Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Yaşamın İçinden > Aşk - Sevgi
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #11  
Alt 3 December 2008, 12:55
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Güzel söz arşivi ;)

Hayatta iki kişi tanıdım.Birisi rüyalar kadar uzak sen, diğeri sevgililer kadar yakın ben.Hayatta iki kişi tanıdım .Birisi asla benim olmayacak sen, diğeri senden başkası olmayacak sen.

Bir sıcak yüz aradım şu tenha sokaklarda sanki herkes yabancı herkes darılmış bana.ne derdimi soran var ne tanıdık bir çehre.ne tarafa uzansam ellerim boş kalıyor,mutlu olan kimseler hüznümü arttırıyor.

bir mizrak olur bulurum kalbinin yerini bir hancer olur alirim ustundeki derini

Sana dalgalardan kalem yaptım ve kıyıya seni seviyorum yazdım, sen de inandın degil mi? Sen delisin, seni sevmedim, sana baglandım sana taptım...

Ayrılık kucuk sevgileri oldurur ama buyuk sevgileri guclendirir. Tıpkı ruzgarın mumu sondurup yangını guclendirdigi gibi... Bizim de sevgimiz hep yasayacak ve daha da guclenecek sevgilim. Nice gunlere birlikte olmak dilegiyle...

Bir gün dudakların kurursa okyanusu getiririm sana aksam ayazında titrersen güneşi getiririm sana eğer gönlün sevgi ararsa kalbimi söker getiririm sana KIRÇIÇEGIM.

SENI ICIMDEN ATIYORUM HERGUN BIRAZ BIRAZ, AYRILIGA DA ALISILIR UNUTMA.INSANIZ NELER GORECEGIZ DAHA, SENIN SEVGIN NEDIR KI KOCA DUNYADA!

sen seni özleyenin özleminden habersiz özlemle özlenmektesin sen varya sen,özlemlerin içinde en çok özlenensin!!

SENİ SEVİYORUM SEN SEVMESEN BİLE,SENİ ÖZLÜYORUM SEN ÖZLEMESEN BİLE,HERGÜN KENDİME DİYORUM ARTIK SEVMİYORUM SENİ GÖRÜNCE ANLIYORUM Kİ HALA SEVİYORUM

VUR HANÇERİ KALBİME BIRAK HEP KANASIN FAZLA DERİNE İNME ÇÜNKÜ ORDA SEN VARSIN SENİ HALA ÇOK SEVİYORUM AŞKIM

Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim çünkü bugün de bitecek; ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek!

Sen güllere özenme güller sana özensin .Üzme tatlı canını sen güllerden de güzelsin,sevgi kadar masum sevilecek kadar Ö Z E L S İ N

SEN SON CUMLE, BEN NOKTAYIM BITME BENSIZ BITME SAKIN BANA BENDEN UZAKTAYIM, SANA SENDEN FAZLA YAKIN. SEN KOR EBE, BEN YOKTAYIM AZLIGINI BILDIM COK'UN HEM KARADA HEM AYAKTAYIM GOZSUZ GORUP, ELSIZ DOKUN,

En koyu mavilikleri avucuna, en içten mutlulukları gözlerine ve en derin sevgileri kalbine usulca bırakıyorum

DÜNDE,BUGÜNDE,YARINDA, YÜREGIN KADAR YANINDAYIM. KENDINI YALNIZ HİSSETTIGINDE ELINI KALBINE KOY;BEN HEP ORDAYIM

Aşk hiç ummadığın biranda kapını çalıyorsa, için ürperiyor, nefesin kesiliyor, kalp atışların hızlanıyorsa; sakın korkma! unutma ki ansızın gelen aşklar büyük mutluluklar getirir..!

BAZAN KAR NASIL HAZIN YAGAR BILIRSIN KURSUNI BIR GOKYUZUNDEN AGLAMAKLI ISTE OYLEYIM, KAPKARAYIM BU GUN GEL EN HUZUNLU SESINLE, EN DOKUNAKLI

BIR SABAH UYANDIGINDA GÜNESY GÖREMEZSEN YANINDA SAKIN GÖZLERINI KAPATMA YILDIZLARIDA KAYBEDERSIN SONRA.


Bulutların gözyaşları pencereye vururken düşlere daldığın bir gecede hangi hayaller sana uyumayı unutturuyorsa gelecek sana onları yaşatsın

Nasılki yıldızlar imkansız gelir ya insana imkansız olduğun için tutkunum sana, hani en güzel aşk imkansız gelir ya insana imkansız olsanda aşığım ben sana

Yedi ayrı iklimden yedi çesit arı getirseler yedi çesit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz...

YUREK VERMEZ YUREKLIYE DARILDIM KUSTUM YUREGIMI SANA GETIRDIM BIR GUVERCIN KANADININ UCUNA DENIZLERDE TUZ KOYMADIM YARAMA BASTIM YUREGIMI SANA GETIRDIM SESIMIN IBRESI AZ KONUS DEDI.

bir soluk kadar yakin yildiz kadar uzak derler sevgi icin. uzanirsin yetisemezsin yetisirsin dokunamazsin dokunursun vazgecemezsin vazgecersin ama unutamazsin!!

SEN DELİ BİR YAĞMURSUN VE BEN O DELİ YAĞMURU BEKLEYEN BİR AVUC TOPRAK

BIR GUL OLMAK ISTERDIM, DALIMDAN KOPTUGUM AN YALNIZ SENIN ICIN KOPAYIM VE YALNIZ SENIN AVUCLARINDA SOLAYIM DIYE BIRTANEM...!

Buruk Bir Duygu Yüklenirse Yüreğine, Gözlerin Zamansız Dalıverirse Uzaklara, Hele Kulakların Deli Gibi Çınlarsa Bilki Bir Yerlerde Özlenmişsindir.

Dünyanın dört bir yanında dostlarım var dostlar ki bir kerecik selamımı almamışlar bir kerecik selamlarını almamışım ve yine dünyanın dört bir yanında düşmanlarım var düşmanlar ki kanıma susamışlar kanlarına susamışım..

BELKI YUZUM GULECEK DONECEGIM SASKINA BELKI MAHKUM OLACAK OMUR BOYU ASKINA BU KARARI VERIRKEN SAKIN BANA DEME TOY SENSIZ BEN YASAYAMAM ELINI KALBIME KOY...

bir su gibi berrak , bir cicek gibi sevgi yüklü , gökyüzü gibi yalın okyanus kadar derin kelimelere sıgmayacak kadar büyük bir sevgimiz oldugunu sakın unutma !



KÜL OLMUS ATES YANARMI?BUZ TUTMUS SU AKARMI?BU GÖZLER SENI SEVDI BASKASINA BAKARMI

Eger beni bu sokakta,bu mahallede,bu sehirde bulamazsan sevgilim bilki ben, Gözlerinin daldigi yerdeyim...

Böyle bir dünyada seninle yaşamak varken, böyle uzak kalmak gücüme gidiyor, senin verdiklerini seninle paylaşmak varken, seni sensiz yaşamak içime sinmiyor.

DALGALARCA DALGALANDIM RUZGARCA ESTIM YUREGIMI SANA GETIRDIM SEN CAN ISTEMISSIN CANDAN DA OTE DOSTUM YUREGIMI SANA GETIRDIM

seni nekadar sevdi?imi birbilsen sende uzayy gören insanlardan biri olurdun...

şafak vakti yağan bir çiğ tanesi kadar masumgün batımında denizlerden esen rüzgar kadarçılgın ve okyonusun derinliklerindeki bir inci tanesi kadar özelsin

Hayatta üç şeyi sevdim; Seni, kalbimi, ümit etmeyi...Seni sevdim, sensin diye, Kalbimi sevdim, seni sevdi diye, Ümit etmeyi sevdim, belki seversin diye...

Eğer seni nasıl ve ne kadar sevdiğimi öğrenmek istiyorsan bana yeni bir dil bulmalısın, çünkü sana olan sevgimi anlatmak için kelime bulamıyorum.

DALGALARCA DALGALANDIM RUZGARCA ESTIM YUREGIMI SANA GETIRDIM SEN CAN ISTEMISSIN CANDAN DA OTE DOSTUM YUREGIMI SANA GETIRDIM

bir tabbancam olsaydi eğer kaybetmeyi sirtindan yanlizliği kalbinden sensizliği anlinin tam ortasindan vururdum

Yastigimla uykumu basbasa biraktim,sirf seninle yanliz kalabilmek için!Bu da yetmedi kendimide bir kenara bıraktım simdi burda yanliz sen varsin!!!

Sevmek ölmektir bence , ben de sevmistim ölmeden önce

Hadi çık gel bu gece düşlerime Yıldızlar salınarak yağsın üzerimize Ay ışığı örtüp gizlesin ikimizi Sana söz olsun ki ertelerdim doğacak olan güneşi Sensiz başka günlerime

yasamin kaynagi sevgi ise eger, sevgi bir tutku. amac birseyleri paylasmaksa, paylasmak dostluk. dostluk hatirlamaksa eger, hep aklimdasyn!!!

Ya hiç gelmeseydin..gelişinle zuhur etmeseydin içimde ya gitmeseydin yada giderken götürseydin içimdeki seni de

Seni bulmaktan çok aramak isterim seni sevmeden önce anlamak isterim, seni bir ömür boyu bitirmek değil sana hep yeniden başlamak isterim.

Sevginin olduğu yerde mantık olmaz derler... Ne kadar doğru! Seni o kadar çok seviyorum ki aklım başımdan gitti... Birlikte daha nice sevgi dolu mutlu günlere sevgilim...

Bir ömür boyu seninleyim desen de istemem artık. Çünkü sen rüzgarın çoşturduğu bir toz bulutusun, bugün bana esersin ...yarın ellere...

BAZAN KAR NASIL HAZIN YAGAR BILIRSIN KURSUNI BIR GOKYUZUNDEN AGLAMAKLI ISTE OYLEYIM, KAPKARAYIM BU GUN GEL EN HUZUNLU SESINLE, EN DOKUNAKLI,

bir yudum mutluluk, pesinden kosuyorum, ne olacak halim bilmiyorum, sevmisim seni bir kere, doyamadan gidiyorum ...

Birgün hayatin bütün güzelliklerinden vazgeçip ölüme sessiz sedasiz gitmek istersen, yanima gel ki sana sensiz yasamanin, sensiz olmanın ölüm oldugunu göstereyim...

Hasretin öldürdü beni! Şimdi geceler çaresiz. Şimdi yağmur damlası gelip konar dudaklarıma sessiz. Söylemiş miydim hasretin öldürdü beni hiç sebepsiz.

Güneşi seviyorum diyorsun güneş açınca gölgeye kaçıyorsun. Yağmuru seviyorum diyorsun yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun. Korkuyorum sevgilim çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun!

SEN SON CUMLE, BEN NOKTAYIM BITME BENSIZ BITME SAKIN BANA BENDEN UZAKTAYIM, SANA SENDEN FAZLA YAKIN. SEN KOR EBE, BEN YOKTAYIM AZLIGINI BILDIM COK'UN HEM KARADA HEM AYAKTAYIM GOZSUZ GORUP, ELSIZ DOKUN,

birgün bir kar yağarsa semtine sakin üşüme bilki sevdiğin çok uzaklardan, erimiştir yüreğine...

Ne Elimden Tuttular Ne Yuzume Gulduler , Nede Bir Gun Olsun Ölümüne Sevdiler. Ben Sevdim Baskasina Verdiler. Bana Bu Dunyada Mutluluk Harammis meğer

Biraz seni bilirler, biraz beni Ama ne bilirler, Bu delinin seni deli gibi sevdigini

Ben aşkı gül yaprağına yazdım.Sonbaharda kurusun bir daha kapımda açmasın diye.Ama nerden bilirdim ki baharda yeniden açacağını ve aşkı yüreğime tekrar atacağını.


Gülü birgün, Seni hergün, Gülü soluncaya kadar, Seni ölünceye kadar sevecegim...

Ayriligin adini hasret koymuslar, Ben olum koydum, Seni sevmeyi ogenmeye baslayinca oldum, Askimiz mezarima cicek oldu

dostluk deniz kenarında taş toplamaya benzer önce birer birer toplarsın sonra teker teker atarsın fakat bazılarını atmaya kıyamazsın işte SEN o kıyamadığımsın!!!!!!!!

Gerçek aşklar bitmesini bilen aşklar olduğuna göre,insanlar ya hep sahte aşklarıyla evlenir,yada evlenerek aşklarını sahteleştirir.

Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz.

YUREK VERMEZ YUREKLIYE DARILDIM KUSTUM YUREGIMI SANA GETIRDIM BIR GUVERCIN KANADININ UCUNA DENIZLERDE TUZ KOYMADIM YARAMA BASTIM YUREGIMI SANA GETIRDIM SESIMIN IBRESI AZ KONUS DEDI..

BELKI YUZUM GULECEK DONECEGIM SASKINA BELKI MAHKUM OLACAK OMUR BOYU ASKINA BU KARARI VERIRKEN SAKIN BANA DEME TOY SENSIZ BEN YASAYAMAM ELINI KALBIME KOY

birgün zaman kayar elinden tutamazsin.sel gibi akan gözyaslarini kurutamazsin.öylesine sendeyim öylesine bendesinki unutmak istesekte artik unutamayiz!!!

Sari giyer günes olursun, Mavi giyer deniz olursun, Siyah giyer matem olursun, Kimbilir belki bir gün, Beyaz giyer benim olursun

Beni bos bir kutu farzet,icimi ise sevginle donat

Uzaklılklar küçük sevgileri yok eder.büyükleri ise yüceltir.tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını daha çok alevlendirdiği gibi

MUTLULUK BANKASININ GÜZELLIKLER SUBESININ 2000 SAYILI HESABINIZA 365 GÜNLÜK SEVGI SIIRLERI YATIRILMISTIR ISTEDINIZ AN KULLANA BILIRSINIZ

Biliyorum ki Sen bi Günessin etrafinda gezegenler var , Sende bilmelisin ki Ben bi Dünyayim yanliz bende Hayat VAR...

AŞK BİR NEHİRDİR SUYUNDAN İÇME SEVDA BİR KÖPRÜDÜR ÜSTÜNDEN GEÇME GÜZELLER İÇİNDE KARAGÖZLÜ SEÇME AŞIK İSE SEVDANDAN VAZGEÇME

Seni sevmek acıların en büyüğü olsa gerek,seni düşünürken gözyaşı dökmek yaşanabilecek en büyük sevinç demek.

Yokluğuna dayandım.sensizde sabah oldu. sensizde mevsimler değişti. ama dudaklarımla gülsemde gözlerimle gülmeyi unuttum sayende.

Birlikte Yaşayabileceğin Biriyle Değil, Onsuz Yaşayamayacağın Biriyle Ol. Gelip Boşluk Dolduranlardan Değil, Gittiğinde Yeri Dolmayanlardan Olsun.

DALGALARCA DALGALANDIM RUZGARCA ESTIM YUREGIMI SANA GETIRDIM SEN CAN ISTEMISSIN CANDAN DA OTE DOSTUM YUREGIMI SANA GETIRDIM

Aşk bir duygu olarak göz, gönül ve kulak menfezleriyle insanın iç alemlerine akar; vuslata dekde bir baraj gibi şişer, bir çığ gibi büyür, ve bir alev gibi onun her yanını sarar. Aşk vuslatla noktalanınca her şey durgunlaşmaya yüz tutar; ateş, söner baraj boşalır, çığda dağılır gider.

Seni her düşündüğümde cebime bir kuruş koysam şu an zengin bir insandım )

BAZAN KAR NASIL HAZIN YAGAR BILIRSIN KURSUNI BIR GOKYUZUNDEN AGLAMAKLI ISTE OYLEYIM, KAPKARAYIM BU GUN GEL EN HUZUNLU SESINLE, EN DOKUNAKLI,

böyle basit bir dunyada sen benim icin cok ozelsin

Ayak ucumda basladi sevgi... ...Simdi basimin tepesinde olusan bir dusunce yiginiyla bulutlardan asagi hizla dusuyorum, dua ediyorum parasutum acilsin.

günese adini buzla yazan biri olursa, bilki o seni benden çok seviyor..

Birine verilen değer uğruna feda edilebileceklerle ölçülüyorsa aç gözlerini ve etrafına bak gördüğün her şeyi feda edebilirim ama sakın aynaya bakma.........!!!!!

Beni terkettigin gün saçlarindan bir tel koparip asacagim kedimi beni terkettigin gün kirpiklerinden birini koparip saplayaacagim kalbime ve beni terkettigin gün ölecegim

DÜN GECE DOLAŞIRKEN SOKAKLARDA, HER SAAT İSMİNİ KAZIDIM DUVARLARA, YİNE TESLİM OLMUŞTUM AKŞAMLARA, SENİ DÜŞÜNDÜKÇE DALIYORUM RÜYALARA...

güller güzeldir ama senin kadar değil, seni herkes sever ama BENİM kadar değil.

Birgün bana soracaksın,beni mi yoksa hayatı mı daha çok seviyorsun diye. hayatı diyeceğim, küsüp gideceksin ama hiçbir zaman bilmeyeceksin ki benim hayatım sensin.

Bugün yeni bir meyhane keşfettim mezarlığın karşısında. Bir gün beni arar da bulamazsan ya meyhanedeyim ya da tam karşısında.

DAGLARDAKI RUZGARIN ESINTISI NASIL INSANIIN ICINDE BIR HEYECAN YARATIYOR ISE ISTE BENDE SENINLEYKEN O HEYECANI YASIYORUM BITANEM

cama vuran her damlada bir tek sen varsin ne istiyorum biliyormusun her gün yagmur yagsin!!

kimbilir hangi aksam günesle beraber bende sönecegim kimbilir hangi ellerden son suyumu içecegim belki göremeden ölecegim fakat yinede seni 'EBEDiYEN SEVECEGiM'

Denizlerden kagit,yosunlardan kalem yaptim,her yere seni seviyorum yazdim,ama sen ( Argo Kelime )sin,inandin,cünki ben seni sevmedim,sana taptim.

Gözlerin Nehir,Kirpiklerin Köprü Olsun,Ben Tam Üzerinden Geçerken İpler Kopsun,Düstügüm O Yer DUDAKLARIN OLSUN

Seviyorum seni ilk günki gibi Eriyorum hasretinden bir demir parcasi gibi Vuruldum sana bir pacavra misali Asığım sana ilk günki gibi

ONUN UZUNTUSUNU PAYLASIP..ONUN ICIN AGLIYORSANIZ BU ASKTIR...O OLMADAN ONU DUSUNUP AGLADIGINIZ OLDUYSA ..O DA ASKTIR

güneşe adını buzla yazan biri olura, bilkı o seni benden daha çok seviyordur

YESİLLER GİYER BAHAR OLURSUN.MAVİLER GİYER DENİZ OLURSUN.BELLİ OLMAZ BELKİ BEYAZLAR GİYER BENİM OLURSUN...

Seni bulmaktan çok aramak isterim! Seni sevmeden önce anlamak isterim! Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim.

Dost, deniz kenarında taş toplamaya benzer önce teker teker toplarsın sonra teket teker atarsın. Ancak bazılarını atmaya kıyamazsın. Sen de atmaya kıyamadıklarımdansın...

SEN DEPREM GIBI GIRDIN GONLUME FAY HATTI CIZDIN YUREGIME ENKAZLAR BIRAKTIN UZERIMDE KALBIMDE ARTCILAR DEVAM ETMEKTE OZLENMEKTESIN GULUM 8.4 SIDDETINDE.

