıları, söz geçiremez gönlüme



Mutluluk vardır dinlediğim şarkılarda
Fakat hep hicran şarkıları söylerim



Gün gelir unutulur en sevilen hatıralar bile
Yoktur lügatimde unutmaya dair bir kelime



Baharlar yaşanır, her yer yeşerir, çiçeklere bezenir
Benim ise hazanım başlar, kara kışları yaşarım



Uyurken insanları tüm şehrin
Doğacak güneşi beklerim



Gemiler sığınmak isterken limana
Yelken açarım fırtınanın ortasına



Herkes gülerken kara günahların aklanmasında
Ben yine ağlarım.
Her gülüşümde bir damla gözyaşı vardır benim........
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 21 November 2008, 20:06
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy Cevap: *AşK*ın gözyaşı




Ben gönlünde değil yanındayım şimdi! Ellerim gene soğuk, her zamanki gibi… Küçük elim ısınmak için çırpınıyor, sıcak avucunun içinde bir serçe gibi… Titreme var içimde şartlanmaktan, kısıtlanmaktan, düşündüklerimi kalkıp bağıra çağıra söyleme hürriyetim olmadığından. Neden şaşıyorsun ısıtamadığın için? Görmüyor musun yan yana oturuyoruz ama dokunamıyoruz: Şiirlerimiz hâlâ gönlümüzde?..
“Şimdi kalbimin atışı hızlandı.” Şimdi diyorum, şimdi dudaklarını kıpırdatacak ve güzel sözlerle her zaman olduğu gibi “s… s……..” diyecek hiç düşünmeden, son derece emin olarak hislerinden… Bunu düşünmek bile telaşlandırıyor beni. Şimdiden yanaklarım kızarmış, gözlerim sulanmış, ağlamaya hazır, damlalar gözümün ucunda akmaya hazır… Sakın sakın ha söylemese, böyle sessizce yürüsek yan yana ve bir sonda… Hani senin gideceğin yer belli, benim de oraya geldik nerdeyse… Elimi çekmek istiyorum elinden. Nerde? Şans yok bana, öylesine kenetli uzun parmaklarınla… Göğsümde kor ateş, yanıyorum. Ağzımı açtım, sesim çıkmıyor. Ateşler içerisinde, bronşitli hastalar gibi yanıyorum… Seni görmek tekrar, acaba kaderde var mı? Yoksa son yolculuğa az mı kaldı? Hani o soğuk toprağın altına götüren meleğin kanatları, ne kadar uzakta bilemiyorum?.. Bir hıçkırık düğümü boğazımda. Yazık olmuş yaşadığımız kırk yıla. Tadına varmadan, beraber olmanın tadına varmadan, gönlümüzdeki yuvayı kurmanın tadına varmadan, romanımızı beraber yazmadan… Gurbet köşelerinde kalakalmışız.
Nedense ikimiz de sessiziz bugün! Acı hakikatin çanlarının çaldığı gibi veya bir hakimin “boşanmanıza karar verilmiştir!” diye yargıladığı gibi güneş altında sıcacık kalplerimizle ısınamadan, uzun uzun birbirimize bakıyoruz ve dönüyorum sana arkamı, gözümün köşesinden usulca inen damlayı göstertmeden… Pis gururumu bilirsin
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 21 November 2008, 20:06
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Unhappy Cevap: *AşK*ın gözyaşı

Sana bişey olursa eğer..
Hangi küfür eksik kalır dilimden, sana dokunan haine..Seni benden çalan ömür hırsızına... Hayatımın en büyük vurgunudur yokluğun...

Sana dair ne varsa köküne çakılmış, sinsice atılmış bir kıvılcımdır 2mm. lik bir demir...Buz gibiliğinin inadına çıkarıyor içlerde bu tüketen yangınları...Tüketmeden sönmeyen bu alevleri...
Kendi gibi soğukluğa sürüklüyor, yaka-paça tüm içini sevgiyle ısıtanların yüreklerini...Oradan çaldığı alevi satıyor sevdiklerinin içine...ve sevgin ısıtmıyor artık, kül ediyor zihnimi yüreğimi darmadağın...


Sana bişey olursa eğer...
Hangisidir sen olmadan da kurulabilen hikaye...Dilbilgisi dilimin eksikliğini giderebilir mi?..
Kurduğum hangi cümledir öksüzlüğü sızlatmasın tüm kelimelerinin vurgularını...
Nereye kaçışır durur bu umudun habercisi kelimeler, gülüşen kelimeler nerde kaybolmuştur...Hangi dağın ardında vurulmuştur beklediğim sevinçler...


Sana bişey olursa eğer...
Hangi cinnettir, gelipte aklımı kaçırmayan...Kaçırıpta kaybetmeyen...Savurup benliğimi ordan oraya, kıymetsizce dağıtan...Sonrada değmemiş gibi eli bu parçalığa, sessizce uzaklaşan...


Sana bişey olursa eğer..
Hangi rüzgarda durabilirim ayakta dimdik..
Düşürmez mi bir bahar esintisi bile beni yerlere...Sürgün etmez mi beni olmadığın yerlere...Karıştırmaz mı toprak yanımı arzın toprağına...
Üstümü başımı bulamaz mı sensizliğe, topraktan daha beter...


Sana bişey olursa eğer..
Hangi semtidir ikame edebileceğim bu kentin...İçinde sen olmadan, hayalin olmadan gülebileceğim yeri neresidir...Huzuru saklayan köşesi neresindedir hiç belli etmeden bana...
Yedi tepesinin hanginden baksam gösterir seni bana sınırsız...
Hangi yolu çıkar sana, labirentlerinde dolanmadan, hüznü depolayan arka sokaklarına sapmadan...


Sana bişey olursa eğer..


Sana hiç bişey olmasın nolur..
Dokunmasın istiyorsan bana acın, solmasın istiyorsan yüzümdeki tebessüm,


kendine iyi bak... benim için
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 19:15


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2