| 
		 
 | 
| 
		 
			 
			#1  
			
			
			
			
			
		 
		
	 | 
||||
		
		
  | 
||||
		
	
		
		
			
			![]() İspanya’nın güneyindeki üç büyük dinin birlikte yaşadığı Endülüs Bölgesi’nin ve eski bir Emevi şehri olan Granada’nın simgesi… Bu şehirde yapılan süsleme   seramik ve hatıra eşyalarında nar motiflerini görmek mümkündür. Ayrıca çok güzel bir yarı değerli taş olan “granat”  nar tanelerine benzer olmasından dolayı adını  bu bitkinin Latince adından (Punica granatum) almaktadır. “Grantanum” kelimesi ise Latince’de “granum” kelimesinde türetilmiş olup  tane  tohum anlamına gelmektedir. Bizim kültürümüzde de nar   oldukça sık karşımıza çıkmaktadır. Sofralarımızda çeşitli şekilleri kullanılırken  türkülerimizde  bilmecelerimizde  halk deyişlerimizde hatta masallarımıza kadar geniş bir alan içinde nara rastlamak mümkündür. Çeşitli inanış ve dinler içinde nar değişik anlamlar ifade etmektedir. Nar   Tevrat’ta kutsallık  doğurganlık ve bolluk simgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Hristiyanlık için önemi  kıyamet günü ve sonsuz hayat sembolü olmasından dolayıdır. Kur’anı Kerim’de ise nar için cennet meyvesi olduğu söylenmekte ve çeşitli ayetler içinde Allah’ın yaratma gücünün bir sembolü olarak tasvir edilmektedir. Şifalı bitkiler arasında yer alan narın özellikle meyve ve meyve kabuğu kullanılırken   yer yer kökü ve çiçeği de tedavide tercih edilmektedir. Bu maksatla  bazı karışımlarla birlikte ağız yoluyla alınıp içilirken  merhem olarak da kullanılmaktadır. C vitamini   çeşitli enzimler  demir ve potasyum yönünden zengin olan nar  bu sebeple antioksidan (virüsler ve mikropları etkisiz hale getirir  hücrelerin oksitlenerek zarar görmesine engel olur) özellik kazanır. Doktorlar tarafından özellikle kış aylarında bağışıklık sistemimizin güçlenmesi için tavsiye edilmektedir. Kansere (cilt kanseri  prostat kanseri) karşı sahip olduğu koruyucu özelliği de  çeşitli araştırmalar tarafından ortaya konulmuştur. Cilt üzerinde enfeksiyon ve yara iyileştirici etki gösterirken nar  ergenlik sivilcelerinin giderilmesinde (bunun için ekşi nar suyu sirkeyle karıştırılır ya da kaynatılmış nar kabuğu suyu ile gül suyu karışımı sivilcelerin üstüne sürülür)  ağız hastalıkları tedavisinde ve orta kulak iltihabına karşı da doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir. Ayrıca antiviral özelliğe sahip olmasından dolayı enfeksiyon hastalıkları ve gribe karşı kullanılmasına neden olmaktadır. Yapılan araştırmalar narın içerdiği bir takım maddelerle kolesterol ve şekeri dengelediğini   damar tıkanıklığını önleyerek kalbi koruyup kuvvetlendirdiğini  çarpıntıyı engelleyip  tansiyonu düşürdüğünü göstermektedir. Bunun için de günde bir bardak nar suyu içilmesi tavsiye edilmektedir.
		 | 
| 
		 
			 
			#2  
			
			
			
			
			
		 
		
	 | 
|||
		
		
  | 
|||
| 
		
	
		
		
			
			 
			
			Sindirim sistemiyle bağlantılı olarak karın ağrılarını geçirmede 
		
		
		
		
		
		
		
		
	