BIR CEMBER CIZILSE.MERKEZINDE BEN,KENARINDA SEN.SEN DONDUKCE BENI,BEN DONDUKCE SENI GORSEM.OYLE BIR AN GELSEKI,YARICAP SIFIR OLSA...

Yeni bir aşka başlıyorum sanmıştım galiba çok yanılmışım. Bu aşkın sonuda ayrılık olacak,ve yaşadıklarım geride kalacak. Geriye acı ve güzel hatıralar kalsa bile,onları hatırlamak ayrılık kadar acı olmayacak..

Sevgililer öpüşürken neden gözlerini kapatırlar bilir misin? Çünkü gözleriyle değil de kalpleriyle görmek isterler... Yani hissetmek isterler. Ben de seni ruhumun derinliklerinde hissediyorum sevgilim çünkü seni çok seviyorum.

BENDE HASRET, HASRETTE SEN BILDIM SENDE, BENSIZ BEN VAR DEPREM YIKMAZ, YAKMAZ ATES ASK OLAYIM, ASKIN KADAR

BIR DELI A*** OLMUSUM NE GUNUM NE GECEM BELLI BIR DELI HASRETE VURULMUSUM NE DUNUM NE YARINIM BELLI GIDIYORSUN DIYORUM SUREKLI BENDE ASK SAHI SEVGILIM SEN GELDIN MI KI?

damdan duser gibi hayatima girdin, beni deli divane ettin, sucum neydi ki, beni kendine bu kadar a*** ettin

damlalar olup dudaklarima aksan,dalgalar olup gönlüme carpsan,atesh olup kalbimi yaksanda,bilki;dudaklarimdaki damla,gönlümdeki damlalar o ateshi asla söndüremez...

Güllerin Hepsi Güzeldir Ama Senin Kadar Degil, Seni Herkes Sever Ama benim Kadar Degil

Eger sen bana gozlerinle degilde kalbinle bakmis olsaydin seni ne kadar sevdigimi cok iyi anlardin.

Seninle bir bütünüm sensiz hayat durgun, Sensiz şarkılar boş yaşamak anlamsız, Mutluluk seninle güzel yanlız seninle doyumsuz, Sen varsan eğer hayat yaşamaya değer.

hissedince sana vuruldugumu baharda kus olup uçasim gelir,bakinca o güzel gözlerine hasreti bir anda silesim gelir ama ne çare birtanem ne çare ne kus olup uçabilirim nede hasreti silebilirim ama inan bana birtanem inan seni bir ömür boyu Sevebilirim...

hadi beni öldür beni unut hadi beni göm yanlızlıga ama beni bırakma

Gozlerinin Daldigi Yerde Ben Varim,Cunku O An Ben Seni Dusunuyorum... Seni cok Seviyorum Bebisim

Bütün mevsimleri bir günde, bütün yılları bir mevsimde yaşamaya razıyım seninle... Bir tutam sevinç, bir tutam umut ve bir tutam mutluluk gönderiyorum sana.

Hep kalanlara gidenleri kattım! Bir gün yerine geçemediler. O kalanlara gidenleri kattım yine bir tane sen edemediler. Zor geldi ayrılık alışamadım.

SEN GELIPTE PISMANIM DESEN BANA CEZA VER RAZIYIM CEZAMA DESEN SANA TEK BIR CEZA VERIRDIM SENINDE BENIM GIBI SEVMENI ISTERDIM

demedim mi bu hasret bitirir seni.ay dolanir gider,yalniz kalirsin.hergün yeni bastan dagilir,ufalirsin.demedim mi yüregim böyle sevme diye!

diyorsun bana yaren sis yasa . yasarmi bu beden ruhu olmasa..¿

SENI 1000 KISI SEVIYORSA BIL KI BEN ONLARDAN BIRIYIM,SENI 100 KISI SEVIYORSA BILKI BEN ONLARIN ICINDEYIM,SENI 1 KISI SEVIYORSA BIL KI O BENIM,SENi KIMSE SEVMIYORSA BIL KI BEN OLMUSUM...

Dostluk,güzellik ve sevgi kavramlarimin sözlük anlamlarini degistirmek mümkün olsaydi ben senin isminle degistirmek isterdim

Yeşile inat ağaç hala yeşermekte, Geceye inat gün hala ağarmakta, Ben ise sana inat seni hala sevmekteyim İnat bu ya seni hep seveceğim

diyorsun bana yaren sis yasa . yasarmi bu beden ruhu olmasa..?

dostlar varmıs farklı sehirlerde,birbirlerini ozlediklerinde ruzgara fısıldarlarmıs dostluklarını.dısarı cık sevgilim,ruzgar esmekte.

Sorumsuzluk ve Sorunsuzluk biryana,iyi ve kötü yaşanırmış yanyana derdim var anlatamam insanlara İNANILMAZ OLANA İNAN

Ne dünden daha az Ne yarından daha çok Seni bugünde, Dün olduğu gibi Yarın olacağı gibi Çoooooooooooooooook seviyorum.

Yağmur, mutluluğuma gölge düşürmek için yağıyorsun aldırmıyorum. Niyetin beni ıslatmaksa ben zaten ağlıyorum..

Aşk dudaklarda kahkaha değil, gözlerdeki yaştır. Maksat sevgi uğrunda ölmek değil, uğrunda ölecek sevgili bulmaktır...

Hani gözler vardır sözleri anlatır, hani sözler vardır gözleri anlatır, bir de aşk vardır seni anlatır...

GECEYE INAT GUN AGIRMAKTA,AGACA INAT DAL COGALMAKTA, OLUME INAT INSANLAR COGALMAKTA,BENSE SANA INAT SENI SEVMEKTEYIM.INAT BU YA, HEPTE SEVECEGIM

Sen çölde bir çiçek olsaydın, seni kaybetmemek için göz yaşlarımla beslerdim...

en buyuk okyanusta bir su damlasi olmak,ucsuz bucaksiz sahilde bir kum tanesi olmak ama en onemlisi milyonlarca insanin icinden senin sevgilin olmak...

gece midir insani hüzünlendiren,yoksa insan midir hüzünlenmek icin geceyi bekleyen?gece midir seni bana düsündüren yoksa ben miyim seni düsünmek icin geceyi bekleyen

ben sevdim o gormedi ben yaklastim ona o uzak durdu benden ben soyledim o dinlemedi tek caresi kaldi oda velenmek teklif etmem gerek oda kabul etmedi bundan sonra kor topal yasayacagim sensiz karanlik dunyamda

ben bu hayatta pek cok yanlis yaptim ama acisini ben cektim tek bir dogru is yaptim oda sana kalbimle guvenmekti umarim laiksin sen buna canimin ici

Yanlızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, Hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, Tebessüm dudakların, hüzün ellerin, Sen ise sadece benimsin B İ R T A N E M !!

gece midir insanı hüzünlendiren,yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen.

ELERIM ELERINDE GÖZLERİM GÖZLERİNDE ÖLSEMDE GAM YEMEM DİZLERİNİN DİBİNDE

sen seni özleyenin özleminden habersiz özlenensin sen varya sen özlenenler arasında en ama en özelsin AŞKIM.

Duygular vardır anlatılmayan sevgiler vardır kelimelere sığmayan bakışlar vardır insanı ağlatan insanlar vardır ki asla unutulmayan,işte sende onlardansın!!!

Geceler seni sevdiğim kadar uzun olsaydı eğer inan ki yeryüzüne hiç güneş doğmazdı.

GIT TABI GIT.KIRPIKLERIME BIR KARA DIKEN DE SEN EKLE.HENUZ SOKAKLARINA BILE ALISAMADIGIM BU KENTE VER BENI VE BAKISININ TALAN ETTIGI YERLERIMI AL OYLE GIT....

gitmek mümkün olsa gitsem uzaklara, sevmesem seni yaksam yüregimi, savursam küllerimi daglara denizlere ,yeserirdi küllerim sana olan sevgimle

gonlume taht kurdun, gonlumun sultani oldun, gece gokyuzunde parlayan yildizim, sabah ise ruhuma dogan gunesim oldun

Karanlık dünyam,Dertler ve ben,Aklimdaki tek düşüncem,MUTLULUK ve SEN.

Deliye hergün sevgililer günü; Seni deli gibi seven askin

Aşkım var dağlar bilemez, Sevgim var kimsenin aklı alamaz, Birde sen varsın ya bir tanem, Dünyada kimse böyle sevilemez

Hacca gitsem,orada bile tanridan çok seni düsünürüm...

kalpten kalbe bir yol vardır görülmez. gönülden gönüle gider sevdiceğim....

Ne zamanki çöller deniz denizler çöl olursa, kayalarda nilüfer, çamlarda güller biterse, ay kararıp yemyeşil çimlerin üstüne düşerse, o zaman seni bırakıp başkasını seveceğim.

Meleklerin saçları salkım salkım, havada dondurmadan kaleler ve her yerde kuştüyü vadiler. Bulutlara öyle baktım. Ama şimdi yalnıca güneşin önünü kesiyorlar, yağmur ve karla kaplıyorlar her yeri. Çok şey var yapabileceğim, bulutlar çıkmasalar yoluma...
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 4 December 2008, 12:31
salagın teki :)
 
Kayıt Tarihi: 29 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Güzel söz arşivi ;)

Metaba daldım GÜLÜM, seni mehtap sanım...gözlerine bakmaya kıyamadım GÜLÜM,gözlerin benım sandım...sensizlige dayanırım sandım GÜLÜM, ama kendimi kandırdım...ben seni sadece sevdim GÜLÜM, ama sen! sen sadece gülüp geçtin be GüLüMMM
ßeni Sewmek yüRek iS†er .. Su iÇmeye ßenzemez , aSi† iÇmek gißiDir , yakaR aDamı , iLikLerine işLer !
Benim dostum olmuş vefasız karanlık, ağlamak istersinde ağlayamazsın işte budur yalnızlık…!!!

An gelir insan gülerken ağlarmış. Gözyaşları sel olup kalbine akarmış. Kahkaha bir maske derler birimisin?İnsan ağlarken güldüğünde bu maskeyi takarmış

elvada demeye varmadı dilim.ne sazım kaldı ne sözüm.kimseye bakmaz oldu gözüm.gözden sakındım ELVEDA... UNUTULMAYACAĞINI BİL

Bende unutmak yoktur unutulmaktan korkarım.hey unutan korkma unutulan unutanı asla unutmaz…

hep ağlerken gülmeyi becerirdim ama şimdi sadece ağlıyorum

Benim için ağlamana gerek yok ben seni için ağladım ya.benim için üzülmene hiç mi hiç gerek yok.BEN SENİN için ÖLDÜM ya.şimdi ne diyeceksin bende bilemiyorum.yerimde olsa ne derdin acaba???

Ben seni bir gün değil bir ömür sevdim.sen bana 1 saati çok gördün...Benim seni nasıl sevdiğimi sen anlayamasın:anlasaydın bana sormazdın.

yıldız saydım akşamdan buldum..aradım burdaydın ama ben yoktum.bir vedaydı yalnızlığım kalmıştı akşamdan.bir buseydi ayrıldım,yıldız saydım akşamdan...

EĞer seVip Te unuTmuŞsa seVmesiNi BiLmemiŞTir! YıLdızLarın Aşkı Gibi seVmeLi iNsaN kaVuŞması imkansıZda Olsa SeVmeyi biLmeLi

HaNi iNsaN aĞlamak ister, GözLeriNden yaŞ geLmez ! HaNi güLmek isTer, yüRekTen güLemez! Hani biRini bekLer o hiç geLmez! ¦iŞte o zamaN öLmek isTerde eCeL geLmez!

SaNa baHçeden güL deĞiL güNeŞTeN “aTom” kopaRıp geTiRmek isTiyoRum ama kaLbim gibi eLLeriN de yaNar diye koRkuyoRum

Kaç tane ölümün bedeli bir sevda eder? Kaç sevdanın bedeli ölümle biter..??

Söylermisin bana kaç tane insan bir araya gelse, senin gibi bir “C@N” eder...!

Baksaydın görebilirdin herşey gözlerimdeydi, gözlerimde bir damla yaş vardı, ağlayamadım o bir damlada sen vardın anlayamadın.

ne acımasız dünya kadere bir kez daha inandım .inandıkca ben bu sevdama yandım.yandıkca ömrümden bir keder güldükce.kalbimi acıttı...acısada ben bu acıyıda sevdim...

hasretimsin dedim rüzgara yel gibi esti geçti.yağmurumsun dedim yüreğime öyle yağdı ki.. canımsın dedim.kalbime yazdım. ben bu sevdayla kabrime yandım…gelde ölme

BEN bir HaYaLiM SEN ise gerçek ben ölüyüm sen ise CAN’a CAN

canı can bildim can olmayınca.hani derlerya can bedenden cıkmayınca.canı cana sordum .o sendeki can ben olmayınca

bir sana baktım bir aynaya.ben sana baktım sen aynaya. ne gördün se iyi bak kalbim kaldı aynada

Kırılsada bu gönül akşama, hatırası kalmıştı yıldız saydım gelirsin diye akşamdan.,,yoksun yıldız saydım ayrıldım akşamdan

Ne seni unutturacak kadar zaman geçecek ne de geçen zaman seni unutturmaya yetecek bırakıp gitsende unuturum sanma zaman alışmayı öğretir unutmayı asla

beni yüreklendirecek bir söz söyle şehrin tutsaklarını salayım kalbimden beni yureklendırecek bir söz söyle kursunu beynıme sıkayım

Acının umutları yok ettiği anda,umutları yeşertecek bir sevgiye ihtiyaç duyarsan ben hep o bildiğin gibi buradayım.

Bir gün yağmura yakalanırsan benden kaçtığın gibi yağmurdan da kaç.çünkü bulutların arkasında yalnız hayali için ağlayan benim.

Allah’ım benim öyle bir son bahar ayazında canımı al ki, sevdiğim mezarıma koyacak tek bir gül bile bulamasın...

Sen unutulması imkansız anlatılması güç olansın.çünkü sen benim unutmak istedikçe hatırlanananladıkça da bitmeyenimsin sevdamsın

Yine bahar geldi.Mutlumuyum hüsran mı.Unutmadım Ne baharı Ne yağmuru ne de SENİ.İşte bu aylada vuruldum…

Gök yüzünde güneş yine batıyor.Karanlıkta etrafı korku sarıyor.O sokakta yalnız bir ışık yanıyor.Artık o da söndü sen yoksun diye

Kış gelirde kuşlar bile uçarsa.Böcek ise kabuğundan kaçarsa .Çiçek ise güneş görüp açarsa . Bu dünyadan göçmeden gel artık.

Yağmurlu geceler özler gözlerim.O ıssız sokakları arar düşlerim.Seni anlatırdı hasret sözlerim.Sevgi dolu günlerim sen yoksun diye…

MECNUNgibi utanmasam LEYLA için ağlardım.FERHAT gibi ŞİRİN için bir sel gibi çağlardım.KEREM gibi ASLI için yüreğimi dağlardım.Bu hasretlik öldürür bak gel artık…

Sensiz günlerim zindan olmuş.sen olmayınca ömrüm kahırla dolmuş.senle yürüdüğüm yollar boşmuş .dermansız yorgunum sen yoksun diye…

Kaderin pençesinden bir tırnak batmış.Yüreğim kanıyor fakat sevgi akmış.Korkuyla sürdüm elimi üzerine.Nerdesin be güzelim seni arıyorum…

Of ki of şu garip gönlüme of mu çeksem sensiz geçen ömrüme susuz toprak misali sevgi için sözüme su isteyen toprağa of ki of…

benim için yaşamaktın!!!! Yaşamayı HAYALettin baNa___

Su olup taşabilsem Dağları aşabilsem Ne kadar sevinirdim Sana kavuşabilsem

Rehin kaldı cümleler noktasını ben attım…!!! El senin yazın…

Sevgi denen Şeyde Vedalar koysada bazen gitmek gerekir.

Kaleden iniş olmaz. Ham demir gümüş olmaz. Bir güzele gönül verdim

Bende bir zamanlar böle değildim.ta ki seni tanıyana kadar.güldükce yüreğimden bir damla akar giderdi. unutamıyorum:gel gör ki ağlayan şimdi ben oldum. (hihih).AĞLARKEN GÜLMEYİ hatırlayan böyle GÜLER

ağlarsam gül yüzlüm acım dinermi.aşkımın ateşi böyle sönermi.sensiz kalırsam yar yüzüm gülermi ayrılık kolaymı senin yanında

beni senin kadar kimse anlamaz.kimse senin gibi beni saramaz.dizlerim tutulur yar yar dilim konuşmaz.ayrılık kolaymı seni yanında

Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 5 December 2008, 11:55
Banned
 
Kayıt Tarihi: 26 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart 365 Gün için, 365 güzel söz

. gün:
Sonuçları değil, başlangıçları değiştirmek gerekir.
ALAIN
* * *
2. gün:
Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince diğerleri de yanlış gider.
C.BRUNO
* * *
3. gün:
Kendi kendimizin altında kalmamalıyız ki cemiyetin üstüne çıkalım.
NECIP FAZIL KISAKUREK
* * *
4. gün:
Yarin bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Niye bugünden başlamıyorsun?
EPIKTETOS
* * *
5. gün:
Bildiğimizi zannetmemiz öğrenmemizin en büyük düşmanıdır.
DR.C.BERNARD
* * *
6. gün:
Dev eserleri taslar değil, isler meydana getirir.
J.T.MOTLEY
* * *
7. gün:
Okuma zevkini kazanmayanın öğrenimi yarıda kalmıştır.
P.PEACUT
* * *
8. gün:
Yükümüz ne kadar ağır ve zahmetli olursa, ruhumuzu o oranda eğitir ve yüceltir.
A.GIDE
* * *
9. gün:
Yaslanmadan akıllanmayı çok isterdim.
B.SHAW
* * *
10. gün:
İstemek, "İstiyorum" demek değil, harekete geçmektir.
A.MAURROIS
* * *
11. gün:
Fikirler elektrik akimi gibidir, birbirini tutuşturur.
S.EUGEL
* * *
12. gün:
Kitaplar da dost gibidir, az fakat iyi seçilmiş olmalıdır.
S.J.HARRIS
* * *
13. gün:
Hayat, yaşantı aramak değil, kendimizi aramaktır.
C.PAVESE
* * *
14. gün:
Küçük şeylere fazla önem verenler ellerinden büyük şeyler gelmeyenlerdir.
EFLATUN
* * *
15. gün:
Zamana verdiğimiz değer basari veya başarısızlığımızı belirler.
MALCOLM X
* * *
16. gün:
Öyle horozlar vardır ki öttükleri için günesin doğduğunu sanırlar.
G.DUMANT
* * *
17. gün:
İnsan ancak anladığı şeyleri duyar.
GOETHE
* * *
18. gün:
Ayakta ölmek diz üstü yasamaktan daha iyidir.
F.D. ROOSEVELT
* * *
19. gün:
Hayatin gayesi olmayınca eğlence bataklığına akıyor
A.CARREL
* * *
20. gün:
Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
LUKIANOS
* * *
21. gün:
Görev büyük şey yapmak değil gerekeni yapmaktır.
DR.A.CARREL
* * *
22. gün:
Uzağı düşünmeyen üzüntüye yakındır.
KONFICYUS
* * *
23. gün:
Kararlar, yılan balığına benzer. Kolayca yakalanır, ama tutulması zordur.
A.D.FILS
* * *
24. gün:
Yüksek fikirler, yüksek dağlara benzer, alışık olmayanları ürkütür.
CENAP SAHABETTIN
* * *
25. gün:
Başkalarına imrenme, çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.
MEVLANA
* * *
26. gün:


Konuşmaların en önemlisi kendi kendimize olanıdır. Ama bunu çoğu zaman ihmal ederiz.
OXENSTIERN
* * *
27. gün:
Anneler çocuklarının aklından tutacakları yerde ellerinden tutarlar.
DUPONLOUP
* * *
28. gün:
İnsan,tehlike ile karsılaşmadan cesur olup olmadığını anlayamaz.
LA ROCHEFOUCAULD
* * *
29. gün:
Bazıları küçük doğar,bazıları büyüklüğü kazanır,bazılarına da büyüklük yakıştırılır.
SHAKESPEARE
* * *
30. gün:
Çalışmadan,ne yapabileceğini kestiremezsin.
HAMERTON
* * *
31. gün:
Dehanın yüzde biri hüner,yüzde doksan dokuzu da terdir.
EDİSON
* * *
32. gün:
İnsan kendinden başkasını örnek almadıkça ilerleyemez.
GOLDSMITH
* * *
33. gün:
Kaptanı usta olmayan gemiye, her rüzgar kotudur.
HERBERT
* * *
34. gün:
Eğer en yüceye ulaşmak istiyorsan,en aşağıdan başlamalısın.
SYRUS
* * *
35. gün:
Hiç yanlışlık yapmayan biri,hiçbir iş yapmamış demektir.
EDWARD JHELS
* * *
36. gün:
Başlamadan önce iyi duşun;ama bir kere başlayınca hemen bitirmeye bak.
SALLUST
* * *
37. gün:
Başkalarının yanılmalarına bak,dikkati öğrenirsin.
SYRUS
* * *
38. gün:
Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var biliyormuşsunuz?Çok dinleyelim de az konusalım diye.
DIYOJEN
* * *
39. gün:
“Nasıl”ın tanrısı bir gün gelecek silinecek ama “niçin”im tanrısı asla ölmeyecek.
AMİN MAALOUF
* * *
40. gün:
"başarısızlık diye bir şey yoktur sadece sonuçlar vardır "
ANTHONY ROBBİNS
* * *
41. gün:
Akıllı adam hem kitapları, hem de doğrudan doğruya hayatı okur.
LİN YUTANG
* * *
42. gün:
Akıllı adam, bulduğundan daha fazla fırsat yaratan adamdır.
FRANCİS BACON
* * *
43. gün:
Akıllı olmakta bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır.
DESCARTES
* * *
44. gün:


Alışkanlıkların zincirleri, önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılamayacak kadar güçlü olurlar.
BENJAMİN DİZRAELLİ
* * *
45. gün:
İnsanlığın büyük ve muhteşem eseri, bir amaçla yaşamayı bilmektir.
MONTAİGNE
* * *
46. gün:
Kadınlar zayıftır ama analar kuvvetlidir.
VİCTOR HUGO
* * *
47. gün:
Birbirimizi bağışlayabilmeden önce, birbirimizi anlamamız gerekir.
EMMA GOLDMAN
* * *
48. gün:
İstemek yetmez, amacımıza ulaşmak için şiddetle arzulamamız gerekir.
OVİDİVS
* * *
49. gün:
En büyük kötülük, zorluklara karşı koyamamak zafiyetinden gelir.
GOETHE
* * *
50. gün:
Dünyada insana yardım eden şey, tesadüf değil, azim ve sebattır.
SAMUEL SMİLES
* * *
51. gün:
Suçu bağışlayan asildir, ancak özür dileyen daha asildir.
ALPHONS DAUDET
* * *
52. gün:
Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir.
EFLATUN
* * *
53. gün:
Güçlükler başarının değerini artıran süslerdir.
MOLİERE
* * *
54. gün:
Düşünmek ve söylemek kolay, fakat yaşamak, hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur.
ZİYA GÖKALP
* * *
55. gün:
Hayatta başarılı olanlar, kendilerine gereken bilgileri öğrenmekten bir an geri kalmazlar ve hadiselerin sebeplerini her zaman araştırırlar.
RUDYARD KİPLİNG
* * *
56. gün:
Hiç kimse, başarı merdivenlerine elleri cebinde tırmanmamıştır.
J.KETH MOORHEAD
* * *
57. gün:
Para nasıl parayı çekerse, başarı da başarıyı çeker.
CHAMFORT
* * *
59. gün:
Ders alınmış başarısızlık başarı demektir.
MALCOMB S. FORBES
* * *
60. gün:
Başarı belki insana çok şey öğretmez, fakat başarısızlık çok şey öğretir.
ÇİN ATASÖZÜ
* * *
61. gün:
Mağlubiyete uğrayınca ümitsizliğe kapılma, her başarısızlıkta bir zafer arzusu yatar.
GERMAİN MARTİN
* * *
62. gün:
İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir.
ANDRE GİDE
* * *
63. gün:
Hiç kimseye faydalı olmamak, tam manasıyla kıymetsiz olmak demektir.
DESCARTES
* * *
64. gün:
Bazı kişiler henüz benliklerini bulamadıklarını söylerler.Ama benlik insanın bulduğu değil yarattığı bir şeydir.
THOMAS SZASZ
* * *
65. gün:
Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır.
KONFÜÇYÜS
* * *
66. gün:
Her bildiğini söyleme, fakat her söylediğini bil.
MARCEL LENOİR
* * *
67. gün:
Aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz.
CLADUE BERNARD
* * *
68. gün:
Faydalanılmayan bilgi, harcanmayan ve hiç kimseye ve hayrı dokunmayan define gibidir.
HZ. MUHAMMET (S.A.V.)
* * *
69. gün:
Paranın değerini öğrenmek isterseniz, borç almaya çalışın.
BENJAMİN FRANKLİN
* * *
70. gün:
Büyük insanlar, şu dünyada büyük acılar çekmek zorundadırlar.
DOSTOYEVSKİ
* * *
71. gün:
Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekanın kullanılmasıdır.
EFLATUN
* * *
72. gün:
Dünyada birçok yetenekli kişiler, küçük bir cesaret sahibi olamadıkları için silinip gitmişlerdir
SYDNEY SMİTH
* * *
73. gün:
Hiçbir şeye cesaret etmeyen, hiçbir şeye ümit beslemesin.
SCHİLLER
* * *
74. gün:
Dünyada birçok kabiliyetli kişiler, küçük bir cesaret sahibi olmadığı için kaybolurlar.
SYDNEY SMİTH
* * *
75. gün:
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır.
BALZAC
* * *
76. gün:
Çalışanlar, kötülük düşünmeye vakit bulamazlar.Çalışmayanlar ise, kendilerini kötülükten kurtaramazlar.
HZ. ALİ
* * *
77. gün:
Durmak ölüm, taklit uşaklıktır, çalışmak ve yetişmek ise hayat ve hürriyettir.
L.Y.RAUKE
* * *
78. gün:
Zevk İçin olmasa bile ümitsizlik yüzünden de çalışmak gerek.Çünkü açıkça anlaşılmaktadır ki çalışmak, eğlenmekten çok daha eğlencelidir.
BAUDELAİRE
* * *
79. gün:
Plansız çalışan bir kimse, ülke ülke dolaşıp hazine arayan bir insana benzer.
DESCARTES
* * *
80. gün:
Her zaman yaptığın şeyleri yapmaya devam ettiğin sürece her zaman elde ettiğin şeyleri elde edeceksin.
H.JACKSON BROWN
* * *
81. gün:
Hareketler, kelimelerden daha fazla konuşur, daha çok şey ifade eder.
OSCAR WİLDE
* * *
82. gün:
İnsanlar kırmızı bir güle doğru koşarken çoğu zaman ayaklarının altında ezilen kır çiçeklerinden habersizdirler.
ANONİM
* * *
83. gün:
Deney, okulların en gelişmişidir, o okulda aptallar bile birşeyler öğrenir.
BENJAMİN FRANKLİN
* * *
84. gün:
Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın.
VİCTOR HUGO
* * *
85. gün:
Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek.
PİTİGRİLLİ
* * *
86. gün:
Başkaları ile ilgilenirsen, iki ay içinde birçok dostlar kazanabilirsin, başkalarının seninle ilgilenmesini beklersen iki yılda bile tek dost kazanamazsın.
DALE CARNEGİE
* * *
87. gün:
Dünyayı olduğu gibi kabul et.Gülümsemeleri ve sıkıntılarıyla sevgisi, dostluğu, yalanı ve gerçeğiyle; yarının nefsine bağlı planlarıyla, gençliğin düşleri gibi gelip geçen umutlarıyla.
CHARLES SWAİN
* * *
88. gün:
İnsanın en büyük düşmanı, doğrudan doğruya kendisidir.
ÇİÇERO
* * *
89. gün:
Yenilmesi gereken ilk düşmanlar öfke ile umutsuzluktur.
ALAİN
* * *
90. gün:
İnsan ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşur.
MONTESQUİEU
* * *
91. gün:
Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir.
WALTER LİPMANN
* * *
92. gün:
Tüm büyük keşifler, duyguları, düşüncelerinden önde koşturan kişiler tarafından yapılmıştır.
C.H.PARKHURST
* * *
93. gün:
Eğitimin insanı bozmaması yetmez, daha iyiden yana değiştirmesi gerekir.
MONTAİGNE
* * *
94. gün:
Hiçbir zaman gökten gül yağmaz, daha çok gül istersek daha çok fidan dikmemiz gerekir.
GEORGE ELİOT
* * *
95. gün:
Hayatta bütün başarılarımı her zaman ve her işte bir çeyrek saat önce harekete geçmeme borçluyum.
OSCAR WİLDE
* * *
96. gün:
Kral olsun, köylü olsun, evinde huzura kavuşan, dünyanın en mutlu insanıdır.
PETAİN
* * *
97. gün:
Benim düşünebildiğim en mutlu evlilik, sağır bir erkekle kör bir kadının evlenmesidir.
CALVİN COLERİDGE
* * *
98. gün:
Herşeye homurdanmaya alışmış kimse, fırsat kapıyı çalınca bile gürültüden yakınır.
CONFİDENCES
* * *
99. gün:
Söylediklerini kabul edemem ama konuşma hakkını ölene kadar desteklerim.
VOLTAİRE
* * *
100. gün:
Sağlam fikirlerden kuvvetli hareketler doğar.
SHAKESPEARE
* * *
101. gün:
Geçmişten çok geleceği düşünmeliyiz, çünkü bundan sonra orada yaşayacağız.
THOMAS BROWNE
* * *
102. gün:
Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır.
ALBERT EİNSTEİN
* * *
103. gün:
İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur: Biri sağlık, öteki de gençlik.
HZ. ALİ
* * *
104. gün:
Gençlikte günler kısa, yıllar uzun, yaşlılıkta günler uzun, yıllar kısadır.
KANT
* * *
105. gün:
İnsan gençliğinde öğrenir, ihtiyarlığında anlar.
ESCHENBACH
* * *
106. gün:
Kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir.
JONATHAN SWİFT
* * *
107. gün:
Uçurtmalar rüzgar gücü ile değil o güce karşı koydukları için yükselirler.
W. CHURCHİLL
* * *
108. gün:
Kendinize hakimiyeti yitirdiğiniz ölçüde özgürlüğünüzü de yitirirsiniz.
MARİA EBNER VON ESCHENBACH
* * *
109. gün:
Harekete geçmek için bütün koşulların mükemmel olmasını beklersen, hiçbir zaman harekete geçemezsin.
H.JACKSON BROWN
* * *
110. gün:
Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat denilmektedir.
JOHN CHRİSTİAN
* * *
111. gün:
Hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılır.
ANDRE GİDE
* * *
112. gün:
Hepimiz hayatın kısalığından söz ederiz de boş geçen zamanımızı nasıl kullanacağımızı bilmeyiz.
SENECA
* * *
113. gün:
İhtiraslar, geminin yelkenlerini şişiren rüzgardır.Bazen gemiyi batırdığı olur, ama onsuz gemi yerinden kımıldamaz.
VOLTAİRE
* * *
114. gün:
Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve onun kadar alçalamaz.
HÖLDERLİN.
* * *
115. gün:
İnsanlarla hayvanlar arasındaki bir fark da şudur : İnsanlar hayal (gaye,ideal) için, hayvanlar ise gerçek için (peşin menfaat) çarpışırlar.
GUSTAVE LE BON
* * *
116. gün:
Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük işlerden çok daha iyidir.
PETER MARSHALL
* * *
117. gün:
Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, ellerinden büyük işler gelmeyenlerdir.
EFLATUN
* * *
118. gün:
Küçük kararları akıl ile, büyük kararları ise kalp ile almak gerekir.
H.JACKSON BROWN
* * *
119. gün:
Beş yıl sonra bugüne göre iki konu dışında aynı kalacaksın : Bu süre içinde tanıdığın insanlar ve okuduğun kitaplar.
MAC MCMİLLAN
* * *
120. gün:
Kazanmak arada sırada olacak bir şey değildir...İşleri arada sırada değil, sürekli düzgün yapanlar için kazanmak bir alışkanlıktır.Yoksa kaybetmek de bir alışkanlık olur.
VİNCE LOMBARDİ
* * *
121. gün:
Bitmeyen bir merak, yaşlanmamak için en önemli ilaçtır.
H.JACKSON BROWN
* * *
122. gün:
Bir köpek dalaşında, önemli olan köpeğin boyunun büyüklüğü değil, içindeki mücadele azminin büyüklüğüdür.
KOÇ BEAR BRAYNT
* * *
123. gün:
Eğer öküzlerle domuzlar konuşabilseydi, yemden başka şey düşünenlerle alay ederlerdi.
EPIKTETOS
* * *
124. gün:
İstediklerimizin bazılırını elde edememek mutluluğun ayrılmaz bir şartıdır.
Bertrand Russell
* * *
125. gün:
Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!
FRANCİS BACON
* * *
126. gün:
Konuşurken hiçbir şey öğrenemezsiniz.
LYNDON B. JOHNSON
* * *
127. gün:
Hayatta neyin önemli olduğunu keşfetmek için bir felaket beklememek gerekir.
H.JACKSON BROWN
* * *
128. gün:
Kaplumbağaya dikkat et.Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında ilerleyebiliyor
JAMES B. CONANT
* * *
129. gün:
Gençler, ihtiyarların aptal olduklarını sanırlar, ama ihtiyarlar, gençlerin aptal olduklarını bilirler.
GEORGE CHAPMAM
* * *
130. gün:
İnsan tehlikeyle karşılaşmadan cesur olup olmadığını anlayamaz.
LA ROCHEFOUCAULD
* * *
131. gün:
İnsanları yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz.
RAHİBE TERESA
* * *
132. gün:
Dünyanın her yerinde herkesin yenileceği bir yer var.Bazılarını yenilgi yıkar, bazılarıysa zaferle küçülür, bayağılaşırlar.Büyüklük hem yenilgiyi hem de zaferi kabullenebilenlerde yaşar.
JOHN STEİNBECK
* * *
133. gün:
Her ne kadar kartal zaman zaman tavuklardan daha alçakta uçuyorsa da, tavuklar hiçbir zaman kartal yüksekliğinde uçamazlar.
RUS ATASÖZÜ
* * *
134. gün:
Zaman geçer derler, fakat heyhat... zaman durur, geçen biziz
AUSTİN DOBSON
* * *
135. gün:
İnsanda hayallerin yerini anılar almaya başlamışsa, yaşlılık başlamış demektir JAMES BREWER
* * *
136. gün:
Başarı, hata ve başarısızlığın biraz ilerisinde duran şeydir.
T.J. WATSON
* * *
137. gün:
Muvaffakiyetin bir sırrı varsa başkasının fikrini anlamak ve herşeyi onun gözü ile görmektir.
Henry FORD
* * *
138. gün:
Doğru yöntemler ve bu yöntemlere insanları inandırabildiğiniz takdirde mucizeye gerek duyulacağına inanmıyorum.
Tınaz TİTİZ
* * *
139. gün:
Dinlemeyi öğrenirsen, kötü konuşmalardan bile faydalanabilirsin.
PLUTORK
* * *
140. gün:
Yeni insan, yetersizliğinden hız almış, yeterli olma, aşk ve vecdine sahip olan insandır.
FETHULLAH GÜLEN
* * *
141. gün:
İnsanların çoğu yaşamadan ölürler, bazı insanlar öldükten sonra yaşamaya devam ederler.
JEAN PAUL SARTE
* * *
142. gün:
Yeterli nedenlerin varsa her şeyi başarabilirsin.
JİM ROHN
* * *
143. gün:
Doğru anahtarla her şeyi, yanlış anahtarla hiçbir şeyi çözemezsiniz. İşin inceliği anahtarı oluşturmaktır.
GEORGE BERNARD SHAW
* * *
144. gün:
Büyük insanlar, dünyayı düşüncelerin yönettiğini görenlerdir
EMERSON
* * *
145. gün:
Akıl kendine ait bir yerdir ve orada cehennemi cennet veya cenneti cehennem yapabilir
MİLTON
* * *
146. gün:
İyi veya kötü bir şey yoktur, sadece düşünce onu öyle yapar.
SHAKESPEARE
* * *
147. gün:


Önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan zordur.
EİNSTEİN
* * *
148. gün:
Yardım almaya alışanlar, gün gelir buyruk almaya da alışırlar.
4. MURAT
* * *
149. gün:
Yaptığınız şeyler için pişmanlık zamanla geçer, ne var ki; yapmadığımız şeylere pişmanlığın çaresi yoktur.
SYDNEY J. HARRIS
* * *
150. gün:
Başarı mı dedin? Başarı tamamıyla şansa bağlıdır ! İnanmazsan başarısız insana sor.
EARL WILSON
* * *
151. gün:
Bir gün babama ‘’işleri diğer insanlar gibi yapamadığım için üzüldüğümü söyledim.’’babamın nasihati: ‘’Margo koyun olma.insanlar koyunları sevmezler. İnsanlar koyunları yerler.’’
MARGO KAUFMAN


* * *
152. gün:
Kendini yetersiz gören insan, tereddüt içinde beklerken, girişimci insan, hata yapmaktan korkmadığından daha üstün hale gelir.
HENRY C. LINK


* * *
153. gün:
Her davranışın atası, bir düşüncedir.
EMERSON


* * *
154. gün:
Yapabileceğimiz şeyleri yapmaya başlarsak, kendimizi hayretler içinde bırakacak sonuçlar alırız.
EDISON


* * *
155. gün:
Bir insanın tecrübesini, başından ne seçtiği değil; başından geçenlerden nasıl yararlandığı gösterir.
ALDOUS HUXLEY


* * *
156. gün:
"Genç kuşağın Türkiye'yi daha iyi bir yere getireceğine inanıyorum. Bizler onlara köstek olmayalım yeter."
BARIŞ MANÇO
* * *
157. gün:
"Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır."
MEVLANA
* * *
158. gün:
"Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler ise kişileri konuşur."
HYMAN RICKOVER
* * *
159. gün:
"Psikolog, güzel bir kız gördüğünde kızı değil, ona bakanları inceleyen adamdır."
I. MERLOST
* * *
160. gün:
"Yenilgi eğitimden başka bir şey değildir."
WENDELL PHILIPS
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 5 December 2008, 11:56
Banned
 