	  gaz söktürmede  mideyi kuvvetlendirmede ve ülsere karşı etkili olduğu görülmüştür. Glikozit  tanin ve alkolid içerdiği için ishale karşı son derece etkilidir. Bunun için ise kaynatılmış nar yaprağı önerilmektedir. Meyve kabuğu  özellikle kurt düşürmede  bağırsak parazitlerine karşı tedavide  tenya ve dizanteriye karşı tercih edilebilmektedir. Bunun dışında bağırsak iltihabı için narın çeşitli karışımlarla macun halinde tüketilmesi önerilmektedir. Etli kısmının sıkılıp içilmesi sonucu safra sökücü olarak da kullanılır. Kusmayı kesmek için yine nar tavsiye edilebilir. İdrar söktürücü   böbrek yaralarını iyileştirici  idrar yolu kanamalarını geçirici  basur tedavisi; ağır adet kanamaları  vajinal akıntı  erkek ve kadın üreme yollarındaki enfeksiyonlara karşı  adet düzenleyici  frengi ve bel soğukluğu gibi hastalıkların tedavisinde nar  geçmişte kullanılmıştır. Bunlar dışında genel olarak ağrı kesici   kan yapıcı ve enerji verici olarak kullanımı  solunum yolu rahatsızlıklarında  süt salgısı arttırmada  burun poliplerine ve kabızlığa karşı  göz ağrıları ve göz sarılığını giderici özellik göstermesi  cerrahi yaraların iyileştirilmesi  menenjit ve fıtık gibi rahatsızlıklarda kullanımı  saçsakal ağarmalarını geçirmede ve kellik tedavisinde nar bitkisinden yararlanılması sahip olduğu şifalar konusunda bizleri bir nebze de olsa aydınlatmakta ve insanlık için ne denli önemli özelliklere sahip olduğunu göstermektedir.Son dönemlerde yapılan çalışmalar özellikle nar suyu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Antikanser ve antioksidan özelliği bilinen bir madde olan ellagik asit   nar suyunda oldukça fazladır. Hesaplamalara göre içerdiği antioksidan miktarı yeşil çay  kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazladır. Bu nedenle  hiç nar suyu içmeyi denemediyseniz  haydi bir sefer deneyin. Göreceksiniz tadından vazgeçemeyeceksiniz.Şifaları eskiden de bu derece bilinir miydi bilinmez ama bizler zaten aşure   güllaç  muhallebi ve daha birçok tatlıyı süslerken nardan faydalanıyorduk. Belki son zamanlarda yapılan çalışmalar salatalarda ve yemeklerde daha sık kullanılmasına  yaz aylarında ferahlamak amacıyla gazlı içecekler yerine serin nar suyunu tercih etmemize vesile olmuştur  kim bilir?Ekolojik ve Ekonomik Yönüyle Nar Punicaceae familyası içinde yer alan nar   Punica granatum olarak adlandırılmaktadır. Anavatanı Batı Asya olmakla birlikte Akdeniz ülkelerinde  Azerbaycan  Çin ve Japonya’da da üretimi yapılmaktadır. Ülkemizde daha çok Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görülmektedir.Çok yıllık ve çalı formunda olan bu bitki sağlam bir kök sistemine sahiptir. Gövdesi gayri muntazamdır ve sık dallı bir yapı gösterir. HaziranTemmuz aylarında çiçeklenen bu bitkinin meyvesi portakal büyüklüğündedir ve olgunlaştıkça rengi yeşilden kırmızıya döner. Derimsi bir kabuğa sahip olan etli meyve içinde çok sayıda tohum barındırır ki bu kısım yenilmektedir. Renk ve tadı; tatlı   mayhoş ve ekşi olmasına göre çeşitlilik göstermektedir. Kök ve gövde kabuğunda tanen   nişasta ve alkaloitler bulunurken  yine meyve kabuğunda tanen  triterpenler ve az da alkaloitlere rastlanır ki bu sayede tıpta kullanılmaktadır. Güçlü bir adaptasyon yeteneği gösteren nar genelde ılıman bölgelerde yetişir ki bu bölgelerde yazlar sıcak   kurak ve uzun  kışlar ılık ve yağışlıdır. Ticari meyve alınması için yüksek sıcaklıklarda çiçek açması gerekir. Geç çiçek açtıklarında ilkbahar donlarından etkilenmezken sonbahar donlarına yakalanma riskleri artar. Yıllık 500 mm yağış yeterli olurken  bunun ilkbaharda olması istenir; çünkü yazın yağan yağmurlar meyve kalitesini bozar  kabuğun çatlamasına neden olur. Ticari amaca göre sofralık ya da endüstri çeşitleri yetiştirilmeli; meyvelerinin iri olması   kabuğunun rengi ve kalınlık  tane rengi  yumuşaklık çekirdeklilik  sululuk gibi özelliklerinin de ihtiyaca uygun olması gerekmektedir. Ülkemiz insanları hafif mayhoş veya tatlı  çekirdeksiz ve iri meyveli olan narları; Avrupa’da yaşayan tüketiciler ise kabuk ve tane rengi kırmızı  mayhoş olan nar çeşitlerini; Arap halkları ise tatlı olan narları tercih etmektedir. Diğer birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çok eski zamanlardan beri tanınan narın yeni yeni üretim ve tüketimi artmış   ticareti yapılır bir meyve haline gelmiştir. 
		 | 
![]()  | 
	
	
| Seçenekler | |
| Stil | |
		
  | 
	
		
  | 
			 
			Benzer Konular
		 | 
	||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj | 
| Denızdeki Havuz | Syst3m | ilginç Resimler | 0 | 20 August 2009 09:56 | 
| Aşık olunca burçlara neler oluyor!!! | ceyLin | Burçlar ve Fal Dünyası | 0 | 8 December 2008 13:28 | 
| karşınızdakinin Burcunu Nasıl Anlarsınız ? | ceyLin | Burçlar ve Fal Dünyası | 0 | 8 December 2008 13:26 | 
| Rüyada Aileyi : Görmek | bLah | Rüya Tabirleri | 0 | 21 November 2008 09:42 |