Kayıt Tarihi: 26 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Cvp: 365 Gün için, 365 güzel söz

161. gün:
"En büyük zafer insanın kendine hakim olmasıdır."
PLATON
* * *
162. gün:
"Allah bile insanlar hakkındaki hükmünü ömürleri sona erdikten sonra veriyor da, biz aciz insanlar kim oluyoruz ki onları, bir kaç kez görmekle, haklarında iki-üç yazı okumakla, birkaç dedikodu dinlemekle haklarında hüküm verebiliyoruz."
DALE CARNEGIE
* * *
163. gün:
"Yarışı kazanalar, daima yavaş ve devamlı gidenlerdir. "
AESOP
* * *
164. gün:
"Bir problemin güç olduğunu söyleme; eğer o güç olmasaydı, zaten problem olmazdı."
F. FOCH
* * *
165. gün:
"Sahip olduklarımızı nadiren, eksiklerimizi her zaman düşünürüz."
SHAKESPEARE
* * *
166. gün:
Yaşama zamanını geciktirenler, nehrin öbür yakasına geçmek için suların akıntısının bitmesini bekleyenlere benzerler.
HORACE MANN
* * *
167. gün:
Cesaretin en büyük denemesi, yenilmeyi yasa düşmeden kabul etmektir.
G. İMGERSOL
* * *
168. gün:
Kızgınken karar vermek, fırtınalı havada yelken açmak gibidir.
BALZAC
* * *
169. gün:
Konuşma sanatını bilen adam, düşündüklerinin hepsini söylemez, fakat söylediklerini düşünür de söyler.
ARİSTO
* * *
170. gün:
Irmakla kayanın savaşını sürekli ırmak kazanır. Bu ırmağın güçlü olmasının nedeni güçlü olmasından değil, sürekli olmasındandır.
H.J.BROWN
* * *
171. gün:
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.
MEVLANA (RAH.)
* * *
172. gün:
Mezar taşlarının üzerine dökülen en acı gözyaşlarının nedeni, söylenmemiş sözler ya da tamamlanmamış işlerdir.
HARRİET BEECHER STOWE
* * *
173. gün:
Nasıl ve ne zaman öleceğinize kendiniz karar veremezsiniz, ama nasıl yaşayacağınız kendi elinizdedir.
JOAN BAEZ
* * *
174. gün:
Öğrenmek, gerçekten ne bildiğimizi keşfetmemizdir. Yapmak, bildiğimizi göstermemizdir. Öğretmek, başkalarına en az bizim kadar iyi bildiklerini hatırlatmamızdır. Bu hayatta hepimiz birer öğrenci, öğretmen ve uygulayıcıyız.
RİCHARD BACH
* * *
175. gün:
Her zaman insanlar benimle ayni fikirde olsa; Hatalı olduğumu düşünürdüm
OSCAR WİLDE
* * *
176. gün:
Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler , elinden büyük iş gelmeyenlerdir.
EFLATUN
* * *
177. gün:
Su gibi Olmalıyız. Her şeyden aşağıda ama kayadan bile kuvvetli.
KIZIL DERİLİ ATASÖZÜ - SİYU KABİLESİ
* * *
178. gün:
Önemli olan, söylenenin ne olduğu yada nasıl söylendiği değil, ama söylenenin nasıl anlaşıldığıdır.
GUY HUNTER
* * *
179. gün:
Edindiğin bilgiler, giysilerine benzememeli, sen yıkanırken akıp gitmemeli.
EL BURUNİ
* * *
182. gün:
Büyüklüğün belli bir ölçüsü yoktur. Yükselten yada alçaltan şey kıyaslamadır. Bir nehirde büyük görünen bir gemi, denizde küçüktür.
SENEA
* * *
181. gün:
Sözcük durumuna gelmeye çalışmayan düşüne, kötü bir düşünedir ve eylem durumuna dönüşmeye kalkışmayan sözcük kötü bir sözcüktür.
HESTARTON
* * *
182. gün:
Doğru yolda yürüyen bir topal, yoldan çıkan iyi bir koşuyu geçer.
FRANCİS BACON
* * *
183. gün:
Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştırmayan okçudan daha başarılı sayılmaz.
MONTAİGNE
* * *
184. gün:
Hayallerinizi kovmayınız. Çünkü onlar gittiler mi, belki siz kalırsınız ama artık yaşamıyorsunuz demektir.
MARK TWAİN
* * *
185. gün:
Söylediklerinizi duyurmak için hiç kimseyi kolundan tutmayın, çünkü insanlar sizi dinlemeye istekli değillerse, onları tutağınıza çenenizi tutmanız daha iyi olur.
LORD HESTERFİELD
* * *




186. gün:
Üzüntünün başlıca nedeni zihin karışıklığıdır.
H. NAWKES
* * *
187. gün:
Yaşam satranç oyununa benzer, çoğu kez “şah” dersin, fakat bir kez mat edersin.
RUS ATASÖZÜ
* * *
188. gün:
Düşünmek ruhun kendi kendine konuşmasıdır.
T. BERNARD
* * *
189. gün:
kararlılık keskin bir bıçağa benzer, keskin ve düzgün keser. Kararsızlık ise kör bir bıçak gibi kestiği her şeyi parçalar ve yırtar.
JAN MC KEİTHEN
* * *
190. gün:
Kendisiyle savaşım veren bir insan en değerli insandır.
BROWNİNG
* * *
191. gün:
Küçük şeylerle uğraşanlar, büyük işleri göremeyecek duruma gelirler.
LA ROCHEFOUCAULD
* * *
192. gün:
Sorunlar yalnıza iş giysisi giymiş fırsatlardır.
HENRY J. KAİSER
* * *
193. gün:
Zaman zaman yanılgıya düşmüyorsanız, girişimde bulunmuyorsunuz demektir.
PETERS
* * *
194. gün:
Hayal kurma, bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıdır, ancak hayal kurma tüm dünyayı kapsar.
ALBERT EİNSTEİN
* * *
195. gün:
Deneyim bir insanın başına gelen şeyler değildir. Deneyim, başına gelen şeylerle ilişkili olarak insanın kendisinin ne yaptığıdır.
ALDOUS HUXLEY
* * *
196. gün:
Aptallar akıllılardan çok az şey öğrenirler, ama akıllılar aptallardan çok şey öğrenirler.
CATO
* * *
197. gün:
Zorlukları karşılamanın iki yolu vardır; ye zorlukları değiştirirsiniz ye da zorlukları çözmek için kendinizi.
PHYLLİS BOTTOME
* * *
198. gün:
Uçmak dürtüsünü duyumsayan bir kişi, sürünmeye asla razı olamaz.
HELEN KELLER
* * *
199. gün:
Umarım yaşamımın sonunda, tanrı’nın huzuruna tüm yeteneklerimi tüketmiş bir durumda çıkarım ve ona “bana verdiğin her şeyi kullandım” diyebilirim.
ERMA BOMBECK
* * *
200. gün:
İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.
DORİS LESSİNG
* * *
201. gün:
Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.
KONFÜÇYÜS
* * *
202. gün:
Düşünmeden öğrenmek faydasızdır. Öğrenmeden düşünmekse tehlikeli.
KONFÜÇYÜS
* * *
203. gün:
Bildiğini bilenin arkasından gidiniz. Bildiğini bilmeyeni uyandırınız. Bilmediğini bilene öğretiniz. Bilmediğini bilmeyenden kaçının.
KONFÜÇYÜS
* * *
204. gün:
İnsanlara en adilce dağıtılan nimet akıldır derler. Çünkü hiç kimse, akıl payından şikayeti değildir.
MONTAİGNE
* * *
205. gün:
Hata yaptığınızda şu üç şeyi uygula; kabul et, ders al, tekrarlama.
PAUL BRYANT
* * *
206. gün:
Hiç kimse senden iyi değildir. Ama sen ortaya bir şey koymazsan, sende hiç kimseden iyi değilsin.
DONALD LAİRD – AMERİKALI YAZAR
* * *
207. gün:
Öne doğruyu bilmek gerektir. Çünkü doğru bilinirse, yanlış ta bilinir. Ama öne yanlış bilinirse, doğru bilinmez olur.
FARABİ
* * *
208. gün:
Akıntıya kürek çekmekten korkmayın. İnsanlığın her ilerleyişi, alışılmışın dışında aykırı düşünce ve durumların savunmasını yapanlar sayesinde gerçekleşmiştir.
ADLAİ STEVENSON – AMERİKA ÇUMHURBAŞKANI ADAYI
* * *
209. gün:
Fırsat, adamın kapısını iki kere çalmaz.
CHAMFORT
* * *
210. gün:
Dört şey geri gelmez. Söylenen söz, atılan ok, geçen zaman, kaçırılan fırsat.
HZ. ÖMER
* * *
211. gün:
Mademki alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hakimleridir. Bizi yönetirler. Öyle ise, ne yapıp iyi alışkanlıklar edinmeye çalışmalıyız.
F.Bacon
* * *
212. gün:
Başlıca üç çeşit insan vardır: bilgi sever, şöhret sever, para sever.
PLATON
* * *
213. gün:
Hayat bir oyuna benzer istediğimiz kartları elde etmek elimizde değildir, ancak oynamak elimizdedir.
TERENCE
* * *
214. gün:
Hayat bir define avı değildir, hayatın kendisi definedir.
ABD ATASÖZÜ
* * *
215. gün:
Hayat oyununda seyir koltuklarında oturmaya heves etme, sahneye çıkmaya çalış, hayat bir tiyatro oyununa benzer, uzunluluğu değil iyi oynanıp oynanmadığı önemlidir.
SENECA
* * *
216. gün:
Büyük insanlar olmasa hiçbir büyük iş başarılmaz. İnsanlarda ancak karar verirlerse büyük olabilirler.
DE GOULLE
* * *
217. gün:
Hayatın gerçek amacı, bilgi değil eylemdir.
THOMAS HENRY HUXLEY
* * *
218. gün:
Yaşamın ilginç yanlarından biriside; en iyinin dışında bir şey kabul etmeyenlere genellikle en iyiyi vermesidir.
W.SOMERST MAUGHAM
* * *
219. gün:
hazırlıklı olarak fırsatla karşılaşmak, şans dediğimiz sıçrama tahtasıdır.
ANTHONY ROBBİNS
* * *
220. gün:
İyiliği, hastalığı, sefaleti, mutluluğu, zenginliği, fakirliği yapan zihindir.
EDMUND SPENCER
* * *
221. gün:
Her eylemin atası düşüncedir.
RALPH WOLDA EMERSON
* * *
222. gün:
İyi ağaç kolay yetişmez, rüzgar ne kadar kuvvetli eserse, ağaçlarda o kadar sağlam olur.
J. WİLLARD MARRİAT
* * *
223. gün:
hata değil çare bulun.
HENRY FORD
* * *
224. gün:
Tek bir başarı vardır. O da istediğimiz şekilde yaşamaktır.
CHRİSTEPHER MARLEY
* * *
225. gün:
Kişiler tembel değildir. Sade kendilerine esin kaynağı oluşturacak kadar, güçlü amaçları yoktur.
ANTHONY ROBBİNS
* * *
226. gün:
Düşünme zor iştir. Muhtemelen bu nedenle çok az kişi düşünür.
HENRY FORD
* * *
227. gün:
Yaşam durağan değildir. Zihinlerini değiştiremeyenler; düşkünler evindeki zavallılarla, mezarlıktakilerdir.
EVERETT DİRKSEN
* * *
228. gün:
Nerede olursanız olun, elinizdekilerle yapabileceklerinizi yapın.
Theodore Roosevelt
* * *
229. gün:
Diğerlerini bilenler akıllıdır, ama kendini bilenler daha akıllıdır. Diğerlerini kontrol edenler kuvvetli olabilirler, ama kendini kontrol edebilenler çok daha güçlüdür.
LAO TSU, TOO TEB KİNG
* * *
230. gün:
İnsan sahip olduklarının toplamı değil; fakat henüz gerçekleştirmeliklerinin, sahip olabileceklerinin toplamıdır.
JEAN POUL SARTRE
* * *
231. gün:
Eğitimde katiyen başarılı olmak lazımdır. Bir milletin kurtuluşu ancak bu yolla olur.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
* * *
232. gün:
Geçmişi değiştiremezsin, fakat gelecek daima elinin altındadır.
HUGO WHİTE
* * *
233. gün:
Ye bir yol bu, ye bir yol aç yada yoldan çekil.
MÜMİN SEKMAN
* * *
234. gün:
Hayatta ye tozu dumana katarsın yada tozu dumanı yutarsın
ANONİM
* * *
235. gün:
Başarı size gelmez siz ona gideceksiniz.
SANG H.KİM
* * *
236. gün:
Ben başardım sizde başara bilirsiniz.
OĞUZ SAYGIN
* * *
237. gün:
Ben bilmediğimi bildiğim için diğer insanlardan akıllıyım.
SOKRAT
* * *
238. gün:
Kaderiniz karar anlarında biçimlenir.
ANTHONY ROBBİNS
* * *
239. gün:
Zor iş, zamanında yapmamız gerekip de yapmadığımız kolay şeylerin birikmesiyle oluşur.
HENRY FORD
* * *
240. gün:
Gündüz, kandilini hazırlamayan; gece, karanlığa razı demektir.
CENAP ŞEHABETTİN
* * *
241. gün:
Bir alışkanlığın başlangıcı görünmez bir iplik gibidir, ama o hareketi her tekrarlayışımızda ipliği sağlamlaştırırız, ona bir elyaf daha ekleriz, sonunda kapkalın bir kablo olur, düşünce ve hareketlerimizi geri dönülmez biçimde bağlar.
ORİSON SWETT MARDEN
* * *
242. gün:
Tecrübe, insanın başına gelen şey değildir, o insanın o başına gelenle ne yaptığıdır.
ALDOUS HUXLEY
* * *
243. gün:
Kriz kelimesi Çince yazıldığında iki harften oluşmakta, bu harflerin biri tehlikeyi, diğeri ise fırsatı temsil etmektedir.
JOHN F. KENNEDY
* * *
244. gün:
Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.
N. F. KISAKÜREK
* * *
245. gün:
Zaman büyük bir öğretmendir; ne yazık ki bütün öğrencilerini öldürür.
CURT GOETZ
* * *
246. gün:
Herkes gibi davranan, kendisi gibi davranamayana zorunlu olarak kızar.
ANDRE GİDE
* * *
247. gün:
Sen kendinle başa çıkamayınca, senin gibi aciz düşmana kim ehemmiyet verir?
SÂDİ
* * *
248. gün:
Konsantrasyon, bezginlik duymadan fiziksel ve zihinsel enerjiyi tek bir noktaya sürekli uygulama yeteneğidir.
THOMAS EDİSON
* * *
249. gün:
Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, öbürleri de yanlış gider.
CİYORBANO BRUND
* * *
250. gcün:
Kuvvetli olan kendi kendini yenen insandır.
LA ROCHEFOCAULD
* * *
251. gün:
Hiçbir şeye esaret edemeyen, hiçbir şeye ümit beslemesin
SHİLLER
* * *
252. gün:
Olgun insan, güzel söz söyleyen değil, söylediklerini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır.
KONFÜÇYÜS
* * *
253. gün:
İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonrada sağlıklarını korumak için paralarını verirler.
V.Goethe
* * *
254. gün:
Yanlışlık fare deliğinden geçer, doğruluk kapılardan sığmaz.
B.SHOW
* * *
255. gün:
Eğer yenildiğinizi düşünürseniz yenilirsiniz. Eğer esaret edemeyeceğinizi düşünürseniz, esaret edemezsiniz. Kazanmak istiyor ama, kazanmağınızı sanmıyorsanız, kazanamayacağınız kesindir. Hayatın cepheleri her zaman güçlü ve hızlıların olmaz. Ama er yada geç, kazanan kazanacağını düşünendir.
ANON
* * *
256. gün:
Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladımı, artık hiç bitmez!...
E.E.CUMMİNGS
* * *
257. gün:
Gideceği limanı bilmeyene hiçbir rüzgardan hayır gelmez.
MONTAİGNE
* * *
258. gün:
Yaptığınız şeyler için pişmanlık zamanla geçer ne var ki yapmadığınız şeylere pişmanlığın çaresi yoktur.
SYDNEY J.HARRİS
* * *
259. gün:
İnsanlar yenildiği zaman tükenmez, pes ettiği zaman tükenir.
HENRY D.THOREAS
* * *
260. gün:
hiçbir şey yaşanmadan gerçek olamaz, hatta atasözü bile hayatınızda doğrulanana kadar atasözü değildir.
JOHN KEATS
* * *
261. gün:
Öyle horozlar var ki öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.
L.DUMONT
* * *
262. gün:
Mermeri yonttukça heykel ortaya çıkar, çalışın.
MİCHELANGELO
* * *
263. gün:
Çevremizi o kadar çok değiştirdik ki şimdi bu yeni çevreye uyabilmek için kendimizi Değiştirmemiz gerekiyor.
N.WİENER
* * *
264. gün:


Öğrendiklerini bir saat gibi cebinde taşı, ikide bir saati olduğu göstermek isteyen insanlar gibi ortaya çıkarma, eğer birisi sana saati sorarsa söylersin, ama her saat başında sorulmadan saat kalesi gibi ötme.
L.CHESTERFİELD
* * *
265. gün:
Hiç bir zafere çiçekli yollardan gidilmez.
LA FONTAİNA
* * *
266. gün:
Dünyadaki pek çok eser, ellerinden gelen her şeyi yapmış silik kişilerin eseridir.
GEORGE F.HOOR
* * *
267. gün:
İlim Çin de dahi olsa arayıp bulunuz
HZ. MUHAMMET (S.A.V)
* * *
268. gün:
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmez isen bu nice okumaktır.
YUNUS EMRE
* * *
269. gün:
21. yüzyılın ahileri okuma yazma bilmeyenler değil, öğrenmeyi öğrenmeyenler olacaktır.
AVLIN TOFFLER
* * *
270. gün:
Yolumuzun ilerisini göremiyorsanız, dönemece gelmişsinizidir.
MYRTLE REED
* * *
271. gün:
Esaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ölüme götürür.
YAVUZ SULTAN SELİM
* * *
272. gün:
Karar vermek için çok vakit kaybetmeyin, bu orada olmak istemediğimiz bir insan haline gelebilirsiniz.
QUENTİN CRİSP
* * *
273. gün:
Bir şeyi ezberlemek bilmek sayılmaz.
MONTAİGNE
* * *
274. gün:
Pek çok insan hayatta berisini zekası ve hatta cesareti olmadığı için değil, ama yalnızca enerjisini bir hedef etrafında toplamadığı için başarısız olmuştur.
ELBERT HUBBARD
* * *
275. gün:
Gününü faydalı bir şekilde kullanmasını bilen bir insan için asıl mutluluk, akşam vaktinde gelir.
CORNEİLLE
* * *
276. gün:
Tembellik dünyada en büyük şeyin israfıdır, hayatın.
J. FAYLOR
* * *
277. gün:
İnsan gençliğinde öğrenir, yaşlılığında anlar.
ESCHENBACH
* * *
278. gün:
Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz.
EMERSON
* * *
279. gün:
Ufak şeyler, ufak beyinli insanları etkiler.
B.DİSRAELİ
* * *
280. gün:
batan güneş için ağlamayın. Yeniden doğduğunda ne yapağınıza karar verin.
DALE GARNEİGE
* * *
281. gün:
Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür.
SCHOPENHAVER
* * *
282. gün:
Okumayı sevmek, hayattaki an sıkı saatleri en güzel saatlerle değiştirmektir.
MONTESGUİ
* * *
283. gün:
Bir insanı işgal ettiği mevki ile değil, göz diktiği mevki ile ölçmelidir.
TOLSTOY
* * *
284. gün:
Eğer zamanın içinde yaşıyorsak onunla beraber ilerlemeye mecburuz. Aksi halde o bizi sürükler.
HERDER
* * *
285. gün:
Geleceği satın alabilecek tek şey bugündür.
SAMUEL JOHNSON
* * *
286. gün:
İnsanın, cahil olduğunu bilmesi bilgiye atılmış ilk adımdır.
DİSRAELLİ
* * *
287. gün:
Bilgisizlik bir hastalıktır, ilacıda kitaptır.
THOREAU
* * *
288. gün:
En verimli yağmur alın teridir.
CENAP ŞAHABETTİN
* * *
289. gün:
iyi bir kafaya sahip olmak yetmez; mesele onu iyi kullanmaktır.
RENE DESCARTES
* * *
290. gün:
Yapacağın ilk şeyi kafanda net olarak görmelisin.
ALEX MARRİSON
* * *
291. gün:
Ben hiçbir zaman başarısız olursam ne olacağını düşünmem, çünkü bunları düşünmeye başladığınızda olumsuz bir sonuca yoğunlaşırsınız. Eğer konunun üzerine atlıyorsam başarılı olacağımı düşünüyorumdur; başarısız olursam neler olacağını değil.
MİCHAEL JORDAN
* * *
292. gün:
Güzel cevap her zaman daha güzel soruyu sorana verilir.
E.e. Cummings
* * *
293. gün:
Bazıları her şeyi olduğu gibi görür, “niçin?” diye sorar; ben hiç var olmamış şeyleri düşünür, “neden olmasın?” diye sorarım.
SHAW
* * *
294. gün:
İyiliği, hastalığı, sefaleti, mutluluğu, zenginliği, fakirliği yapan zihindir.
EDMUND SPENCER
* * *
295. gün:
Harikulade şeyler ancak, içlerindeki bir şeyin koşulların üzerinde olduğuna inanma cesaretini gösterenler tarafından yapılmıştır.
BARİTON
* * *
296. gün:
İnsanlar arasındaki fark ufaktır. Ancak bu ufak fark büyük farklılığa neden olur. Ufak fark tutumlardır. Büyük farklılık ise bu tutumun olumlu veya olumsuz olduğudur.
CLEMENT STONE
* * *
297. gün:
Ben hayatımın hiçbir anında karamsarlık nedir tanımadım.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
* * *
298. gün:
Büyük adamlar olmazsa hiçbir şey başarılamaz. İnsanlar da ancak karar verirlerse büyük olabilirler.
GAULLE
* * *
299. gün:
Nereye gittiğini bilen kişiye yol vermek için dünya bir yana çekilir.
STAR JORDAN
* * *
300. gün:
Kişinin geleceğe dönük umutları şimdiki gücünün kaynağıdır.
MAXWEL
* * *
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 5 December 2008, 11:57
Banned
 
Kayıt Tarihi: 26 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Cvp: 365 Gün için, 365 güzel söz

301. gün:
Limiti koyan zihindir. Zihin bir şeyi yapabileceğini kestirebildiği kadar başarılı olur. Yüzde 100 inandığın süre here şeyi yapabilirsin.
ARNOLD SCHWARZENEGGER
* * *
302. gün:
Bir şeyin imkansız olduğuna inanırsanız aklınız bunun neden imkansız olduğunu ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyin yapılabileceğine inandığınızda, gerçekten inandığınızda aklınız onu yapmak üzere çözüm bulmanıza yardım etmek için çalışmaya başlar.
DR. DAVİT J. SCHWART
* * *
303. gün:
İnsan yalnız tek bir şey istemelik ve durmadan hep onu istemeli. O zaman onu elde edeceğinizden emin olabiliriz.
ANDRE GİDE
* * *
304. gün:
Bildiklerim içinde en önelmiş saydığım ve daima titizlikle riayet ettiğim prensip şudur: elimde bulunan bir işi bütün hayatım ana bağlı imişcesine dikkatimi ve enerjimi toplayarak en mükemmel şekilde çalışırım.
GRASSE
* * *
305. gün:
Ne zaman bir sorunum olsa, hayatımdaki en kötü anı hatırlar ve “bununla başa çıkabilmiştim. Şu an karşılaştığım zorluklar bundan çok daha hafif, bunu da halledebilirim” derim.
WALLY AMOS
* * *
306. gün:
Büyük insanların ulaştığı ve koruduğu yükseklik ani bir sıçrayışla erişilmiş değildir. Onlar diğerleri uyurken geceleri azimle yukarıya tırmanmaya çalışıyorlardı.
HENRY W. LONGFELLOW
* * *
307. gün:
Ruhunun ışığı sönmüş, dizinin dermanı kesilmiş insanların bir gaye için çalışarak iyileştirildiğini gördüm. Çalışmak bize cesaret verir. Çalışmak kendimize olan güvenimizi sağlar.
DR. RİCHARD C. CABOT
* * *
308. gün:
Ne geçmiş vardır ne gelecek; sadece sonsuz bir şimdi vardır.
A.COWLEY
* * *
309. gün:
İnsan rastlantıların yarattığı bir şey değildir, rastlantılar insanın yarattığı şeylerdir.
BENJAMİN DISRAELI
* * *
310. gün:
Tüm inisiyatif ve yaratma eylemleriyle ilgili bir tek basit gerçek vardır kişi kendini gerçekten adadığı anda, "Kader" de harekete geçmektedir.
GOETHE
* * *
311. gün:
Kişi zengin olsun, yoksul olsun, hastalığı iyileştirende, mutsuzluğu mutlu kılan da zihindir.
BENJAMİN DISRAELI
* * *
312. gün:
Ne düşünürsek oyuz. Biz herneysek düşüncelerimizden doğar. Düşüncelerimizle biz dünyamızı yaparız.
BUDA
* * *
313. gün:
Cehalet her zaman kendisine hayran olmaya hazırdır.
SANTRA GUİTRY
* * *
314. gün:
Anıta layık olanların ona ihtiyaçları yoktur.
WİLLİAM HAZLİTT
* * *
315. gün:
Biz bir öyküyü iki kez anlatmayı pek severiz, fakat onu bir kereden fazla dinlemeyi asla!
WİLLİAM HAZLİTT
* * *
316. gün:
Evlatlarınızı devriniz için değil, onların devirleri için yetiştiriniz.
HZ. ALİ
* * *
317. gün:
Yanlış anlayanlar tarafından söylenen bir doğrudan daha kötü hiç bir yalan yoktur.
WİLLİAM JAMES
* * *
318. gün:
Öğretmek, iki kere öğrenmek demektir.
JOSEPH JAUBERT
* * *
319. gün:
Akıllı insanlara gülmek, delilerin ayrıcalığıdır.
JEAN DE LA BRUYERE
* * *
320. gün:
Çalışırken en çirkin insan bile güzeldir
HZ. MUHAMMED (S.A.V.)
* * *
321. gün:
Eğer bir insan üniversiteden çıktıktan sonra, öğreneceği daha çok şey olduğunu öğrenebilmişse, yüksek öğrenim yapmanın bir zararı yoktur.
W. LONGFELLOW
* * *
322. gün:
Düşüncelerini değiştirmeyenler yalnızca delilerle ölülerdir.
T. LOWELL
* * *
323. gün:
Kaptanın ustalığı, deniz durgunken anlaşılır mı?
LUKİANOS
* * *
324. gün:
Bizden başkalarında olan yetenek ve beceriye biz şans deriz.
MİCHEL AUDİART
* * *
325. gün:
Söz, başarının gölgesidir.
DEMOKRİTUS
* * *
326. gün:
O işin başarılmasının imkansız olduğunu bilmedikleri için başardılar.
MARK TWAİN
* * *
327. gün:
Çok dinlememiz ve az konuşmamız için iki kulağımız ve bir dilimiz vardır.
DİOGENES
* * *
328. gün:
Murdar bir halden, muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilik ise, her namuslu insan gericidir
CEMİL MERİÇ
* * *
329. gün:
Akıl hazır değilse, göz göremez
EMİLİE SERGE
* * *
330. gün:
Yıllar, günlerin hiç bir zaman bilemeyeceği bir çok şeyi öğretirler...
RALPH WALDO EMERSON
* * *
331. gün:
İyi bir konuşmacı, etkili konuşmasını bilen değil, gönlü bir inançla sarhoş olandır...
RALPH WALDO EMERSON
* * *
332. gün:
Yayın doğruluğu, eğriliğindedir
FETHULLAH GÜLEN
* * *
333. gün:
İyi geçen bir gün nasıl mutlu bir uyku getirirse, iyi geçen bir ömür de mutlu bir ölüm getirir.
LEONARDO DA VİNCİ
* * *
334. gün:
Az korkun, çok ümit edin;
Az yiyin, çok çiğneyin;
Az konuşun, çok şey ifade edin;
Az kızın, çok sevin;
İyi şeyler sizindir...
LORD FİSCHER
* * *
335. gün:
Eğer kekeme değilseniz, söylemek her zaman kolay, yapmak her zaman zordur.
R. LEWTON
* * *
336. gün:
Rüyaları gerçekleştirmenin en kestirme yolu, uyanmaktır.
J. M. POWE
* * *
337. gün:
Cahil kimsenin yanında, kitap gibi sessiz ol.
MEVLANA
* * *
338. gün:
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bu günün gücünü tüketir.
A.J. CRONİN
* * *
339. gün:
Başarının şartları, bilmek, istemek, cüret etmek ve susmaktır.
AXEL MUNTHE
* * *
340. gün:
Bilge olan kendisine sorar,
Kaçık olan başkalarına...
HENRY ORNOLD
* * *
341. gün:
Bazı insanlar vardır, mümkün olmayan şeyleri başarmak için bütün ömürlerini verirler.Fakat mümkün olanı yapmak için bir dakikalarını harcamazlar.
NÜVİT OSMAY
* * *
342. gün:
İnsanlar ömür kısadır derler ama, yine de onu kısaltmak için ellerinden geleni yaparlar.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
* * *
343. gün:
Eleştirmenlerin sözlerine aldırmayın,
Şimdiye kadar hiç birinin heykeli dikilmemiştir.
SİBELİUS
* * *
344. gün:
Düşen bir çığda hiç bir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz.
OSCAR WİLDE
* * *
345. gün:
Yeteneklerin en fazla geliştiği zaman, insanın bütün bir dünyayı karşısına aldığı zamandır.
MARY WOLLSTONECRAFT
* * *
346. gün:
her işin başı zamanlamadır. Bir işin ne zaman yapılacağı, nasıl yapılacağı denli önemlidir.
ARNOLD H.GLASOW
* * *
347. gün:
Sen neye hazırsan, o da senin için hazırdır.
MARC VİCTOR HANSEN
* * *
348. gün:
Başarısının nedenini soranlara:
Başımı tararken, saçlarımdan başka bir şey düşünmem...
CLEMENCEAU
* * *
349. gün:
Yeteri kadar nedeniniz varsa, her şeyi yapabilirsiniz.
JİM ROHN
* * *
350. gün:
Dualarınıza dikkat edin, gerçekleşebilirler.
EMERSON
* * *
351. gün:
İnsana olanlar değil, o insanın içinde olanlar önemlidir.
LOUİS MANN
* * *
352. gün:
Öğrendiklerini bir saat gibi cebinde taşı; ikide bir saati olduğunu göstermek isteyen insanlar gibi ortaya çıkarma; eğer birisi sana saati sorarsa söylersin;
ama her saat başında saat kulesi gibi ötme!
LORD CHESTERFİELD
* * *
353. gün:
Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir. Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir.
CENAP ŞAHABETTİN
* * *
354. gün:
Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmaz ise; insan da acı çekmeden olgunlaşmaz.
KONFÜÇYÜS
* * *
355. gün:
Paslanacağımıza, yıpranalım!
R. CAMBERLANG
* * *
356. gün:
Bir adama bir kitap sattığın zaman, ona yalnız yarım kilo kağıt, mürekkep ve tutkal satmış değilsin; sen ona tamamen yeni bir yaşam satmış oluyorsun...
CHRİSTOPHER MORLEY
* * *
357. gün:
Kırdım diyorsun zincirlerini...
Evet, köpek de çeker koparır zincirini,
Kaçar o da, ama halkaları boynunda taşıyarak...
PERSİUS
* * *
358. gün:
Büyük insan büyüklüğünü, kendisinden küçük insanlara karşı davranışlarıyla gösterir.
THOMAS CARLYLE
* * *
359. gün:
Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır...
F. BACON
* * *
360. gün:
Sıkı bir araştırma yapılırsa görülür ki, iş, herhangi bir eğlenceden çok daha az sıkıcıdır.
CHARLES BAUDLAİRE
* * *
361. gün:
Basit bir insanın elinden geleni yapabilmesi, zeki bir insanın tembelliğinden çok daha değerlidir.
BALTASAR BRACİAS
* * *
362. gün:
Başkasının izinde yürüyen, iz bırakamaz.
JOAN I. BRANNON
* * *
363. gün:
Deha yalnızca uzun sabır ve çalışmadır.
FLAUBERT BUFFON
* * *
364. gün:
Yalanlamak ve reddetmek için okuma!
İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma!
Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma!
Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!
F. BACON
* * *
365. gün:
Büyük insanların idealleri, sıradan insanlarınsa hevesleri vardır.
WASHİNGTON IRVİNG
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 8 December 2008, 10:13
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink SevgiLiye Sözler ;)

Aynı cümLenin içinde iki yabancıyız "BiZ"

Sen ve ben
Aynı cümlenin içinde iki yabancıyız.
Hayat ile ölüm arasında kalan boşluğa sıkışmış iki bahar
sabahı...


Biraz yorgun,
biraz kırgın,
biraz endişe...


Ayrılıkla şereflendirilmiş iki esir yürek....
Göğsünde söz verilmişliklerin bir bıçak yarası gibi parladığı
iki süngüsüz asker..
Oysa bayram sevinçlerimiz vardı yüzümüze “ gülüş “ diye taktığımız...
Oysa baca dumanlarının bile yüzündeki masumluğunu kirletemediği beyaz düşlerimiz vardı ardında “ hayat “ diye koşuşturduğumuz...


Hatıralar mısın seninle tanıştığımız günü...Fırtınalı bir zamandı..

Yorgun bir gün sonrası akşamın karanlığına gizlenmiş iki yetim yürektik ikimiz..
Ürkek bakışlarımız vardı..Saklı cümlelerimiz, yaralı geçmişlerimiz.


Sen,

mavi sulardan alınıp tozun toprağın içinde yaşatılmaya çalışan bir balık kadar çaresiz..Ve ben tüm umutları alabora olmuş bir balıkçı kadar ümitsiz..

Acılarımız ortaktı, umutlarımız ise yalnızlığa prangalı..Ama pes etmedik...Önüne gelen herşeyi gölgesinin önünde diz çöktüren rüzgara bile bel bükmedik biz..Yüreğimizi kalkan bilip sonuna kadar savaştık aşkımıza zaman biçen herşeyle ..

Bu savaşta yenilmeyi aynı safta ölmeyi bile göz aldık. biz.Göğsümüze ayrılığın madalyası takılmaktansa ölümü reva gördük umut fakiri yüreklerimize. Ama belki göz ardı ettiğimiz belki de unutmak istediğimiz bir şeyler vardı sevgili.

Biz bu savaşa bir sıfır geride başlamıştık..Ayrılığa yakındı saflarımız..Geç kalmışlık kokuyordu nefeslerimiz..Ve göz ardı ettiğimiz teknemiz su alıyordu..

Ama pes etmedik.

Yanan bir şeyler vardı yavaş yavaş..Yenilmeye hazır iki asker vardı ayaklarımızın ürkek gölgelerinde…
Belki de er- geç ayrılmaya mahkum iki kırık yürek vardı kendimizden bile gizlendiğimiz köşelerde..
Ama mühürlü kaderimize inat tek bir yürek olmaya çalıştık uçurum kenarlarında..
Sevdamıza biçilen kelebek ömrüne inat biz yaşamaya çabaladık


...CaMdaN FaNuSlaRda...

Sen gittin sevgili…

Ardında beni “ bende “ bırakarak gittin..

Senden sonra sensizliği yüzüme vuran her kelimeyi, her cümleyi reddettim.

Sensizliğin her harfini savurdum dilimden.Sen beni öldürmüşken “ ben “ seni “ öldüremedim..

Ve de yaşatamadım seni “ bende “.Gittin..

Ardından binlerce sitem ekledim bensiz attığın her adıma..” İçi boş “ küfürler savurdum çıktığın demir kapılara…

Sen gittin…Ardından içi boşaltmış sorgular, mesnetsiz iftiralar, cevabı sorusunda saklı çapraz yanılgılar geldi…Zan altında kaldım..

Geçmişinde yaşadığın acılarda tek bir payım / tek bir hissem halde “ gençliğini çalmakla, geleceğine dair tek bir pay / tek bir hisse talep etmediğim halde “ gelecek günlerini “ zimmetime geçirmekte itham edildim imzasız iddaanamelerde.

Seni “ sensiz “ sevmekten yalnızlığına hüküm giydim topuksuz cümlelerin ağır yenilgilerinde..Suçluydum artık..

Adının kapladığı alan kadar yer tutan hücrelerde ezildim, itildim..Ve en sonunda yenildim..Ama hiçbir sorguda senin “ adını “ ifşa etmedim…

Hiçbir zaman pişmanlığı sende saklı günahlarıma seni ortak etmedim…Bu aşkın faili meçhul suçlarının hepsini üstelendim sırf sen temize çık diye sen hep bensiz de mutlu ol diye..

Çünkü sen benim “ ölümle onurlandırılacak tek sebebim, mutluluklarda sayıkladığım tek nefesimdin

Şimdi sensizliğin akşamını demlemekteyim hayatın isli çaydanlığında..Kim bilir ben bu satırları yazarken satırlara, sen dört duvar arasında sana biçilmiş “ mutluluk” rollerinde oynamaktasın..Sahne de sen..Başrollerde sen..Oysa ben senin yarım bıraktığın bu aşkın ayrılığa kalansız bölünen acılarında bana verilen repliklerini oynuyorum…Perdelerin ardında sözlerini unutmuş figuran gibi her gece sensizliğin içinde senli hatıralarımı oynuyorum..Ve kalabalık sokaklarda karşılaştığım her kadın gözüne yenilmişliğimin ilanını karalıyorum on puntoluk harflerle…Şimdi yüreğimin seni seven kepenklerini indirip baktığım her kadının gözlerinde “ sana gecikmişliğimi“ görmek için üzerime suskunluğumu giyiniyorum..Ve gördüğüm her gözde anlıyorum ki; biz iki yakası hiçbir zaman birbirine kavuşmayacak iki uçurumuz..Biz seninle aynı cümlede iki yabancıyız artık…

Kırık dökük olsa da sensiz aynalar, hayat kaldığı yerden devam ediyor. Senden önce yetim idim, senden sonra da öksüz kaldım..Senden önce yarım bir cümleydim, senden sonra yalnızlığın avcunda kırık dökük bir kelime...Sen yoksun; herşey bir noksan, herşey yarım. Kısacası " sensiz " tadsız tuzsuz bir hayat. Ha bıçağı göğsüne saplamışsın ha şakağına soğuk kelimeleri dayamışsın. Değişen ne ki sevgili..Herşey bir " eksik ", herşey " sana " noksan. Herşey çıktığın demir kapı gibi; hayat kadar dağınık , ölüm kadar soğuk.Herşey bıraktığın gibi, herşey bir " sen " eksik !...

“ Sen gittikten sonra
Bu hayat köprüsünün altından
Daha çok seller akacak topraklarıma…
Ve sensizliğin içinde
Her an ölüm bana musallat olacak..
Kâh yenilgilerimi fırlatacak yüzüme,
Kâh sana gecikmişliğimin ipini geçirecek yüreğime..
Ama ben pes etmeyeceğim..
Var gücümle “ seni “ bende yaşatacağım…
Yaşatmaya çalışacağım..
Ama her şey bir “ sen “ eksik olacak…
Her şey tamam olsa da,
Sol yanım hep sana “ noksan “ kalacak….”


Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım.Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,kendi yolumu çizdiğimde anladım..Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,okuyarak, dinleyerek değil.Bildiklerini bana neden anlatmadığını,anladım..Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,neden hiç ağlamadığını anladım..Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,çok acıttığında anladım..Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğin de anladım..Yalan söylememek değil,gerçeği gizlememekmiş marifet,yüreğini elime koyduğunda anladım.."SANA İHTİYACIM VAR,GEL!"diyebilmekmiş güçlü olmak,sana "GİT" dediğimde anladım..Biri sana "GİT" dediğinde, "KALMAK İSTİYORUM" diyebilmekmiş sevmek,git dediklerinde gittiğimde anladım..Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..Özür dilemek değil, "AFFET BENİ" diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,gerçekten pişman olduğumda anladım..Ve gurur,kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..Ölürcesine isteyen beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..Sevgi emekmiş,emek ise özgür bırakacak ama vazgeçmeyecek kadar sevmekmiş..ANLADIM!!!

Şimdi nerelerdesin? Bu sefer yazdıklarımın, yüreğimin acısının adresi yok! Satırları yazmakta bile zorlanıyorum. Sen gideli kelime haznem daraldı. Tek başıma kaldım buralarda...
Ansızın dalıyorum, sürekli yollara bakıyorum ve işin acı tarafı gelmeyeceğini de çok iyi biliyorum. Ah Sevgili! Çok hayallerimiz vardı. Hayata dair, aşka dair, ikimizin kaybettiklerine dair. Yazık! Hayallerimiz yarıda bile kalmadı.. Şimdi de mi kadere atılacak suç? "Kaderde var mı?" diyerek!


Sen yoksun ama ben gene sana yazıyorum her günün ardından(!)
Gözyaşlarımı, aşkımı, özlemimi yazıyorum ve sevgili her zamanki gibi seni özlemle bekliyorum. Bensiz üzülme olduğun yerlerde; çünkü ben seni yüreğimde taşıyorum, sensizken bile...


Kimseye söylemiyorum seni sevdiğimi sana bile (!) Çünkü içimde yaşıyorum seni, sen de beni... Bizim aşkımızın kuralı da bu, baştan beri belli..

Ah Sevgili(!) Özledim be seni.. Geleceksin biliyorum ve sabırla bekliyorum. Çünkü seni ölümsüz bir aşkla seviyorum.

Anlatmak istiyorum,
Bu bendeki
Sana dair en güzel duyguları...
Hayat hiç bu kadar güzel olmadı
Derinliklerimle, baştan başa
Sen dolduğum günden beri.


Bir haller oluyor bana
Dalıp gidiyorum öylece, sana ulaşana dek
Sevenler bunu iyi bilir…
Seni yaşamak o kadar güzel ki düşüncemde bile…
Bir ırmağın denize yürüdüğü gibi…
Bir denizin maviyle dolduğu gibi…
Sen doluyorum işte…
Yüreğime konar mutluluk kelebekleri
Dudaklarımda tebessüm
Yüzüme yayılır tatlı bir gülümseme
Gülüyorum işte kendi kendime
Kendi kendine gülümseyen bebekler gibiyim.


Sen benliğim,
Sen hasretim,
Sen sevincim olduğun günden beri
Sevda çöllerinde
Leylalar ariyan mecnunlar gibiyim.


Şimdi, içtenlikle söylüyorum
Seni düşünmek, seni yaşamak
Bu dünyanın en güzel duygularını
Yüklüyor yüreğime.
Kokladığım çiçeklere,
Kopardığım meyvelere,
Savrulduğum rüzgarlara,
Islandığım yağmurlara,
Uzandığım topraklara,
Gökteki yıldızlara,
Yüce dağlara
Haykırıyorum!
Sen var ya sen,
Canımın içi bir tanem,
Seni, seni çok seviyorum…


Bu, son gecem gidiyorum...
Gözlerine bakmadan, ellerini tutmadan,
Sana seni ne çok sevdiğimi söylemeden uzaklara gidiyorum.
Karşılıksız sevmenin acısıyla
unutulmanın umutsuzluğuyla
Ve
Yüreğimde unutulmayan aşkım olan
Senle gidiyorum.
Elveda aşkım!
Sonsuza kadar Elveda..!

Aşkımı verdim sana yüreğimi verdim.Aşk sendin,sen yüreğimdin.Her atışı senin iki hecelik ismini fısıldardı.Kimse anlamazdı ama sen duyardın.Hak etmişmiydin bunu?Böyle derin bir aşkla sevilmeyi hak etmiş miydin?Geç kalmış bir soru bu.Nasıl hissettiysem öğle yaşadım ben aşkımı.Yüreğimi teslim etmiş olsaydım sana,aşk olmazdı onun adı.Böyle yaşadım ben aşkımı sen beğensen de beğenmesen de.Hesaplı aşklar bana göre değil."Ne verirsem ne alırım?"sorusunu soranlardan olmadım.senin için attı yüreğim bunu söylemekten de gocunmadım.
umutlarımı verdim sana,hayallerimi verdim.Bir gelecek düşledim senle hata mıydı? Yarım aşkları,kaç-kovala oyunlarını,göstermelik dargınlıkları bırakıp bir kenara,bu günü dolu dolu yaşarken,yarına dair umutlar besledim.Hepsinde sen vardın,sensiz olmayacaktım.Bugünüde yarını da seninle yaşayacaktım.Bu hayatta ne olacaksa iyi kötü birlikte karşılayacaktık.Birbirimize güç verecektik,hayata karşı direnme gücünü birbirimizden alacaktık.Ruhumu verdim sana,bedenimibedenimi verdim.Olmadıgın zamanlardaruhumu bıraktım sana yalnız kalmayasın diye.Çünküsensiz olamazdı benim ruhum.İçimisıkıntılar basardı.Müebbete mahküm bir hükümlü gibi bedenime tünel kazıp firar etmeyi düşündürdü hep.Bu yüzden özgür bıraktım onu.Ve ruhumun gideceği tek yer her zaman senin yanındı.Ya bedenim?Gözlerimgördüğü hiçbir şeyi ayıramazdı sensizken.Ellerim dokunmazdı hiçbir şeye.Yürümezdi bacaklarım senin olmadıgın yollarda.Oysa sana her dokunuşum,yeniden doğuşu olurdu bedenimin.Yenilenir,arınır cıkardı karşina her zaman.Hayatımı verdim sana."Can"deseydin onuda alırdın benden.Gözümü bile kırpmazdım.zaten aşk bu degil midir?Sevgiliye dokunduğun anda,"Ölsem umrumda olmaz"denek degil midir aşk?Bunu demiyorsan eğer neden yaşayasın aşkı?Bütün bunlar yetmedi sana biliyorum.Yetseydi eğer, şimdi bunları yazıyor olmazdım zaten.İsyan sanma bunları,ben hayatı kendimde arıyorum...
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 8 December 2008, 10:14
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: SevgiLiye Sözler ;)

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği


İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya


Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin


İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına


Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın


Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı


Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.


İÇİMİ ACITIYOR YOKLUĞUN
SENSİZ GEÇEN HER GÜNE LANET EDİYORUM
SESSİZCE AĞLIYORUM
KORKUYORUM AŞKIM SENSİZLİKTEN ÇOK KORKUYORUM.


ÜRPERTİYOR İÇİMİ YOKLUĞUN
SENSİZLİK BANA VERİLMİŞ EN BÜYÜK CEZA
YOKLUĞUN İÇİMDE KANAYAN BİR YARA GİBİ
HER DAİM ACITIYOR CANIMI


ÖLESİYE HAYKIRMAK İSTİYORUM SENİ SEVDİĞİMİ
SENSİZ OLAMADIĞIMI,SENDEN KOPAMADIĞIMI
KORKUYORUM AŞKIM SENSİZLİKTEN ÇOK KORKUYORUM

AŞK ...

Aşk; yalnız bir operadır kış güneşinde dinlenen.
Aşk; bazen bir zaman hatasıdır.
Aşk; bazen kavuşamamak, adını karalamaktır kağıtlara.
Uzun bir suskunluktur ya da durmadan ondan konuşmaktır.
Aşk; bir filmin, bir karesinde takılıp kalmak...
Bazen tuhaf bir cesaretle meydan okumaktır.
Aşk; bazen nedenini bilmediğiniz bir duraksamadır.
Aşk; bir harabenin ortasında birşey bulup da ne yapacağını bilemeyen
iki savaş çocuğu gibi kalmaktır.
Eylül'ün toparlanıp gitmesini izlemektir.
Bir bakış bile anlatmaya yeterken herşeyi
kalbinizi dolduran duyguların kalbinizde kalmasıdır.
Aşk; canınızla beslemektir hüznün kuşlarını.
Aşk; vazgeçmektir gözlerinden.
Geceleri ansızın nedensiz uyanmaktır uykularından, usul usul ağlamaktır.
Aşk; birgün anahtarın ters döneceğine inanıp ışığa kavuşmayı özlemektir.
Aşk; buralardan öylece çekip gitmek ve sonunda kendine bir gül vermektir.
Acını içine alıp, göz damlalarını tutup, güçlü olmaya çalışmaktır.


İclâl Aydın

O geldi…

Ansızın geldi. Uzundu boyu ve teni beyaz. Gözlerinde bal damlalarıyla çıkageldi. Kumdan bir kale sandığı, emeğimle kurduğum, gözyaşlarımla suladığım yepyeni ve paylaşılmaz dünyamı alt üst etmek için geldi. İstemediğim halde, gelmesin diye dualar ettiğim halde o geldi.

O geldi…

Güneşin bulutlara sarındığı bir akşamüzeri çıkageldi. Beni çepeçevre sardı o doyumsuz ruh çekimi. Ve anlayamadım hangi girdabın içine çekildiğimi. Karman çormanlıklarımı dağıttım dört bir yere. O geldi gömdüğüm anılarımı bir bir çıkarmak için toprağın derinliklerinden. Geldi ve dağladı hayatımı. Geldi ve akıttı bir süredir buzuldamış göz yaşlarımı.

O geldi…





O kadar karşı konulmazdı ki gelişi. Hamurunu bir zamanlar ellerimle yoğurduğum sevgimizin katili o değilmiş gibi fütursuz, onursuz çıkageldi. Bal damlasıydı gözleri. Ve ellerinde papatyaların kokusu. Gülüşlerinde alaycı bir mertlik. Ve o geldi. Şerefsiz bir namludan çıkacak son kurşunu sıkmak için kalbimin orta yerine. Geldi ve gökten bir bir inmeye başladı yağmur damlaları…

O geldi…

Ben ne kadar istemiyorsam o kadar çok geldi. Pencerelerimi açtı, perdelerimi araladı. Kilitlediğim kapılarımı açtı elinde tuttuğu paslanmaz bir tükenmez kalemle. Ve sancıttı içimde çoktandır küllenmiş bir yanardağ ağzını. Bir anlık sarmaşık çiçeği olmaya özendim. Sarılmak istedim sımsıkı, sarılmak istedim ne kadar üzdüyse beni. Sarılmak istedim bu gelişinden ne kadar mut(lu)suz olduğumu bilsin diye, anlasın diye…

O geldi…

Ve bir anda soldurdu bütün renklerimi. Tepe taklak etti yine düşlerimi, gülüşlerimi. Gelmesini istemediğimi söylediğimde yüzünde solmuş bir gül goncası takılı kaldı. Kıyamadım. Gözlerimi kapadım, bal damlası gözlere bakamadım. Bir zamanlar o gözlere ne şiirler yazardım. Ben ve geçmişim, ben ve kapalı kapılar ardı, ben ve oynadığımız saklambaç. Ah güneş yüzlü adam, ben sobelendim sense hep saklandın oynadığımız sevgi kılığına girmiş bu saklambaç oyunu boyunca.

O geldi…

Gitsin diye gözlerimi kapatıp dualar ettim, sadece bir rüya olsun diye adaklar adadım ama o bütün somutluğuyla çıkageldi. Gözlerinde bal damlaları, elinde papatyaların kokusu, karşımda duruverdi. Yıkmak için yepyeni, emeğimle kurduğum , gözyaşlarımla suladığım hayatımı. Geldi… Bir kez daha sobelendim o yağmurlu akşamüzeri. Yosun kokusuydu kırgın bakışları, ve ben çaresizliğin o an en anlamlı tanımıydım. Bir şeyler kaçtı, bir şeyler kovaladı. Tarifsiz bir sokağın 8283 numaralı binasında kalakaldım. Şifrelerim bana saklandı, ben şifrelerimi sakladım. Bir tane sekiz bir tane iki bir tane daha sekiz ve bir tane üç… Asılı kaldım rakamlar arasında. O geldi… Yıkıverdi onsuz geçirdiğim dört koca yılı… Gitsin diye dilekler diledim, gitmedi… O geldi. Yapılacak bir şey yoktu, çaresizliğimi alıp ben düştüm bu kez yollara. O ne kadar geldiyse, ben o kadar gittim ondan… O geldikçe ben uzaklaştım korkularımla… O geldi, ama artık ben yoktum!...




rüzgarın uğultusu kulaklarımda.. "seni seviyorum" der gibi..
bir tek sen kaldın özLemLerimde.. bir tek sana kavuştum ben düşlerde..
seni sevmeye doyamadım.. seni düşünmekten bıkmadım..
seni hep şurada taşıdım.. gözlerini gözlerimde ıslattım.. yaş oldun gözlerimden, hüzünlere aktın..
sesinle kulaklarımda çınladın..
seni sevdim ben ..
seni çok sevdim..
ve inan hep sevmeye devam edeceğim..
uzaklara inat seviyorum..
gözlerim kapalı..
dinliyorum..
dalga sesleri var yüreğimde..
her vakit kıyılarıma sen vuruyorsun..

Sen beni terkettin ve aşk cekip gittiyse..
Öyleyse.. Ben de seni terkediyorum..
Seni sevmeyi, özlemeyi, istemeyi ardimda bırakiyorum.
Yagmuru, geceyi, gözyaşini bir cirpida unutuyorum..
Ben de seni terkediyorum.. Aşk cekip gittiyse.. Üşüyorum..


Umudumu tüketip, küstürüyorsan beni yaşama..
İcin sizlamiyorsa aglamaktan kizaran gözlerime, soguktan moraran dudaklarima..
Derdim derdin olmaktan cok beriyse ve hakikaten hal böyleyse..
Seni beklemekten vazgeciyorum..


Beklemenin yorgunlugunu...
Umudun sancisini...
Tutamadigimiz sözlerin yasini...
Gercekleştiremedigimiz hayallerin acisini sana birakiyorum...


Umudu yanima arkadaş, yaşami kendime yol ediniyorum.
Ben gidiyorum..
Kalbimi sana bırakiyorum..Onu bari birakma..
Cok üşüyorum bu gece,onu hic birakma Olur mu?..


En azından bir parçam olduğunu biliyim sende..

Bir zamanlar sen vardın ya ben böyle yok değildim
Düşünürdüm neyi mi? Hep seni odalarda
Kimdi bana benziyen baktığım aynalarda
Senden başkası mıydı o sessiz beklediğim
Bir zamanlar sen vardın ya ben böyle değildim
Kim bilir ağlamayı ölüp kendi kabrinde
Sensizliği bu türlü benim kadar kim bilir
Akşam karanlığında herkes gider o gelir
En sevdiğim çiçekler çürümüş ellerinde
Kim bilir ağlamayı ölüp kendi kabrinde
Ya sensizlik ölmekse her gün bir başka türlü
Ya bir şey olmamaksa sen olmak o yerlerde
Yaşamak nerde hani yaşamak gücü nerde
Bilinmez sensiz kalan yaşıyor mu ölü mü
Ya sensizlik ölmekse her gün bir başka türlü.


Sevdim Seni
Seni sevmek öyle güzel ki Çünküsü ve nedeni yok bu sevginin Birşeye bağlı olarak sevmek istemiyorum çünkü Seni sadece sen olduğun için seviyorum Eskiden hep ben diye başlardım cümlelerime Şimdi biz diyorum farkında mısın? Sen ve ben yani biz yani ikimiz... Biliyor musun en küçük olmusuzlukta ölmeyi düşünürdüm eskiden Risklere girmekten korkardım.. Şimdi birçok riski göze alabiliyorum Hem de ölmeyi düşünmeden Sen varsın çünkü biz varız Ve tüm zorlukları birlikte aşacağız... Sen yokken günler birbirinin aynısıydı Hiçbir fark yoktu ve hayat öyle boştu ki benim için.. Seninle birlikte yepyeni bir sayfa açtım hayatıma O sayfa öyle güzel ki hiç sonu yok Hiç karalama silme yok Herşey ilk günkü gibi.... Bana güç verdin , destek oldun ve Herzaman güvendin... Hayallerim hedeflerim oldu sayende Düşlerim gerçeklerim... Ve geleceğim Unutma ben senin geleceğinim Sen de benim... Çok zorluklar var önümüzde Ne kadar güçlüyüm bilmiyorum Günün birinde bir taşa takılıp düşebilirim Ya da yuvarlanabilirim bir uçurumdan aşağı Ama yanımda sen oldukça Korkmuyorum hiçbir şeyden Ne taştan, Ne uçurumdan , Ne de ölümden... AŞKI ögrendim seninle papatyam Sevmeyi ve sevilmeyi... Geçmişin hiçbir önemi yok benim için Değiştiremem çünkü Gelecek de çok önemli Ama daha önemli birşey var ŞİMDİ Yaşadığımız içinde bulunduğumuz an Ve ben şimdi çok mutluyum


ÇÜNKÜ SENİ SEVİYORUM ÇÜNKÜ SENİ SEVMEK ÇOK GÜZEL ÇÜNKÜ SENİ SEVMEK : HER YENİ GÜNE SENİNLE BAŞLAMAK VE HER GÜNÜN BİTİŞİNDE HERŞEYE RAĞMEN SENİ SEVMEK ÇOK GÜZEL DİYEBİLMEK...

İki beden , iki farklı yerde olsa bile ruhların buluşmasını ne engeller…Ruhumu sana adamalıyım... Ruhum senin olmalı... Sen ruhumu güzel kıldın... Seninle ruhum yeryüzünde yaşamaktan her zamankinden daha fazla mutlu... İzin ver ruhum sende kalsın... Bu kararı kalbim ve bedenimle aldık... Kalbimde bedenimde bu karardan dolayı ferah... Çünkü sen ruhumu kendinle donattın... Gülücüklerinle, sözcüklerinle, bakışlarınla!..
Biliyorum ki sen en nice mutluluklarla bezeli yaşamlarda uyumalısın... Fazlasıyla hak ettiğin sevinçlerin gelmeli bir bir yüreğine... Gelmeli ki; geçmişinde ki acıların buhar olup kaybolmalı tümden... Öykülerinde ki sevinçler seninle yaşamalı hep... Senin olmalılar dirilip... Yüreğini geçmişindeki loş boşluktan çekmeliler... Çekip akmalılar yaşamına... Akıp sarılmalılar sana sonu gelmez bir nehir gibi...
Titreyen yüreğine merhem olmalı yaşayacağın her an... Sen ve kalbin gözyaşlarını sadece mutlulukların için tüketmeli... Geçmişin asla ağlatmamalı seni... Ağlatırsa bile her ağlayıştan sonra daha fazla mutlu olmalısın... Çünkü yüreğin uçsuz bucaksız bir iyilik tarlası... Biliyorum ki bu tarlayı o iyi, sıcak umutların çapaladı hep... Geçmişinin sana sızılarla örülü dikenli tellerle barikat kurmasına rağmen masmavi bir tarla yarattın içinde... Gelecekteki mesut düşlerin bu tarlada saklıdır...
Hayallerin birikmişlikten ağırlaştı farkındayım... Hayallerden çekindiğini, ürktüğünü de biliyorum... Ve her şeye rağmen hayallerin sana yaklaşmasından korkmadığını da biliyorum!.. Hayallerin mavi tarlanda gerçek olup misafir olacaklar yüreğine... Senin incitmeye çalışanlar hatta incitenler oldu... Buna engel olamadın... Ama hayallerine zarar verdirtmedin!.. Çünkü hayallerin senin için kutsal ve özgür... Emin ol hayallerin de senin için aynı şeyi düşünüyorlar... Sen ve hayallerin senin gerçeğin... Gerçeklerinse senin güzelliklerinle yoğrulmuş kalbinin yaşama bakan uzantıları...
mavi tarlanda mutlu olmanı arzuluyorum yaşamının sonuna kadar!.. Benimle mutlu olmak istiyorsan ben yeryüzünden göçene kadar kalbim senin!.. Ruhlar asla kaybolmazlar... İnan bana bir an bile ruhumun senin olmasından pişmanlık duymayacağım... Zaten eğer alırsan ruhumu ona yabancılık çekmeyeceksin... Çünkü tamamen seninle dolu!.. Seninle ve yaşattıklarınla... Seninle ve sözcüklerinle... Seninle ve geleceğinle...

Beni deli bir sevdaya sürükledin.uzun zamandır hasret kaldığım duygular denizinde yüzüyorum şimdi.geçmişin karanlığından,adı batasıca acılardan,hiçlik duygusundan ve yalnızlığın hüznünden kurtardın.dünyayı yeniden yaşanır kıldın,hayatıma heyecanlar,yeni umutlar ekledin.hayal etmenin ne kadar güzel bir şey olduğunu öğrettin.teşekkürler sevgilim...
dünyada herkesin bir eşi,bir ruh eşi var biliyorum.kimisi hiç bulamadangöçüp gider hayattan.kimisi şanslıdır,bulur ve mutlu yaşar.ben de o şanslılardanı işte.çünkü buldum seni.çıkmasaydın karşıma,hayat boyu sürecek bir arayışın içinde olacaktım.her karşıma çıkana'işte bu o' diye sarılıp yanılacaktım.mutsuzluk mutsuzluğu kovalayacak,umutsuzluk hayatımın heryerini saracak ve ben senin yokluğuna alışacaktım;ama varsın,iyiki varsın.teşekkürler sevgilim...
hayatımda ilk kez birine güvenmenin ne demek olduğunu anlıyorum.ilk kez hiçbir kaygı duymadan yaşıyorum aşkı.ihanetlerin,yalanların yer almadığı bir sevda bizimkisi.oysa karşımdakilere her an bir şey yapacakmış gibi bakardım daha önce.yaptılar da...hoyratça harcadılar duygularımı.güzele dair ne varsa yok ettiler.çaresiz,güvenmeden yaşamayı öğrendim.yüreğimi korumak için öğrenmek zorundaydım.her sevdanın derin bir yara açtığı yüreğimin bir başka darbeye daha dayanacak gücü kalmamıştı çünkü.ve sen...sildin bu kötü anıları.sevdan,insan sevgisini yeniden aşıladı içime.teşekkürler sevgilim...
aşkımızı güzelleştirmek için çabalıyorsun,bu bana onur veriyor.bir aşk için çaba göstermeli.bunun en iyi kanıtısın sen.beyninle,yüreğinle seviyorsun beni.benliğini adadın aşkımıza.bil ki ben de öyleyim.biliyor musun,sensiz geçen her dakika,benim heycanımı dahada artırıyor.sadece bu heyecan için bile binlerce kez teşekkür etmeliyim sana.teşekkürler sevgilim
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 8 December 2008, 10:14
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: SevgiLiye Sözler ;)

Nasıl usulca,habersiz girdim hayatına..Öylece giderim..Ben bile bulamam izlerimi..

Kış gününde yanmaya,kahkahalarla ağlamaya,kendimi anlamamaya başlayınca anlayacağım sensizlik geldi..Ama dönemem,gelemem..Bu kısa bir bahardı..Bu dalda zaten kurumuş bir tek yaprak vardı..Şimdi onu da bırakıyorum rüzgarlara..

Ya bir hayal kursam,yada bir hayalin arkasına saklansam..Yazmak bile zor gelirken,kalemimi ağlatsam..Bilirsi sudan korkarım..Bir havuza mı atlasam?..

Bu kadar düşünürken seni ve düşmüşken bu anlamsızlığa,ne yapsam?
Bir kelebek kanadıyla yüzümü okşarken bahar,herşey yeniden dirilmeye durmuşken,ben bu mahzunluğu nere gizlerim?Ne uzansam dokunabilirim..Nede gidecek takatim kalır..


Bu gidiş doğru zamanda..Doru yöne olmakta..Yanlış olan ,bahar diriltirken canları,benım canım solmakta..

Söz vermistin kisa ayrilik var diye
Bak yil oldu sen yine yoksun
Senden ayri kalmak kahir derdin
Sensiz her saniye kahir
Senden ayri yasamaktansa
Hosgeldin ölüm derim derdin
Gec olsa anliyorum
Tüm gercekler sadece lafda gercekmis
Simdi soruyorum real olmayan lafda kalan
Seviyor görünüp biranlik heves icin
Seveni aldatmak Hangi ask,in kanununda var
Simdilik sen kazandin bu ask oyununu
Sakin ola sen düsme benim halime
Bak söz vermistin kisa ayrilik diye
Yil oldu sen yoksun yine


Karanlıkta, sessizce yatağımın üzerine oturup,
Seni düşünüyorum.
Beni ne kadar incittiğini
Ya da başka türlü
Nasıl daha kötüsünü yaşatabileceğini bana.
Yaşatamazsın herhalde…
Bana sensizliği yaşatıyorsun.
Bunun daha kötüsünü düşünüyorum.
Ne olabilir diye.
Bu kadar düşüncelerin arasında
tuhaf olan ne biliyor musun?
Garip olan…
Her şeye rağmen…
Seni o kadar çok sevmeme rağmen
Şu an seni özlemiyorum!!!
İçimdeki her şeyi yıktın.
Yıktın da gittin hayatımdan.
Sadece yaşanmamışlıkların ya da
yarım kalanların özlemini yaşıyorum.
Şu an tek başıma.
Seninle her zaman beraber olamamanın;
Yüzüne karşı seni seviyorum diyememenin;
Saatlerce baş başa yürüyememenin ve her şeyin…
Dedim ya; Yaşanmamışlıkların özlemini yaşıyorum
Ve asla yaşanmayacak olanın…


_Ağladığımda Mendilim Ol_

Dün yine gökyüzünün masmavi görkemi ve hayalini çizdiğim bembeyaz bulutlarının altında seni bekledim. Uzaklarda gülümseyen gökkuşağının renkleri içinde aradım seni, yoktun. Yokluğun, bir canavarın dişlerinde yüreğimi kemirip duruyor. Yokluğun cehennemim, yokluğun zifiri karanlığım, zindanım oldu. Belki, bir köşeden çıkıp gelirsin diye bütün gün seni düşleyip, gözlerim ufukta, kucağım dolu sevgi, yüreğimde binbir umut yeşertip ve ölesiye bir özlemle bekledim seni, gelmedin... Seni ne kadar özlediğimi bilmiyorsun. Bir bilsen seni ne kadar çok özlediğimi; dağları, tepeleri aşar, denizleri, ovaları devirip gelirdin bana...

İçim özleminle nasıl dolup taşıyor, özleminle nasıl tutuşuyor bir bilsen. Yüreğimin bütün bentleri paramparça sensiz. Şimdi yüreğimin her kıyısından özlem sızıyor. Yüreğime de söz geçiremiyorum artık. Biz bu dünyada seninle çıkarsız, yalansız, hilesiz hesapsız sevdik birbirimizi.. Yüreğimizin bembeyaz tuvaline maviyi fonlayarak ve aşkın da kıpkızıl resmini de çizerek; insanları, kuşları, dağları, çiçekleri, suları da öyle hilesiz sevmiştik.

Biz seninle bütün engellere rağmen, bitmez tükenmez bir azimle sevginin doruğuna erişmek için tırmandık hayat yokuşunu. Ve bitip tükenmeyen bir aşkla sevdik birbirimizi. Biz seninle uzak dağ başlarına yazdık umutlarımızı. Denizlere, dalgalara, fırtınalara, acılara, korkulara, uçurumlara yazdık sevdamızı. Biz seninle kanatları sevdalı iki güvercindik mavi göklerde. Kanat çırptıkça yükseldik sevdalara, yükseldikçe sevdalara avcılar düştü peşimize.

Zamanın acımazsızlığına, aramızdaki mesafelere, etrafımızdaki çirkinliklere, günübirlik aşklara, saldırılara, satılık sevgilere rağmen, biz yine de yüreğimizde hiç sönmeyen bir yangınla özledik birbirimizi, en kutsal aşkla sevdik, kirletmeden umutlarımızı bekledik...

Senden ayrılalı günlerin, ayların, yılların nasıl geçtiğini bilemez, hesabını tutamaz oldum. Her seher uyanınca dağların esen rüzgarlarına açıyorum penceremi, o ölümüne özlediğim kokunu getirir diye. Bir nebze de olsa dindirir yada söndürür diye yüreğimdeki özlemin ateşini...

Her gece menekşe rengi gözlerini demledim hayalimde. İpek saçlarını, sevdalı gülüşlerini, inci dişlerini demledim. Ne çok severdin yayla yollarında türküler söylemeyi, ellerimi avucunun içine alıp, başını göğsüme dayamayı. Şimdi her gece, insana hayat veren ve yüreğime nakış nakış işleyen sevda sözlerin dolaşıyor kulaklarımda , paylaştığımız ümit dolu tatlı hayalleímiz.

Yılmak yoktu bizim için bu yolda. Ağlamak, sızlanmak yoktu, geriye dönmek hiç yoktu. Zordu, çetindi bizim sevdamız ama her şeye ve çekilen tüm acılara değerdi. Sabır diyordun. Sabrı, ümit etmeyi, sevmeyi, zorluklara karşı direnmeyi de senden öğrenmiştim. Konuşurken insanın yüzüne dosdoğru bakmayı, dürüst ve namuslu bakmayı, merhameti, acımayı, insan gibi düşünmeyi senden öğrenmiştim. Senden öğrenmiştim sevdalara türkü yakmayı...

Şimdi Ren nehrinin kıyısında dalgın bakışlarla dalıp dalıp gidiyorum uzaklara. Gökyüzü masmavi ve saatler yorgun bir su gibi akıp gidiyor gözlerimde.. Ufka, gökmavisinin kızılla birleştiği o ince sıcak ve yumuşak çizgiye bakıyorum. Bir kuş gelip konuyor saçlarıma, yüreğimi ipekten kanatlarına sarıp sana gönderiyorum...

Seni düşünüyorum. Seni düşünmek gökyüzü olmak gibi bir şey bazen, ya da rotası belli olmayan bir gemiye binip, yeni iklimlere yelken açmak gibi. İnsan olmayan bir adada inip, Robinson gibi insansız bir yaşam kurmak istiyorum. Ve o adada bir ömür yalnız seni beklemek istiyorum...

Saatler su gibi akıp gidiyor. Bir gemi yanaşıyor kıyıya, inen yolcuları izliyorum, sen yoksun. “ Kahretsin !”. diyorum.” Ne olur çıkıp gelse, sarılsa boynuma.” Bir gemi uzaklaşıyor limandan. Suların devinimleri akıyor gözlerimde, karışıp gidiyor uzaklara... Seninle suyu pırıl pırıl bir pınarın başında buluşmak, ellerini tutmak, yüreğinin sımsıcak yerinden, menekşe gözlerinden, narçiçeği dudaklarından öpmek, serin nefesini doyasıya içmek ve doyasıya içime çekmek geçiyor içimden... Sonra sarılıp, sımsıkı kucaklamak ve sevinçten havalara uçmak geçiyor ...

Ağladığımda mendil, güldüğümde kahkaha, susadığımda su olmanı, uyuduğumda rüyalarıma girmeni, her sabah alnımdan öperek uyandırmanı istiyorum...

Her gece kuş olup sana doğru uçmak, ardında serin rüzgarlar bırakarak, dağlar, denizler, ormanlar aşıp, bir pınarın başında menekşe gözlerine konmak geçiyor içimden. Dalgın bakışlarından, sevdalı yüreğinden öpmek geçiyor. O an bütün ağaçlar diz çökmeli diyorum, özleminle kanayan yüreğime. Bütün yıldızlar göz kırpmalı mutluluklara. “Allahım bu kadar mutluluk çok.” deyip, ellerimi gökyüzüne kaldırıp ağlamalıyım. Gökler de ağlamalı benimle, bulutlar, ırmaklar, yıldızlar da ağlamalı...

Şunu bilmelisin ki, nerede olursam olayım, hangi iklimde kalırsam kalayım, vakti geldiğinde bir gün mutlaka, yüreğim alıp beni sana getirecektir. Ben buna bütün kalbimle inanıyorum, sen de bütün kalbinle inan. Hiç bir yol bilmesem de, gelmeye kalmasa da mecalim geleceğim inan... Bekle...

Sevgiler büyüttüm

kır çiçeklerinden, güneşin kanını emen

umutlar yeşerttim bahar renginde al yeşil

dağlarda kar erirken ceylanlar emzirdim

melekler uyandırdım her tan ağardığında

toplamak için bütün düş kırıklarını aynalardan

yıldızlarla selam yolladım sana

ve her gece mavi bir kuş tutup avuçlarıma

dudaklara gül ve rüzgar iliştirdim dağların doruklarına

gelmedin.

upuzun köprüler kurdum içimdeki yolculuklara sana kavuşmak için

beyaz günlere uzandım beyaz atlarla, sana getirsinler diye umutlarımı

seninle öpüşürken

beyaz beyaz güvercinler kanat çırpıyordu mavi göklerin burçlarında

bütün ayrılıkların, savaşların, ihanetlerin üzerine bir çizgi çekiyordum

en güzel barış çiçeklerini versin diye dünya

ak alınlı taylar koşarken alnımın çayırlarında

al türkülerle inledim lekesiz sabahlara her bahar

özlemler kanatıp gecelerin sayfalarında

mavi rüzgarların terkisinde sevgiler yolladım sana

çoğaldıkça çoğaldı çılgınlığım

kanımda milyonlarca yıldız tutuştu

alevler içinde parlayan nehirler aktı yüreğime her defasında

her suyun sesine bir damla gözyaşı bıraktım senin için

gül desenli yaylalara bilmedin

bilki sensiz uzak bir dağbaşı ıssızlığıyım

yoksan ürpertilerde tiril tirildir yapraklarım

seni özlemenin korkunç girdabında

göğünü ve yönünü yitirmiş göçmen bir bulut olup

her gece uçurumlara ağlarım

hasret ateşine bürünürken geceler

uzun ayrılıkların dağladığı sevdalarda

korkunç alevler içirdim seni seven yanıma

iç çekmeyi öğrendi bir yanım, acı çekmeyi bir yanım

ve ardından oturup ağladım küskün ırmaklar gibi

karışıp gitti gözyaşlarım çağlayanlara

silmedin

ey kırçıl saçlarımda yıldız tutuşturan

alıp savuran yangınlara yalnızlıklara

hazan bahçelerinde yaralı bir güldür kalbim şimdi

dört mevsim aşkı kanayan

sen ki, yüreğimde demlenen aysın her gece

gözlerimde çiçeklenen aşk

uzun saçlı hasretimsin

geçen bütün mevsimlerde seni bekledim

gelmedin

özlemlerle yaralı bir yağmur bulutuyum şimdi

firari bir hüznün girdabında yitirdim güldesenli sevinçlerimi

bil ki, çağlayan bütün nehirler benim gözlerimdir

benim yüreğimdir ağlayan bütün denizler

su içtiğim bütün pınarlarda seni susarım

seni sorarım geçtiğim bütün yollarda

düştüğüm her uçuruma bir tutam çiçek bırakır gibi

bir tutam kor ve bir demet gözyaşı bıraktım senin için

gelmedin bilmedin silmedin...

Bir gün gökyüzü gülünce ve geçince üşümesi kalbimin

bütün hasretleri yükleyip rüzgarın kanatlarına

yüreğimde taşıdığım sevda aleviyle

upuzun yollardan çıkıp geleceğim sana... Bekle...

AŞK; Nasıl anlatılır bilmem ki !Tüm dillerdeki kelimeler de toplansa bir araya ,sonsuzluğa kafa tutan çöldeki tek bir kum taneciği kadardır anlatabileceği... Belki de o ,gözün derinliklerinden tüm bakirliğinle ,sıcaklığını tene hissettirdiği göz damlasında ,belki de gökkuşağının renkleri arasında ,kim bilir! Belki de mavi dünyasında bir balığın pulları üzerinde yada bir kum tanesinde... Güneşin göğü yırtıp kendini mavi sulara gömerken geride bıraktığı renkleri arsında açılır kızıl dünyamın kapıları..Tüm ihtiraslarım ,arzularım ,isteklerim...Hepsi de üzerime hücum eder.Onları hapsettiğim yerden kurtulmak için... Bunu yapabilsem ,onlarla dolu dolu yaşayabilsem ,işte Buyum diyebilsem... Bir nefes ,bir ses duyuyorum ve kızıllıklar beni kusarcasına fırlatıyor güneşin kendini teslim ettiği maviliklerin en dipsiz kör karanlıklarına.... Gerçekler dikiliyor karşıma. Örümcek ağıyla kaplı her yanım.Birini yırtsam bir diğerine takılıyorum. Bir yer olmalı! Kızıl dünyamın alevini gerçeklere püskürtebileceği... Kaçıp gitmeliyim bu yerden ,ama nereye ?Belki de masallardaki Kaf Dağının tepesine... Tek canlılık belirtisinin yeşil ve mavide gizlendiği bir yere ;Ama !Ama ben yalnızlıktan da ürkerim çocuklar gibi… Bir vücut ,bir nefes götürmeliyim o yere. Tenim teninde canlanmış ,nefesim nefesinde hayat bulmuş ve bedenim onunkiyle bir bütün olmuş… Belki de balık sırtındaki aşkım ,onun yüreğine savrulmuş...
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 8 December 2008, 10:15
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: SevgiLiye Sözler ;)

“Hayata ara verince ilerlemiyor zaman, hayatı beklemekse en acısı..”

Uzun zamandır sana yazmak istiyorum… Ama korkumdan yazamıyorum.. Kimden mi korkuyorum? İnsanlardan sevgilim.. Adını ne zaman ansam seni elimden alıyorlar… Ne zaman iyi bir şeyler yapmaya kalksam canımı yakıyorlar.. Seni özlüyorum sevgilim.. Yanımda oluduğun anları… Bana destek oluşunu.. Biliyorum sevgili bana uzaksın ve bir daha hayatımda hiç olmayacaksın..

Sana hala biraz kırgınım biliyor musun... Ansızın gidişine beni habersiz bırakışına kırgınım.. Aramalıydın, sana ne olursa olsun ve ne zaman olursa olsun geleceğimi bilmeliydin. Koşulları neden bu kadar önemsiyorsun? Ben yollarımı sana doğru çizerken, koşulların ne önemi var? Ben sana ulaşamazken, ne olursa olsun bana ulaşman daha iyi değil mi? Zor duruma düşürmek istemiyorsun beni, yanında olmak... Bunu gerçekleştirebilmeyi istediğim ancak hiç gerçekleştiremediğim günlerde ne zor durumlarda kaldım bilmiyorsun. Zaman, beş dakika vermiyor bize.. Çelişkilerle sancılı gerçekleri büyüten ve düşlerin yaşandığı gecelerde birbirimize koşmamızı sağlayan... zaman...

İnan bana ne yapacağımı bilmiyorum.. Düşünüyorum… Bir çözümü vardır elbet bu tükenişin diyorum kendi kendime hiçbir çözüm bulamazken bile..

Biliyorum Sevgili, şimdi soruyorsundur kendi kendine, "bu yazı nerden çıktı" diye. Aslında uzun zamandır içimde bir yerlerdeydi bu yazı ancak yazmaya cesaret edemiyordum..

Ve biliyorum sevgili, biliyorum... Kimse ölmeyecek, sadece ‘ben’ tükeneceğim bu kırgınlıklarla.

(Keşke Tükenseydim Kırgınlıklarla, Olmayışınla Yok Olmaktansa...)
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 8 December 2008, 10:15
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: SevgiLiye Sözler ;)

Sadece ben sevmeliyim seni
Sadece ben uyanmalıyım yaz gecelerininin sabahında..

Ben uyuyakalmalıyım tatlı anılarını dinlerken..
Delice vuruldugun gözlerin icin nefes almayım sadece
Rüzgarda dagılan saclarını sadece ben düzeltmeliyim..
Ben bilmeliyim dudaklarındaki ıslak öpücükleri atesini
Ve sadece ben silmeliyim gözbebeklerindeki gözyaslarını..
Ve sadece ben sevmeliyim seni delicesine..
Senin sevmenin bedeli Cehennemde sunulsa bana..
Ben sadece senin için ölmeliyim..!



Yarım zamanların, kırık hayatların figüranlarıyız hepimiz. Hiçbir şeyi tamamlamak için uğraş vermiyoruz ve bu yüzden tembellik kanımıza işliyor giderek. Çoğalmaktan korktuğumuz için 'tek' olmayı, yalnız olmayı tercih ediyoruz. Bize yaklaşmak isteyen herkese dişlerimizi, tırnaklarımızı gösterip korkutuyoruz, uzak tutuyoruz. Böylece daha güvenli olduğumuzu düşünüp avutuyoruz kendimizi.



Her şeyi erteliyoruz bilerek ya da bilmeyerek. Hiç olmayacak yarınların, hiç gelmeyecek zamanların düşünü kurup, bugünü atlıyoruz. Yaşanmamış 'an'lara her saniye yenisini ekliyoruz. Yaşanmamış zamanların koleksiyoncusuyuz. Oysa bu koleksiyon beş para etmiyor, farkında bile değiliz. Biri elini uzatsa "Ne istiyorsun benden?" deyip "Mutlaka bir çıkarı olmalı" diye düşünüyoruz. Dostluk kavramını, sevgi kavramını çoktan tavanarasındaki eski sandığın içine koymuşuz. O sandığı açacak anahtarın nerede olduğu ise meçhul.

Soralım kendimize haydi, soralım ve cesurca cevaplayalım, yüzleşelim. En son ne zaman kaygısız bir gün geçirdik? En son kimi hiçbir şey ummadan, hiçbir şey beklemeden sevebildik? Beklentilerle sınırladığımız sevgi dünyamız giderek daralıyor, uyanalım artık. Çok yakında ne bizi sevebilecek kimse bulacağız ne de seveceğimiz birini. Bir yandan da şikayet ediyoruz öyle değil mi, "Nerede o eski sevdalar..." diye. Sevgi öldüyse eğer, faili meçhul bir cinayet değil bu. Bir sorgulasak kendimizi, sevgiyi nasıl öldürdüğümüzü ayrıntılarıyla itiraf edeceğiz.

Tembellik dedim ya, es geçmeyin lütfen. İyi düşünün bu sözcüğün anlamını. Cep telefonlarına, e-mail mesajlarına, chat odalarına sıkıştırdığımız hayatımız tembellik değil de başka nedir? Hangimiz elimize bir demet çiçek alıp sevgilinin kapısına gidiyoruz? Öyle ya, internetteki sanal çiçek resimlerini gönderiveririz sevgilinin e-mail adresine olur biter değil mi? Kendi el yazımızla, özenerek, sözcükleri seçerek bir aşk mektubu yazmayalı ne kadar oldu sahi? Yazdığımız mektubun cevabını beklerken duyulan o müthiş heyecanı yaşamayalı ne kadar oldu?

Ne kadar kolaya kaçarsak o kadar uzaklaşıyor bizden aşk. Kaçıyor ve tutamıyoruz. Sadece arkasından bakıyoruz hepsi o kadar. Hayat denilen şey öyle çok uzun bir şey değil. Mutlu geçirdiğimiz anların toplamı ne kadar fazlaysa o kadar "Yaşadım" diyebilmeli insan. Mutlu olmak içinse bir an önce tembellikten vazgeçmeliyiz. Aşk bizi bekliyor. Yeter ki kalkabilelim yerimizden. Yeter ki uzanan elleri geri çevirmeyelim. Hayatın tüm zorluklarına direnme gücünü yüreğimiz verir bize. Yüreğimizi ihmal etmeyelim...

Mehmet Coşkundeniz



Belki dedim belki..hani olmazya gelmezya, ya gelirse dedim. Söyledim çünkü ona ne kadar ihtiyacim var, söyledim nasıl oldugumu, gelir dedim komaz beni böyle şimdiye kadar koydu mu hiç beni bu şekilde..gelir gene zarlara oynariz hayati, iki elma çayında doyarız bi kaç duman salariz etrafa dedim. gelmedi. koydun beni tam 2 saat aynı koltukta tükenmeyen acımla, koydun beni sigaralarin dumaninda. oysa dedim, o çağırsa beni hiç düşünürmüyüm niye çağırdığını, ihtiyacı varya yakmazmıyım dünyayı koşmazmıyım kanayan yarama doğru..

Gelmedin sen öylece donakaldim bu sıcacık çaybahçesinde. Söylesene hiç mi içmedik senle, iki fincan acı kahve? Söylesene hiç mi sarilmadik birbirimize ölesiye, kaç takvim eskittik senle, büyümedikmi birbirimizin bahçelerinde.. gelmedin sen... hatır yok, sevgi yok, his yok, gülmek ağlamak yok..

Oysa nasilda inanmıştım herşeyin mükemmel olabilecegine. Onun içindir yüzümü dökmem, yeniden dönmeye çalışmam sana. Demişssin ya hani taş ustası taşa 100 kere vurur 101 inci vuruşta taş kırılınca bilirki taşı kıran o 100 vuruştur son vuruş değil diye. Ne yaptılar sana, nasıl döndün yüzünü acıların yalanlarına. Gitmek istiyorsun yazdığın gibi "ben azad et ne olur" diyorsun. Git..

Biliyormusun şimdi geldim seni beklemekten ve ilk yemegimi yedim 4 gün sonra, yolda bir çocuk gördüm gözlerine güldüm, bana güldü. Benim özledigim sevdigim sen değilsin, git. Ben bir hayali seviyorum artık, olmayan yaşamayan bir hayali. Sen durma sakın git. Ben mi? ben ondayım hala o benim olan sevgilimdeyim. sen git onu senle aldatmamaliyim. Düşündüm de gülmeliyim hayata, sevmeliyim yine eskisi gibi. Diyordum ya sana yaşamak için MASAL'ım olmali diye. kendime sensiz masallar kurmaliyim. Artık bana Dost değilsin, Sevgili değilsin, sevgilim olsan severdin.. dostum olsan gelir yarami sarardin. Ben sanirim bu yaralari yanliz sarmaliyim. Birşey yapacam, bundan sonra herşeyi kendim için yapacam. Burasi benim mabedim. Yeri gelecek ağlayacam sinirlenecem gülecem yazacam çizecem. Ama senin yaptığın gibi "unutmak için ne gerekiyorsa" yapacam. Hakkını helal et.


Bir hüzün çöker insana karanlık çöktüğü an
Sessizlik,yalnızlık,sensizzlik we umutsuzluk bas gosterır her sanıyende...
Bi tuhaftır gece;tek basına,kedinle basbasa kaldıgın tuhaf zamandır
Kendımı kimi zaman geceye benzetırım;gece gbi karanlık gece gbi sessiz we yalnız...
Zordur geceyi yasamak onun içinden çıkmak
Yasayan bilir,içinde olan bilir gözyasları ile guneşin dogusunu bekleyen bilir..
Güneş bir turlu doğmaz ama!saniyeler dakıkalar saatler geçmek bilmez...
Gözün hep hawadaır bir ürlü aydınlığa kawusmaz gözlerin
Tıpkı umutsuzlugun içinde bir ışık bekler gibi
Zordur gece çok zordur bekleyipte kowusamamak
Kavuşamadıkça çılgına dönmek,bir türlü karanlıktan kurtulamamak zordur işte!!...






Gidenin ardından,

Bakakalmak düştü kaderime
Öyle sessiz,derinden,yüreğimden...
Nasıl kendimi yenemediysem sana karşı,
Gözlerimi de çekemedim ardınsıra
Ve gülüşlerim çok uzaklarda kaldı,o serin sabahlarda...
Puslu hava,karanlık bulutlar,kısacası herşey hüzün kokuyor buram buram
Şimdi söyle;
Ağlamak yetermi böyle vedalara?
Böylesine içten severken,bahara bir adım kalmışken,vazgeçmek için çok erken...sandım
Geri dönersin,bir kabustu-bitti- dersin...sandım
Sevdin sandım!
Oysa sevdan beni çoktan terketmiş
Gözlerini,ellerini,gülüşlerini unuttun bende,
Birde beni unuttun kendinde...



''Beni benimle bırak giderken
Başka birşey istemem sen ayrılırken
Ama bir tek beni bırak ne olur
Gerisi senin olsun,senin olsun...''



Seni unuttum...
Gözlerini kısarak inceden gülümseyişini,çay bardağını tutuşunu,su içişini unuttum...
Beklemediğim anlarda çatılan kaşlarını,benimle birlikte şarkılar söyleyişini,başını omzuma yaslayışını unuttum...

Seni unuttum..
Sözlerini ,ellerini..
Yedi diyardan duyduğum kokunu,yüreğimde yediverenler açtıran sesini unuttum...

Çok çabaladım adını anmamak için..
Şarkımız çıkınca kapattım radyoyu..
Evden dışarı çıkmadım hani olur ya belki karşılaşırız diye...
Telefonumu kapalı tuttum hep,arayanlar seni sorunca “bitti” dememek için...
Kapattım televizyonu ,seyretmedim uzun süre;sana benzeyen birini görür de yıkılırım diye.....
Sonra kitapları kaldırdım ;senin adını alan kahramanlar çıkabilirdi satırların arasından...

Sanırım bir de kalemleri kaldırmayı unuttum..
Nasıl olduysa bir kalem geçti elime ve yazmaya başladı parmaklarım...
Ve her şeyi hatırlattı bana yeniden..
Sana yazdım içimde bunca zaman biriktirdiğim satırları...
Yazdıkça hatırladım,hatırladıkça daha çok yazdım....

Yazdım...Hatırladım hatırımdan hiç çıkmadığını..Kalbimi yerinden sökemediğimi..
Hatırladım seni unutmayı bir türlü başaramadığımı....
Meğer yürek alfabem olmuşsun sen..Ne mümkünmüş unutmak!!...

Her kelimede sen varsın ,her cümlede sen...
Her harf senin içinden seçiliyormuş...
Her biri bir parçaymış senden...

Bir tek, harf kullanmadan yazı yazılamayacağını unutmuşum..
Sağ olsun onu da hatırlattı elimdeki kurşundan kalem....



Seni Seviyorum Çünkü
Her Günüm Senin Sesinle Doğuyor,Seninle Sürüyor
Gecem İse Seninle Son Buluyor.
Seni Seviyorum Çünkü
Kilometrelerce Uzakta Olsan Bile,
Buluşma Gününü Özlemle Beklemek Hoşuma Gidiyor.
Seni Seviyorum Çünkü
Yanımda Olmasan Bile,
Yüreğinin Benimle Olduğunu Biliyor
Her An Yanında Olduğumu Biliyorsun.
Seni Seviyorum Çünkü
Bu Mesafelere Ragmen
Yaşanmamışı Yaşatabiliyorsun,
Duygularımda Var Olabiliyorsun.
Seni Seviyorum Çünkü
Sesinle Dünyama Bir Anda Girip,
Sürprizlerinle Beni Kendine
Tekrar Tekrar Aşık Edebiliyorsun.
Seni Seviyorum Çünkü
Yüreğimin Tam Ortasında Varolabiliyorsun.
Beni Hayallere Götürebiliyor,
Umutlarımı Geleceğimi Düşündürebiliyorsun.
Şiir Yazdırıp,Şarkılarda Hissettirebiliyorsun Kendini.
Seni Seviyorum Çünkü
İkimize Dair Bir Yaşamı Düşündürebiliyorsun,
Mutluluğun,Aşkın Varlığına İnandırabiliyorsun.
Engellerin Aşılacağını,
Mücadelenin Hırsını,
Birlikteliğin Tek Yürek Olmanın Ve
Güvenin Aşamayacağının Olmadığını Gösteriyorsun.
Seni Seviyorum Çünkü
Sen Hayatıma Vazgeçilmez Bir Anlam Katıyorsun.
Seni Seviyorum Çünkü
Sen Benimle Bende Yaşıyor,
Ben Seninle Sende Varoluyorum.


ve sen gidiyorsun....
akşamlarına varmaya çalıştığım geçmeyen gündüzlerin ...
savaşıda bitiyor sensizlikte
artık kavgam bitti geçmeyen gündüzle
çünkü gecesini de istemiyorum...
varlığında gecesi ile gündüzü arasında uçurumlar olan günlerimin
24 saati de aynı olacak...
çünkü varlığının saati hiç çalmayacak ne acı....
bekleyişinin olmaması ne zormuş meğer...
ya sensizliğin sancısı...
daha gitmeden özlemin sarıyor heryanımı...
üşüyorum...
korkuyorum...
sanki sen uzaklaştıkça bir parça daha alacaklar benden
arttığını bildikçe mesafelerin yok olacağım sanki...
şimdi yanımdasın...
hiç bu kadar yalvarmamıştım zamana durrr geçme diye.....
bu defa savaşmıyorum yalvarıyorum adeta
olduğun yerde kal diye...
yeniden doğacak mı güneş sabahlarıma....?
başımı göğe kaldırdığımda gözlerin bellediğim yıldızlar
yine göz kırpacak mı bana...?
söyle varlığının saati çalacak mı bana...?
içimdeki sevinç çığlıklarının sesini duyabilecekmiyim yeniden?
gitmeee......diyemem
sarılıp ağlayamam gidişine...
giderken işte dursun diye nice savaşlar verdiğim zaman
şimdi durdu diye haykıramam....
gitmeden deliler gibi özledim diyemem...
gittikçe sen aramıza giren her mesafe için
işte bu benim katilimdir diyemem....
hemen dön...
sensiz nefes alamıyorum diyemem..
ve sen gidiyorsun....!
gitmeeee..... diyemem sevdiğim diyemem....!

Giderken yanına bunları da al. Bu düşler sana aitti içimde. Her yazdığım sözcüğün arasına seni bu kadar iliştirmem ve seni bu kadar her sözcükten fazlasıyla sevmem sana ne kadar dokunduysa, bu ayrılık da bana o kadar dokundu işte…

Gidişindeki solgun yüzün ve içindeki kırgın düşlerle giderken, bunları da yanına al. Bu şehrin sokakları seni özleyecekler çünkü. Çünkü her ağladığımda, üstüne düşen göz yaşları sana dairdi. Bu sokaklar benim aşkıma bu kadar şahit, ve bu sokaklar sana bir o kadar hasretti…

Yüreğindeki acılarla bu şehirden giderken, yanına bir de bunu al. Bu kalp ki sana yalnızca sana ihtiyaç duymuştu hep. Hep seni sevmişliğine ezilip, sana her defasında biraz daha tutulup, bu bedeni bu kadar hasta etmeyi başarmıştı. O yüzden ve bu yüzden, kalbimi de götür yanında…

Kırgınlıklarınla bezediğin ve içine kapandığım bu dünyadan, giderken şunu da al koy aklına. Seni, seni seviyorumluğumu sorgulayan gözlere edalar düşüren kıvılcım bakışlardan kırılmış, yalanlara aldanmış, içine kapanmış çocukluğumu… Çocukluğumdaki düşler kadar içinden sevebilen, sevdikçe daha fazlasını istemek yerine her defasında daha fazlasını vermeye çalışan, küçük hediyelerle ve yaptıklarını sana sunarken, içi titreyen bu içimdeki salak sırıtkan çocuğu…

Gidişlerdeki ihanetlere berelenmiş o yüreğinin içine giderken, bu sözcükleri de koy. Belki bir gün beni özlediğinde bu sözcükler sana yoldaş olurlar. Kıyamadığım için söyleyemediğim aptalsı çıplak sözcüklerin burada işi olmayacak ve seni kıracak hiçbir kelimeyi ortaya koymayacağım. Çantanda seni seviyorumlar, seni özledimler, sana hasretimler ve daha nice sarfedilmeye usanılmamış sözcükler bırakacağım önüne…

Yani uzun lafın kısası ben sana şimdi hangi emanetlerimi vereceğimi ve de sana nasıl bir veda edebileceğimi düşünemeden yıpranıp, içime kapanıyorum. Kimse anlamıyor neden bu kadar temiz düşünebildiğimi hala. Neden bu kadar iyimser ve bu kadar umutlu olabildiğimi,hep kötü şeylerden iyi şeyler çıkarabildiğimi kimse ama kimse anlamıyor…

Sen yine de gitme…
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 19:42


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2